SOSYAL MEDYA KULLANAN TUKETICILERIN ALGILARI UZERINE BIR ARASTIRMA INSTAGRAM ORNEGI (original) (raw)
Related papers
DİJİTAL MEDYA ÇAĞINDA SOSYAL RÖNTGENCİLİK: INSTAGRAM ÖRNEĞİ
2022
Öz Sosyal medya platformlarının günlük yaşam pratiklerinde kullanılması günümüzde vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelmiştir. İnternet kullanabilen her bireyin mutlaka (en az bir) sosyal medya hesabı bulunmaktadır. İnsanlar artık çeşitli konulardaki ihtiyaçlarına cevabı bu mecralarda aramaktadır. Tanıdık ya da tanımadık insanlar hakkında tutum, davranış ve yargılar, sosyal medya hesapları yakın takibe alınarak oluşturulmaktadır. Instagram bu bağlamda ele alınıp incelenmesi gereken en önemli sosyal mecradır. Bugün dünya genelinde 1 milyardan fazla, Türkiye'de ise 39 milyon Instagram kullanıcısı bulunmaktadır. Türkiye, dünyada en çok Instagram kullanan ülkeler arasında altıncı sırada yer almaktadır. İstatistikiler Türkiye'de oldukça yoğun bir şekilde Instagram kullanıldığını göstermektedir. Çalışmanın amacı; ülkemizde 18 yaş üstü bireylerin hangi amaçla Instagram kullandığını, Instagram'da paylaşımda bulunup bulunmadığını, takip ettiği kişilerin paylaşımlarına hangi saiklerle sürekli bakma gereği duyduğunu "sosyal röntgencilik" kavramı bağlamında araştırmaktır. Buna bağlı olarak Instagram kullanıcılarını sosyal röntgenciliğe iten davranışın ardındaki nedenlerin neler olduğu anlamaya çalışılmaktadır. Çalışmanın anket verilerinden elde edilen bulgulara göre, Instagram ortamında sosyal röntgencilik davranışının katılımcıların demografik özelliklerine göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Katılımcılar, en çok "ilgi alanlarına yönelik bilgi sahibi olmak", "dünyada olup bitenleri görmek" ve "arkadaşlarının nerede ne yaptıkları hakkında bilgi edinmek" amacıyla Instagram kullandığını belirtmiştir.
SOSYAL AĞLARIN PAZARLAMA DİSİPLİNLERİ İÇİNDE KULLANIMI: INSTAGRAM ÜZERİNE BİR İNCELEME
Bilgi-iletişim teknolojilerinin gelişimiyle birlikte hayatımıza giren bilgisayar, internet ve sosyal medya hiç kuşkusuz ki yaşam tarzımızı önemli ölçüde değiştirmiştir. İnternet kullanımının giderek artması ve bireylerin sosyal medyada aktif olarak rol alması şirketlerin dikkatini çekmiş ve bu alana yönelmelerine neden olmuştur. Sosyal medya, pazarlama faaliyetlerinde gelenekselin dışına çıkmayı zorunlu hale getirmektedir. Sosyal medya ekonomisinde tüketici ön plana çıkmakta ve tüketici ile etkileşim içinde faaliyetlerini sürdüren yapılar önem kazanmaktadır. Facebook, Twitter ve Youtube gibi ülkemizde en çok kullanılan sosyal ağlar pazarlama stratejileri içinde sıklıkla yer alsalar da son zamanlarda firmaların dikkatini çeken başka bir platform da Instagram'dır. Çalışma kapsamında ilk önce pazarlamada yeni yaklaşımlar konusuna değinilecek ve geleneksel pazarlama anlayışından sosyal medyada pazarlama anlayışına geçiş incelenecektir. Çalışmanın gelişme bölümünde sosyal medyada pazarlama konusu ele alınarak sosyal medyada tüketici davranışları ve sosyal medya görsel kullanımının önemi vurgulanacaktır. Son bölümde ise dünya çapında 130 milyonu aşkın kullanıcıya sahip olan Instagram'ın pazarlama amaçlı kullanımı incelenecek, söz konusu alanda yaşanan değişimin içerdiği boyutlar analiz edilecektir. Abstract Development of information-communication technologies, computers, the Internet and social media has changed our way of life significantly. Widespread usage of Internet and individuals taking active roles in social media has attracted the attention of companies and led them to "social media" field. Social media has made it necessary to go beyond traditional methods in marketing activities. The consumer is the prominent figure in "social media economy" and marketing structures where the company interacts with the consumer shines on this area. While social marketing strategies for widely used social platforms in Turkey such as Facebook, Twitter and YouTube are commonly used, recently another platform, Instagram have caught the eye of