Hâlet-i Rûhiyyenin Aynası Olarak İstinsah Kayıtları: Rodos'ta Bir Sürgünün Gizli Feryadı, DÎVÂN Disiplinlerlarası Çalışmalar Dergisi, Cilt 24, Sayı 46 (2019/1): 65-91 (original) (raw)
Related papers
Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 2012
Arif ULU * Özet İbn Sîrîn (ö. 110/728) "Önceleri isnaddan sormazlardı. Ne zaman ki fitne meydana geldi râvîlerinizin isimlerini bize söyleyin demeye başladılar…" ifadesiyle isnadın başlama zamanı ve uygulanış yöntemine yönelik bazı önemli tespitler yapmıştır. Ancak bu tespitlerin ne anlam ifade ettiği üzerinde araştırmacılar arasındaki önemli görüş ayrılıkları dikkati çekmektedir. Bu farklı yaklaşımlar özellikle fitnenin tarihi konusunda belirgin bir hal almaktadır. Bu makalede İbn Sîrîn"in söz konusu tespitleri incelenmiştir. Önce rivâyetin muhtevâsının unsurları tespit edilmiş, ardından önceki çalışmalarda yer almayan bazı rivâyetlerden de hareketle değerlendirmeler yapılmıştır.
Kilikya Felsefe Dergisi, 2020
Bu yazı, Phaidon diyaloğunda Sokrates'in ruhun ölümsüzlüğünü ispatlamak için öne sürdüğü argümanlardan biri olan Karşıtların Döngüselliği argümanını değerlendirmektedir. Argümanın merkez terimleri olan "yaşıyor olma" ve "ölü olma"nın argüman boyunca aldığı ya da alabileceği çeşitli anlamlar göz önüne alınarak dört itiraz öne sürülmektedir. Bu iki terimin alabileceği farklı anlamlar, öznenin "beden" ya da "ruh" olarak alınmasına göre farklılık göstermektedir. Yazıda, bu terimlerin alabileceği anlamların hiçbirinde Karşıtların Döngüselliği argümanının başarılı sayılamayacağı yani ruhun ölümsüzlüğünü ispatlayamadığı ileri sürülmüştür. Argümandaki temel sorun, ruhun yaşıyor olması ve ölü olmasının döngüselliğe izin veren bir karşıtlık oluşturacak şekilde kullanılamamasıdır. Abstract: This paper evaluates the so-called Cyclical Argument for the immortality of the soul in the Phaedo. The Cyclical Argument turns around the concepts of "being alive" and "being dead" as opposites. However, throughout the argument these central concepts seem to assume different meanings according to whether they have "the body" or "the soul" as their subjects. This paper develops four objections to Socrates' Cyclical Argument on the grounds of its ambiguous use of these central concepts; and it argues that in none of their uses as opposites, Socrates can prove the immortality of the soul. The main problem with the argument is its inability to establish "being alive" and "being dead" as cyclical opposites for the soul.
Belleten, 2013
Kendirci'nin; Fevzi Demir nezaretinde haz~rlanan ve Kitap Yay~nevi tarafindan yay~nlanan yüksek lisans tezi, her ne kadar isminin hakk~m verememi~~ olsa da, Cumhuriyet meclisleri içerisindeki Osmanl~~ kökenli mebuslara dair istatistikler içermesi aç~s~ndan kaydedilmelidir. Bununla beraber mebuslarm Jön Türk olup olmad~klan Hasan Kendirci'nin cevap arad~~~~ sorular aras~nda yer almamak-tad~r. Bkz.
" İSTENMEYEN RUMLAR " : ODESSA VE KIRIM'DAN YUNANİSTAN'A GÖÇ HAREKETLERİ, 1919
Shortly after the October Revolution of 1917, a civil war broke out in Russia between the Bolsheviks and the Tsarists, a war that lasted almost three years. The winners of the First World War, worried about a potential global revolution in the event of a Bolshevik victory, decided to send troops to Odessa and Crimea at the end of 1918 to support the Tsarists. For this purpose, they asked for help from Greece. The Greek Prime Minister Venizelos, who strongly desired full support from Britain and France for his plans concerning Izmir at the Paris Peace Conference, reluctantly agreed to help. Thus, French and Greek troops, at the end of 1918 and at the beginning 1919 respectively, were sent to the region. Nevertheless, shortly thereafter the operation ended in smoke, with the total withdrawal of the troops. Although the operation failed, Venizelos managed to gain the support of Britain and France at the Paris Peace Conference. This decision however, marked the beginning of a disastrous process for the Greek populations living in Odessa and Crimea. As an act of retaliation for Greek involvement, the Bolsheviks began to implement a policy of oppression and forced a violent displacement of the existing Greek element. Beginning in March and continuing intensively in April and May, this started a wave of immigration towards Greece which led to a serious crisis on the Greek political scene, right on the eve of the Greek army’s expedition to Izmir. Venizelos tried very hard to direct this immigration to a region other than Greece, locating it specifically in Istanbul, Trabzon and Izmir. The purpose of this study is to evaluate the above mentioned process and its effects on the Greek political life of that period. The study is mainly based on the Greek and British Foreign Ministry Archives, British and Greek newspapers and English sources.