Schopenhauer Felsefesi (original) (raw)

2010, Schopenhauer Felsefesi

Felsefe bilindiği üzere hayatın içindeki rahatsız ve sorgulayan bireyin ilgi alanına girmektedir. Buradan hareketle felsefe getirdiği çözümlemelerle var olan hayatın mevcut giriftliğine veya basitliğine atıfta bulunarak, insanlığa alternatif yaşam formülleri sunmayı amaçlar. Kümülatif bir yapı içerdiği için birçok cevapsız soruyu da beraberinde getirir; işte bu yüzden çetin bir yoldur ve büyüyen bir soru yumağına benzer. Bu karmaşadan ve sorunsaldan biraz olsun kurtulmak için mevcut gidişat içinde başka bir alternatifi sunmayı arzular, var olmak ister, sesini duyurmak ve mevcut yavanlığa karşı savaşma içgüdüsüyle hareket eder. Bu yönüyle kâh tehlikeli kâh yıkıcı kâh inatçı bir tavır sergiler. Bu değişkenliği ve dönüşümü insanın mutluluğu için duyulan özlem ve çabadan kaynaklanır. Pragmatik olarak düşünüldüğünde felsefe hemen hemen bu tarz kaygılarla örülü bir amaçlar dizisine sahiptir diyebiliriz. En başta İnsan Mutluluğu olmak üzere… "Mutluluk kendi kendine yetenlerindir." Aristotalaes (Eudemos'a Etik, vıı,2) Schopenhauer, nadiren rastlanan biricik mutluluğu arayanlardan sadece biriydi. Ve kendi tavrınca bulanlardan… Bu mutluluğun sacayaklarını yazan bir filozof olarak Schopenhauer eserlerin de, insan mutluluğu üzerine yazdıklarıyla yukarıdaki alıntıyı tam olarak müjdelemiştir. O felsefesinin tüm zarafetiyle bu zaferi bize sunar. Schopenhauer Felsefesi, baş döndürücülüğünü ve gücünü hayatın içindeki var oluş mücadelesinden veya hayatın ne olduğu ve ne olması gerektiği kaygısından alır. Güçlü bir metafizikle bezediği eserleri nadiren yazılan başucu eserleri gibidir. Çünkü o farklı bir üslupla yazmayı yeğlemiştir. Basit insanla bilge (deha) insanın zevkleri arasındaki farklara dikkat çekmiş, onların varoluşsal sorunlarının da kökenlerine inerek, hayatın bu aşamada neden farklı yaşandığını ispata girişmiştir. Sıradanlığın getirdiği sefaleti hesaplayarak bunun hayatın içindeki yansımalarını gözler önüne sermeye çalışmıştır. İki farklı insan (vasat-bilge) modelinden hareketle kandaki soylulukla değil karakterdeki aristokrasiyle ilgilenmiştir. Bu farklılıkların filozofu olarak geliştirdiği edebi üslubuyla Schopenhauer, varoluşsal yetilerin tüm boyutlarına (psikolojisine ve içeriğine) değinerek, bunun mutlulukla ilgisini izah etmeye çalışmıştır. "Her yerde sadece kendimize emanet olduğumuzdan mutluluğumuzu da kendimiz yapar ya da kendimiz buluruz" Oliver Goldsmith

Sign up for access to the world's latest research.

checkGet notified about relevant papers

checkSave papers to use in your research

checkJoin the discussion with peers

checkTrack your impact