Atatürk Dönemi ve Sonrası Türkiye'nin Uyguladığı İktisadi Politikalar (original) (raw)
Related papers
Daron Acemoğlu ve James Robinson, yazdıkları “Ulusların Düşüşü” adlı kitapta kalkınma iktisadının meşhur sorusu olan “neden bazı ülkeler zenginken bazıları fakir” sorusuna cevap ararken, zengin ve fakir toplumlarının tarihini uzun bir perspektife analiz ederler. Onlara göre tarihteki küçük kırılmalar bazı toplumların zengin, bazılarının zengin olmasıyla sonuçlanmıştır. Bazı toplumlar dışlayıcı kurumlar inşa ederken bazıları kuşatıcı kurumlar inşa etmiştir. Kuşatıcı kurumlar daha çok liberal, insan doğasına uygun ve serbest piyasa anlayışıyla uyumlu uygulamalarken, dışlayıcı kurumlar daha çok otoriter yönetim anlayışı temeline oturur. Bu teorinin ışığında Türkiye’de, aynı zamanda yeni devletin kuruluş yılları olarak adlandırılabilecek, 1923-1947 dönemi analiz edildiğinde inşa edilen kurumlar daha çok dışlayıcıdır. Çalışmanın bu tezini güçlendirmek için sözü geçen dönemde İzmir İktisat Kongresi, Milli Korunma Kanunu, Varlık Vergisi, Toprak Mahsulleri Vergisi, %25 Kararı, 452 sayılı karar, Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu gibi uygulamaların nasıl dışlayıcı kurumlar inşa ettiği ifade edilecektir. İzmir İktisat Kongresi gibi oldukça “kuşatıcı” bir başlangıç, özellikle 1930’ların sonlarından itibaren yerini tamamen “dışlayıcı” uygulamalara bırakmıştır. Bu dönemde uygulanan politikalar yüzünden 1942 yılının başından itibaren ekmek karne ile dağıtılmaya başlanmıştır.
Atatürk Dönemi’nde Uygulanan Vergi Politikasının İktisadi Kesimler Üzerindeki Etkisi
Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları - Recent Period Turkish Studies, 2020
Cumhuriyet'in ilk yıllarında iktisadi olanakların yetersizliği ve 1929 Dünya Buhranı'nın yarattığı kriz ortamı; genç devletin vergi siyasetini etkilemiş, mevcut koşulların yarattığı etkilerin telafisi ancak birçok yeni verginin alınması ya da var olan vergilerin kapsamının genişletilmesiyle mümkün olmuştur. Cumhuriyet'in başlangıcından 1930'ların ortalarına kadar olan dönemde uygulanan temel vergilerin, iktisadi kesimler üzerindeki etkilerinin incelenmesi bu çalışmanın konusunu oluşturmuştur. "İktisadi Cidal" kavramıyla vurgulanan kalkınma hedefi birbirine muarız iki gelişmenin etkisiyle şekillenmiştir. Kalkınmanın finansmanı için vergiler ihdas edilirken vergilerin yarattığı olumsuz etki ise bu amacın gerçekleşmesinin önünde bir engel idi. Çoğunlukla dönemin süreli yayınlarına ve meclis tutanaklarına dayanan bu çalışmanın, literatüre katkı sağlayacağı umulmaktadır.
Ak Parti İktidarının Son Senelerde Takib Ettiği İktisadî Politikalara Dair Mütalaalar
Ak Parti İktidarının Son Senelerde Takib Ettiği İktisadî Politikalara Dair Mütalaalar, 2021
Türkiye son senelerde hızlı bir iktisadî istihale içerisine girmiştir. Bu istihale ise pek çok mazurları ile beraber müsbet taraflarını da beraberinde getiriyor. Son senelere bakıldığında İktisadî manada gözümüze çarpan en esaslı iktisadî vak'a Dolar Kurunun daima yükselmesi, Türk Lirasının sürekli kıymet kaybettirilmesi vak'asıdır.
