Ahmet Kutsi Tecer ve Arif Nihat Asya'nın Şiirlerinde Edirne (original) (raw)

Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirlerinde Ses Temsilleri

Türk Kültürü Dergisi , 2022

Ahmet Kutsi Tecer, Türk edebiyatı tarihinde daha çok folklor çalışmaları ve tiyatroları ile anılır. Şairliği ise genelde eleştirilmiş ve edebi yönünün ideallerinin gölgesinde kaldığı düşünülmüştür. Sağlığında sadece bir şiir kitabı yayımlar ve bu kitaptan sonraki otuz beş sene boyunca yazdığı şiirleri kitaplaştırmaz. Başarılı bir şair sayılmasa da Türk şiir tarihinin en bilinen şiirlerinden biri olan “Nerdesin”i kaleme almış ve bu şiirde bahsi geçen ses, bugüne kadar birçok eleştirmen tarafından farklı yorumlanmıştır. Oysa ses, şairin sadece bu şiirinde değil, diğer şiirlerinde de baskın bir unsur olarak ön plana çıkar. Anadolu’yu ve Anadolu insanını merkeze aldığı şiirlerinde, ses de hep bu bakış açısıyla, yüzeysel olarak yorumlanmıştır. Oysa Tecer’in şiirinde ses, bir ahenk unsurundan çok daha fazlasına işaret etmektedir. Bu çalışmada Ahmet Kutsi Tecer’in bütün şiirleri “ses” odağında taranmış ve şairin şiir dünyasında nelere karşılık geldiği tespit edilmeye çalışılmıştır. Şiirde geçen tüm sesler, kaynağına göre tasnif edilmiş ve üç başlıkta incelenmiştir: gaipten gelen sesler, daimonik ses ve suskunluk.

Trakya Paşaeli Gazetesinde Yayımlanan Edirne Şiirleri

Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi, 2024

Öz: Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasından hemen sonra kurulan cemiyetlerden biri olan Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Trakya'nın Türklere ait olduğunu kanıtlamak, yaşanabilecek olası bir işgal karşısında teşkilatlanmak ve kamuoyu oluşturmak adına harekete geçer. Bu bağlamda cemiyet tarafından ilk sayısı 2 Aralık 1918'de yayımlanan Trakya Paşaeli gazetesinin söz konusu amaçlar çerçevesinde yayınlar yaptığı görülür. Dolayısıyla daha ziyade siyasi, askerî ve tarihî yazılara yer verilen gazetede bununla birlikte edebî içerikler de bulunmaktadır. Vatan sevgisini esas alan, azınlıkların Osmanlı Devleti'ne karşı almış olduğu tavrı eleştiren, geçmiş günlere duyulan özlemin ifadesi olan, İzmir gibi ülkenin farklı yerlerinde gerçekleşen işgalleri protesto eden, kaybedileceği düşünülen toprakların yarattığı kederi yansıtan ve nihayet güzel günlerin geleceğine olan inancı dile getiren bu şiirler, gazetenin ilk sayısından son sayısına kadar görülmektedir. Söz konusu gazetede en çok ismi görülen şair İskeçeli Mehmet Sıtkı olmakla birlikte Rifat Celal, Eşref, Osman Nuri gibi farklı şairlerin şiirlerine de yer verilmiştir. Çalışmamızda ilk önce Trakya Paşaeli gazetesindeki edebî içeriklerden özellikle Edirne üzerine yazılan şiirler tarihî gelişmeler de göz önünde bulundurularak ve şairlerin ruh hâli ile dönem koşulları arasında nedensellik kurularak ele alınacaktır. Aynı zamanda bugüne kadar Edirne ile ilgili yapılan çalışmalara katkı sağlamak amaçlanmıştır.

Arif Nihat Asya’nın Nesirlerinde Adana

2018

Known as "Poet of the Flag", Arif Nihat Asya, who wrote poems and prose in Republican period, is one of the most significant litterateurs. Besides writing a number of prose and poems, he was a deputy of Adana between 1950-1945. Actually, he was a teacher and mostly pursued this career in Adana. His prose and poetry about Adana take attention. It can be seen in his works about his perspective of Adana and the interest of the resident in him that the variety of the subject is wide. Those works which were generally published in local presses in Adana took place in his books later. In this study, Arif Nihat Asya's hometown, his perspective of Adana and Adana in his prose will be handled. That Arif Nihat Asya has an optimistic point of view about Adana can easily be observed.

Arif Nihat Asya’nın Nesirlerinde Adana / Adana In Arif Nihat Asya's Prose

EGE ÜNİVERSİTESİ TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ Journal of Turkish World Studies Журнал Исследований Тюркского Мира, 2018

