İz Öğesi Üzerinden Kentsel İmge Çözümlemesi: Gazi Mustafa Kemal Bulvarı Örneği, Mersin (original) (raw)
2019, “DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve Biçim Türkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu
Özet: Kentsel mekânın birçok tanımı yapılabilir fakat en genel anlamıyla farklı yaşam çevrelerini ve yaşam tarzlarını sunan, insanların yaşadıkları, çalıştıkları ve sosyal ve kültürel ilişkiler içerisinde dinlendikleri ve eğlendikleri alandır (Eisner ve Gallion, 1980). Fiziksel yapılar olan kentsel mekânın tanımının, morfolojik, algısal, sosyal, görsel, işlevsel ve zamansal boyutları vardır (Carmona, 2003). Bu çalışmada, kentsel mekânın algısal boyutu, kentsel yapılı çevre ve kullanıcı arasındaki iki yönlü ilişki üzerinden ele alınarak, kentsel yapılı çevrenin kullanıcı imgesine nasıl yansıdığı araştırılmıştır. Kentsel mekâna müdahale süreçlerinde geliştirilecek imgeye dayalı tasarım ilkeleri iki temel kategoride toplanabilir; bunlardan birincisi var olan imgenin güçlendirilmesi ve varsa sorunlarının çözülmesi, diğeri ise dönüşecek alanlara müdahale ederken yeni bir imge yaratılmasıdır. Lynch'in beş kent öğesi üzerinden yürütülen alan çalışması, üzerindeki diğer öğeleri taşıyıcı özelliğe sahip olan iz öğesi üzerine yoğunlaşmıştır. Bu çalışmada, Mersin kentinin omurgası ve en önemli iz öğesi olan Gazi Mustafa Kemal (GMK) Bulvarı sunduğu sorunlar ve olanaklar sebebiyle çalışma alanı olarak seçilmiştir. Kentin ve kent parçalarının algılanmasında zorluklar yaratan ve tekdüze bir sürekliliğe sahip olan GMK Bulvarı kentin birçok bölgesinin içinden geçmektedir fakat benzer fiziksel özellikler, benzer yapılaşma ve benzer işlevlerin bulvar boyunca sürekli yer alması sebebiyle bulvarın hangi bölümünde olduğunu anlamak oldukça zorlaşmaktadır. Bu zorluklar sebebiyle okunaksız bir yapıya sahip bulvarda kullanıcıların alana ilişkin imgesini destekleyen kentsel tasarım ve şehircilik stratejilerinin tartışılması olanaklı olmuştur. Kullanıcıların kentsel imgesinin tespiti için anket ve bilişsel harita çizim çalışmaları yapılmıştır. Sonuç olarak, kullanıcıların imgesi herhangi bir bölge, sınır, odak noktası, işaret veya iz öğesi gibi imgesel öğeler yerine birbiriyle bağlantısız noktasal öğelerden oluşmaktadır. Kullanıcıların bulvara ilişkin genel imgelerinin ise alandaki fiziksel sorunların etkisi altında kaldığı gözlemlenmiştir. Alan çalışmasından elde edilen temel sonuç ise, kentsel yapılı çevrelere müdahale aşamasında kullanıcıların algısına dikkat edilmesi ve algıyı daha da güçlendiren bağlamsal tasarım ilkelerinin üretilmesi gerekliliğidir. Bu çalışma, alana yönelik bu tür stratejileri üretmiş olsa da, her kentsel çevrenin kendine özgü nitelikleri, sorunları ve olanakları olmasından dolayı bu ilkeler mekâna özgü değerlendirmenin ve çözümlemenin yapılmasının ardından alana uygun hale getirilerek kullanılabilecek stratejilerdir. Anahtar Kelimeler: kentsel algı, kentsel imge, kent öğeleri, iz öğesi, kentsel tasarım