Politik İktisadınYeni Gözdesi Olarak Teşvik Politikaları: Son Dönem İçerisinden Türkiye'ye Bakış
Finansallaşma, Devlet ve Politik İktisat, Nota Bene Yayınları içinde. Hakan Mıhçı (Der.) , 2015
Giriş Yetmişlerin ortasında başlayan dünya ekonomisindeki dönüşü-mün yaygınlaşması uzun zaman aldı. Küreselleşme eşiğiyle birlikte, 1990'lı yıllarda süreç hızlandı. Neoliberal politikaların iktisadi alan-daki düzenlemeleri 'yeni ekonomi' olarak adlandırılırken, devletin fa-aliyet alanı da yeniden düzenlendi. Bu düzenlemenin en etkili olduğu düzlem, kuşkusuz politik iktisadın düzenlenme alanı olarak, maliye politikası alanıdır. Yeni ekonomi ancak yeni bir maliye politikası ile sürdürülebilirdi. Yeni maliye politikası bir yanıyla küçülen devlet si-yasasıyla uyumlu hale gelirken, klasik araçlar olarak görülen, sosyal-refah devleti dönemi uygulamaları da bu süreçte etkisini hızla yitir-di. Buna karşılık, devletin düzenleyici rolü finansallaşmayla birlikte mali sermayeye uyumlu hale gelirken, bu dönemde borç finansmanlı maliye politikası ön plana çıktı, vergi ve kamu hizmetleri alanı hızla daraldı. Kişilerin çalışmalarına bağlı olarak tanınan sosyal haklar, gü-vencesizliğin kurallaştırılması, esnek çalışma, taşeronluk sistemi gibi
Liberal Düşünce Dergisi, 2023
Bu çalışmada, 1923 yılında İzmir’de gerçekleştirilen Türkiye İktisat Kongresi ve 1923-1929 döneminde tesis edilen iktisat politikaları incelenerek, erken cumhuriyetin çalışmaya konu olan dönemi boyunca uygulanan politikaların niteliğine dair bir değerlendirme yapılması amaçlanmıştır. Bulgular, Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi (BCA) ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Arşivi’nde bulunan belgeler ile resmi istatistik ve resmi gazete kayıtlarından oluşan birincil kaynaklar ve telif/inceleme eserlerin oluşturduğu çeşitli ikincil kaynakların incelenmesiyle elde edilmiştir. Çalışmanın ulaştığı temel sonuç, Türkiye İktisat Kongresi ve kongre sonrası dönemde uygulanan iktisat politikalarının liberal bir niteliğe sahip olmadığı ve 1930’la başlayan devletçilik dönemine ait politikaların, 1923-1929 arasında uygulanan liberal politikaların başarısızlığı sonucunda tesis edilmediğidir.
Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları, 2020
ÖZ Cumhuriyet'in ilk yıllarında iktisadi olanakların yetersizliği ve 1929 Dünya Buhranı'nın yarattığı kriz ortamı; genç devletin vergi siyasetini etkilemiş, mevcut koşulların yarattığı etkilerin telafisi ancak birçok yeni verginin alınması ya da var olan vergilerin kapsamının genişletilmesiyle mümkün olmuştur. Cumhuriyet'in başlangıcından 1930'ların ortalarına kadar olan dönemde uygulanan temel vergilerin, iktisadi kesimler üzerindeki etkilerinin incelenmesi bu çalışmanın konusunu oluşturmuştur. "İktisadi Cidal" kavramıyla vurgulanan kalkınma hedefi birbirine muarız iki gelişmenin etkisiyle şekillenmiştir. Kalkınmanın finansmanı için vergiler ihdas edilirken vergilerin yarattığı olumsuz etki ise bu amacın gerçekleşmesinin önünde bir engel idi. Çoğunlukla dönemin süreli yayınlarına ve meclis tutanaklarına dayanan bu çalışmanın, literatüre katkı sağlayacağı umulmaktadır. ABSTRACT The insufficient economic opportunities in the first years of the Republic and the crisis environment created by the 1929 World Depression affected the tax policy of the young state. Compensation for the effects of the current conditions was only possible by levying many new taxes or expanding the scope of existing taxes. The subject of this study is to examine the effects of the basic taxes on the economic sectors in the period from the beginning of the Turkish Republic to the mid-1930s. The development target, which was emphasized with the concept of "economic struggle", was shaped by the influence of two contrary factors. While taxes were required to finance development, the negative impact of taxes was an obstacle to This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License
1960 Askerî Müdahalesinin Türkiye’nin İktisadî Politikalarına Etkisi
Yasama Dergisi, 2022
Bu çalışmada 27 Mayıs 1960 askerî darbesi öncesindeki ve sonrasındaki ilk yılların yasama faaliyetleri incelenerek; darbenin demokratik süreçte yarattığı kesintinin iktisadî alandaki yansımaları değerlendirilecektir. Darbe öncesi dönem, 1 Kasım 1959'de başlayıp 25 Mayıs 1960'da sonlanan 11. Devre / 3. Yasama Yılı ile sınırlandırılmıştır. Askerî darbeden bir yıl sonra parlamento faaliyetine tekrar başlasa da parlamentonun yapısı değiştirilmiş ve iki meclisli sisteme geçilmiştir. Bu geçiş döneminde Temmuz 1961'de yeni anayasa kabul edilene kadar yasama faaliyetlerini, darbeyi yapan askerlerin içinde yer aldığı Milli Birlik Komitesi ve Kurucu Meclis üstlenmiştir. Çalışmanın incelediği dönem, darbe sonrasında Anayasa'nın kabul edilmesi ile sona ermiştir. İktisat tarihinin perspektifinden Türkiye siyasî tarihinin demokrasi açısından zor yoluyla askıya alındığı en önemli dönemeçlerinden birinde takip edilen iktisat politikaları yasama faaliyetleri üzerinden aydınlatılmaya çalışılacaktır.