ALGI YÖNETİMİ BAĞLAMINDA TÜRKİYE’DE İLİŞTİRİLMİŞ GAZETECİLİK: “ZEYTİNDALI HAREKÂTI ÖRNEĞİ” (original) (raw)
Related papers
Antik dönem Yunan dünyasında, köle emeği soylular ve büyük toprak sahipleri için önemli bir zenginliğin kaynağı durumundaydı. Ayrıca köle emeğinin bu şekilde işe koşulması soyluların ve zenginlerin, oldukça geniş, boş vakitlere sahip olmalarına yol açmaktaydı. Böylece onlar pratik ve teorik siyasetle, aynı zamanda felsefeyle ve bir takım diğer sosyal içerikli uğraşlarla ilgilenmek için yeterli zaman bulabiliyorlardı. Günümüzde de teknolojinin gelişmesiyle birlikte geleceğin toplumu ile ilgili olarak işlerin evden halledileceği, en önemlisi bilgisayarların, insanları rutin işlerinden kurtaracağı, onların daha yaratıcı uğraşlara zaman ayırabileceği geniş zamanlar yaratacağı dile getirilmektedir. Bunların yanı sıra artan zenginlik ve refahla paralel olarak bunlardan yoksun olanlara yönelik örgütlü veya örgütsüz hayırseverlik faaliyetlerine de yeterli zaman ayrılabileceği düşünülmektedir. Fakat burada bir çelişki ve gerilim kendini göstermektedir: Antik Yunan'da sorun bu boş vakitlerin köle emeğine dayanıyor olmasıydı. Günümüzde ise ortaya çıkan sorun kapitalist üretimin temelinde yer alan emperyal-küresel ekonominin yer kürenin kendi dışındaki bölgelerinde yol açtığı yoksulluk ve sefalet ile kendi ekonomik düzeni içerisinde gelir dağılımında ve bölüşümünde yol açtığı adaletsizliktir. Başka bir anlatımla sorun, bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin arka planının, insanlığın onca felsefi, kültürel ve ahlaki gelişimine rağmen Antik çağların kölelerini andıran yeni " toplumsal kesimler " ve bunun karşısında dünyanın geri kalanı ile ilgilenmeyen refah ve tüketim toplumlarının sıradan bireyleri olan yeni bir sınıfı meydana getiriyor olmasıdır. Böyle bir arka plan söz konusu iken, açıkça geniş boş vakitleri ve belli bir zenginliği gerektiren örgütlü hayırseverlik faaliyetleri, yapmayı umduğu ile üzerinde durduğu zeminin gerilimini ve çelişkisini içinde barındırmaktadır. Bu çalışmada, Antikite ile günümüz toplumu arasındaki sözü edilen benzerliklerden hareketle, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte insanlığın refahı ve yoksulluk arasındaki ilişkinin niteliği ve boyutları ile bununla ortaya çıkan boş vakit ve zenginlikle örgütlü hayırseverlik faaliyetleri arasındaki gerilim ve çelişki ortaya konmaya çalışılacaktır. In Ancient epoch Greece world, nobles and big land owners had geat richness depending on slave's lobour. In that life especially nobles and richs could find enough time for being interested in both practical and theoretical policy,and philosophy as well. Much has been said on computers advantages that are doing jobs at home leading to decreases both in pollution and traffic jam, keeping people away from routine works so that people would have much times in order to do more creative works. At the same time wealth and prosperity have rised and thus will be enough spare time for organized and non-organized philanthropy intended for the destitute.However the most important point that should be bear in mind is that the spare time created depended upon slave labour in antiguity. On the other hand current capitalist production system based on emperialistic global economy causes very Künye: VII. Uluslararası STK Kongresi Bildiriler Kitabı, Çanakkale, 2010, ss. 14-22.
