AMEL FORMU VE ABDÜLKÂDİR MERÂGÎ'NİN ANONİM BİR MECMUADAKİ AMEL BESTELERİ (original) (raw)
Related papers
MENAKIPNAMELERDE FORMELLERİN KULLANIMI: “MENÂKIB-I ŞA’BÂN-I VELΔ ÖRNEĞİ
Türk Kültürü, 2023
Menakıpnames are works that are created by putting the legends that were told in the oral tradition into writing. In a narrative, when starting the narrative; while making a transition from event to event, from time to time, from place to place; while expressing similar situations; and while completing the narrative, formal formulaic expressions are used. Studies have been carried out on the use, types and functions of formal expressions in narrative genres such as tales, epics and stories. Formal expressions, which are a stylistic feature of oral performance, are also seen in menakipname. In this article, it is aimed to examine which formals are used are used in the menakipnames, the types and functions of the formals used, based on "Menâkıb-ı Şa'bân-ı Velî". It has been seen that both the patterns of the oral tradition are used and the new patterns required by the written performance are shaped in the examined menakipname. It can be said that the writing of the menakipnames in order to be read in front of the audience is also a determining factor in the use of formals.
ABDÜLKÂDİR EL-EDHEMÎ'NİN İRŞÂDÜ'L-MÜRÎD Lİ'L-MENHECİ'S-SEDÎD İSİMLİ RİSÂLESİ
Bu çalışma, son devir Osmanlı Şâziliyye şeyhlerinden Abdülkâdir el-Edhemî'nin (ö. 1325/1907) İrşâdü'l-mürîd li'l-menheci's-sedîd adlı risâlesini incelemeyi hedeflemektedir. Aynı zamanda bir şair olan Edhemî bu eserinde âlemin yaratılış amacını, insanın varlık alemindeki konumunu, nefsin makamlarını, tarikata girme ve seyr u sülûk yapma âdâbını hikemî bir üslupla anlatmaktadır. Ona göre Allah Teâlâ, âlemi zatının bilinmesini sevdiği için yaratmıştır. Bunun için sevgi ve mârifet, varlık aleminin meydana gelmesine sebep olan iki asıl unsurdur. Hayvanî ve ruhanî kuvvetlerden mürekkeb olan ve âlemin özeti kılınan insan da Allah'ı tanıması için yaratılmıştır. Bu nedenle insanın yegâne hedefi mârifetullaha erişmek olmalıdır. Bu hedefin gerçekleşmesi hayvanî sıfatlardan kurtulup ruhanî sıfatlarla nitelenmekle; bu da ancak Allah'ı bilen ârif bir şeyhe tabi olmakla mümkündür. Çalışmaya konu olan eserin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı'nda ve Juma Al Majid Center For Culture &Heritage adlı kütüphanede kayıtlı birer nüshasının olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada öncelikle müellif ve eseri tanıtılmış, ardından eserin muhtevası incelenip Arapça metni verilmiştir. Eser şair bir sûfînin kaleminden çıkması bakımından dikkat çekicidir. Bu itibarla eserin ilim câmiasına kazandırılmasının faydalı olacağı kanaatindeyiz.
