Vahiy ve Müslümanlar (original) (raw)

Müslüman Geleneğinde Vahiy Anlayışı

Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2018

Allah'ın insan ile iletişime geçmesi olarak tanımlanan vahiy konusu, Müslüman geleneğimizde asırlardır araştırılan, mahiyet ve içeriğine ilişkin zihinlerde sayısız soruya cevapların arandığı bir tartışma alanıdır. Bunun sebebi vahyin, diğer bir deyimle Kur'an'ın, İslâm inanç sisteminin ana kaynağı olmasıdır. Dinin temelini oluşturan vahiy, esasen farklı bir ontolojik alandan yani Allah'tan, farklı bir ontolojik varlık olan elçi Cibril aracılığı ile farklı bir ontolojik alana yani peygambere yapılan bildirimin adıdır. Vahyin kelime manasında bulunan "gizli ve hızlı bildirim" anlamından kaynaklı olduğu düşünülen insanlığın vahyin mahiyetine ve geliş yollarına yönelik merakı, vahyi gönderen Allah ile vahyi alan insan arasındaki ontolojik farklılık, bu iletişimi daha da gizemli hale getirmektedir. Müslüman kelâm ekolleri, dinin ana kaynağı durumunda bulunan vahyi, Allah'ın kelâm sıfatı, Kelâmullah ve Halku'l-Kur'an konuları bağlamında değerlendirmiş, Allah'ın kelam sıfatının kadîm mi hâdis mi olduğu, Kur'an'ın mahluk olup olmadığı konuları etrafında tartışmışlardır. Buna ilaveten Şii kelamcılar vahiy konusunda farklı bir metod izlemek suretiyle konuyu imamet nazariyesi ile birlikte ele almış ve imamların da ilham adı altında vahiy alabildiklerini ifade etmişlerdir.

Vahdetin İnşasında Vahiy ve Hz. Peygamber

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi

Birlik ve bir olma veya bütünleşme anlamında kullanılan Vahdet, farklı özellikleri olan bireylerden oluşan, ancak parçalarının özel anlamından ziyade, bütünün yapısını, fonksiyonunu ve değerini ifade eden yapısal bir olgudur. Müslüman bireyin farkındalığı ve eğitilmesiyle başlayan süreç, sosyal yaşam için bir zorunluluk olarak görülmektedir. Bu durum vahdete ilişkin özel hassasiyetlere vurgu yapılmasını ve özel hukuk inşa edilmesini gerekli kılmıştır. Bütün içinde parçanın varlığının söz konusu olmadığı bina metaforuyla anlatılan vahdette, müminler birbirlerini kuşatmaktadırlar. Diğer parçalardan biri olan kardeşi yardımsız bırakmama, onu terk etmeme, onu hakir görmeme vb. ahlaki ilkelerle kuşatılan ilişki ağında, ilgisiz olmak ya da irtibatı kesmek cahiliye ölümü üzere ölmek olarak tasvir edilmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in başlattığı, hulefa-i raşidin döneminde de kurumsallaşan İslam'ın uygulamasıyla ortaya çıkan yaşam biçimi ve toplumsal barış, sonraki dönemlerde modellenmesi arzu edildiği için, asr-ı saadet tabiriyle ifade edilmiştir.

Vahiy-Kültür İlişkisi

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dergisi, 2011

Bu çalışmada kültürel, tarihsel bağlamın Hıristiyanlık ve İslâm vahyi için hangi düzeyde bağlayıcı olduğu Swinburne ve W.M. Watt örnekleri üzerinden ele alınacaktır. İlahi dinlerin mahiyetini belirleyen temel faktörlerin başında vahiy gelmektedir. Tanrı'nın insanla iletişiminin en belirgin formu olan vahyin de farklı biçimlerinden söz etmek mümkündür. Yeni Ahid'in yazılışı, zaman içinde biçimlenişi ve Kilisenin fonksiyonu Hıristiyan vahyinin kendine has sorunlarla yüzleştirirken; Kur'an vahyinin lafız ve mana olarak doğrudan Tanrı tarafından belirlenen bir vahiy olması onun karakteristik özelliğini oluşturmaktadır. Kur'an vahyi ile ilgili sorunların da bu özsel nitelik üzerinden ele alınması gerekir.