marketing experts. In this research, using Instagram, a social service with 130 million users worldwide, for marketing purposes is examined and changes in relevant marketing areas is analyzed. GĠRĠġ Günümüzde, küçük ya da büyük olsun fark etmez, işletmeler ürün ve hizmetlerini tanıtmak için geleneksel pazarlama anlayışı yanında yeni pazarlama anlayışını da benimsemişlerdir. İnternet ve sosyal medya çağı, işletmelerin geleneksel pazarlama yöntemlerini tekrar gözden geçirmeye itmiş ve işletmeler internet ve sosyal medya tabanlı pazarlama stratejileri uygulamaya başlamışlardır. Teknolojinin hızla değişmesiyle birlikte, sosyal medya kullanıcılarının da alışkanlıkları ve buna bağlı olarak da markaların pazarlama yöntemlerinin aynı hızla değiştiği görülmektedir. Markalar sosyal ağlarında yazı ağırlıklı gönderilerden vazgeçip görsel ağırlıklı gönderilere ağırlık vermektedir. Yapılan araştırmalar ve yayınlanan raporlar, dijital pazarlamacıların artık görsel içerikleriyle ön plana çıkan Instagram ve Pinterest gibi sosyal ağlara daha fazla değer verdiklerini göstermektedir.
SOSYAL MEDYADA OTOSANSÜR: FACEBOOK ÖRNEĞİ
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2016
Herkesçe kabul edildiği gibi İnternet, iletişimin geçmişe göre daha kolay gerçekleşmesine yardımcı olmaktadır. Dünyanın küçüldüğü algısını da beraberinde getiren bu görüş, bu küçük dünya içindeki etkileşimlerin daha hızlı ve etkin biçimde gerçekleşmesine yaramaktadır. Bu açıdan bakıldığında, sosyal medya kavramı da bireylerin etkileşim hızına katkı sağlayan bir olgu olarak dikkat çekmektedir. Ancak iletişimin başatlığına paralel olarak ilerleyen denetim kavramı da, İnternet ve sosyal medyanın gelişimine ayak uydurmayı başarmış; farklı yollarla İnternet'in sunduğu özgürlük alanının sınırlanması yolunda kimi adımlar atmıştır. Sansür kavramının karşılayabileceği sınırlamalar, bariz denebilecek biçimlerde İnternet ve sosyal medyanın yarattığı hareketlenmeler dâhilinde de görünür olmuşlardır. Sansürün doğal bir sonucu olarak görülebilecek otosansür de bireylerin sosyal medyadaki etkileşimleri üzerinde söz sahibi olma potansiyeli nedeniyle günümüz İnternet dünyası içinde önemli bir yer teşkil etmeye başlamıştır. Bu çalışma da Facebook örneği üzerinden sosyal medyadaki otosansür eğilimlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çalışma, gözetim ve suskunluk sarmalı bağlamında, çevrimiçi anket ve yarı yapılandırılmış görüşme aracılığıyla Facebook kullanıcılarının davranışlarını inceleyerek otosansür davranışlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Isyerinde Sosyal Medya Kullanımı Olceginin Turkceye
İşyerinde Sosyal Medya Kullanımı Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması, 2022
Bu çalışma, işyerinde sosyal medya kullanımının olumlu ve olumsuz etkilerini, ilgili alt faktörleriyle (boyutlarıyla) değerlendirmek üzere oluşturulmuş olan, “İşyerinde Sosyal Medya Kullanımı: İkili Etkilerin İncelenmesi” ölçeğinin Türkçe literatüre kazandırılması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Literatürde sosyal medya kullanımına ilişkin çalışmalar bulunmaktadır. Fakat Türkiye’de bulunan literatürde, “işyeri” özelinde sosyal medya kullanımını ölçen bir ölçek çalışması geliştirilmemiştir. Bu kapsamda, ölçekte bulunan 5 alt boyuta ait 22 soru Türkçe’ye uyarlanmıştır. Burada yapılan araştırmada ise, KFA ve DFA’nın sonucu olarak, 6 alt boyutta 21 sorulu bir yapı ortaya çıkmıştır. Türkçeye uyarlaması yapılan ölçeğin geçerlilik ve güvenirlilik çalışmaları için 335 bireyden elde edilen verilerle çalışılmıştır. “İşyerinde Sosyal Medya Kullanımı Ölçeği”nin örneklem hacminin yeterliliği açısından değerlendirildiği, KMO testi değeri 0.82 bulunmuştur. “İşyerinde Sosyal Medya Kullanımı Ölçeği”nin iç tutarlılık güvenirliliğini ölçmek için Cronbach Alpha değerine bakılmış ve 0.83 bulunmuştur. Geçerlilik ve güvenirlilik çalışmalarına ilişkin bulgular “İşyerinde Sosyal Medya Kullanımı Ölçeği”nin geçerli ve güvenilir bir araç olduğunu göstermektedir.