SÖYLEM VE İDEOLOJİLERİN HABERLERE ETKİSİ: ZEYTİN DALI HAREKÂTI ÖRNEĞİ
Kartepe Zirvesi, 2018
Kitle iletişim araçları, yaşanılan gerçekliği ideolojik durum tanımı, söylem ve temsil yoluyla yeniden inşa etmekte ve insanların olay hakkında ne düşüneceğini yönlendirmektedir. Habere konu olan içerik, ideolojik bakış açısına göre konumlandırılmakta ve çerçevelenmektedir. Bu çalışma, medya kuruluşlarının, söylem ve ideolojiler yoluyla gerçekliği yeniden inşa ettiği hipotezinden yola çıkmış ve bu çerçevede Zeytin Dalı Harekâtına yönelik çıkan haberler incelemeye tabi tutulmuştur. Bu bağlamda, örneklem olarak seçilen Sözcü, Sabah, Cumhuriyet, Evrensel ve Hürriyet gazetelerinin internet sayfalarındaki haberler, van Dijk’ın geliştirdiği eleştirel söylem çözümlemesi yöntemleriyle analiz edilmiştir. Örneklemin temsil gücünü artırmak için farklı yayın politikalarına sahip gazetelerin internet sayfaları örnekleme dahil edilmiştir. Bahsi geçen gazetelerin internet sayfaları, 20 Ocak 2018 – 20 Şubat 2018 tarihleri arasında incelenerek, Zeytin Dalı Harekâtı ile ilgili 890 adet haber tespit edilmiştir. Yoğun haber akışı nedeniyle, beş farklı öne çıkan haberler incelemeye dâhil edilmiş ve çözümleme sadece başlıklar ve haber girişleri (Spotlar) çerçevesinde ele alınmıştır. Araştırma, gazetelerin Zeytin Dalı Harekâtına ideolojik perspektiften yaklaştığı ve söylemler yoluyla olayları yeniden inşa ettiği sonucuna ulaşmıştır. Anahtar Kelimeler: Suriye, Zeytin Dalı Harekâtı, İdeoloji, Söylem Analizi, Terör ve Medya
Özet Bugün İnternetin ortaya çıkışı ve gelişmesiyle birlikte dünyanın farklı alanlarda gazetecilik mesleği başta olmak üzere dönüşüm yaşanmıştı. Şuan insanlar, haberlere erişmek için çevrimiçi medya tercih ederek ve bilgisayar, Tablet ve Cep Telefonlarını kullanmaktadır. Bu haber tüketimdeki dönüşümleri, ana akım medyaları, gazete, dergi, radyo ve televizyonu etkilemektedir. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencileri, haber almak tutumunu etkilenmişti ve onlar, internet ve çevrimiçi medyaları tercih etmektedir. Anahtar Kelimeler: Gazete, Radyo, Internet, Gazeteciliğin geleceği Abstract Today, as a result of the emergence and development of internet, the World has experienced changes in different areas among which is the journalism profession. Now people prefer to access the news via online media using their computers, tablets and cell phones. These changes in the media consumption has affected the mainstream media such as Newspaper, Radio, Television and Magazine. Communication Students of Gazi University have swiched to the pattern of getting news online using internet services rather than from the printed newspaper, magazine, radio or television set. Key Words: Newspaper, Radio, Internet, Future of Journalism
ALGI YÖNETİMİ TÜRÜ OLARAK ALGIDA ZİHİNSEL ÇÖKÜNTÜ VE TOPLUMSAL AYRIŞMADA BEKLENTİ YÖNETİMİ
Algı yönetimi sosyal bilimler açısından popülaritesini son dönemde arttıran ve sosyoloji, kamu yönetimi, güvenlik çalışmaları, istihbarat çalışmaları, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler disiplinlerinin inceleme alanına giren, ilgili alanlardaki uzmanların detaylı olarak incelediği bir konu haline gelmiştir. Algı yönetimin birçok farklı stratejisi vardır. Algıda zihinsel çöküntü oluşturmak, algı yönetiminin sadece bir yöntemidir. Üzerinde çok fazla çalışma bulunmayan bu strateji, toplumların veya hedef kitlenin rasyonel değişimlerini sağlamak için kullanılmaktadır. Algı insanların deneyim, ideoloji, kültür gibi birçok farklı etmen sonucunda oluşan ve kararlar alınmasında önemli ölçüde etki sağlayan bir kavrama biçimidir. Algıda zihinsel çöküntü ise, insanların bilinçaltına yerleşmiş olan ve istemsizce karar verme süreçlerine etki eden kavrayış bütününü değiştirmek, yerleşmiş yargılarını dezenformasyona uğratmak, yerine manipülasyonla yaratılmış gerçekleri kavratmak ve sonuçta organizasyon çerçevesi çizerek istenilen hedef yönünde aksiyon alınmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen bir stratejidir. Toplumsal ayrışma ise algıda zihinsel çöküntü yaratıldıktan sonra istenilen mesajı kaotik bir gündem vasıtası ile kullanabilir bir stratejiye dönüştürmektir. Beklenti yönetiminin toplumsal ayrışma ve toplumsal birleşme üzerinde etkisi önemli bir faktördür. Bu