Vahiy ve Nübüvvet

Sistematik Kelam, 2019

Allah vergisi nübüvvet ve vahiy birbirinden ayrılmayan bir bütünün parça-ları gibidir. Nübüvvetsiz vahiy, vahiysiz nübüvvet olamaz. Nübüvvet, doğrudandoğruya vahye dayanır. Bu bakımdan Allah’ın peygamberlerine vahyetmesi nü-büvvet inancının ispatı için de bir delildir. Bu nedenle Yahudilik, Hıristiyanlıkve İslam gibi ilahi dinlerde Allah, ahiret, melek, cin ve şeytan vb. görülmeyenvarlıklara inanmak kadar, Allah’ın gönderdiği peygamberlere (nübüvvet) inan-mak da önemli bir yer tutar. Çünkü nübüvvet, ilahi dinlerin diğer beşerî dinler-den farkını ortaya koyan ayırt edici bir özelliktir. Zira din, insanın yaratıcısıylaolan münasebetinin benimsenmesiyle başlar ki Allah ile insanlar arasında bumünasebeti kuran yegâne müessese nübüvvettir. Nübüvveti bu kadar önemlikılan bir diğer husus da dinin temel inanç, ibadet ve ahlak esaslarının bilinipkabul edilmesinin sadece bu müessese vasıtasıyla mümkün olmasıdır. Çünküinsan aklı, bu temel hususları idrak etmeye yeterli değildir. Aklın bu acizliğinedeniyle Allah, insanlara yüklediği sorumlulukları, emir ve yasaklarını bildir-mek için merhameti gereği peygamber göndermiştir. Bu bakımdan din ve dinîhayatın nübüvvet ile başladığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla dinin yeryüzündekurumsallaşması nübüvvet ile gerçekleşmiştir. Kur’an’da, bütün peygamberlereinanmak iman esasları arasında sayılmıştır .

Vahiy (Esinleme) (Kutsal Kitap Teoloji Sözlüğü)

Vahiy kavramı, dinlerde çok tartışma konusu olmuştur. Bir vahiy anlaşılabilir mi? burada kısaca Vahiy'in (Esinleme) kaynağı, fonksiyonu ve amacı hakkında Kutsal Kitap'tan alınan kaynaklarla açıklanmaya çalışılmıştır.

Allah - İnsan İletişimi Açısından Vahiy

Kader, 2018

Vahiy olgusu, sadece İslam dininin değil, ilahi dinlerin en temel meselesidir. Dinin temelini oluşturan vahiy, aralarında varlıksal (ontolojik) düzlem farkı bulunan Allah'tan, elçi Cibrîl aracılığı ile peygambere yapılan bildirimin adıdır. Allah ile insan arasındaki bu iletişimin anlaşılmasındaki zorluk, mesajı gönderen ile mesajı alan taraflar arasında varlıksal düzlem farkının bulunmasından kaynaklanmaktadır. Allah'ın yeryüzünde yarattığı ilk insana gönderdiği mesaj ile vahiy konusu, insanlığın gündemine girmiştir. Allah'ın Hz. Adem ile kurmuş olduğu bu iletişim, tarihsel süreç içerisinde insanların yaratılış gayelerinden uzaklaştığı, yaratıcılarını unuttuğu ve toplumların bozulmaya yüz tuttuğu dönemlerde, insanlara tekrar yaratılma gayelerini hatırlatmak amacıyla Allah'ın gönderdiği elçiler aracılığı ile kelama dayalı olarak devam edegelmiştir. Allah'ın insan ile vahye dayalı sözsel iletişimi, Hz. Muhammed ile son bulmuştur. Vahiy olayını kavramak ve mahiyetine dair bilgi edinmek amacıyla İslam geleneğinde hatırı sayılır ölçüde araştırma ve inceleme yapılmıştır. Allah-insan iletişimini ifade eden vahyin, gönderiliş biçimleri ile ilgili Şûrâ suresinin 51. ayetinin eksen alınmasının uygun olduğu görülmektedir. Söz konusu ayet ekseninde, Yüce Allah'ın yeryüzündeki beşeri ilişkiye müdahalesinin, tekvini yani doğrudan vahiy ve teklifi yani perde arkasından ve elçi Cibrîl aracılığıyla vahiy olarak iki ana başlıkta ele alınması gerekmektedir

Vahiy Kâtipliği Müessesesi

2011

In this article, we covered the institute of scribe in general, and the institute of scribe for divine revelation which has a special importance in preserving the Qur’an in special. For this reason, we examined the number of scribes who worked for the Prophet to record the divine revelation, and their names, duties, and responsibilities; touched the institutionalisation of Islamic scribes; checked whether they performed this job regarding their personal interests or on behalf of official authority. Lastly we looked at the group of the scribes to understand who worked longer and wrote more in Medinan and Meccan periods.