Osmanlı Devleti'nin Son Yüzyılında Kolay Para Kazanmanın Yolu: İhtikâr/Vurgunculuk Muharrem ÖZTEL (original) (raw)
Related papers
XVIII. Yüzyıl Sonlarında Üsküdar Vakıflarının Gelir Kaynakları
2010
Uskudar vakiflarinin, Uskudar Şer‘iyye Sicilleri’nde tutulan muhasebe kayitlarina istinaden yazilan bu makalede vakif gelirleri irdelendi. Vakif gelirleri muhasebe kayitlarinda icarât ve murabahât diye ikiye ayrilir. Ev, han, bag, bahce gibi gayrimenkullerden elde edilen icare-i vahide, icare-i muaccele, icare-i mueccele mukataa-i kadime gibi her turlu kira geliri icarât kismina yazilirken; muamele-i ser‘iyye, bey bi’l-istiglâl, ferag bi’l-istiglâl gibi nakit sermayenin isletilmesinden elde edilen gelirler murabahât kismina yazilir. Bu makalede tum bu gelir kaynaklari; bir yandan yapilis sekli, mesruiyeti, hukmu gibi hukuki acilardan, bir yandan da verimliligi, yayginligi, elde edilen gelirin sermayeye orani ve bu oranin fiyat artislariyla iliskisi gibi iktisadi acilardan ele alinmistir
XVIII. Yüzyıl Üsküdar Vakıflarının Gelir Kaynakları
In this article, sources of income for Üsküdar Foundations have been examined with reference to accounting records kept in Üsküdar Şer’iyye Registry. Income sources were divided into two parts in the accounting records: İcarât and Murabahât. Although rental incomes known as icare-i vahide, icare-i muaccele, icare-i müeccele and mukataa-i kadime acquired from properties like houses, roadhouses, vineyards and orchards are recorded in İcarât part; incomes coming from the management of cash resources like muamele-i şer’iyye, bey bi’l-istiğlâl, ferağ bi’l-istiğlâl were recorded in the part of the Murabahât. All income resources were examined in terms of their legal aspects such as the methods, appropriateness and legality, as well as their economic aspects such as efficiency, widespread use, proportion of the acquired income to the capital and the relationship between this proportion and inflation. Key words: Üsküdar Foundations, İcareteyn, İcare-i Vahide, Muamele-i Şer’iyye, İstiğlâl
ETİK İKLİM VE ÖRGÜTSEL VATANDAŞLIK DAVRANIŞI ARASINDAKİ İLİŞKİ: MODERN AHİLİĞİN ROLÜ (BAYBURT ÖRNEĞİ)
Bu tez çalışmasının amacı, etik iklim ve örgütsel vatandaşlık davranışı arasındaki ilişki, etik iklim ve modern ahilik arasındaki ilişki, modern ahilik ve örgütsel vatandaşlık arasındaki ilişki ve modern ahiliğin, etik iklim ve örgütsel vatandaşlık davranışı arasındaki aracılık etkisini belirlemektir. Tez çalışmasının teori bölümünde, etik iklim, örgütsel vatandaşlık davranışı ve modern ahilik kavramsal olarak açıklanmıştır. Alan yazında bu üç değişkenle ilgili yapılan ampirik çalışmalar incelenmiş ve bu doğrultuda araştırma modeli oluşturularak hipotezler geliştirilmiştir. Hipotezlerin analiz edilebilmesi amacıyla anket tekniğiyle Bayburt ilinde faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlık mesleği çalışanlarından 491 adet veri alınmış ve SPSS ve AMOS programları vasıtasıyla analizler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlarda, tüm değişkenlerin birbirlerini pozitif yönde etkilediği ve aralarında anlamlı ilişki bulunduğu, modern ahiliğin; etik iklim ve örgütsel vatandaşlık davranışı arasında kısmi aracılık etkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Meşrutiyet ve Mütareke Yıllarında Türkiye’de İzcilik
İzcilik tarihi gençlik tarihinin bir parçası. Bir başka boyutuyla ulusul kimliğin oluşturulmasında benimsenecek değerlerin toplamı. Bu nedenle izcilik bir tür sosyalizasyon, ya da bizim dilimizle "toplumsallaşma". Genci topluma kazanmanın ve ona değerler aşılamanı yolu. İzcilik üzerine yazın Batı'da epey yoğun. Bizde de hatırı sayılır bir birikim oluşmuş. Ancak bunlar pek ortalıkta değil. Ancak bibliografya çalışmalarında yer alıyor. İstanbul Liesi Sakarya İzciliği Kitapları gibi... Bu yazımızda size bu yazından kesitler vermeye çalışacağız ve Türkiye'de izciliğin evrimine ışık tutacağız.
Bir Parasal İstikrarsızlık Örneği: Osmanlı Devleti'nde Paranın Tağşişi
Tarihin hemen hemen her döneminde, hangi parasal sistem geçerli olursa olsun paranın kontrolü, bu kontrolü elinde bulunduranlara geçici de olsa belli bir reel kaynak sağlamıştır. Tarihi gelişim içinde tağşişe [debasement] bakıldığında, tağşişin köklü bir geçmişe sahip olduğu ve köklerinin Ortaçağ Avrupa’sına kadar uzandığı görülmektedir. Yüzyıl Savaşları’nın ortaya çıkardığı ek finansman ihtiyacı, para kıtlığı ile birleşince ortaçağın senyör ve kralları, çareyi paranın tağşişinde [mutasyonunda] bulmuşlardır. Paranın tağşişi kendisini, ya paranın ağırlığında ya da ayarında değişiklik yapılması şeklinde göstermiştir. Osmanlı Devleti de hemen hemen Avrupa ülkelerinin izlediği yolu izlemiş; ekonomik, mali ve siyasi gelişmelere bağlı olarak tağşişe başvurmuştur.
İpoteğin Paraya Çevrilmesi (İ.İ.K. m. 145-153) | Av. Asil Kocaçınar
İpoteğin Paraya Çevrilmesi (İ.İ.K. m. 145-153) | Av. Asil Kocaçınar, 2020
2004 s. İcra İflas Kanunu, kimi borç niteliklerine ve teminat türlerine ilişkin özel takip mekanizmaları öngörmüştür. Bu mekanizmaların varlığı takibin, konusu olan borç ilişkisine uygun cereyan etmesi için oldukça önemlidir. İcra İflas Kanunumuzun 145 vd. maddelerinde düzenlenen İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle takipte de, taşınmaz rehni(ipotek) ile güvence altına alınan alacakların cebr-i icra ile tahsili için özel bir usul öngörülmüştür. Bu çalışmamızda, İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla takip mekanizmasının özelliklerini ve diğer takip türleriyle olan benzerlik ve farklılıklarını işleyeceğiz.