ÇİN'İN MERKANTİLİST ENERJİ POLİTİKALARI VE LATİN AMERİKA'DAKİ YANSIMALARI *** CHINA'S MERCANTILIST ENERGY POLICIES AND REFLECTIONS IN LATIN AMERICA (original) (raw)

Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ni̇n Önemi̇ Ve Lati̇n Ameri̇ka Coğrafyasindaki̇ Yeri̇: Brezi̇lya Örneği̇

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 2021

Enerji kaynakları bir yandan dünyamızın en büyük ihtiyacı diğer yandan da en büyük sorunlarından biridir. Dünyada fosil enerji kaynaklarının eşit olmayan dağılımı nedeniyle üretim, sevkiyat ve ticaret süreçlerinde ülkeler arasında çeşitli problemler yaşanabilmektedir. Ayrıca bu enerji kaynaklarının üretiminden tüketimine kadar geçen süreç içinde ciddi çevre sorunları ortaya çıkmaktadır. Yenilenebilir enerjiler dünyanın her yerinde bulunan, tükenmez ve çevre dostu kaynaklardır. Bu enerjilerin yaygınlaşmasıyla birlikte ülkeler arasında fosil enerji kaynaklara bağlı olan çatışmaların azalması beklenmektedir. Ekonomik açıdan fosil yakıtların kullanımı günümüzde daha fazla tercih ediliyor olsa da gelişen teknolojiyle ilerleyen yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı fosil yakıtlara kıyasla daha ekonomik hale gelecektir. Bu çalışmada ilk olarak dünyanın enerji görünümü ve yenilenebilir enerji kaynakları açıklanmıştır. Müteakibinde ise gelişmekte olan ekonomileri ve önemli potansiyelleri ile Latin Amerika'nın yenilenebilir enerji kaynakları verilmiştir. Son olarak örnek ülke Brezilya'nın yenilenebilir enerji kaynakları ve mevcut üretim durumu açıklanmıştır: Latin Amerika coğrafyasının en büyük ülkesi olan Brezilya; hidrolik, rüzgâr, güneş ve biyoküle enerjileri potansiyeli bakımından dünyada ilk sırada gelen ülkeler arasında yer almaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin potansiyele sahip olan Brezilya, gün geçtikçe daha çok bu kaynaklara yönelmektedir. Energy resources are one of the biggest needs of our world on the one hand, and one of the biggest problems on the other. Due to the unequal distribution of fossil energy resources in the world, various problems may occur between countries in production, shipping and trade processes. In addition, serious environmental problems arise in the process from the production to the consumption of these energy resources. Renewable energy sources are inexhaustible and environmentally friendly. They can be found all over the world. In this respect, it will have important contributions in reducing conicts between countries. Although the use of fossil fuels is economically more preferred today, the use of renewable energy sources will become more economical than fossil fuels in the coming years with the developing technologies. In this study, the energy outlook of the world is presented rst. Then, renewable energy sources are explained. Subsequently, renewable energy potential of Latin America, which has got a very big potential with its developing countries, and renewable enrgy sources in Brasil, as an example country, are examined. Brazil, the largest country in the Latin American geography, is among the top countries in the world in terms of hydro, wind, solar and biomass energies potential. Brazil is turning to these resources more and more day by day.

REJİMİN MEŞRUİYETİ VE ENERJİ GÜVENLİĞİ: ÇİN KOMÜNİST PARTİSİNİN ENERJİ POLİTİKALARI LEGITIMACY OF THE REGIME AND ENERJY SECURITY: CHINESE COMMUNIST PARTY'S ENERJY POLICIES

International Journal of Economics Business and Politics, 2019

Öz Dünya'nın en büyük ekonomilerinden olan Çin, geçmiş 40 yıllık süreçte önemli ekonomik ve siyasi başarılara imza atarak etki sahasını Afrika, Asya, Avrupa ve Latin Amerika gibi bölgelere kadar genişletmiştir. 40 yıl gibi kısa bir süre içinde ekonomik olarak kalkınmayı başaran ve bu ekonomik gelişmeyi kalkınmakta olan diğer ülkelere taşıyan Çin, bu gelişme hızını sürdürebilmek için enerji kaynaklarının çeşitliliğini ve güvenliğini sağlayan farklı enerji politikaları uygulamaktadır. 21. yüzyılın değişen ekonomik ve siyasi konjonktürüne bağlı olarak enerji politikalarını revize eden Çin, enerji alanında hem ulusal hem de uluslararası arenada yüksek miktarlı yatırımlar gerçekleştirmektedir. Çin'in bu gelişen düzlemde enerji arz ve talep güvenliğinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada Çin'in günümüz enerji yapısının analizi yapılarak bu bağlamda Çin'in enerji konusunda karşı karşıya kaldığı sorun alanları ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Abstract China, one of the world's largest economies, has expanded its sphere of influence to regions such as Africa, Asia, Europe, and Latin America, achieving significant economic and political successes over the past 40 years. China, which has achieved economic development in a short period of 40 years and carried this economic development to other developing countries, is implementing variable energy policies in order to ensure the diversity and security of energy resources in order to maintain this growth rate. China, which revised its energy policies depending on the changing economic and political conjuncture of the 21st century, carries out high-volume investments in both national and international fields in the field of energy. It is of great importance to ensure the security of energy supply and demand in this developing plane of China. In this study, the current energy structure of China will be analyzed and in this context, it will be tried to present the problem areas China has to face in the energy field.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Enerji Politikaları ve Enerji Bağımlılığının Dış Politikasına Etkileri