SURİYELİ GÖÇMENLERİN SOSYAL MEDYA KULLANIM PRATİKLERİ
D ünya üzer ndek s yasal ya da coğraf k değ ş mler beraber nde büyük göç dalgalarını ya da d ğer b r dey şle k tlesel akınları da beraber nde get reb lmekted r. Tar h n her dönem nde sosyal, ekonom k, s yas ve hukuk boyutlarda k tlesel akınları görmek mümkündür. Son yıllarda bel rg nleşen ve kron k b r hal alan küresel ve bölgesel st krarsızlık neden yle gel şmekte olan veya gel şm ş ülkelere göç hareket n n olduğu gözlemlenmekted r.
SOSYAL MEDYADA VERİ SÖMÜRGECİLİĞİNİN FACEBOOK UYGULAMASI ÜZERİNDEN İNCELENMESİ
The Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 2020
ÖZ Web 2.0 ile başlayan süreç internet kullanıcılarına aktif olmanın yolunu açarak sosyal medya denilen bir olgunun da başlatıcısı olmuştur. Başlangıçta adından da yola çıkarak bireyleri "sosyal" yapacağı düşünülen bu uygulamalar zamanla bireylerin bilgilerini depolayan, onların bilgilerini üçüncü derece kişilerle paylaşan ve tüm bunları yaparken bireyleri kendine bağımlı duruma getiren bir hal almıştır. Bunlardan dolayı sosyal medyanın araştırılması, etkilerinin ortaya konularak önlemlerinin alınması üzerine yoğunlaşılması gerekli bir hal almıştır. Bu çalışmada, bireylerin sosyal medyaya olan bağımlılıklarının sebebinin neler olduğu, sosyal medyanın bireylerin hayatlarına ne getirip onlardan ne götürdüğü incelenecektir. Çalışmada, sosyal medyanın gizli kalmış taraflarından biri olan veri sömürgeciliği de Facebook uygulaması analiziyle ortaya konulacaktır. ABSTRACT The process starting with Web 2.0 has been the initiator of a phenomenon called social media by opening the way for active internet users. These practices, which were originally thought to make individuals social by taking their name from the name, have become a state that makes individuals add information to individuals, share their knowledge with third degree people and make them all dependent. For these reasons, it has become necessary to investigate the social media and to emphasize the effects of these activities. In this study, what causes the dependencies of individuals to social media and what the social media brings to and from the lives of individuals will be examined. In this study, data colonialism, which is one of the hidden sides of social media, will be revealed by Facebook application analysis.
AĞIZ ARAŞTIRMALARINDA VERİ KAYNAĞI OLARAK SOSYAL MEDYA
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA 6. ULUSLARARASI TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞTAYI BİLDİRİLERİ , 2024
Türkiye Türkçesi ağız araştırmaları yaklaşık olarak 150 yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. Bu zaman dilimi içerisinde ağızlar çeşitli yönlerden ele alınmış ve binlerce çalışmaya konu olmuştur. Ancak köyden kente göç ile artan kentlileşme, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması, eğitim seviyesinin yükselmesi ile artan ölçünlü dilin baskısı, araştırma sahasının genişliği ve ağızların sürekli değişebilen doğası gibi faktörlerden dolayı belki de hiçbir zaman istenilen seviyeye gelemeyecektir. Buna rağmen yine de yapılmış olan çalışmalar sayesinde günümüzde Türkiye Türkçesi ağızları hakkında çok önemli verilere sahibiz. Teknoloji ve iletişim alanında son yarım yüzyıllık gelişmeler göz önüne alındığında değişimin hızı baş döndürücüdür. Bilgisayar, internet ve akıllı telefonların herkes tarafından ulaşılabilir hâle gelmesinden sonra iletişim olgusu temelden değişmiş ve tarih boyunca görülmemiş bir hıza ulaşmıştır. Gelişen teknolojiler sayesinde hayatlarımıza giren sosyal medya uygulamaları da bu hızın önemli araçları hâline gelmiştir. Sosyal medyada kullanılan dil başta dilbilim araştırmaları olmak üzere pek çok bilim alanı için oldukça ilgi çekicidir ve çok fazla malzeme sunmaktadır. Bu çalışmada geleneksel veri toplama yöntemlerine ek olarak sosyal medyanın da ağız araştırmalarında veri kaynağı olarak kullanılabilirliği tartışılacaktır. Sosyal medya hem hazır veri kaynağı hem de elde edilecek veri kaynağı olarak iki ana başlığa ayrılacak ve örnekler üzerinden imkânları gösterilmeye çalışılacaktır. ‘Sosyal medya aracılığıyla ağız araştırmaları için veri toplanabilir mi, toplanabilirse ne tür veri olabilir, sınırlılıkları nelerdir?’ gibi sorulara yanıt aramakla birlikte sosyal medya üzerinden yapılacak dil araştırmalarının avantajları ve dezavantajları da ayrıca değinilecek noktalar arasındadır.
