ÇOK PARTİLİ HAYAT VE DEMOKRAT PARTİ ÖZET (original) (raw)

TÜRKİYE'NİN ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞİ VE DEMOKRAT PARTİ İKTİDARININ ANALİZİ

2020

Türk demokrasi tarihinde çok partili bir yaşama geçiş cumhuriyetin ilanı sonrası çok uzun soluklu bir süreç olarak nitelendirilebilir. Bu süreç üzerinde etkili olan faktörlere bakıldığında ise ilk olarak bu topraklar üzerinde bıraktığı yıkım ağır olan milli mücadele ile birlikte bu mücadele sonrası oluşan ortamdır. Cumhuriyet sonrası gerçekleştirilen inkılaplar ile yeni Türk devletinin kendisinden önce var olan Osmanlı’dan çok farklı bir siyasal yapıya sahip olduğu açıkça görülmüştür. Atatürk’ün en büyük temennisi olan demokratik bir anlayış ile yönetilen devlet yapısına sahip olunması ileride kurulacak olan yeni siyasi partilerin en büyük destekçisi olduğunun açık kanıtıdır. Atatürk döneminde başlayan bu çok partili siyasal hayata geçiş çalışmaları ancak onun dönemi sonrası başarılı bir şekilde uygulanmaya geçirilerek sağlanmıştır. Bunda etkili olan temel etmenlere bakıldığında ise ilk olarak dönemin toplumsal yapısı örnek gösterilebilir. Özellikle imparatorluk döneminde sadece saltanat mensupları ve İstanbul’da yaşayan belli bir kesimin eğitim sahibi olması buna bağlı olarak Anadolu topraklarında yaşayan halkın kendi kaderine terk edilerek sadece hayatlarını sürdürebilme çabası içerisinde olmaları dolayısıyla siyasal hareketlere ve bunun türevlerine olan bağlarının bulunmamasından kaynaklanmaktadır.

ÇOK PARTİLİ HAYATIN "ÖTEKİ" PARTİLERİ (1945-1950)

Tarihin Peşinde, 2020

Öz Türkiye'de yirmi yedi yıllık tek parti döneminin ardından 1945 yılında çok partili hayata geçilmiştir. Bu geçişle birlikte ardı ardına pek çok muhalefet partisi kurulmuştur. Ancak bu muhalefet partilerinden sadece birkaçı, Türk siyasal yaşamında etkili olmuş ve önemli bir yer edinebilmiştir. Oysa ki ilk kurulan Milli Kalkınma Partisi, CHP'den iktidarı devra-lan Demokrat Parti ve dikkate değer bir kitlenin desteğini alan Millet Partisi'nin dışında 1945-1950 yılları arasında ismini pek çok kişinin bilmediği ve duymadığı yirmi bir adet muhalefet partisi kurulmuştur. Ancak bu partiler dünyada geçerli siyasi parti tanımları ve tipolojilerine uymamaktadırlar. Bunun en önemli sebebi, siyasi partilerin en temel niteliği olan iktidara gelme iddiasına sahip olmamalarıdır. Birkaçı hariç muhalefet konu-sunda da isteksiz ve yetersiz gözükmektedirler. Bununla birlikte kuruldukları dönemin önemli problemlerini ele almışlar, bu konularda görüşlerini dile getirmişlerdir. Bu çerçe-vede özellikle demokrasi, kişi hak ve hürriyetleri, seçim ve yönetim sistemi, din ve laiklik, devletçilik ve bürokrasi, köy ve köylü meseleleri, bütün partilerin yoğun olarak üzerinde durdukları konulardır. Tüzük, program ve yayınladıkları beyannameler ile bu konular hakkındaki görüşlerini ortaya koymuşlardır. Bu partiler, her ne kadar yaygın teşkilatlara ve geniş kitleleri etkileme gücüne sahip olamasalar da 1945 sonrası Türkiye'sini, Türk demokrasisini ve çok partili hayatın temel dinamiklerini anlamak için önemli veriler sunmaktadır.

