POETİKA ARİSTOTELES TRAGEDYA ÜZERİNE NOTLAR (original) (raw)

Özet Karacaoğlan, duygularını ifade ederken belli bir estetik tavır çerçevesinde belirtmiştir. Şiirinde öne çıkan orantısal kavramlar hem sayılar hem de şekille ilintilidir. O, şekilde ve rakamlarda orantıyı, armoniyi aramıştır. Şair, derin kültürel kökleri olan güzel, iyi ve yüce kavramları birer estetik değer olarak şiirlerine içkinleştirmiştir. İyilik kavramını, bireysel kazanımlardan öte toplumun değerlerini kapsayacak şekilde kullanarak farklı bir yaklaşım içindedir. Bu şekilde insancıl kaygıların peşine düşerek egemen erkin dışına çıkmaya uğraşır. Çalışma, Karacaoğlan şiirlerini modern estetiğin perspektifi açısından inceleyip şiirlere güncellik ve felsefi bir boyut kazandırmayı amaçlamaktadır. Ele alınan şiirler, Knabe'un adı geçen yapıtının "La Genèse de l'esthétique moderne" bölümünde edebi eserin estetik bilimi bakımından incelenmesi konusunda verdiği bilgiler doğrultusunda incelenmiştir. Résumé Karacaoğlan exprime ses sentiments dans un cadre esthétique. Il donne une grande importance à l'harmonie et à la proportion des formes et des chiffres. Le poète installe dans ses poèmes les notions le beau, le bien et le haut qui ont des profondes liaisons culturelle. Son approche à la conception de la bonté est tout différente et surindividuelle. Sa bonté conserne plutôt les profits de la société. Ainsi, il déborde la compréhension dominante en remettant à la suite des soucis humanitaires. Ce travail a pour but de faire gagner une dimention philosophique aux poèmes de Karacaoglan. Giriş Estetik sözcüğü yunanca kökenlidir. Duyularla algılama anlamına gelir. Kişi, süje olarak estetik obje ile duyularla ilgi kurar ve bu objeye bir değer yükler. Ona güzel, yüce, hoş der. Bütün bu objelere yüklenen yüklemeler birer estetik değeri ifade eder. Bu değerler veya parametreler olmadan bir sanat değeri anlaşılmaz. Estetik kavramını ilk olarak Alman Alexandre Gottlieb Baumgarten (1714-1762) kullanır (Knabe, 2002: 63-64). Bu kavramı temellendiren ve bir bilim haline getiren aynı bilim adamıdır. Baumgarten, Aesthetca (1750) adlı önemli eserinde bu ifadeyi kullanmakla "duyusal bilgi bilimine" işaret etmek ister. Yani, bu bilimin ana güdümleyicisi duyusal bilgidir (cognitio sensitiva). Estetik etkinlik, bilme etkinliğine benzer. Bir yandan güzel dediğimiz bir sanat, doğa parçası yani estetik varlık, estetik obje vardır, diğer taraftan varlıkla ilgi içinde bulunan, onu estetik olarak algılayan bir süje vardır. Süje estetik objeyi kavrarken, ondan haz duyarken bu obje karşısında tavır almış olur. Bir objeyi algılamak, onu kavramak, ondan haz duymak, onun karşısında tavır almak anlamına gelir. Yani estetik tavır alma belli bir obje karşısında belli bir tavır alarak o objeyi algılamak, onu kavramak ile olur. Örneğin pencereden bir saraya bakmanın çeşitli kategorileri vardır. Sözgelimi; Saray ne zaman ve kim tarafından yaptırılmış, Parasal değeri nedir? Üslubu ve sanat değeri nedir? Kiraya verilse ayda ne getirir? benzeri sorular açısından esere bakabilindiği gibi, bu türden hiçbir soru sormadan, yalnız ondan hoşlanarak, ondan haz duyarak seyredilebilir. Sarayı seyretmek için seyretmenin dışında hiçbir şey ilgilendirmez. İşte böyle bir tavır almaya da estetik tavır alma denilir. Estetik tavır duyu yolu ile kavramayı kapsar. Bundan hareketle, aşağıda Karacaoğlan'ın estetik parametreleriyle objelere karşı aldığı tavırlar tespit edilmiştir. Orantı Orantı, güzelliğin dışsal ve biçimsel özelliği ile ilintilidir. Bu nedenle daha ziyade matematiksel belirlemeler ön plana çıkar. İsmail Tunalı da Orantı'yı dış niteliklerin sayılarla ifade edilebileceğini belirterek onu "iki büyüklük ya da bir bütünün parçaları arasında hoşa giden ilgi" (Tunalı, 2003: 207) olarak tanımlar. Bu duyusal olarak kavranan ve hoşa giden ilgi, belli sayı ilgileri olarak da dile getirilebilir. Karacaoğlan orantıyla ve simetriğe çok büyük bir önem verir. Estetik bir kaygıyla seyrettiği objelerdeki dış uyum şairin olmazsa olmaz. Résumé Karacaoğlan exprime ses sentiments dans un cadre esthétique. Il donne une grande importance à l’harmonie et à la proportion des formes et des chiffres. Le poète installe dans ses poèmes les notions le beau, le bien et le haut qui ont des profondes liaisons culturelle. Son approche à la conception de la bonté est tout différente et surindividuelle. Sa bonté conserne plutôt les profits de la société. Ainsi, il déborde la compréhension dominante en remettant à la suite des soucis humanitaires. Ce travail a pour but de faire gagner une dimention philosophique aux poèmes de Karacaoglan.