Pavlus'un Mistik Kaynakları (original) (raw)
Related papers
‘Talât Paşa Evrakı’nın Muhtemel Kaynaklarından Birisi
Birinci Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı Anadolusu olağanüstü bir demografik kaos yaşadı. Bu dönem halen süren pek çok tartışmanın da konusu haline geldi. Dahiliye Nazırı Talât Paşa'nın evrakı olarak bilinen belgeler bu döneme dair en önemli kaynaklardandır. 1915 yılına ait bir talimatnameye göre geçmiş dönemde gelen muhacirlerin tespiti için cetveller hazırlanmıştır. Bu çalışma muhtemelen Talât Paşa evrakının veri kaynaklarından birisidir. Cetveller devlet yönetiminin olabildiğince homojen ve uyumlu bir toplum kurma beklentisine dair ifadeler barındırmaktadır.
Alpamıs Destanının Kaynaklarda Masal Olarak Adlandırılan Varyantlari
21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum, 2015
Günümüzde farklı coğrafyalarda yaşamakta olan Türk topluluklarının sözlü anlatılarındaki benzerlikler bu toplulukların tarihi süreç içerisinde hem köken hem de kültür birliği yapmış olduğunun şüphesiz en açık göstergelerinden birisidir. Türk Dünyasında Altaylardan Anadolu’ya kadar, tür olarak bazen farklı isimlendirilmekle beraber, geniş bir alana yayılmış olan anlatılardan birisi de Alpamıs destanıdır. Alpamıs destanının Kazaklar arasında kaynaklarada masal olarak adlandırılan varyantları da bulunmaktadır. Bu çalışmada Alpamıs’ın Kazaklar arasında yayımlanmış olan ilk destan versiyonu ile bu destanın Alpamıs, Altı Jasar Alpamıs (Altı Yaşındaki Alpamıs) ve Jelkildek adlı kaynaklarda masalı olarak adlandırılmış olan varyantları şekil ve muhteva açısından karşılaştırılacak ve türün adlandırılması meselesi üzerinde durulacaktır.
Mevlana'da Mistik Tecrübe ve Tanrı'nın Varlığına Getirdiği Deliller
III. ULUSLARARASI BATTALGAZİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR KONGRESİ TAM METİN KİTABI (21-23 EYLÜL 2019- MALATYA )
Özet Geçmişte Tanrı’nın varlığı, ispatı ve yorumu çerçevesinde bazı düşünürler kutsal kitapları, bir kısmı felsefi argümanları, diğer düşünürler ise mistik tecrübeyi merkeze alarak meseleyi tartışmışlardır. Tanrı’nın varlığı ile ilgili meseleyi ‘mistik tecrübe’ etrafında tartışan düşünürlerden biri Mevlana’dır (ö.1273). Onun mistik tecrübesi yani aşk tecrübesi Tanrı’nın varlığına ulaşmadaki tek yoldur. O aşk tecrübesini, gençliğinde babasından ve çevresinden aldığı tasavvufi bilgi anlayışı bağlamında yorumlar. Bu tasavvufi bilgi ve dünya görüşü, duyuların ve aklın yetersizliğine vurgu yapan ve keşf/ilham gibi duygusal sezgiyi ön plana çıkaran bir geleneğin devamı olarak öne sürülmüştür. Tanrı’nın varlığı ona göre rasyonel bir ispat veya bilimsel bir deney konusu olamaz. Tanrı, içsel bir tecrübe ile insanın benliğinde hissettiği bir şeydir. Bu içsel tecrübe yaşantısı yani aşk, beş şekilde insanın hayatında ortaya çıkar. Aşk/nur delili şeklinde, yani bizzat aşk duygusunun bir insanda var olması Tanrı’nın varlığını ispatlar. İkincisi, kendisinde aşk olan bir aşık, tabiata bakınca (temaşa) tabiatta da Aşk’ı (Tanrı) görür. Aşk, bir çiçeğin güzelliğinde, kuşların ötüşünde ortaya çıkar. Üçüncüsü, insanın kendisi ve kendi benliği de Tanrı’nın varlığına delildir (Kendini bilen Rabbini bilir). Dördüncüsü bazı yönleriyle peygambervari niteliklere sahipmiş gibi anlattığı veriler de Tanrı’nın varlığını delillendiren somut örneklerdir. Son olarak ise Mevlana, Aşk ve aşk tecrübesinin varlığına delil olarak Kur’an’da geçen mucizeleri gösterir. Peygamberin vahyini Kur’an’daki mucizeler doğruluyorsa, kendi aşk/gönül vahyini doğrulayan şey de kerametleridir. Mevlana delilleri tamamen mistik düzlemde açıklasa bile zaman zaman rasyonel delilleri kullanmaktan çekinmemiştir. O rasyonel delilin içeriğini kabul eder ve delilin ana temasını beyitlerinde kısa kısa anlatır. Bu yolu kullanmasının nedeni daha işlevsel olması ve hitabını genelde halka yapmasındadır. Fakat rasyonel delilleri ikincil deliller olarak ele alır ve hudus, imkan, ilk hareket, ekmel varlık ve gaye-nizam delillerini aşk tecrübesine göre yeniden yorumlar. Bunu nasıl yaptığı, eserlerinden yola çıkarak gösterilecektir. Mevlana mistik bir düşünür olarak Tanrı’nın varlığı meselesine duyguyla yaklaşmış, O’nun varlığını duygusal bir tecrübe konusu olarak görmüştür. Böyle bir duygusal yoğunluk (aşk) ve duygusal tecrübe insanın Tanrı’nın varlığını ispat etmesine yetmektedir. Rasyonel deliler, aşkı duygusu ve mistik tecrübe yanında önemini yitirmektedir. Anahtar Kelimeler: Aşk, mistik tecrübe, duygusal tecrübe, rasyonel delil, mucize, keramet.
Îsâ-Mesîh ve Pavlus Ekseninde Hıristiyan Geleneğinde Kurtuluş
Tetkik
Hıristiyanlıkta kurtuluş genel olarak Îsâ-Mesîh merkezli olarak açıklanmıştır. Bununla beraber tarihsel Îsâ-Mesîh’in tebliğ ettiği kurtuluş teolojisi ile Pavlus’un şekillendirdiği kurtuluş teolojisi arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Tarihsel Îsâ-Mesîh kurtuluşun dinî hukuka bağlılıkla kazanılacağını belirtirken Pavlus kurtuluşun iman ile gerçekleşeceğini savunmuştur. Öğretisinin merkezine Âdem’in düşüşünü koyan Pavlus, Âdem’in işlediği günahın bütün insanlara sirayet ettiğini, dolayısıyla dünyaya gelen her insanın günaha ve ölüme mahkûm olduğunu belirtmiştir. Oluşturduğu teolojide Musa yasasının insanları günah ve ölüm girdabından kurtaramadığını, yasa ile kurtuluşa ulaşma çabalarının her seferinde boşa çıktığını belirten Pavlus, Yahudi dinî hukukuna bağlılığın yerine Îsâ-Mesîh’e imanı koymuştur. Îsâ-Mesîh’in mesajını yeniden şekillendiren Pavlus’a göre o İsrailoğullarının kayıp koyunlarına gönderilen bir peygamber değil, bizzat kurtarıcı olan ve Âdem peygamberin işlediği ...