Türkiye'de Mason Tarikatı, 1923 - 1935 (original) (raw)
Related papers
Turkiye 'de Mason Tarikatı, 1936 - 1947 Yasaklı Yıllar
Turkiye 'de Mason Tarikatı, 1936 - 1947 Yasaklı Yıllar, 2019
Türkiye 'de masonların yasaklı yılları: 1936'den 1947 'ye kadar. Atatürk hayatta iken, darmadağınık, bir avuç kaldılar ve yer altına gömülü, kafasını çıkaran yok. Atatürk ne gün oldu, başladılar ortaya çıkmaya. Yasaklı dönemlerinde masonlara dair her şey. Yasadışı kurulan ilk 3 locanın, 1939 'dan günümüze yapısı, üyeleri ve üye masonların yer aldığı STK'lar. İlk kez, masonların içinden de gelen belge, bulgu ve kanıtlara dayanarak; bilimsel yöntemle bir Türkçü ve Atatürkçü tarafından, araştırılıp, yazıldı. Hürol
Osmanlı'da Mason Locaları, 2019
Türkiye’de Mason Tarikatı, Masonluk, Masonlar üzerine yazmanın ve okura ulaştırmanın büyük zorlukları var. Herşeyden önce mason aklar yazarlar ile karşıtları mason düşmanı yazarlar; mason tarikatını toplumsal, siyasal ve dinsel açılardan anlamadıkları için, körlerin fili tarif eder gibi yazıyorlar. Bir Mason Tarikatını bilmedikleri gibi, toplumsal, siyasal ve tarih bilgileri de son derece kıt. Ya körü körüne masonluğu savunuyorlar, aklamaya çalışıyorlar ya da gene bir başka körlük içinde, masonluğa sapkın inanç temelinde saldırıyorlar… Hiçbirinde bilimsel yöntem kullanmak ve belge, kanıtlara dayalı yazmak yok. Masonların kendi yazdıkları kitaplarda böyle. Büyük kısmı sanat, toplum bilim, siyaset, tarih konularında cahildirler. Mason oluncaya kadar okudukları kitap sayılıdır. Bir de mason tarikatı içinde unvanlar alırsa; bilim, sanat ve feslefe ile oolmayan ilişkisi ebediyen gömülür. Masonluğu da bilmezler. Haliyle yazdıkları, bir birinden aşırıp, ‘kopya-yapıştır’. Gerçekten okuyan birkaç kişisi de, sorgulama yetenekleri, ya masonik öğreti ile iğdiş edildiğinden ya da genel kültür, tarih, toplum bilim altyapıları yetersiz olduğu için gerçeği yazdıkları niteliksiz ve çarpıtma içindedir. Mason Tarikatı üzerine yazanların önemli bir kısmı da, masonluğun dinsel sapkın bir oluşum olduğunu kanıtlamak için zırvalarlar ve düzeysiz hakaret doldur yazdıkları. Akademik kimlikle yazılanlar da, yukarıdaki gruplardan birinin içinde kalıyor, bilimselliği asla yakalayamıyor. Bu gerçeklik içinde okur masonluk üzerine yazılanlara kuşkulu ve uzak duruyor. Bütün bu mason yazıları, kitapları habitatında; öncelikle okura yaklaşımımın farklı olduğunu anlatmalıyım. Ne yazık ki, Türkiye’de mason locaları üzerine yazanlar arasında tek durumundayım. - Masonlar arasında, eriştirilmiş bir mason olarak 10 yıl geçirip; olabildiğince mason tarikatını içeriden öğrenmiş bilen; ayrılıp hür ve cesaretle masonluğu sorgulayan başkası var mı? - Masonluk, Mason Tarikatı sınıfsaldır, siyasidir. Masonluk, mason locaları üzerine yazılacak yazının; mason tarikatının yapısnı kapitalist sistemin, sınıfsal yapısı içinde değerlendirmek durumundadır. Mason localarının, 1700’ler de sanayi devrimi ile burjuvazinin tarih sahnesine çıkışı ile; tarihsel ve toplumsal olarak ilişkilendirip, sorgulayan başkası var mı? - Masonluk yoğun olarak, başka inanç ve kültürlerden aşırdığı kavramlar, söylence bilim (mitoloji) ve simgeler kullanmakta. Tarih ve söylence bilim ile en az belirli bir birikim olmadan ve dinler tarihinin evrimini; din ve mezheplerin siyasal yapılarla iç içe geçen ilişkiler ağını ortaya koyarak yazan başkası var mı? - Araştırma, sorgulama ve yazma sürecinde; bilimsel yöntem ile ve gereği belgelere dayanarak yazan başkası var mı? - Türkiye ‘de mason tarikatının işlevini ve görevlerini; emperysalizm karşıtı bilinç ile ortaya koyan başkası var mı? - Türkiye’yi, Mustafa Kemal Atatürk ve Türkçüler önderliğinde, Türk ulusu kurdu. Mason Tarikatını, örgütsel yapılarını, localarını, öğretisini; Türk Devrimleri ve Kemalist kimlik ile sorgulayan başkası var mı? Ankara, Haziran 2019 Hürol Tasdelen
Mason Tarikatı Kökeni ve Öğretisi
Mason Tarikatı ve Emperyalizm I / Böl 2, 2019
Mason Derneği Eski Üyesi Kalemiyle... MASONLUĞUN KÖKENİ VE ÖĞRETİSİ DİNİ VE MİSTİK KADİM MISIR MASON ANAYASASI, “BÜTÜN İNSANLARIN ÜZERİNDE BİRLEŞTİKLERİ BİR İNANÇ” TAPINAK, SÜLEYMAN VE HİRAM TAPINAKÇILAR (TEMPLİERS) TARİKATI VE MASONLAR
Atatürk Döneminde Masonluk ve Masonlarla İlişkilere Dair Bazı Arşiv Belgeleri
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018
Teşkilat üyeleri tarafından "evrensel bir kardeşlik birliği" olarak tanımlanan Masonluk, dünyanın en gizemli teşkilatlarından biri olarak görülmektedir. Türkiye’de de belli dönemlerde oldukça etkili olan ve bu teşkilatın, mensuplarınca "yüce bir davaya hizmet" adına yapılan faaliyetleri çoğu zaman tartışma konusu olmuştur. Osmanlı sultanı V. Murat’ın şehzadeliği döneminde localarına kayıtlı olduğu masonlar, Türkiye'de 1861'den itibaren Osmanlı Yüksek Şurası adı altında yapılanmaya başlamışlardır. Cumhuriyet döneminde, Türkiye Yüksek Şurası adı altında faaliyetlerine rahatça devam eden masonlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ü açıkça masonluğa davet etmişlerdir. Dahası, Konvan adı verilen Dünya Masonlarının Genel Kongresi Türkiye’de toplanmış, bununla birlikte Türkiye’de Masonluk karşıtı eylemler başlamıştır. Bu süreci, 1935'te Mason localarının ve derneklerinin ilgası izlemiştir. Bu çalışmada, Cumhur...
