DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE TOPLUMSAL ETKİLERİ (original) (raw)

DİJİTALLEŞMENİN TESİRLERİ VE TASAVVUFÎ ÇÖZÜMLERİ

İSLAM VE YORUM V, 2021

Rûh ve bedenden müteşekkil yaratılan insan, herhangi bir amacı ve beklentisi olmadığında, varlığa ve varoluşa dâir dünya görüşü edinmediğinde birtakım mânevî rahatsızlıklar yaşayabilmektedir. İnsan zihnen, kalben, bedenen sağlıklı ve dengeli olduğunda huzur bulur. Dolayısıyla hem bedenî hem de mânevî hastalıkların, sorunlar kümesine dönüşmeden daha başlangıç aşamasında iken mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Tedavi ve çözüm ihmal edildiğinde, hastalıklar insan hayatında birtakım kalıcı sorunlara yol açabilir. Bu anlamda bedenî hastalıklar insanı dünya hayatında mutsuz ederken, mânevî hastalıklar ise onun hem dünya hem de ukbâsını huzursuz eder. Bedenî rahatsızlığını fark eden insan, tedbir ve tedavi sürecine hemen yönelirken, mânevî hastalığı karşısında aynı hassasiyeti göstermemektedir. Diğer taraftan mânevî hastalıkların tedavisi zihin, kalp, rûh ve nefs gibi tamamen mânâ cihetinden olduğu için hem zor, hem de daha çok zaman alır. Bu yönde yapılan ihmal, hastalığın kişinin son nefesine kadar devam etmesine sebebiyet verir. Bu bağlamda mânevî hastalıkların tedavisinde, insanın mânâ yönüne önem veren tasavvuftan istifade edilebilir. Çünkü tasavvuf; murâkabe, mücahâde, riyâzet gibi birtakım eğitim usûlleriyle kişiye rehberlik eder ve onu huzursuzluğa sevk eden sebeplerden uzaklaştırarak, hakîkatine yöneltir. Günümüz insanının en önemli problemlerinden biri olan mânevî hastalıklara işaret etmek ve bunun tasavvufî çözümlerini aramak üzere ele alınan tebliğ metni iki bölümden oluşacaktır. Birinci bölümde mânevî hastalıkların söz, fiil ve hâllerde ortaya çıkan tesirine yer verilecektir. İkinci bölümde iç bünyeyi sağlıklı kılmaya yönelik kalp, rûh ve nefs gibi insanın mânâ hayatında temel teşkil eden önemli kavramlara değinilecektir. Sonuç kısmında ise konuyla ilgili değerlendirme yapılacaktır.

SAĞLIK HİZMETLERİNDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE TOPLUMSAL DEĞİŞİM

SAĞLIK HİZMETLERİNDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE TOPLUMSAL DEĞİŞİM, 2022

Rekabet ortamı, küreselleşme, teknolojik ilerlemeler, değişen toplumsal özellikler ve küresel pandemi krizi gibi trendler işletmeleri son teknolojileri kullanmaya yöneltmiş ve dijital dönüşüm hızlanmıştır. Sağlık sektörü de bu gelişmelerden etkilenmiştir ve yeni teknolojik gelişmelerle dijital dönüşüme geçilmiştir. Sağlık hizmetlerinde teşhis, tanı ve tedavi gibi süreçleri hızlandırmak, hataları azaltmak, sağlık maliyetlerini düşürmek, salgın hastalıkları tespit etmek ve önlemek, yaşam kalitesini artırmak için dijital dönüşümün önemi büyüktür. Ayrıca dijitalleşme ile iş ve iletişimin yönetilme şekli değişmiştir ve özellikle son yıllarda çevrimiçi halkla ilişkiler, dijital halkla ilişkiler gibi kavramlar kullanılmaya başlanmıştır. Sağlık hizmetlerinde ise çevrimiçi danışma hattı veya telesağlık, teletıp gibi görüntülü görüşme dijital uygulamaların kullanımı hız kazanmıştır. Dijital dönüşüm ile ekonomik, kültürel ve toplumsal değişim de gerçekleşmektedir. Bu çalışmanın amacı, sağlık hizmetlerinde dijital dönüşümün gerekliliğini ve önemini ortaya koymak ve bu değişimin toplum üzerindeki etkilerini keşfetmek ve kavramsallaştırmaktır. Sağlık hizmetlerinin idari ve klinik açıdan dijitalleşmesi ve büyük veri analitik sistemlerinin yaygınlaştırılması önerilmektedir.

