Konya İli Örneğinde Çocuk Suçluluğu Üzerine Kriminolojik Bir İnceleme (original) (raw)
Çocuk Suçluluğunun Toplumsal Nedenlerine Sosyolojik Bir Bakış (Antalya Örneği)
A Socıoologıcal Perspectıve Of The Socıal Reasons Of Juvenile Delinquency (The Case Of Antalya), 2018
Toplumsal bir olgu olarak cocuk suclulugu Dunyada cok uzun yillardir yasanan ve her gecen gun sayisi gittikce artan bir sorundur. Genel olarak 19. yuzyila kadar suca karisan bireylere cocuk yetiskin ayrimi yapilmaksizin ayni ceza kanunlarinin hukmu uygulanmistir. 1899 yilinda Chicago, Illinois’de Cook County Cocuk Mahkemesinin kurulmasiyla cocuk sucluluguyla ilgili davalar bilimsel bir bakis acisiyla ele alinmaya baslanmistir. Ulkemizde cocuk sucluluguyla ilgili ilk calismalar Cumhuriyetin ilanindan sonraki yillarda yapilmaya baslamistir. Daha evvelki donemlerde yeterli istatistiklerin ve konuya ilgi duyan bilim insanlarinin bulunmamasi nedeniyle cocuk suclulugu suc sosyolojisi- psikolojisi ve ceza hukukunda gec yer bulmustur. Turkiye’de suclu cocuklarla ilgili ilk arastirma 1931 yilinda yapilmistir. O zamandan gunumuze cocuk suclulugunun cozumune yonelik nicel ve nitel arastirmalar sosyolojik, psikolojik ve hukuki boyutlariyla genis bir perspektiften ele alinmaya baslamistir. Bu ...
Çocuk Bürosuna İli̇şki̇n Suçlu Profi̇li̇: Bursa Örneği̇
uak.gov.tr
Çalışmada, çocuk bürosuna kayıtlı suçluların ilgili değişkenlere bağlı olarak profillerinin çıkarılması hedeflenmiştir. Bu amaçla, Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma projeleri kapsamında, Bursa Emniyet Müdürlüğünün suçlu veri tabanından yararlanılmıştır. Çocuk bürosuna kayıtlı suçlulara ilişkin ilgili bazı değişkenlerden hareketle, karar ağacı oluşturulmuştur. Karar ağaçları bölümlendirme amaçlı kullanılan etkili bir istatistiksel tekniktir. Bu teknikte kestirim gücünün test edilmesinde veya uygulanan birden çok modelin hangisinin daha uygun olduğunun belirlenmesinde yanlış sınıflama matrisi (misclassification matrix) kullanılmaktadır. Yanlış sınıflama matrisinde yer alan risk tahmin değeri yanlış bir biçimde sınıflanan örnek yüzdesini göstermektedir. Yapılan bir ön analiz sonucunda, çocuk bürosuna kayıtlı suçları işleyenlerin üzerinde en fazla etkili olan bağımsız değişkenlerin sırasıyla; yaş, meslek, polis merkezi, öğrenim durumu ve doğum yeri değişkenleri olduğu anlaşılmıştır.
