Sefertası: Yemek, Mobilite, Ev, Aşk [The Lunchbox: Food, Mobility, Home and Love] (original) (raw)
2018, Dosya 41, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Küresel dünyada sadece insanlar, hayvanlar, mal- lar değil, mekânların, ortamların kendileri bile dolaşıyorlar. İstemli ya da istemsizce, fakat sürekli ve hızı artan bir hareketlilik içindeyiz. Bizler hare- ket halinde olmadığımızı sansak da mekânın, at- mosferin, gündelik hayatın, alışkanlıkların kendisi değişerek bizi yerimizden ediyor. Bu hareketlilik, sadece bedensel ve fiziksel olanları değil, hayalî, sanal ve iletişimsel olanları da içeriyor.1 Küresel kapitalizmin hızlandırdığı ve yeniden örgütlediği akışlar içinde, kentlerin, evin, ilişkilerin ve yemeğin, oluşma biçimleri ve anlamları değişiyor. Artık ne kentler merkez-çevre ikiliği üzerinden ta- nımlanabiliyor, ne ev ve ilişkiler ömür boyu içi- ne yerleşilebilen, kök salınan, varoluşsal kabuklar olarak nitelelendirilebiliyor, ne de geleneksel ev yemeklerinin üretilmesine vakit ayrılabiliyor. An- cak, yine de bu akışkan dünyada, hızı yavaşlatan, katıgeleneğin oluşumlarına rastlamak mümkün. Ritesh Batra’nın yönettiği Sefertası (2013) fil- minde karşılaştığımız, Mumbai gibi kalabalık bir metropolde, yemek ağı ile yolları kesişen çiftin öyküsü, küreselleşmenin yarattığı hızlı, çetrefilli dünyada ve sıvılaşmış, yüzeysel gündelik ilişkiler içinde, yerel üretimin, emeğin ve aşkın hala var olabildiğini gösteriyor.