Hegemonik Erkeklik: Formülasyon, Yeniden Formülasyon ve Genişleme (James W. Messerschmidt) (original) (raw)
Related papers
Erkeklik, erkek olmak, insan hayatının en fazla yer kaplayan hallerinden biri, üstelik cinsiyet gözetmeksizin herkesin hayatının. Kadın çalışmaları ve hare ketleri, uzun yıllardır verilen mücadeleler sonrasında, bu dünyanın erkek egemen bir dünya olduğunu ve erkeklerin yaşamına göre organize edildiğini görünür kıldılar. Erkeklerin ve kadınların cinsiyet kimliklerini fiziksel olarak değil toplumsal olarak edindiklerine ilişkin yaklaşımlar daha etkin olmaya başladı. Toplumsal cinsiyet, sosyal bilimlerde, cinslerin bir biyolojik ve fiziksel özellik olarak tarif edildiği cinsiyet yaklaşımına alternatif bir kavram olarak uzun süredir etkin bir yer edindi. Yurtdışındaki ve Türkiye'deki üniversitelerde açılmaya başlanan toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmaları programlan bu durumun en bariz göstergesidir. Ne var ki, özellikle Türkiye'deki mevcut çalışmalar genellikle toplumsal cinsiyetin bir yönünü oluşturan kadına odaklanmış; erkekler ve daha genel olarak erkeklik üzerinde, sınırlı sayıda çalışma (Kandiyoti, 1988 ve 1994; Sirman, 1990; Onaran vd., 1998; Sinclair-Webb 2000) dışında pek fazla durulmamıştır. Oysa erkekliğin bir toplumsal cinsiyet olarak kurgulanışını resmetmek, kadın sorununa eğilmenin vazgeçilmez bir tarafı olmalı. Zira, toplumdaki egemen kodların birçoğu bu kurgudan beslenmekte ve erkek egemen dünyayı anlamak, bu dünyadaki eşitsizlikleri konu etmek için önemli bir alanı oluşturmakta. Şüphesiz bu alan, yani erkeklik oldukça geniş ve sınırları muğlak bir alan.
Hegemoni̇k Erkekli̇ği̇n İnşasi: İzmi̇r’de ‘Daha’ Erkekli̇k
Moment Journal
Bu calismada hegemonik erkeklik kavramsallastirmasi temelinde, farkli erkeklik deneyimlerini ve erkekligin hangi on kabuller ve mekanizmalar araciligiyla insa edildigini anlamlandirmak amaclanmistir. Nitel arastirma yontemi kullanilarak yurutulen calismada, kartopu ornekleme yoluyla Izmir’de dogup buyudugu saptanan 14 katilimci ile yari yapilandirilmis gorusme formu kullanilarak derinlemesine gorusme gerceklestirilmistir. Calismadan elde edilen erkeklik kurgusuna iliskin arastirma verileri, farkli illerde gerceklestirilen calismalar isiginda analiz edilmistir. Diger calismalarda, erkekligin kurulmasi yolunda gecilen asamalardan biri olarak askerlige yapilan vurgunun, bu calisma kapsaminda soylem duzeyinde kendini gostermedigi fakat erkekligin insasinda ailedeki diger erkeklerin ve ozellikle babanin basat rolunun bu calisma kapsaminda da erkeklik icin gecerli oldugu gorulmustur. Calismada Izmirli erkek olmanin, centilmenlik, kibarlik, egitimli olma, kadinlara ‘saygi’ gosterme, zeki olma gibi ozellikler uzerine kuruldugu belirlenmistir. Farkli calismalarda hegemonik erkekligin gelenekler ve milliyetcilik uzerine kurulmus oldugu gorulurken bu calismada ‘modernlik’ uzerine kuruldugu fakat yine de bir ‘ayricalik’ olarak deneyimlendigi saptanmistir.
2018
Connell “Erkeklikler” teorisini ilk olarak ortaya attığında toplumda var olabilecek tek tip erkeklik anlayışının sarsılması yönünde büyük bir adım atmıştır. Çalışmalarında hegemonik erkeklik, işbirlikçi erkeklik, madun erkeklik ve marjinal erkeklik olmak üzere toplumsal cinsiyet düzenindeki dört farklı erkekliğe işaret eden Connell, hegemonik erkekliği toplumsal yapı içerisindeki hiyerarşik bir düzlemde en tepeye yerleştirmiştir. Ancak hegemonik erkeklik, erkeklik çalışmalarında teorideki diğer erkekliklerden daha fazla çalışılır olmuştur. Bu çalışmanın amacı, kavramsal bir ironi gibi görünen hegemonik erkekliğin diğer erkeklikleri “görünmez” kılışına odaklanarak soruna eleştirel bir gözle bakmaktır. Çalışmada öncelikle “Erkeklikler” teorisi incelenmiş, daha sonraysa sorunun kaynağının ne olabileceği tartışılmış ve çözüm önerileri sunulmuştur.
Coğrafyaya Erkeklik Kavramının Yerleşmesi ve Hegemonik Erkekliğe Yaklaşımlar
Bu çalışma, erkeklik kavramının coğrafya disiplinine yerleşmesi ve hegemonik erkekliğin mekân ver yerlerde nasıl oluştuğunu açıklamaktadır. Erkeklik disiplinler arası bir konu olduğu için sosyolog ve feminist sosyal ve kültürel coğrafyacıların çalışmalarından faydalanılmıştır. Coğrafya ve hegemonik erkeklik; hegemonik erkekliği organize etmek; radikal feminizm ve erkeklik; yer, ataerkillik ve heteronormativite bölümlerinden oluşmaktadır. Cinsiyetlendirilmiş ve cinselleştirilmiş bedenlerin üretiminde mekânlar merkezi olmuştur. Mekânlardaki gizli odalar (closet), toplumsal cinsiyet ve cinsellik performanslarının gerçekleştirildiği bir yer haline gelmiştir. Birbirlerine bağlı olan gizli odalarda erkeklik ilişkisel olarak inşa edilmiş böylece ataerkillik ve heteronormativite yeniden üretilmiştir. Bu durum gizli odalardaki eşcinsel erkeklerin ve kadınların baskılanmasına ve kadınların ikincilleştirilmesine neden olmuştur. Bu çalışmanın amacı da Türkiye'deki coğrafya çalışmalarında bu konuların tartışılmasına katkıda bulunmak, literatürü derlemek ve bu kavramların özellikle Türkçede yerleşmesi için ortam oluşturmaktır.