ODYSSEİA: SİYASAL VE TOPLUMSAL DÜZEN

Homeros"a atfedilen iki destan, İlyada 1 ve Odysseia 2 , Homeros"un kendisinin yaşadığı düşünülen zamanı (yaklaşık olarak M.Ö. 850) değil, Moses Finley"e göre Miken uygarlığının yıkıldığı düşünülen zaman (M.Ö 1100) ile yeni bir yazının ortaya çıktığı M.Ö. 8.yüzyıl arasındaki Karanlık Çağ olarak adlandırılan döneme ışık tutuyor 3 . Her ne kadar bu destanlardan öğrenebileceğimiz her bilginin tartışmasız olarak doğru olduğunu kabul etmek doğru olmasa da, hem İlyada"nın hem de Odysseia"nın o dönem Hellen toplumsal yapısını anlamada bize sunduğu bilgileri de göz ardı edemeyiz. Karanlık Dönem"e ait gelenekler ve toplumsal değerler hakkında bize fikir veren günümüze ulaşan tek eser olan bu destanlar ihmal edilmemesi gereken antik kaynaklardır.

COVID-19 SALGINI VE DİJİTAL TOPLUMSAL CİNSİYET UÇURUMU

14. uluslararası güncel araştırmalarla sosyal bilimler kongresi tam metinleri, 2021

Aynı zamanda Türkçe, İngilizce ve Arapça duyurular yapılarak bilim insanlarına çağrıda bulunulmuştur. Bu çağrılar sonrasında Türkiye'den 78, yurtdışından (Cezayir,

DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİĞİN ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞA ETKİSİ

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ, 2019

Bu çalışmada, katılım bankalarında lider konumunda yer alan üç kurum üzerinde dönüşümcü liderlik yaklaşımının, örgütsel bağlılık süreci üzerindeki etkisi incelenmiştir Araştırma evrenini Türkiye’de faaliyet gösteren üç katılım bankası çalışanları oluşturmaktadır. Veriler anket yöntemi ile toplanmış olup, analiz için SPSS 22 ve AMOS 22 paket programları kullanılmıştır. Toplanan veriler açıklayıcı faktör analizine tabi tutulduktan sonra, çıkan sonuçların araştırma modeli ile uyumlu olup olmadığı doğrulayıcı faktör analizi ile incelenmiştir. Doğrulayıcı faktör analizi uyum iyiliği değerlerinin kabul edilebilir sınırlar içinde olduğu görüldükten sonra hipotezler yapısal eşitlik modeli ile test edilmiştir. Son olarak analiz sonuçları değerlendirilmiş ve sonraki çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.

KÜLTÜREL BİR İFADE ARACI OLAN DÖVMENİN TOPLUMSAL DEĞERLERLE İLİŞKİSİ

Trakya Üniversiteler Birliği 3. Lisansüstü Öğrenci Kongresi Sosyal Bilimler Bildiri Kitabı, 2018

Dating back to 2000 B.C, the tattoo art found itself in the society as a means of cultural expression. Made on the body in various ways, these shapes create clear symbolic meanings to be read. These symbols, which were not welcomed at first, have undergone many transformations. In ancient Egypt, in order to indicate that especially women are 'unreliable', tattoos on mummies are now confronted as an indispensable element in terms of consumption. The populations of the tattoos applied to slaves in ancient Greece and Rome increased over time. These symbols have become a consumption article today. The individual has these symbols done in his or her body for various purposes such as expressing himself / herself within social relations, aesthetic appearance, emphasizing his / her self. The tattoo, which is a practical and cultural form applied to the body, has a meaning that can be answered on purpose when it is desired to be done on the persons. Beginning in the late 1970s, tattooing has become an indispensable consumption object, with both the cheapening of the tattooing practice, the increase in popularity, and the availability of many painless methods. This study will reveal that the qualitative changes that the tattoo, the body modification made for various purposes, will make meaning in people in the social context and the tattoo.