SOSYAL MEDYA YASASI UZERINE NETNOGRAFIK BIR ARASTIRMA YOUTUBE MEVZULAR ACIK MIKROFON ORNEGI
The social media law (control law), which came into force on April 1, 2023, entered into force. With its entry into force, it has brought about a lot of controversy. While some of them find that disinformation is prevented and more accurate information is shared by the public more reliable thanks to this law, others are of the opinion that this law is intended to close the way for criticism by applying self-censorship to people, like a franchising on the minds. The aim of the research is to provide an explanation for the debates brought about by the law and to obtain information about the law. In this study, the culture, behaviors, attitudes and social interactions of the users on the internet using the netnography method, a method discovered by Robert V.Kozinets, were compatible with the research topic. The universe of the research is all the comments about the social media law on the internet. The sample of the research is Babala TV, which has 4.09 million subscribers on Youtube, discussions on Mevzular Open Microphone Private / Social Media Law program and comments on the video. In the data analysis, it was desired to add depth to the evaluation by determining the titles of Comments of Likes, Defenders of the Law, Undecided About the Law, Critics of the Law.
KİŞİSEL MARKALAMA BAĞLAMINDA GAZETECİLERİN TWITTER KULLANIMI
16th International Symposium Communication in the Millennium Post Conference Publication / 25-28 Nisan 2018, 2018
Sosyal medya kullanımının giderek günlük iletişimin içine yerleşmesi gazetecilik uygulamalarında da önemli değişiklikler yaratmaktadır. Alan yazında bu bağlamda sosyal medya ve gazetecilik mesleğine ilişkin konuları temel alan araştırmaların sayısında da artış yaşanmaktadır. Gazeteciliğin yapısal bir dönüşüme uğradığı bu yeni çağda dijital kültür de kendi yapı taşlarını oluşturmakta, gazetecilerin sosyal medya davranışları önemli bir araştırma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Twitter örneğinde gazetecilerin kişisel markalama çabasına odaklanan bu çalışmada, ana akım ve alternatif medyada yer alan gazetecilerin Twitter'da kendilerini nasıl tanıttıkları ve markalaştırdıklarına, gazetecilerin Twitter'ı kullanma pratikleri üzerinden sosyal medyanın geleneksel haber odası uygulamalarını nasıl dönüştürdüğüne yönelik bir saptama amaçlanmaktadır. Kamusal ve etkileşimli özelliklerinden dolayı bir mikroblog olarak öne çıkan Twitter, bu dönüşümü incelemek için uygun bir platformdur. Medyanın dönüşümüne adapte olmuş gazeteciler ve haber kuruluşları, bu platformda etkin bir varlığa sahiptir ve sanal ortamda kişisel ve kurumsal kimliklerini yansıtacak uygulamalarda bulunmaktadır. Bu doğrultuda söz konusu bu çalışmada ana akım ve alternatif medyada yer alan 30 gazetecinin Twitter kullanımlarının, niteliksel veriye dayalı olarak niceliksel değerlendirilmesi, karşılaştırılması ve kişisel markalama ile olan ilişkisinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemi tercih edilmiş; yazılı, görsel ve online medyada ekran yüzü, köşe yazarı ve muhabir olarak marka isim olarak kabul edilebilecek, Twitter'da ise düzenli paylaşımda bulunma ölçütünü karşılayan 30 gazetecinin, iki hafta boyunca kayıtlanan Tweet'leri; Brems&Martina&Todd ve Marcel (2017) tarafından geliştirilen kodlama şeması üzerinden analiz edilmiştir.