TERCİHTEN ZORUNLULUĞA ÇOK PARTİLİ SİYASAL HAYATA GEÇİŞ SÜRECİ

TERCİHTEN ZORUNLULUĞA ÇOK PARTİLİ SİYASAL HAYATA GEÇİŞ SÜRECİ

Yayınevinin yazılı izni olmaksızın, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. Nobel Yayın Grubu, 1984 yılından itibaren ulusal ve 2011 yılından itibaren ise uluslararası düzeyde düzenli olarak faaliyet yürütmekte ve yayınladığı kitaplar, ulusal ve uluslararası düzeydeki yükseköğretim kurumları kataloglarında yer almaktadır.

TÜRKİYE’DE ÇOK PARTİLİ SİYASAL HAYATA GEÇİŞ SÜRECİNDE DIŞ ETKENLER

Osmanlı Devleti’nde Batılılaşma ile başlayan muhalefet olgusu, Milli Mücadele sonrasında kurulan Büyük Millet Meclisi’nde de etkilerini göstermiştir. Milli Mücadele’nin en etkili gücü Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, mecliste de kendine yer bulmuş ve Halk Fırkası’na dönüşmüştür. Partileşme sonrasında ülke tek parti yönetimine dönüşmüş, Meclis içerisinde de muhalefet devam etmiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve toplumsal durumdan rahatsızlık duyanlar muhalif parti denemelerinde bulunmuş ancak bu denemeler başarısız sonuçlanmıştır. Totaliter ve Faşist rejimlerin sükse yapmasıyla Türkiye de dış ilişkilerinden dolayı bu rejimlerden etkilenmiş ve yönetiminde bu rejimlere benzer değişiklikler yapmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla demokratik olmayan rejimlere karşı alınan tavır ve savaşın demokrasi yanlılarının zaferiyle sonlanması, Türkiye’yi de kapsayan küresel değişikliklere neden olmuştur. Türkiye de bunlardan etkilenmiş ve esen demokrasi rüzgarına kapılmıştır. İşte bu çalışmada Türkiye’nin çok partili hayata geçişinde rol oynayan iç ve dış faktörler incelenmiş ve karşılıklı değerlendirmelerde bulunulmuştur. Çalışmada, “Türkiye çok partili siyasal hayata geçiş sürecinde dış faktörlerden etkilenmiş midir?”, “Türkiye’de tek partili dönemde muhalif düşüncelere izin verilmiş midir?” gibi sorulara yanıt verilmiştir.