Bayrak Şairi” olarak tanınan Arif Nihat Asya, Cumhuriyet döneminin şiir ve nesir alanlarında eserler vermiş önde gelen isimlerindendir. Her iki alanda da çokça yazan şair 1950-1945 yıllarında Adana milletvekilliği yapmakla birlikte asıl mesleği olan öğretmenlik hayatının büyük bir bölümünü Adana’da geçirmiştir. Arif Nihat’ın Adana ile ilgili şiir ve yazıları dikkat çekecek düzeydedir. Onun Adana’ya bakışı ve şehir halkının da kendisine olan ilgisini gösteren bu eserlerde konu çeşitliliğinin fazla olduğu görülür. Çoğunlukla Adana’daki yerel basın organlarında çıkan bu yazılar, sonradan kitaplarında da yer almıştır. Bu çalışmada Arif Nihat Asya’nın nereli olduğu, Adana’ya bakışı ve nesirlerinde Adana olgusu üzerinde durulacaktır. Yazı ve şiirlerinde Arif Nihat Asya’nın Adana ile ilgili büyük oranda iyimser duygular beslediği görülmektedir. Known as "Poet of the Flag", Arif Nihat Asya, who wrote poems and prose in Republican period, is one of the most significant litterateurs. Besides writing a number of prose and poems, he was a deputy of Adana between 1950-1945. Actually, he was a teacher and mostly pursued this career in Adana. His prose and poetry about Adana take attention. It can be seen in his works about his perspective of Adana and the interest of the resident in him that the variety of the subject is wide. Those works which were generally published in local presses in Adana took place in his books later. In this study, Arif Nihat Asya's hometown, his perspective of Adana and Adana in his prose will be handled. That Arif Nihat Asya has an optimistic point of view about Adana can easily be observed.

Edirne'deki Yeniçeri Şâhideleri

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı , 2015

Mehmet Kökrek, Edirne'deki Yeniçeri Şâhideleri, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, C.57, S. 337, Ocak 2015, s.30-34

Yahya Kemal Beyatlı'nın "Gece" ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Gül" Adlı Şiirleri Üz

Journal of Turkish Research Institute, 2021

Comparative literature examines the relationships between two or more literatures. This can be between two or more works that are written in the same language or in different languages. In the comparative literature research, the works of two or more authors who lived in the same era can be compared, as well as two or more works that are written in different periods or styles. The purpose of comparative literature analysis is to identify "common", "similar" and "different" sides between these works. In this study, a comparison will be made on "Night" of Yahya Kemal Beyatlı and "Rose" poems of his student Ahmet Hamdi Tanpınar. The reason why these two were chosen to study is the desire for eternity expressed in both poems. It is known that the feeling of eternity occupies an important place in the both poems. The question of how the feeling of infinity reflected in both poets constituted the starting point of this study. We could absolutely ask this question as to whether the two poets have similarities with their contemporaries or with another previous poet in terms of the theme of "eternity". The reason why the two were chosen here is the master-apprentice, teacher-student relationship of Beyatlı and Tanpınar. It is clear that this union creates a common frame of minds in poets. On the two selected poetry axes, in a narrower area, we have decided to limit the classification this way considering that we can observe the quality of this reflection more clearly and comprehensively. Both poems that we discussed were chosen because they are picturesque, meaning that they are not heavily depicted and they are closer to pure poetry. Thus, it was aimed not to make an inconsistent interpretation while making comparisons by selecting two poems that were very unrelated to each other. Whatever form it takes, teacher-student or master-apprentice, "being influenced" is an indispensable element for an artist, but if this influence remains in the imitation phase, they cannot acquire a unique quality (sui generis). In this study, it was seen that Tanpınar revealed his originality in his poetry. When we look at the poems, "Night" and "Rose", in terms of their differences, we can say that the measurement systems and verse units are different. While there was no negative atmosphere in "Night", the atmosphere of the poem became negative due to the feeling of being left in the void and uncertainty by the last two lines of the poem. Whereas, we can say that the negative atmosphere is broken of the last two lines in "Rose". "Night" poem uses nouns frequently, but since there is no obvious difference between them and verbs and gerunds, it is neither static nor moving and somewhere in the middle of the two; we can say that the excessive use of nouns stabilizes the poem "Rose". When we look in terms of their similarities, we can say that the symbols of "night" and "rose" are similar in terms of symbolizing eternity and being used in a positive way; both poems do not have a picturesque side due to the low use of adjectives; similarly, the consonants "k" and "l" and "a", "u", "e", "i" are used frequently and this adds a rhythm to the poem; when we look in terms of form, both rhyme schemes are arranged in the form of mesnevi rhyme; there are similarities between the words "like a secret, of silences, silenced" and "bring up a subject", and the words "cliff" and "slope", "moment" and "time", "music" and "tüne", "as if" and "seems like"; and also the sentences "From the melodies heard after the instruments silenced" and "As if it was a Gaaip music" are similar in terms of indicating "a vague music" as a connotation. When we look at the common aspects of both poems, both are fairy tales because the words "sleep, dawn, night, dream" used in both are bring

Kutbu'n-Nâyî Osman Dede'nin Şiirleri

Ilmi Arastırmalar Dil Edebiyat Tarih Incelemeleri, 1999

KUTBU'N-NAYI OSMAN DEDE'N i N �iiRLERi Mlijgan <;AKIR* Galata Mevlevihanesi �eyhlerinden Nayi Osman Dede 5zellikle �iir ve mfisi ki sahalarmda, devrinin tamnm1� simalarmdand1r. 1063/1652'de dogan Osman De de, St.ileymaniye DarO��ifasi ba� hademelerinden Hac1 ibrahim Efendinin ogludur.l HOseyin Ayvansarayi, Tercilmetil'l-Me�ayih'ta onun Gelibolu'dan geldigini bildiri yorsa da diger tezkirelerde b5yle bir bilgi mevcut degildir. Safayi, Salim, Sak1p