Masonluk ve Tek Parti: Sütunların Yıkılması - Masonluk uykuya giriyor -1935
1909'dan 1935'e 27 yıl giderek güçlenen Türkiye Masonluğu neden böyle bir durumla karşılaşmıştır ? İttihat ve Terakki iktidarlarından bu yana en güçlü olması gereken bir dönemde neden Masonluk uykuya yatmıştır. TBMM Başkanı yüksek derecede bir masondur. İçişleri Bakanı Şükrü Kaya 33. derecede bir masondur. Ankara valisi, İstanbul valisi, İzmir valisi masondurlar. Dışişleri Bakanı masondur. Bakanlar kurulunda oldukça yüksek sayıda bakan mosundur. Müsteşarlardan, genel müdürlerden, polis müdürlerinden, jandarma komutanlarından ve hatta ordu içindeki üst düzeydeki subay ve komutanlardan mason olanların sayısı hiç de az değildir.
Vefatının 100. Yılında Ömer Seyfettin , 2020
Osmanlı Devleti’nin çözülme ve dağılma döneminde yaşanan savaşlar, katliamlar ve toplumun içine düştüğü ahlâkî bunalımlara bir asker olarak tanıklık eden Ömer Seyfettin, gerek düzyazıları, gerekse hikâyeleriyle Türk milletini içine düştüğü bu sosyal buhrandan kurtarmak ve millete yol göstererek tarih sahnesinden silinmesine engel olmaya çalışmış gerçek bir aydındır. Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ ile savaşılan bir dönemde, bir taraftan dış düşmanlarla uğraşılırken, bir taraftan da içerideki zararlı düşüncelerle de mücadele etmek gerekmektedir. Yazı, Türk milletinin tarih sahnesinden silinmek üzere olduğu bir dönemde, ‘dünya kardeşliği’ kisvesi altında Türk toplumunda masonluğu yaymaya çalışan kozmopolit aydınlar ve masonluk üzerine Ömer Seyfettin’in görüşlerini ele almaktadır.
Mason Tarikatı ve Emperyalizm I (Eski üyenin kalemiyle)
Mason Tarikatı ve Emperyalizm I , 2019
ÖNSÖZ YERİNE MASON, MASONLUK MASON TARİKATININ TOPLUMSAL TEMELLERİ VE KURULUŞU MASONLUĞUN DİNİ KÖKENİ VE ÖĞRETİSİ MASONLUKTA KADIN KONUSU YA DA KORKUSU MASON TARİKATININ ÖRGÜT YAPISI MASON TARİKATININ YAYILIŞI
Masonların Özelliklerinden Biri: Masonca
Masonca, 2016
Günümüzde kısaca Masonluk olarak da anılan Çağdaş ya da Spekülatif Masonluk, 18. yüzyıl öncesindeki geleneksel bina inşaatı mesleği ve zanaatı olan Operatif Masonluk’tan bir örgütsel kılıf ile birçok simge almış, bunlar Masonluğun kendine özgü dili olan “masonca”nın temelini oluşturmuştur. Ancak Türkiye’de masonların kendilerine özgü olarak benimsedikleri bir dil ve kullandıkları terimler de vardır. Bunlar, Türk dili kurallarına tam uygun olmayabilir ve birçoğu Türkçe sözlüklerde bulunmayabilir. Çünkü bunlar masoncadır. Aralarında en önemlileri, birer sıfat olarak, “hür” ya da “özgür” ile “kabul edilmiş” deyişleridir. Bütün bunlar, Masonluğun bir yandan dünyadaki genel diğer yandan Türkiye’deki özel tarihçesiyle de bağlantılıdır. Bunun yanı sıra masonca terimi, bir masona yakışan, Masonluğun töresine uygun olan bir tutum ve davranış tutamını da yansıtır. Bu bağlamda en önemli kavram ise “tolerans” olarak nitelendirilebilir.