Enerji, insanların günlük hayatta her an ihtiyaç duyduğu, insanın varlığını devam ettirebilmesine yarayan ve yaşamını devam ettiren en önemli olguların başında gelmektedir. Tıpkı insanlar gibi devletlerinde farklı çeşit ve türden enerjiye ihtiyaçları vardır. Devlet çeşitli metotlar kullanmak suretiyle bu ihtiyaçları en ekonomik ve kendi çıkarına uygun şekilde karşılamaya çalışır. Bu bağlamda geçmişte enerji kaynaklarının hakimiyeti ve paylaşımı sebebiyle devletler arası çıkar çatışmaları yaşanmıştır. Günümüzde de çeşitli şekillerde devam eden bu çatışmalar özünde aynı özelikleri taşımaktadır ancak çıkar çatışmalarının çeşidi ve şekli artmış ve yeni konseptler ortaya çıkmıştır. Buradan hareketle dünya'nın en büyük ikinci ekonomisi haline gelen Çin Halk Cumhuriyeti'nin ekonomik büyümesini ve uluslararası politik arenada sivrilmesini sağlayacak en önemli unsurların başında da enerji arzı gelmektedir. Dolayısıyla Çin Halk Cumhuriyeti'nin enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla yapacağı hamleler gelecekte ülkenin kaderini belirleyeceği gibi global sistemden ötürü dünya'nın diğer devletlerini de ilgilendirmektedir. Abstract Energy is one of the most important facts for human's survival of their race which they need it every moment on daily life. Just as humans, states has also need different kinds and types of energy. State tries to maintain these needs by using different methods for the best interests and for the best economical way for herself. İn this context the dominance and the sharing of the energy resources between states has always caused inter-state conflicts in the past. Just as past today, these inter-state conflicts for the same reasons actually carries same characteristics except the emerge of new different method's and concepts. Thereby energy supply is the main aspect of the economic growth and political power on international politics for People's Republic of China which has become the world's second largest economy. For this reason to meet the need of energy supply, People's Republic of China's moves will determine her fate as well as the rest of the world because of the global political and economical environment.

Enerji Bağımlılığı Özelinde Çin’in Ortadoğu ve Orta Asya Siyaseti

İNSAMER, 2020

Çin’in ulusal ve küresel alanda ekonomik büyümesinin sürekliliğini sağlamasının yolu da düzenli ve artan bir enerji arzından geçmektedir; bu sebeple de enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve enerji güvenliğini güçlendirmek için yeni ülkeler ve yeni tedarikçiler arayışındadır.

ENERJİ GÜVENLİĞİ BAĞLAMINDA ÇİN'İN ARAP DÜNYASI'NA YÖNELİK ENERJİ POLİTİKASI- In the Context of Energy Security China's Energy Policy for the Arab World

Bölgesel Araştırmalar Dergisi, 2023

Enerji güvenliği, dünya siyasetinde en çok konuşulan konular arasında yer almaktadır. Rusya-Ukrayna Savaşı'yla birlikte küresel dinamikleri etkileyen en önemli etkenlerden biri enerji faktörü olmuştur. Ayrıca devletler, ekonomik kalkınmalarını sürdürmek için enerji tedarikini garanti altına almaya çalışmaktadır. Bu amaçla çeşitli ilişkiler geliştirmekte ve yatırımlar yapmaktadır. Bu çerçevede ön plana çıkan devletlerden biri Çin'dir (Çin Halk Cumhuriyeti). Çalışmada enerji güvenliği kapsamında Çin'in Arap Dünyası'na yönelik enerji politikası ve yatırımları, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Irak, Mısır ve Suudi Arabistan üzerinden incelenmektedir. Buna ek olarak Çin'in önündeki fırsatlar ve engeller tespit edilmektedir.

