TAKVİM YIRTIKLARI'NDAKİ MEKÂNLAR VE KÜLTÜREL/İDEOLOJİK ATMOSFER (original) (raw)

MEKAN VE MÜZİK İLİŞKİSİNDE TEMEL YAKLAŞIMLAR: ETNOGRAFİK ARAŞTIRMALARDA MEKAN

In this study, which is placed in the framework of the ethnographic field, experience and music, the basic approaches are revealed by making use of the methodological and theoretical knowledge of ethnomusicology, anthropology and social sciences. The decisiveness of the meanings attributed to the ethnographic field on the cultural analysis has been presented with an interdisciplinary approach, and the scientific perspectives that differ and change in the historical process are emphasized. In the field studies, the changing aspects of the ethnographic field according to the aims and conditions are explained both through music studies and the techniques adopted in qualitative research. During the course of the study, many sources based on the theoretical and methodological ethnographic researches are scanned and the data obtained are interpreted with a descriptive character.

MİTOLOJİK ANLATININ GÜCÜ: KENTSEL MEKÂNDA ÇAĞDAŞ İZLER

Today, the imaginary power of mythological narratives is used in images that produce new forms of communication and perception. In particular, it appears as instrumental elements such as providing intercultural unification as temporary or permanent elements in the urban environment, shaping the natural with its touristic feature, contributing to the art-oriented creativity environment, and being included in the cultural production and consumption cycle through participation. At the same time, myths, which are defined as a story, an idea, or a symbol that try to explain the tradition or culture of societies, also constitute the source of many behaviors and beliefs motivations with their power to construct a common culture. From this point of view, the starting point of the study was to understand the urban collective consciousness and awareness of the multicultural heritage fed by different cultural narratives through mythological storytelling. A historical journey has been started through contemporary productions produced with the awareness left by mythological narratives and today's urban elements. Within the scope of this study, which is based on these power factors that lie in the narrative of mythology and the ways of reaching today's public space, the foundations of mythology were first laid on the theoretical level, and the conceptualizations made on important myth types were detailed. In line with the information obtained from the concepts, the reflections of the imaginary powers they produce in the urban space are examined by subjecting them to a certain categorization as myths, archetypes and rituals that are fed from symbolic behaviors, symbolic places, symbolic heroes or symbolic objects.

TÜRK TAKILARINDA UMAY İNANCININ İZLERİ VE AVRASYA KÖKLERİ

ÖZET Orhun abidelerinde ismi geçen Umay’ın dünyayı idare eden Gök Tanrı ve Yer-Su ilahı ile eşit görüldüğü, Gökler ile Yer arasındaki ilişkini gerçekleştiren, tüm canlılara Kut veren, ölümden sonra ruhlara Göklere taşıyan, doğadaki ebedi yaşamı ve sonsuz dönüşümü sağlayan, yeryüzünde yaşayan tüm canlı varlıkların hamisi olarak hayal edildiği anlaşılır. Türk halklarının kültür ve sanatında derin iz bırakan bu ilah İslam çağında da dişi ruh olarak yerini muhafaza ede bilmiş, kadın ve bebeklerin koruyucusu olarak bilinmiştir. Türk sanatında Umay ilahesinin ikonografisi Göktürk çağında belirlenmiş olsa da, bu ikonografinin kökeni Avrasya coğrafyasında Erken Çağ’da ortaya çıkan Ana Tanrıça kültüne dayanmaktadır. Bölgenin MÖ.1. binyıl İskit Çağı kültürleri bu anlamda son derece bol malzeme sunmakta, İskitlerin Büyük Ana Tanrıçası Tabiti ise Umay’ın öncüsü olarak kabul edilmektedir. Günümüz Türk kültürlerinde Umay inancının izleri zaman içinde kısıtlanmış anlamından dolayı daha çok kadınların kullandıkları eşya ve nesneler üzerinde bulunur. Özellikle takılarda Umay’ın koruyucu ve kollayıcı yetisi kendini daha belirgin göstermektedir. Makalede Umay ilahının selefi olarak görülen İskitlerin Büyük Ana Tanrıça betimlemeleri incelenerek Göktürk çağına ait Umay tasvir ve simgeleri karşılaştırılmış, her iki guruba ait örneklerin benzer veya ortak yönlerine dikkat çekilmiştir. Ayrıca günümüz Türk halklarının takılarında kullanılmaya devam eden, fakat anlamı unutulmuş pek çok motif ve detayın derin kökleri ve Umay bağlantıları açıklanmaya çalışılmıştır.