SİYASİ PARTİLERİN GENÇLİK TEŞKİLATLARINDA SİYASET VE DEMOKRATİK KATILIM

Gençler Tartışıyor - Siyasete Katılım,Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Türkiye’de gençlik çalışmaları son dönemlerde gelişmeye başlayan ancak halen sınırlı sayıda araştırmanın söz konusu olduğu bir alandır. Kendine özgü özellikleri olan bir sosyolojik kesit olarak gençler üzerine yapılacak çalışmalar, özellikle hızla artan genç nüfus ve beraberinde ortaya çıkan sorunlar yumağı göz önüne alındığında, her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Bu çalışmada gençlerin siyasal sosyalleşmesi ve katılımı üzerinde etkili olan faktörler, siyasal partilerin gençlik teşkilatları üzerinden incelenecek ve üzerine daha sınırlı sayıda çalışmanın görüldüğü siyasi parti gençlik teşkilatlarının siyasi katılım süreçlerinde oynadığı rol sorgulanacaktır. Bununla beraber Türkiye’deki parti ve seçim sistemindeki yapısal sınırların ve sorunlar yumağının gençlik teşkilatlarındaki üyelerin siyasete ve demokratik süreçlere bakışını nasıl şekillendirdiği ve etkilediği tartışılacaktır. Bu bağlamda gençlerin siyasal süreçlere aktif ve eşit katılımı önünde bir engel olarak duran faktörler, eleştirel bir incelemeye tabi tutulacaktır. Bu inceleme, Ağustos 2008-Kasım 2008 arasında Türkiye’de aktif siyaset yapan 10 partinin (AKP, CHP, MHP/Ülkü Ocakları, DTP, SP, DP, BBP/Alperen Ocakları, ÖDP, TKP, EMEP) İstanbul’daki merkez örgütlerine bağlı gençlik teşkilatlarının 18-24 yaşları arasındaki toplam 68 üyesiyle gerçekleştirilen 10 odak grup çalışmasından elde edilen sonuçlar, gözlemler ve yorumlarla desteklenecektir. Ayrıca siyasi partiler dışındaki örgütlü-örgütsüz gençlerle yapılan diğer görüşmelerde siyasi partilere yaklaşımın ne yönde olduğu ortaya konmaya çalışılacak ve böylece genel bir değerlendirme yapmak mümkün olacaktır. Sonuç bölümünde ise bugün katılımcı olmaktan ziyade biçimsel kalan parlamenter demokrasilerin içinde bulunduğu krizin aşılması adına, parti gençlik teşkilatları yoluyla gençlere siyasal alanda kendilerine ifade edebilecekleri, özgürce tartışabilecekleri ve sorunlar üzerine düşünebilecekleri mekanizmaları genişletmenin önemi ve bu yöndeki imkanlar-sınırlar ele alınacaktır. Gerek siyasi parti gençlik teşkilatlarıyla gerekse diğer gençlik gruplarıyla yapılan görüşmelerde siyasi partiler bağlamında ortaya çıkan değerlendirmeler, pozisyonlar, yaklaşımlar ve tespitlerin genel olarak gençliğin siyasal katılım ve sosyalleşme süreçlerinin anlaşılmasında katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

ÇOK PARTİLİ SİYASAL HAYATIN DÖNÜM NOKTASI: 1950 SEÇİMLERİ

Öz Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte gerçekleştirilen siyasal reform hareketleri de-mokrasi adına çok partili hayata geçilmesini gerekli kılmış ancak sosyal ve siyasal ortamın mevcut yenileşme hareketlerine hazır olmaması bu durumun ertelenmesine neden olmuştur. II. Dünya Savaşı'nın etkisiyle otoriter rejimlerin önemini yitirmesi ve demokrasi söyleminin kuvvetlenmesi çok partili hayatı iki kez deneyimleyen Türk siyasetinin bu aşama da yeni adımlar atma eğilimi içine girmesini sağlamıştır. Üçüncü çok partili siyasal hayat denemesi Milli Kalkınma Partisi'nin 1945 yılında kurulmasıyla gerçekleşmiştir. Ancak tam anlamıyla örgütlenemeyen ve arka planda kalan bu parti muhalif olma özelliği gösterememiştir. O yıllarda Türk siyasetinde var olan muhalif parti eksikliği 1946 yılında Demokrat Parti'nin kurulmasıyla son bulmuştur. Bu bağlamda çalışma da çok partili siyasetin ve demokrasinin güçlen-mesi adına önemli muhalif partilerden biri olan Demokrat Parti'nin kuruluş evresi ve 1950 seçimleri ile iktidara yükselmesi dönemin siyasal alt yapısı göz önünde bulundurularak anlatılmıştır. Döneme ait belge ve gazete ile konuyla ilgili yazılmış kitap ve makaleler çalışmanın araçlarını oluşturmuştur. Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, Çok Partili Siyaset, 1950 Seçimleri, Seçim Sistemi. THE TURNING POINT OF MULTI-PARTY POLITICAL LIFE: 1950 ELECTIONS Abstract The political reform movements materialized with the promulgation of the Republic were required to be passed on to a multi-party life on behalf of democracy, 1 YL. Öğrencisi, Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Anabilim Dalı, yesimkaradeniz@marun.edu.tr, ORCID: https://orcid.org/0000-0002-8323-6232.