"COMPLIANCE" KAVRAMININ ANONİM ORTAKLIKLAR HUKUKUNDAKİ ANLAMI VE SORUMLULUK SİSTEMİNE ETKİSİ (original) (raw)

ANTRENÖR İLETİŞİM BECERİLERİ ile SPORCULARIN SÜREKLİ OPTİMAL PERFORMANS DUYGU DURUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN SPORCU ALGILARINA göre İNCELENMESİ

Pamukkale üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2021

Bu araştırmanın amacı, sporcuların sürekli optimal performans duygu durumlarıyla sporcular tarafından algılanan antrenör iletişim becerileri arasındaki ilişkileri incelemek ve antrenör iletişim becerilerinin yordayıcı etkisini değerlendirmektir. Ayrıca çalışmada sporcuların ve antrenörlerin cinsiyetleri, sporcuların lisans sınıfına ve spor türüne göre farklar; sporculuk ve antrenörlük deneyimi, bir haftada yapılan çalışmaların toplam saati ve antrenörleriyle çalıştıkları yıl değişkenleriyle ilişkiler değerlendirilmiştir. Araştırmanın örneklemini ülkemizin farklı bölgelerinde yaşayan, ulusal ve uluslararası düzeyde yarışmacı olan 17-44 yaş aralığındaki, 216 kadın ve 312 erkek toplamda 528 sporcu oluşturmaktadır. Araştırmada nicel teknikler kullanılmıştır. Değişkenler arası yordayıcı ilişkiyi müdahalesiz inceleyen korelasyonel ve karşılaştırmalı bir çalışmadır. Veriler MANOVA, Pearson Çarpım Momentler Korelâsyon Analizi, t-test ve doğrusal regresyon istatistiki test teknikleriyle analiz edilmiştir. Bu çalışmanın bulgularına göre antrenör iletişim beceriyle (AİB) sporcuların optimal performans duygu durumu (SOPDD) arasında yordayıcı bir ilişki olduğu görülmüştür. Sporcu ve antrenör cinsiyeti algılanan antrenör iletişim becerilerinde fark yaratırken SOPDD için aynı bulgulara ulaşılmamıştır. Antrenörle çalışma süresi hem algılanan antrenör iletişim becerileriyle hem de sporcuların optimal performans duygu durumlarıyla negatif ilişkili bulunmuştur. Bulgular literatürle birlikte tartışılmıştır.

SÖZLEŞME DIŞI SORUMLULUK HUKUKUNDA OTONOM SİSTEMLER

Yapay zekâ ve robotik bilimindeki gelişmeler otonom sistemlerin yaygınlaşmasını sağlamış; bu tür uygulamalar artık yalnızca bilimsel ya da endüstriyel aktivitelerin alanında olmaktan çıkıp bireylerin günlük hayatlarında da erişilebilir birer ürüne dönüştürmüştür. En bilinen örnekleri otonom karayolu araçları ve hava araçları (drone’lar) olan otonom sistemler sağlıktan eğitime; tarımdan finansa kadar hemen her sektörde kendilerine varlık alanı bulabilmektedir. Zaman ve maliyet tasarrufu; insan i ̧s gu ̈cu ̈ne olan ihtiyacın azalması ya da insanlar tarafından yapılamayacak olan işlerin yapılabilir hâle gelmesi gibi pek çok fayda vaat eden otonom sistemler, aynı zamanda bireylerin haklarını ya da diğer menfaatlerini ihlal etme riski de barındırırlar. Bu sistemler, faaliyet göstermek için doğrudan bir insan kontrolu ̈ne ihtiyaç duymadıkları gibi, karar ve eylemleri de öngörülemezlik barındırır. Bu nedenle otonom sistemlerin neden oldukları zarardan sorumluluğun kime isnat edileceği sorusu hukukçuların ve kanun koyucuların gündemindedir. Bu çalışmada da otonom sistemlerin neden oldukları zararların sözleşme dışı sorumluluk hukuku uyarınca nasıl giderilebileceği ele alınacaktır. Developments in the field of artificial intelligence and robotics have enabled auto- nomous systems to become widespread. Autonomous systems are no longer just in the field of scientific or industrial activities; instead, they become available in the daily lives of individuals. Although the most well-known examples of these autonomous systems are autonomous road vehicles and aircraft, autonomous systems exist in almost every sector, from health to education, from agriculture to finance. Autonomous systems promise many benefits, such as saving time and money, reducing the need for human labour, and performing tasks that human beings can not perform. At the same time, they bear the risk of violating the rights and other interests of people. Autonomous systems do not operate under the direct of control of a human being; besides, their decisions and acts are unforeseeable to some extent. That is why it is on the agenda of lawyers and lawmakers to clarify who is liable for damages caused by autonomous systems. This study explores the attribution of extra-contractual liability for damages caused by autonomous systems. yapay zeka, yapay zekâ, yapay zeka sistemleri, otonomi, otonom sistemler, otonom araçlar, sorumluluk, ürün sorumluluğu, ürün sorumluluğu yönergesi, ürün güvenliği, ÜGTDK; uygunsuzluk, ayıp, hata nedensellik bağı, motorlu taşıt, otonom araç, kusursuz sorumluluk, tehlike sorumluluğu, özen yükümlülüğü,yapay zeka, yapay zekâ, otonom sistemler, yapay zekâ sistemleri, ürün sorumluluğu, işletenin sorumluluğu, kusur sorumluluğu, tehlike sorumlululuğu, karayolları trafik kanunu, KTK, ürün güvenliği ve teknik düzenlemeler kanunu, ügtdk, otonom araç, motorlu araç, drone, ayıp, uygunsuzluk, hata, nedensellik bağı, zarar, otonomi, öngörülemezlik, insan-makine etkileşimi, insan makine etkileşimi, test