makalede algıda zihinsel çöküntünün yaratılma evreleri ve bu evreler sonrasında toplumsal ayrışmada beklenti yönetiminin uygulanabilirliği akademik bir perspektiften örnek olaylar üzerinden incelenecektir. Algı yönetimi üzerine birçok akademik çalışma yapılmış olsa da literatür taraması yapıldığın spesifik olarak algıda zihinsel çöküntü ve toplumsal ayrışmada beklenti yönetimi konularında detaylı bir çalışma yapılmadığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı; yukarıda bahsedilen ve henüz detaylı bir akademik çalışma yapılmayan konularda kişisel analizler yapılarak kavram ve süreçleri tanımlamak, süreçlerin evrelerini belirlemek ve literatüre katkı oluşturabilecek temel düzeyde bir perspektif kazandırmaktır. Perception management has become a topic that has increased its popularity in terms of social sciences recently, and those experts in related fields examined them in details in the fields of sociology, public administration, security studies, intelligence studies, political science and international relations. Perception management has many different strategies. For instance, creating a mental breakdown in perception is only one of the methods of perception management. This strategy which does not require so much effort, is used to make rational changes of societies or target audience. Perception is a form of comprehension that occurs as a result of many different factors such as experience, ideology and culture, and it has a significant effect on people's decision making. Mental breakdown in perception is a strategy that is carried out in order to change the comprehension that is located in the subconscious of the people and can affect the decision making processes, disinfect the settled judgments of people, grasp the facts created by manipulation and take action in the direction of the desired target by drawing an organizational framework. Social segregation on the other hand can enable to transform the desired message into a strategy that can be used through a chaotic agenda after a mental breakdown in perception is created. The effect of expectation management on social segregation and social unification is an important factor. In this article, the stages of the creation of mental breakdown in perception and the applicability of expectation management in social segregation following its these stages will be examined through case studies from an academic perspective. Although there are many academic studies on perception management conducted, it is seen that there is no detailed study on mental management breakdown in perception and expectation management in social segregation as the literature review is conducted. The purpose of this study aims to define the concepts and processes, determine the phases of the processes and provide a basic perspective that can contribute to the literature by making subjective analyzes on the subjects mentioned above due to the lack of detailed academic study.
GELENEKSEL VE SOSYAL MEDYANIN HABER DİLİ: “ZAYTUNG” ÖRNEĞİ
Medyada bir geçiş dönemi yaşandığını söyleyebiliriz. Bir başka değişle, bireyler hem geleneksel medya olarak tanımladığımız gazeteyi, televizyonu ve radyoyu takip ediyor, hem de yeni medya düzeni dediğimiz online haber sitelerini, forumları ve sosyal ağları. Bu çalışma sosyal ve geleneksel medyanın habercilik açısından farklarını ortaya koyarak, haber dilinin ve gündem yaratmanın sosyal medyada nasıl farklılaştığına odaklanmaktır. Aynı haberi okuyan bireyler kendilerine göre farklı anlamlar çıkarabilirler. Ancak mizahi haberleriyle bilinen Zaytung internet sitesi yaptığı "uydurma" ve "doğru" olmayan haberler ile birçok insanı etkileyebiliyor. Bu araştırmada Zaytung internet sitesi örneği ele alınarak, gerçek dışı haberlerin istendiğinde profesyonel bir haber dili kullanarak nasıl insanları etkileyebildiği ortaya kondu. Zaytung sitesinde yayımlanan 60 haber incelenerek, geleneksel medyadaki haber dili, değerleri ve farkları bulundu. Yapılan araştırma sonrası Zaytung sitesinin gündemi yakından takip ettiği için birçok insanın ilgisini çektiği ve günlük 30 binin üzerinde ziyaretçi sayısına ulaştığı tespit edilmiştir. Haber dilini profesyonel haberciler gibi kullanan sitedeki yazarlar, bu yolla etkilerini artıyorlar.