Bi̇li̇şi̇m Suçlari Kapsaminda Suça Sürüklenen Çocuklarin İncelenmesi̇
HUMANITAS - Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2018
Çocuklar hayatımızda çok önemli yer tutmakta olup, geleceğimizin teminatıdır. Özellikle bilişim sistemlerinin gelişimi ile yeni oyunların ve ilgi çekici uygulamaların varlığı onlara daha iyi eğitim verebilmek adına bir fırsattır. Fakat unutulmamalıdır ki her şey amacına uygun kullanıldığında iyidir, özellikle internet ortamı çocukların yanlış bir şeyler öğrenmesine de neden olabilmektedir. Çünkü suç davranışı rahatlıkla öğrenilebilmektedir. Çocuklar, yetişkinlere nazaran daha bilgisiz ve daha savunmasız kişilerdir. Suç davranışının çocuklar üzerindeki etkisi, yetişkinlere göre çok daha fazla olmaktadır. Bu yüzden bu çalışmada, bilişim suçunun Türkiye örneklemindeki çocuk şüphelileri, Türkiye İstatistik Kurumunun verileri üzerinden incelenmiştir. Yapılan analizden elde edilen bilgilerin, aileler, eğiticiler ve ilgili makamlar tarafından yapılacak suçu önleyici çalışmalara önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Suça Sürüklenen Çocukların Sosyodemografik Özellikleri ile Suç İlişkisinin İncelenmesi
Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi
Bu çalışmada suça sürüklenen çocukların sosyodemografik özelliklerinin suç davranışı ile ilişkisi incelenmiştir. Araştırma ilişkisel tarama modelinde tasarlanmış olup, çalışma grubu amaçsal örnekleme ile oluşturulmuştur. Çalışmaya 2017 adli yargı yılında suç nedeniyle adli mercilerde bulunan, gönüllü, veli izni alınmış 213 ergen katılmıştır. Analiz sonuçlarına göre; sosyodemografik özelliklerden yaş, eğitim durumu, ebeveyn eğitim durumu ve yaşanılan yerleşim yeri ile suç davranışı arasında istatistiki açıdan anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Cinsiyete ve ebeveynle birlikte yaşama durumuna göre suç davranışı farklılık göstermemektedir. Buna göre; yaş arttıkça, eğitim durumu ve ebeveyn eğitim durumu düştükçe suç davranışı artmaktadır. Ayrıca Ankara İli'nin Altındağ ilçesinde yaşayan katılımcıların suç davranışları daha yüksektir.
Kadirşinaslık ve Öznel İyi Oluş: Suça Sürüklenen Çocuklar Üzerine Nicel Bir Araştırma
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2016
Bu çalışmanın amacı, suça sürüklenen ergenlerin kadirşinaslık ve öznel iyi oluş eğilimleri arasındaki ilişkinin tespit ve tasvir edilmesidir. Ayrıca yaş, anne-babanın eğitim durumu, kurumlarda arkadaşlarının olup olmaması, uyuşturucu madde kullanma durumlarıyla, ceza infaz kurumunda kalma süreleri gibi değişkenlerin de kadirşinaslık düzeyini farklılaştırıp farklılaştırmadığı incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini Ankara Sincan Çocuk ve Genç Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kalan adli kurumlarca çocuk olarak kabul edilen, yaşları 14-18 arasında değişen 124 erkek oluşturmaktadır. Adler ve Fagley'in (1992) Takdir Etme (Kıymet Bilme) Ölçeği ve Özen'in (2005) "Öznel İyi Oluş Ölçeği (Lise Formu)" araştırmada uygulanmıştır. Buradan elde edilen bulgulara göre ergenlerin en çok "mukayeseli kıymet bilme","ibadetsel kıymet bilme" ve "maddi sahipteliklere yönelik kıymet bilme" boyutlarında yüksek ortalamalar gösterdikleri, yakın arkadaşlardan ceza infaz kurumunda tanıdığı olmayanların sosyal çevrelerine daha çok kıymet verdikleri ve sonuç olarak kadirşinaslık eğilimleri ile öznel iyi oluşları arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler olduğu tespit edilmiştir.