TOPLUMSAL ÇÖZÜLME ÜZERİNE BİR DENEME

Özet:İnsan denen varlık tarihi boyunca yalnız yaşamamış, kalabalık, yığın, topluluk, kabile, aşiret, toplum, millet, uygarlık gibi sayını daha da artırabileceğimiz çeşitli kavramlarla ifade edilebilecek şekilde birlikte yaşamış, yaşamaktadır. Bu birlikteliklerde her zaman kendi bünyesinde bir sistem geliştirerek toplu halde yaşamayı kurallar bütünüyle istikrara bağlamıştır. Bu istikrarı sürdürdüğünde sağlıklı bir bünye oluşturmuş, bunu başaramadığı dönemlerde ise bir şekilde değişikliği, çözülmeyi ve yıkımı yaşamış, bazen başka toplumlara, bazen kendine bile yabancılaşarak kendi huzurunu baltalamıştır. Bu çalışmada toplumsal yapının nasıl bozulduğu, bu bozulmanın veya çözülmenin sebepleri, şekli ve aşamaları incelenmektedir. Abstract:Man has never lived alone and he has always lived together as a crowd, community, clan, sect, society, nation or civilization. Man has always developed new systems from within to live together and connected them with laws and rules for social stability. When that stability is continuous and constant, people has had a healthy social structure, but when there is no stability, there has always been great changes, disruptions, and deconstructions. When there is no stability, man has never had comfort or happiness and has experienced alienation. In this study, disruption of social structure and causes, levels and type of that disruption are analysed. Toplumsal Yapı Toplumsal çözülmeyi doğru tanımlayabilmek için, toplumsal yapının da tanımına ihtiyaç vardır. Toplumsal yapı, bir grup oluşturan insanların rol, statü, yetki ve sorumluluklarının yan yana ve/veya üst üsteliğinden meydana gelen bütünü ifade etmektedir (Arslantürk ve Amman, 2000: 249). Başka deyişle bir toplumun farklı akrabalık, dinsel, iktisadi, siyasal ve diğer kurumlarının onun toplumsal yapısını meydana getirdiği, bu yapının bileşenlerinin de normlar, değerler ve toplumsal rollerden oluştuğu söylenebilmektedir (Marshall, 1999: 804). İşte bu bütünün sağlıklı biçimde yaşamaya devam etmesi için o toplumun kendi içinde bir 'sessiz anlaşmayla' aynı duygu bütünlüğünü taşıması gerekir. Eğer toplumu bir arada tutan değer ve normlar matlaşır, bütünde çatlaklar oluşur ve bu çatlaklar zamanında tedavi edilmez ise o toplumda bir çözülme meydana gelir. Artık normlar ve değerler toplumun fertlerine aynı şeyler ifade etmez olur. Bunun sonucunda oluşacak kaos, hem ahlaki hem iktisadi hem de geleneksel anlamda bir çöküş meydana getirir. Toplumda suç oranı artar, toplumsal kurumların içi boşalarak aile, eğitim, siyaset ve din " kabuk kurumlara " dönüşürler (Giddens, 2000: 30). Peki toplumları çözülmeye sürükleyen sebepler nelerdir ve çözülmüş bir toplumun özellikleri nelerdir? Çözülmeye başlayan bir toplumda bütün kurumlar aynı anda ve aynı hızda mı bozulur? Bunun tetikleyicisi toplum mudur yoksa birey mi? Konuyla ilgili daha bir çok soru akla gelebilir. Bu sorulara cevap bulmak için çözülmenin incelenmesi gerekmektedir. Toplumsal Çözülme Toplumu bir arada tutan ve bütün olmasını sağlayan bağlar bazen zayıflayabilmekte, hatta kopmaktadır. Amiran Kurtkan'ın tanımıyla toplumsal çözülme bir topluluğu meydana getiren sosyal ilişkilerin bütünlüğü bozacak şekilde gevşemesidir (Bilgiseven, 1986: 297). Orhan Türkdoğan ise toplumsal çözülmeyi bir toplumu ayakta tutan inanç ve değer sistemlerinin etkinliklerini yitirmesi, sosyal müesseselerin yeni norm ve değerlere uyum sağlayamaması süreci olarak tanımlamaktadır (Türkdoğan, 1996: 182). Toplumsal kurumların değişikliklere ayak uyduramaması dışında başka çözülme tiplerinden de bahsedilebilir. Bunlar, fertlerle kurumlar arasında çözülme, kurumlar arasında çözülme, fertler arasında çözülme, gruplar arasında çözülme ve fertle grup arasında çözülme olarak beş kategoride ele alınabilir (Bilgiseven, 1986: 297-300). Kurumlarda meydana gelen değişmeler çok hızlı bir nitelik taşıyorsa, genelde fertler kurumlara ayak uyduramaz. Örneğin Türkiye de eğitim kurumunda sık sık değişiklikler yaşanmakta ve fertlerle kurumlar arasında yaşanan gerilim, ferdin aleyhine bir çözülmeyle sonuçlanmaktadır. Sürekli değişen müfredat, sistem ve üniversiteye giriş şeklinde yapılan değişiklikler, ferdin kuruma ayak uyduramamasına sebep olmaktadır. Kurumlarda yaşanan hızlı değişimler bazen kurumlar arası çözülmeye de sebep olmaktadır. Türk medeni kanununda çok eşlilik yasaklanmış olmakla birlikte halen özellikle doğuda çok eşlilik devam etmekte, aile kurumuyla hukuk kurumu arasında bir çözülme