Yenilenebilir Enerji Politikaları ve Rüzgâr Enerjisi Açısından Bir Karşılaştırma: Çin, Almanya ve Türkiye Örneği

DergiPark (Istanbul University), 2016

Yenilenebilir kaynakların etkin ve verimli kullanılması, ülkelerin enerji arz güvenliği, hava-su-toprak kirliliği, hayat standartları, ithal bağımlılık oranları gibi unsurları etkilemek suretiyle ekonomik koşulları etkilemektedir. Almanya, Çin ve Türkiye bu nedenlerden dolayı rüzgâr enerjisine önemli yatırımlar yapmaktadır. Çalışmanın amacı, rüzgâr enerjisi alanında öne çıkan iki ülke olan Çin ve Almanya ile Türkiye arasında izlenen politikalar açısından çıkarımlar yapmak ve bu bağlamda politika önerileri sunmaktır. Çin, son 5 yıl içerisinde rüzgâr enerjisine yönelik geliştirdiği özel politikalar nedeniyle lider konumdadır. Almanya, kurulu güç bakımından Çin"in gerisinde olmasına rağmen teknolojisi ve sanayisi ile bu alanda söz sahibi konumdadır. Türkiye ise, son dönemde rüzgâr enerjisine yönelik politikalar ve teşvik mekanizmaları geliştirmiştir. Türkiye geçmişle kıyaslandığında önemli bir yatırım trendi yakalamasına rağmen, Çin ve Almanya ile karşılaştırıldığında gerek kurulu güç ve teknoloji yatırımları, gerekse kanun ve politika tercihleri bakımından oldukça geride kalmıştır.

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI İHLALİ ALTINDA ÇİN’İN ENDÜSTRİ POLİTİKALARI VE ABD İLE TİCARET İLİŞKİLERİNE ETKİSİ

The Journal of Social Sciences, 2018

Fikri Mülkiyet Hakları (FMH), Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından ve Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması’nda (TRIPS) “kişilerin düşüncelerinin ürünleri üzerine, sahibine belirli bir zaman süresince münhasıran verilen kullanma hakları” şeklinde tanımlanmıştır. İktisadi açıdan FMH, teknoloji transferi ile birlikte düşünüldüğünde, özellikle Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ) için dış ticarette önemli yere sahiptir. Bu bağlamda fikri mülkiyetin nasıl korunacağı uluslararası ticari anlaşmaların öğesi haline gelmiştir. ABD-Çin ticaret ilişkileri kapsamında da FMH konusu gündeme gelmiştir. ABD'de 1974 yılında çıkarılan Ticaret Kanunu'nun 301. maddesi, devlet başkanına, ülkenin sanayi kuruluşlarını diğer ülkelerin "adil olmayan" ticari uygulamalarından korumak için söz konusu ülkelere tek taraflı vergi uygulama ve ticari kısıtlamalar getirme yetkisi vermektedir. ABD buna dayanarak 2017 yılında Çin’in Amerikan fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiği iddiası ile dava açmış ve davanın sonuç raporuna dayanarak Trump yönetimi, ABD-Çin ticaret hacminin yaklaşık %10’una denk gelen bir karar ile binden fazla ürüne ve yarı mamule kısıtlamalar getirmiştir. Çin, ABD'nin başlattığı fikri mülkiyet hakları soruşturmasından şiddetli hoşnutsuzluk duyduğunu bildirmiş, ABD'yi ticari korumacılık yapmak ve mevcut uluslararası ticaret sistemini yıkmakla suçlamıştır. Bu tartışmalar ekseninde, çalışmanın konusunu Çin’in fikri mülkiyet hakları ihlalinin endüstriyel gelişmesindeki rolü ve ABD ile olan ticaret ilişkilerinin geleceği oluşturmaktadır.

Çi̇n’İn Enerji̇ Güvenli̇ği̇ Poli̇ti̇kalari: Kazaki̇stan, Myanmar Ve Paki̇stan Örnekleri̇

2020

ÇİN’İN ENERJİ GÜVENLİĞİ POLİTİKALARI: KAZAKİSTAN, MYANMAR VE PAKİSTAN ÖRNEKLERİ Neslihan TOPCU Yüksek Lisans Tezi, Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Arzu GÜLER 2020, XXI+ 171 sayfa+ 27 Harita Enerji tüketimi ve bununla beraber enerjiye olan ihtiyacı giderek artan Çin, enerji sorunu ile karşı karşıya kalmamak için enerji güvenliği politikaları geliştirmektedir. Çin’in enerji güvenliği politikaları sadece enerji ile ilgili değil, ulusal ve ekonomi güvenliği ile de doğrudan ilgilidir. Enerji güvenliğine bu nedenle son derece önem atfeden Çin, birçok ülkeyle enerji ilişkisi kurmakta ve kurduğu bu ilişkiler çerçevesinde enerji güvenliğini sağlamaya çalışmaktadır. Bu çalışmada ise Çin’in enerji güvenliğini sağlamak için izlediği politikaların ve enerji arz ya da transit ülkeleriyle kurduğu enerji ilişkisinin enerji güvenliğine katkısının neler olduğu sorusu Kazakistan, Myanmar ve Pakistan örnekleri üzerinden incelenmektedir. Çalışmanın sonunda Çin’in her üç ülke...