ANONİM SİRKLETLERDE YONETIM KURULUNUN OZEL SORUMLULUK HALLERI

GİRİŞ Yönetim kurulu, anonim şirketler açısından zorunlu bir organdır ve genel olarak şirket bu organda alınan kararlar ile faaliyetini sürdürür. Yönetim kurulu üyesi olmak zorunlu olmamakla beraber bunu kabul eden kişiler birtakım haklara sahip oldukları gibi yükümlülük altına da girerler. İşte bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde yönetim kurulu üyelerinin hukuki ve cezai sorumluluğuna gidilir. Bu çalışmada ilk olarak hukuki sorumluluğun nitelikleri daha sonra özel sorumluluk halleri ve denetçilerin sorumluluğu ve son bölümde ise sorumluluğun ortadan kalktığı hallerini anlatmaya çalışmış bulunmaktayız.

ANTİK NİKOMEDİA'NIN GÖRKEMLİ İMPARATORLUK KOMPLEKSİ

Aktüel Arkeoloji, 2021

Büyük Roma İmparatorluğu'nun başkenti sıfatı ile dünyanın en büyük şehirlerinden biri olmuş olan Nikomedia, endüstri kenti İzmit'in hemen altında yatar. Batı ve doğu arasındaki jeopolitik geçirdiği çok sayıda yıkıcı depreme rağmen çağlar boyunca büyük bir sanayi ve ticaret merkezi olarak önemini korumuştur. Strabon, kentin MÖ 264 yılında Bithynia kralı I. Nikomedes tarafından kurulduğunu bildirmiştir. Kuruluşunun ardından, Bithynia Krallığı'nın başkenti olan Nikomedia, MÖ 74 yılından sonra da Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olan Bithynia'nın başkenti olmaya devam etmiştir

Ai̇le Hukukuna İli̇şki̇n Uyuşmazliklarda Arabuluculuk

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2020

Mediation activities in today's sense started to be carried out in our country with the Law on Mediation In Civil Disputes (LMCD) which entered into force in 2012. Law on Mediation In Civil Disputes envisages two types of mediation and includes regulations about them. These are voluntary mediation and mandatory mediation. The Law defines the eligible disputes for mediation, regardless of whether it is voluntary or mandatory. The definition does not include the types of disputes by counting, only the criteria to be used in determining the eligible disputes for mediation are expressed in the definition. In this study, to contribute to the discussions in the doctrine; the eligibility for mediation of family law disputes, the criteria used to determine the disputes eligible for mediation, family law disputes accepted under LMCD and whether they can be subject to compulsory mediation, family law disputes not accepted under LMCD. 1 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 22/6/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış, bu tarihten bir yıl sonra yürürlüğe girmiştir. Bundan sonra çalışmada Kanun olarak anılacaktır.