FİLM ÇALIŞMALARINDA DİJİTAL GÖZETİMİN DUYGUSAL YAKLAŞIM ANALİZİ

FİLM ÇALIŞMALARINDA DİJİTAL GÖZETİMİN DUYGUSAL YAKLAŞIM ANALİZİ, 2021

İnsan sosyal bir varlıktır. Sosyal bir varlık olan insan yaşamını sürdürmek için diğer insanlarla iletişim kurmaya, duygu, düşünce, inanç ve ideolojilerini aktarmaya ihtiyaç duymaktadır. İnsan eliyle yapılan makinalar insan yapımı olmakla birlikte herhangi bir duyguya sahip değildir. Ancak yapay zekanın gelişimi insanlara makinelerinde düşünebildiğini, duyguları olduğunu anlatmaya çalışmaktadır. Yeni iletişim teknolojilerinin gelişimi makine ile insan arasındaki ilişkinin önemini ortaya çıkarmaktadır. İnsanlar makineyi/robotu sesli komut ya da el-yüz-göz taramalarıyla kontrol edebilmektedir. Makinenin hafızasına işlenen veri diğer algoritmalarla anlamlandırılarak, bireyin ihtiyaç duyduğu bilgiyi anında verebilmektedir. Bireyin verdiği tepkiyi işleyen makine, kendisi ve birey için kimi zaman koruyucu, kimi zaman bir gölge olabilmektedir. Makine bireyi tanıyarak hem tehlikeli hem de faydalı bir araca dönüşebilmektedir. Makine işlediği verileri saklayıp, depolamakta ve kayıt altına almaktadır. Veriler makine tarafından örülen güvenlik duvarıyla korunmaktadır. Ancak bu verilerin ele geçirilmesi durumunda içerden ve dışardan gözetim kaçınılmazdır. Günümüzde İletişimin ekolojisi açısında yeni medya araçları iletişimin sürekliliğini sağlamakta ve bireyin sosyalleşmesini kolaylaştırmaktadır. Ayrıca kullanılan makineler bireyin yaşamına zaman-mekanüstü hız kazandırmaktadır. Bu çalışmada makinenin karakter yapıları incelenerek, dijital gözetim açısında önemi ortaya çıkarılmaktadır. Amaç, makinenin yapay zeka kavramıyla birey için koruyucu, gölge, arkadaş olabileceği gibi tehlikeli olabileceğini ortaya koyarak, dijital gözetim açısından değerlendirmektir. Bu çalışmada makinenin duygusal zekası ve dijital gözetim kavramı içerik analizi yöntemiyle göstergebilim tekniği kullanılarak incelenecektir. Araştırmada rastgele seçilen 5 farklı Hollywood filminde (Ex Machina, I Robot, Bicentennial Man, Transcendence, Eagle Eye) yer alan makine/robot Jung'un karakter analizine göre incelenerek, makinenin duygusal yönü ve Barthes'ın temel karşıtlıklarından yararlanarak insan ve makinenin farklı yönleri belirtilecektir. Bu filmlerde makinenin formları farklı olup, koruyucu, gölge karakterlere sahip olmaları dikkat çekmektedir. Makine duygularıyla hareket ederek tehlikeli bir hal almaktadır. Bunun sonucunda makinenin/robotun verilere göre tepki verdiği ve dijital gözetim açısından önemli bir yöne sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Çünkü makine yapay zekanın gücüyle sürekli gelişmektedir. Bu gelişim diğer araçlara erişimini kolaylaştırmakta ve dijital gözetim yapmasını kolaylaştırmaktadır. Eagle eye filminde makine şehirdeki bütün kamera sistemlerini kullanarak dijital gözetim yapabilmektedir.