TAKSİM, dün-bugün: İDEOLOJİK BİR OKUMA

İpek Yada Akpınar & Korhan Gümüş Gerçekleştirilen ilk kentsel tasarım programı ile birlikte Taksim siyasal rejim açısından fazlasıyla sembolik bir alan haline geldi. Başbakan'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemindeki cami projesinden bugüne burası yeni osmanlıcı rejim için önemli bir karşıt temsil alanı olarak gelişti. Amaç bu nedenle AKM'yi yenileme, yeşil alanı onarma, kültür vadisini geliştirme yani daha önceki projelerde ve müdahalelerde gördüğümüz gibi bir ekleme yapma, bir rehabilitasyon meselesi değil, topyekun yok etme, izlerini silme arzusu ile biçimlendi. Aşağıdaki ortak makale merkeziyetçi siyasal yaklaşımın içinde tekrar eden bu ideolojik çelişkiyi tartışmaya açarak, sorunu kent ölçeğine taşımak ve bir pilot çalışma olarak bir yönetim planı hazırlığının nasıl mümkün olabileceğini düşünmek için bazı ipuçlarını aramayı hedefliyor. Bu yazı, yaşanan süreci daha iyi kavrayabilmek için öncelikle “dün”e bakıyor: İpek Akpınar, Henri Prost 1937 Planı’nın İstanbul ve Taksim için ideolojik olarak ne ifade ettiğini ortaya koyuyor. Ardından Korhan Gümüş “bugün”e odaklanarak, kamuya rağmen Taksim’de değişim isteyen dinamikleri tartışıyor. En son kısımda değerlendirmeler ve öneriler yer alıyor.

TEMSİL MEKÂNININ İFADESİNE BİR BAKIŞ: ZİHİN, MEKÂNSAL GÖSTERGELER VE BİR UYGULAMA

750482, 2022

Within the scope of this study the relationship between representational arts and the audience is accepted as a communication, and the dynamics of this communication are examined from the viewer's perspective. In the event that; the viewer's perception is evaluated in terms of the mental process of the person who perceives the environment. As a result, the space of representation and the audience encounter is considered a human and environmental intersection dimension. In this way the layered perception structure of the human being who comprehends, understands and takes action with body-environment communication is examined, and a new approach is tried to be followed in the literature on the function of perceiving and making sense of the data about the viewer's place of representation. Based on the historical transformation of the environment into space, the second part of this study tries to understand the similarities between the spaces of everyday life and the spatial of representation. For this purpose, the concept of the sign is examined by establishing a link between the signs of social spaces and the spatial signs of representation. As a final point; a proposal is made about the meaning-producing nature of signs both mentally and formally can be processed in the spatial organization. In the third part which is the theoretical last part of the study; how the form bearing the content is reflected in spatial and the senses are examined. In this review, the sensory and emotional effects of spatial tools on the viewer are monitored from the context of emotion as a guide of action and thought. In the very last part which is an experimental stage of this theoretical study, a fiction and fictional space is designed to understand the communication of spatial elements with the audience. The purpose of the application which is constructed only with spatial means of image and sound is to look at the limits of the message transmission of spatial means. This examination of spatial tools alone is therefore set up as an animated film without dialogue.