SON ASIR TÜRK ŞAİRLERİNDEN MEHMED GAZALİ BEY VE "BALIKESRÎ İLHAMLARI" ADLI MECMUA-I EŞÂRI
ÖZET 1305 (1887-88) senesinde İstanbul'da doğan Mehmed Gazâl Bey,Dârütta'l m ve Burhân-ı Terakk mektepleri ile Bursa İdâd si ve Dârülfünûn Edebiyat Şubesinde okumuştur.1328 (1910) yılından itibaren ise kendini eğitime adamış, öğrenme ve öğretme arzusunu hiç kaybetmemiş bir öğretmen olarak çalışmıştır. Bağdat idâd ve sultân mekteplerinde Türkçe, edebiyat ve tarih derslerivermiştir. Balıkesir'e de öğretmenlik yapmak üzere gelen Gazâl Balıkesir Erkek Muallim ve Kız Muallim mektebinde görev yapmıştır. En verimli çalışmalarını Balıkesir'de gerçekleştiren Gazâl , şehrin önemli kalem erbabı arasında temayüz etmiştir. Balıkesir Halkevi, Kütüphane ve Neşriyat Şubesinde üye olarak görev yapmış, hakevinin yayın organı Kaynak dergisinde şiir ve yazıları yayınlanmıştır. Ayrıca Balıkesir'de yayımlanan Çağlayan, Gençler Yolu, Irmak dergilerinin de yazar kadrosunda yer almıştır. Mehmed Gazâl bu dergilerde sanat, felsefe, iktisat, eğitim, hitabet, biyografi gibi çok çeşitli yazılar yazmış olmakla beraber yazılarının ağırlık merkezini Balıkesir vilayetine dair olanlar teşkil eder. Bu yazıları onun Balıkesir'in dil ve folkloruna ne denli hizmet ettiğinin önemli bir göstergesidir. Dergi yazılarından başka onun müstakil eserleri de bulunmaktadır Balıkesir Vilâyeti Coğrafyası (1927), Türkçenin Tedr si Hakkında Tavsiyelerim (1929), Usûl-i Hitâbet, Târihçe-i Mezâhib bu eserlerdendir. Gazâl aynı zamanda şairdir. 1926 yılında yayımladığı Balıkesr İlhâmları onun şiirlerini yayımladığı bir mecmuadır. Eserde Gazâl 'nin aruz ve heceyle yazdığı şiirler tespit edilmektedir. Bu haliyle Gazâl bir yandan geleneği takip eden bir yandan da yeni söyleyişe tâbi, başka bir ifadeyle tam olarak yaşadığı dönemin adamı olan bir şahsiyet olarak kaşımıza çıkmaktadır. Şiirlere muhteva olarak bakıldığında tıpkı düz yazılarında olduğu gibi bir çeşitlilik görülmektedir. Milli duygu ve düşüncelerinin yer aldığı şiirlerden, sosyal konulara, tabiata pek çok konuda güzel manzumeler yazmıştır. Bildiride Mehmed Gazâl Bey tanıtıldıktan sonra "Balıkesr İlhamları" adlı eserindeki bu şiirler şekil ve muhteva özellikleri bakımından değerlendirilerek, onun şairlik yönü ortaya konulmaya çalışılacaktır.
AMERİKAN BOARD MİSYONERLERİ’NİN ERGANİ’DEKİ FAALİYETLERİ
Tüm hakları mahfuzdur. Bu kitabın tamamı ya da bir kısmı 5846 Sayılı Yasa'nın hükümlerine göre, kitabı yayınlayan yayınevinin izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, özetlenemez, yayınlanamaz, depolanamaz.
TARİHÎ MANZUM METİNLERİ NESRE ÇEVİRME MESELESİ: BELÎĞ'İN GÜL-İ SAD-BERG'İ ÖRNEĞİ
ÖZET Bu makalede 18. asır şair ve yazarlarından Bursalı İsmâîl Belîğ'in daha önce Abdulkerim Abdulkadiroğlu tarafından yayımlanan "Gül-i Sad-berg" adlı manzum yüz hadis tercümesinin meydana getiriliş yılı üzerinde durulmakta; söz konusu eserin bilinen üç yazma nüshasına dayanılarak olabildiğince hatasız neşredilmesi hedeflenmektedir. Klâsik Türk edebiyatı metinlerinin anılan ilim dalında mütehassıs olmayan okuyucunun da kolayca faydalanabileceği şekilde yayımlanması gereğinden hareketle Gül-i Sad-berg'in günümüz Türkçesiyle nesre çevirisine de yer verilmiştir. ABSTRACT This article emphasizes the year of the formation of "Gül-i Sad-berg, the work of 18th Century poet and writer Bursalı İsmail Beliğ, and was published as the translation of one hundred hadiths.by Abdülkerim Abdulkadiroğlu. It is aimed to publish the work without any mistakes based upon known its three copies. The contemporary Turkish prose translations of Gül-i Sad-berg are also included so that a reader not an expert in the field of Classic Turkish Literature texts can easily benefit from the publication.