ANONİM ORTAKLIKTA FARKLILAŞTIRILMIŞ TESELSÜL VE İŞ ADAMI KARARI (BUSİNESS JUDGEMENT RULE) İLKESİ

Anonim ortaklığın, kurucuları, yöneticileri, yönetim kurulu üyeleri, tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini kendi kusurları ile yerine getirilmemesi ile ortaklığın, şirkette pay sahiplerinin veya ortaklıktan alacaklı olan üçüncü kişilerin uğramış olduğu zararlardan sorumludurlar. Bu sorumluluk türü eski Ticaret Kanununda ve Borçlar Kanunundan yer alan müteselsil sorumluluk yerine farklılaştırılmış teselsül sorumluluk ilkesi esas alınmıştır. Farklılaştırılmış teselsül hükümlerine göre, yöneticilerin, tasfiye memurlarının, kurucuların ve yönetim kurulu üyelerinin kanundan ve esas sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini kusuru ile ihlali sonucunda ortaklığa, ortaklıktan alacaklı olan üçüncü kişilere ve ortaklık pay sahiplerine vermiş olduğu zarardan her birinin kendi kusuru ve durumun gereklerine göre kendilerine atfedilebilecek zarardan diğerleri ile birlikte sorumlu olmayı gerektiren bir sorumluluk türüdür. Zarar gören, mahkemeye, zarardan sorumlu olduğu kişilerin tamamına karşı dava açarak zarardan sorumlu olabilecek birden fazla davalının zarardan sorumlu olduğu miktarı belirlenmesini isteyebilecektir. Anonim ortaklığı yöneticilerinin eylem ve/veya işlemlerini vermiş olduğu zararlardan özen yükümlülüğüne aykırı hareket edip etmediği durumu iş adamı kararı (Business Judgement Rule) ilkesine göre belirlenecektir. Bu çalışmamız da, yöneticilerin Farklılaştırılmış Teselsül Hükümlerine göre sorumlulukları ve bu sorumluluklarının tespitinde İş Adamı Kararı ilkesi genel hatlarıyla açıklanmaya çalışılmıştır.

ANONİM ORTAKLIK GENEL KURULUNDA KULLANILAN "OY"UN HUKUKİ NİTELİĞİ

İstanbul Hukuk Mecmuası, 2009

Tüzel kişiliğe sahip olan anonim ortaklıkların iradesi genel kurulda alınan kararlar vasıtasıyla oluşur. Pay sahipleri veya onların temsilcilerinden olusan genel kurulda kararlar, katılanların kullandıkları oyların bir araya gelmesi ile alınır ve alınan karar ortaklığın irade beyanı olarak hem bütün pay sahiplerini hem de diğer organları bağlar. Bu yönüyle genel kurul kararı, tek taraflı bir hukuki işlem niteliğindedir. Oy hakkını haiz pay sahibinin genel kurulda oylaması yapılan konudaki iradesini açığa vuran “oy” da bu anlamda bir irade açıklamasıdır. Tek bir oyun içindeki irade açıklamasının bir hukuki sonucu vardır: O da, pay sahibinin ilgili konudaki arzusunun olumlu, olumsuz ya da çekimser bir sekilde ortaya konulmasıdır. Bunun yanında, pay sahibinin dışa açıkladığı bu irade beyanına kanunda –karara muhalif kalan pay sahibinin iptal davası açma hakkı, yönetim kurulunun ibrası yönünde oy kullanan pay sahibinin sorumluluk davası açamaması gibi- başka sonuçlar da bağlanmıştır. Pay sahibi oy hakkını kullanarak yenilik doğuran bir irade açıklamasında bulunmaktadır. Bu bağlamda anonim ortaklık genel kurulunda kullanılan oyun hukuki niteliği de, tek taraflı ve yöneltilmesi/varması gerekli sarih irade beyanını gerektiren, yeni bir hukuki durum yaratan bir hukuki islem olarak tespit edilmekte ve bu yönüyle genel kurul kararından bağımsızlaşmaktadır. Bu yönüyle “oy”un hukuki işlem olmasının özel anlamı ve buna ilişkin kendisine has hukuki sonuçları vardır.

Alternati̇f Uyuşmazlik Çözüm Yöntemi̇ İçeri̇si̇ndearabuluculuk Ve Ombudsmanlik Kurumuarasindaki̇ Mukayese

Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2019

Son yıllarda, özel hukuk uyuşmazlıklarında, mahkemelerin iş yükü sebebiyle ihtilafların kısa sürede sonuçlanamaması, yargı yolunun masraflı olması ve tarafların sürece etkin şekilde dahil olmamaları gibi nedenler Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemine olan talebi artmıştır. Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemi tür bakımından çeşitlilik göstermekle birlikte, ülkeler nazarında farklı şekillerde uygulanabilen, belirli bir kalıba dahil edilmemektedir. Burada alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan arabuluculuktan kısaca bahsetmek gerekir. Yine son yıllarda, kamu hukuku uyuşmazlıkları için 2012 yılında 6328 sayılı yasa ile Türk Hukukuna dahil edilen, idare ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde başvurulan olan Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Kurumu, talep gören yöntemlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Her iki kurum arasında gerek amaç gerek işleyiş gerekse yapı bakımından benzerlikler olduğu gibi farklılıklar da bulunmaktadır. Bu çalışmada son günlerde en çok tercih edilen Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemi Arabuluculuk ile Ombudsmanlık Kurumunun karşılaştırılması yapılacaktır.