Konya'da Cinsel İstismar Yönünden Muayenesi Yapılan Çocuk Olguların Değerlendirilmesi
Turkiye Klinikleri Journal of Forensic Medicine, 2008
ÖZET Amaç: Cinsel istismar, çocuk istismarı tipleri içerisinde saptanması en zor olanıdır. Çoğunlukla gizli kalan cinsel istismar eylemi, çocukta kısa ve uzun dönemde fiziksel ve psikolojik yönden önemli hasarlara neden olabilmektedir Bu çalışmada, Konya'da cinsel istismar yönünden muayenesi yapılan çocuk olguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu amaçla 1 Haziran 2005 ile 31 Aralık 2007 tarihleri arasında Konya Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne cinsel istismar iddiası nedeniyle muayeneye gönderilen 18 yaşını doldurmamış çocuklar hakkında düzenlenen raporlar; retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 275 olgunun yaşları 4-18 arasında olup, ortalama yaş 14.05 ± 3.05 bulundu. 61 (%22.2) olgunun erkek, 214 (%77.8) olgunun kız çocuk olduğu belirlendi. Yapılan muayenede 136 olgunun 50'sinde (%36.8) hymende eski yırtık, 8'inde (%5.9) yeni yırtık tespit edildi. "İstismar eyleminin sonucunda mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığı" sorulan 91 olgunun 5'ine (%5.5) post travmatik stres bozukluğu tanısı konulmuştu. 123 (%44.7) olguda, iddia edilen cinsel saldırı eyleminin, saldırgan ya da mağdurun evi veya çevresinde meydana geldiği tespit edildi. Sonuç: Cinsel saldırı mağdurunun muayenesi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Ülkemiz genelinde yaygın olarak kurulacak "cinsel saldırı merkezleri", cinsel saldırı mağdurlarına adli ve tıbbi yönden daha faydalı bir yaklaşım sağlayacaktır.
Suça Sürüklenen Çocuklara Yönelik Değerlendirme
Kırklareli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2024
ÖZET Suça sürüklenen çocuklar konusu, çoğunlukla suçun işlenmesinden sonraki süreç bakımından incelenmekte ve çocukların suça sürüklenmesinin azaltılması amacına yönelik önleyici sistemler üzerinde daha az çalışılmaktadır. Bu çalışmada, suça sürüklenen çocuklar konusu, hem kriminoloji hem de ceza hukuku perspektifiyle bütüncül olarak ele alınmış ve bu konudaki temel problemler ve bu problemlere yönelik çözüm önerilerimiz sunulmuştur. Bu bağlamda, suça sürüklenen çocuk kavramı, çocuk adalet sistemi, suça sürüklenen çocuk oranları, çocuğu suça sürükleyen nedenler ve çözüm önerilerimiz, suça sürüklenen çocukların cezai sorumluluklarının belirlenmesinde TCK'da kabul edilen sistem ve çocuklara özgü güvenlik tedbirleri konuları incelenmiştir. Bu inceleme, istatistiki veriler, normatif düzenlemeler, doktrindeki görüşler, tespit ettiğimiz problemler ve çözüm önerilerimiz çerçevesinde yapılmıştır.
Çocuk ve Suç İlişkisinin Sosyolojik Suç Kuramları ile İncelenmesi
2017
Suc konusu insanlik tarihi kadar eski bir olgudur. Antikcagda Platon, Kanunlar adli kitabinda sucun ruhsal bir tur hastalik oldugunu ileri surmustur. Aristoteles ise, sucu toplumdaki yoksulluk ve devrimlerle iliskilendirmistir. Suc yuzyillar boyunca farkli zaman ve mekanlarda, farkli sekilleriyle karsimiza cikmaktadir. Uygarlik, bilim ve teknolojik gelismelerle beraber sucluluk da boyut degistiriyor. Fakat son donemlerde sucluluk konusu icinde en dikkat cekici konu hic kuskusuz cocuk suclulugudur. Ozellikle gelismis ve gelismekte olan toplumlarda goc ve hizli kentlesmenin birer sonucu olarak suca suruklenmis cocuk sayisi artmistir. "Cocuk ve suc " kavramlarini ayni cumle icerisinde kullanilmaya baslanmasi ciddi bir sosyal sorun gostergesidir. Henuz kisilik gelisimini ve kimligini tamamlayamamis cocugu suca surukleyen etmenler, cocugun devamli iletisim halinde bulundugu sosyal cevresidir. Cocuk ne iyi ne de kotu bir karaktere sahip olmayan bireydir. Zaman icerisinde yasant...