Hat Sanatında Tasarım İmkânları ve Yöntemleri (original) (raw)
Hat sanatında her bir yazı çeşidinin ayrı bir kimliği vardır. Yazı çeşitlerine göre harflerin bünyeleri, ölçüleri, birleşim şekilleri ve istif kaideleri değişiklik arz eder. Bu yazıların her birini ayrı ayrı meşk etmek ve bu çeşitlilikte eser vermek belki bir ömre sığmayacağı için çoğu hattat sadece bir iki yazı çeşidinde uzmanlaşma yolunu tercih etmiştir. Bu sanatla iştigal edenler onun derinli-ğini idrak etseler de başkaları tarafın-dan ilk bakışta, hat sanatının kurallara boğulmuş olduğu ve bunca kaideye bağlı kalmanın özgür tasarımlara imkân vermediği zannedilebilir. Harf bünyeleri, ölçüleri, harflerin birbirleriyle birleşme kuralları, kelimelerin satıra dizilmesiyle ilgili esaslar vs. sayısız kaide dikkate alındığında sanatkârın epeyce sınırlan-dırıldığını söylemek elbette mümkün-dür. Ancak tarih boyunca ortaya çıkan istif ve tasarım zenginliği, bu peşin hükmü çürüten bir gerçektir. Aslında bu sanatta, neredeyse kaide sayısı kadar da istisna vardır ve sanatkâr kuralları da istisnaları da bildiği ölçüde zengin bir tasarım gücüne sahip olur. Eğer hat sanatı dışarıdan bakanların zannettiği gibi sınırlayıcı bir sanat olsaydı, aynı ibarenin yüzlerce değişik istifini görmek mümkün olamazdı. Hatta bu kadar sınırlamanın olduğu bir yerde sanattan söz etmek bile abes olurdu. O halde hat sanatında özgün formlar ortaya çıkar-manın iki temel şartı olduğu anlaşılıyor: 1. Hattın kurallarına tam manâsıyla hâkim olmak, 2. Kuralların ihlal edilebileceği istisnaî hususlara vâkıf olmak. Bu iki esastan birincisi atlandığında ikincisinin hiçbir hükmü olmayacaktır. Birinci şartın yerine getirilmesi çok uzun ve yorucu bir meşk terbiyesinden geçmeye bağlıdır. Bu eğitimi tamam-layan ve icazet almaya hak kazanan bir kimsenin, ikinci maddeyi de halletmiş olduğunu söyleyemeyiz. Bunun için ayrıca gayret etmek gerekecektir. Çünkü kuralların bir sınırı vardır ve bunlar belli bir süre zarfında öğretilebilir; ancak kuraldışının net bir sınırı yoktur. Hukukta da temel ilkeler, kaideler, başlıca cürüm, kasıt ve kabahat çeşitleri sayılır ama bütün meşru ve gayrimeşru davranış şekilleri tek tek sıralanmaz. Hadiseler vuku' buldukça hâkim her birini temel prensipler ışığında tek tek hükme bağlar. Bu bakımdan hat sanatın-da da temeşşuk esnasında sadece temel şekiller, ölçüler ve ilkeler öğretilir. İstis-naî birleşim şekillerine, ölçünün dışına çıkan örneklere, meşk müfredatında yer verilmez. Çünkü birinci safhayı tamam-lamak için belli miktarda istidat yeterli olsa da ikinci safhayı hazmetmek için sıradışı bir kabiliyet ve gayret şarttır. Hat hocasından, birinci maddeyi talebeye öğretmesi beklenir fakat ikinci madde-deki hususların belki sadece ihsas edil-mesi kâfidir. Gerisi talebeye kalmıştır. Hat talebesi olan bazı kimseler, ikinci madde konusunda yersiz bir ısrar ve acele etme hatasına düşebilirler. Hâlbuki hattatlığın en temel şartlarından biri sabırlı olmaktır. Nice üstün yetenekler, sabırsızlıkları yüzünden, değil ikinci safhaya geçmek, henüz birinci safhayı bile tamamlayamadan heba olup gider-ler. Hat sanatında sabır ve teennî ne kadar önemliyse, ihtirasa kapılmamak da o kadar mühimdir. Talebe daima sab-retmeli, yavaş yavaş ilerlemeli, gelecek kaygısına düşmemelidir. Uzun vadeli hedefler belirleyip tabiri caizse "tûl-i emel" peşine düşüp kendince planlar, programlar yapması da onu arzu edilen yoldan çıkarabilir. Bu noktada samimi-yet, hasbîlik, tevazu, rıza gibi hasletlere ihtiyaç vardır. Hat hocası bahsi geçen meziyetleri talebeye bir çırpıda değil, yavaş yavaş, hazmettirerek kazandırma gayretinde olmalıdır. Bu anlamda talebenin sabra ne kadar ihtiyacı varsa, hocanın bir o kadar, belki daha fazla ihtiyacı vardır. Şimdi hocanın ve öğrencinin psikolojisi açısından meseleye bakalım: Yeni bir öğrenci gelip hocadan ders almak istedi-ğini beyan etmiştir. Hayalleri, umutları, beklentileri vardır. Büyük bir heves, iştiyak ve merak içindedir. Onun bu naif vaziyetine halel getirmeden bu yolun ne kadar çetin ve meşakkatli olduğunu, talebeliğe kabul edilmiş olmanın bile baht ve imtiyaz meselesi olduğunu ona hissettirmek lâzımdır. Derslere başlan-dıktan sonra da, talebe ne kadar gayretli Hat sanatına ilgi duyanlar hangi niteliklere sahip olmalı? Bu sanatta sabır, teennî ve çok yönlü ilgi neden önemli? Hat eserleri birbirine ne ölçüde benzer? Bir eseri husûsi ve değerli kılan nedir? İnceliklerinden anlayanlar için, birbirinden nüanslarla ayrılan eserler nasıl bir zevk bahşeder? Hâmid Aytaç'ın Kahire'deki bir tiyatro şirketi için kûfî hattıyla ve kemân şeklinde yaptığı sıradışı logo: "Terkı-yetü't-Temsîli'l-Arabî, Şirket-i Ukâşe" Harflerin yazı çeşitlerine göre standartlaşmış olduğu ve belli ölçülerle bağlı harf bünyelerine sahip olan hat sanatında, asırlar boyunca kabul görmüş kurallar hiyerarşisini hiçe saymadan yepyeni ve özgün eserler vermek, ilk bakışta imkânsız gibi görülebilir. FATİH ÖZKAFA