OSMANLILAR'DA ANALİTİK GEOMETRİ: HENDESE-İ HALLİYYE VE HENDESE-İ TAHLÎLİYYE (original) (raw)

Osmanlılar’da 18. yüzyılda başlayan modernleşme hareketleri, her alanda olduğu gibi bilimsel alanda da kendini göstermiştir. Son dönem Osmanlı aydınlarının en büyük çabası, Batı’daki modern bilimlerin ülkeye aktarılması olmuştur. Modern matematiğin en temel uğraş alanlarından biri olan analitik geometri, Osmanlı Modernleşme Dönemi’nde ülkeye aktarılan bilim dallarından biridir. Analitik geometri hariç, Osmanlıca’ya aktarılan bilimsel çalışmalar hakkında çeşitli araştırmalar yürütülmüştür. Ancak Osmanlılar’da analitik geometri, hiçbir araştırmaya konu teşkil etmediğinden, aydınlatılması gereken bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu eksikliği gidermek adına, Osmanlıca yazılmış dokuz farklı yazarın, biri telif olmak üzere, toplamda onbir eseri tespit edilerek incelenmiştir. Başhoca İshak Efendi, Ahmed Zihnî Efendi ve Şükrü Sayan’ın eserleri, öne çıkan bazı özelliklerinden dolayı daha ayrıntılı incelenmiştir. Modern matematiğin Osmanlılar’a girdiği ilk kaynak olma özelliğine sahip, Başhoca İshak Efendi’nin Mecmûa-i Ulûm-ı Riyâziye (1842) adlı eserinde Descartes’ın geometri çalışmalarından bahsedilmemesine rağmen, analitik geometrinin kullanıldığı tarafımızca tespit edilmiştir. İntegral kalkülüste olduğu gibi, analitik geometriyi de Osmanlılar’a ilk tanıtan Başhoca olmuştur. Ahmed Zihnî Efendi’nin Hendese-i Halliyye (1892) adlı eseri, Osmanlılar’da yazılmış ilk analitik geometri kitaplarından biridir. Bu eserin modern analitik geometri anlatımını yakaladığı, işlem hatalarından uzak ve anlaşılır bir dile sahip olduğu görülmüştür. Zihnî Efendi’nin Başhoca’nın çok ötesinde analitik geometriye vakıf olduğu söylenebilir. Osmanlıca kaleme alınmış en üst düzey analitik geometri kitaplarından biri, Şükrü Sayan’ın Fransız kaynaklardan yararlanarak kaleme aldığı Hendese-i Tahlîliyye (1912) adlı eseridir. Ayrıca kitabının sonuna eklediği makaleyle Şükrü Bey, Argand sistemine alternatif “yeni bir yaklaşım” ortaya koyduğunu belirtmektedir. Tüm kitaplar dikkate alındığında, yazarların askerî kökenli, faydalanılan kaynakların ise ağırlıklı olarak Fransızca olduğu belirlenmiştir.