Türkiye'de İslami İlimler: Kelâm ve Mezhepler Tarihi I- Sunuş (original) (raw)
Related papers
Türkiye'de Kelam ve İslam Mezhepleri Tarihi Çalışmaları
DergiPark (Istanbul University), 2012
İmam Eş'ari ve Eş'arilik ile ilgili çalışmalar, Matüridiliğe göre daha az olup dört civarındadır. Bunlardan ikisi Eş'arilik metodunu incelerken, diğer ise Eş'arilikteki bilgi anlayışını ele almaktadır. Kelam araştırmacılarının üzerinde durdukları kişilerden birisi olan Amidi hakkında üç tane çalışma yapılmış olup, bunlarda onun bilgi, imamet ve nübüvvet görüşleri ele alınmıştır.
Turkiye'de Kelam ve İslam Mezhepleri Tarihi çalışmaları
Kader, 2012
The article is written according to " The Catalogue of theises of Theology Faculties " in the Turkish Religious Foundation centre for Islamic Studies (Istanbul: ISAM 2008) and YOK http://tez2.yok.gov.tr/. These PhD Theises have the researches of Islamic Theology and the History of Islamic Sects, between 1954-2012. The article has a consideration as introduction, and the theises of Islamic theology and The History of Islamic Sects, and a conclusion. Many of these theises are classical period of Islamic Theology.
Türkiye’de Kelâm İlmine Dair Sempozyumlar: Genel Bir Değerlendirme / Mustafa Selim Yılmaz
Kelâm ilmi, İslâmi disiplinler arasında önemli bir konuma sahiptir. Bu önemi, Hz. Peygamber sonrasında Müslümanların karşılaşmış oldukları temel problemlere yaklaşımlarının teşekkülünde oynadığı rolde görmek mümkündür. Bu problemler, "mürtekib-i kebire" sorunsalında olduğu gibi, Müslümanların kurmuş oldukları toplumların kaderini tayin edecek derecede ciddi bir etkiye sahiptir. Dolayısıyla günün sorunlarına kifâyetle cevap verebilecek ve konuyu sistemli bir şekilde ortaya koyabilecek bir usûl, daha ilk zamanlarından beri ümmetin geleceğine doğru bir yön vermek adına işlevsel bir yapıya sahip olmuştur. İşte kelâm ilmi, böyle yoğun, karmaşık ve durmadan değişen bir süreçte ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bizâtihi hayatın merkezinde yer almış ve bu önemini tarihin hiçbir döneminde kaybetmemiştir. Hatta ilk büyük fetihlerin hemen akabinde karşılaşılan kadîm Roma, Mısır, İran gibi medeniyetlerin müntesipleriyle iletişim, anlama, tartışma ve etkileşim süreçlerinde, felsefeyle karşılaşma ve temessül edilmesi döneminde ve son olarak sömürge faaliyetleri neticesinde Müslümanların yaşamış oldukları buhranda kelâm, vazgeçilmezliğini daima hissettirmiştir. Kelâm ilmi, bir taraftan Müslümanların düşünsel parametrelerini, bunların sorunlara yaklaşım tarzlarına bakarak açıklarken diğer yandan da İslâm toplumunun kendi bünyesine kattığı köklü öteki düşüncelere karşı İslam'ın inanç esaslarını savunmuştur. Bu noktada da İslâm'ın dayandığı Kur'ân ve Hz. Muhammed temelinde hareket eden cedelci bir üslubu, kendisine kimlik olarak seçmiştir. 1 Genel hatlarıyla özetlenmeye çalışılan bu bağlamı, kelâmın almış olduğu isimlerden de müşâhede etmek mümkündür.
Kelam İlmi, Analitik Gelenek ve Türkiye'de Din Felsefesinin Ehemmiyeti
Din ve Felsefe Araştırmalar, 2022
Din felsefesi, kendine has amaçları ve soruları olan nispeten genç bir akademik alandır. Bununla beraber Türkiye’deki ilahiyat eğitiminin bir parçası olması hasebiyle bu disiplinin mahiyetini ve amaçlarını ilgilendiren çeşitli hususlar söz konusudur. İlk olarak, din felsefesinin dinî öğreti açısından tarafsızlığını ve nesnelliğini açıklamak için hem Avrupa’daki hem de Türkiye’deki ortaya çıkış serüveni değerlendirilecektir. İkinci olarak, bu disiplinin ne gibi eşsiz katkılar sağladığını tespit etmek üzere din felsefesinin nesneleri, yöntemleri ve amaçları incelenip (en yakın) kardeş alanı olan kelam ile karşılaştırılacaktır. Üçüncü olarak, dinî itikat ve dinî düşünce ile irtibatlandırılarak, din felsefesinde yaklaşım ve yöntem mevzuları ele alınacaktır. Bu bölümlerde felsefe ve onun dinle münasebetine dair bazı yanlış anlamaları gidermek amaçlanmıştır. Bu amaçla, analitik gelenekte bulunan din felsefesinin üç kademesi ortaya konulmuştur. Bu üç kademe arasında ayrım yapılarak, felsefenin dine karşı olduğu düşüncesinin nasıl geçersiz olduğu ispat edilmiştir. Ayrıca kıta felsefesinin yönteminden ziyade analitik yöntemle dine dair teorilerin açıklanması ve değerlendirilmesi yoluyla İslamî inançlarla alakalı felsefî soruların eğitim bağlamında daha iyi anlaşılabileceğini ve cevaplanabileceğini gösteren bazı hususlar ortaya konmuştur. Son olarak, din felsefesinin konu ve kaynak yelpazesi ve konu seçimiyle alakalı meselelere cevap aranmıştır. Burada, din felsefesinin özel olarak kullanılabileceği bir dizi kaynaktan yararlanmanın kelamın gelişmesine yardımcı olabileceği savunulmaktadır.