TÜRK İŞLETME GRUPLARINDA KURUMSAL YÖNETİŞİM MEKANİZMALARININ ORTAK YÖNETİM KURULU ÜYE PROFİLLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ (original) (raw)

TÜRK AİLE İŞLETME GRUPLARINDA ORTAK YÖNETİM KURULU ÜYE PROFİLİ

24. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi, 2016

ÖZET Önerilen çalışmada, kurumsal yönetişim bağlamında Yeni Türk Ticaret Kanunu ile gelen düzenlemelerin yarattığı etkiler ve işletme grubu özellikleri dikkate alınarak, Türk aile işletme gruplarında yaygın olarak görülen ortak yönetim kurulu üyeliklerinin mevcut ağ yapıları incelenmeye çalışılmaktadır. Bu anlamda, öncelikle örneklemde yer alan firmalar ile ilgili ikincil veriler kullanılarak ortak yönetim kurulu üyelikleri ağ yapıları ortaya konulmaktadır. Daha sonra da sahiplik yapıları ve yönetim kurulu yapılarının ortak yönetim kurulu üyelerinin sayıları ve profilleri üzerindeki etkileri, bir dizi kontrol değişkeni dikkate alınarak, irdelenmektedir. Son olarak da 2011 ile 2014 yılları kıyaslanarak Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun ortak yönetim kurulları üzerinde yarattığı etkilerin düzeyi belirlenmeye çalışılmaktadır. Analiz sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde, yönetim kurulu büyüklüğünün ve iç üye oranının ortak yönetim kurulu üyeliğini olumlu yönde etkilediği, kadın üye oranının ise olumsuz yönde bir etki yarattığı görülmektedir. Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yarattığı etkilerde ise, aileden ortak yönetim kurulu üyeliği dışında diğer ortak yönetim kurulu profillerinde kanun öncesi ve sonrası arasında anlamlı farklılıklara rastlanılmıştır.

YÖNETİM KURULU YAPISI ÇEŞİTLİLİĞİNİN ENTELEKTÜEL SERMAYE ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: BİST SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ENDEKSİ FİRMALARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020

Bilgi ekonomisinin ortaya çıkışı ile birlikte entelektüel sermaye, firmalar için hem sürdürülebilir rekabet avantajı elde etme hem de firma değerinin artırılması noktasında önemli bir unsur haline gelmiştir. Yönetim kurulları ise uyguladıkları politikalar ve izledikleri stratejilerle, firmaların entelektüel sermayesini yöneten ve geliştiren önemli yapılar olarak görülmektedir. Yabancı literatürde yönetim kurulu yapısı çeşitliliği ile entelektüel sermaye arasındaki ilişkiyi inceleyen çok sayıda çalışma olmasına rağmen, Türkiye'de konu ile ilgili yapılmış herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu yönü ile özgün olan çalışmanın literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışmanın amacı, yönetim kurulu yapısı çeşitliliğinin entelektüel sermaye üzerindeki etkisini araştırmaktır. Çalışma, günümüz itibariyle BİST Sürdürülebilirlik Endeksi'nde yer alan firmaların 2013-2017 zaman aralığındaki verilerini kapsamaktadır. Çalışmanın bağımlı değişkeni olan entelektüel sermaye, entelektüel katma değer katsayısı yöntemi kullanılarak hesaplanmıştır. Çalışmanın bağımsız değişkenleri ise yönetim kurulu yapısı çeşitliliğini belirleyen alt faktörlerdir. Bunlar; yönetim kurulu büyüklüğü, CEO ikiliği, kadın üye oranı, yabancı üye oranı ve bağımsız üye oranıdır. Ayrıca çalışmada; firma büyüklüğü, aktif karlılık oranı ve özsermaye karlılık oranı olmak üzere üç adet kontrol değişkeni kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkinin belirlenmesinde, çoklu regresyon analizinden yararlanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda, kadın üye oranı ile bağımsız üye oranının entelektüel sermaye üzerinde anlamlı-negatif etkisi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, yönetim kurulu büyüklüğü, CEO ikiliği, yabancı üye oranı, aktif karlılık oranı, firma.

KURUMSAL YÖNETİŞİM UYGULAMALARININ FİRMA PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİSİ: BİST İKİNCİ ULUSAL PAZARINDA BİR UYGULAMA1

Öz: Son yıllarda iş çevrelerinde giderek önem kazanan kurumsallaşma, kurumların sürekliliği, davranışlara bir standart getirilmesi ve istikrar kazanması şeklinde tanımlanabilmektedir Bir başka deyişle kurumsallaşma; kuruluşların faaliyet gösterdikleri çevreleriyle olan uyum sürecini ve bu kuruluşlarda zamanla oluşan bir ilerlemeyi açıklamaktadır. Yönetişim, yönetimden farklı olarak, yönetim, iletişim ve etkileşim kavramlarının birleşiminden oluşmuştur ve birlikte yönetmek anlamına gelmektedir. Bu çalışmada, BİST İkinci Ulusal Pazarda 2012 yılsonu itibariyle yer alan 77 şirketin performans ölçütlerinin karşılaştırılmalı analizi, borsaya kote oldukları tarih öncesi ve sonrası bilanço verileri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen istatiksel analiz sonucunda ve kurumsal yönetişim kapsamında değerlendirmelerde kullanılan mali rasyolar dikkate alındığında, BİST İkinci Ulusal Pazarda faaliyet gösteren firmaların BİST İkinci Ulusal Pazar’a kotasyonundan, kurumsallaşma anlamında belli bir düzeyde katkı elde etikleri görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Kurumsal YönetiĢim, BĠST Ġkinci Ulusal Pazar

KOOPERATİF ORTAKLIKLARDA YÖNETİM KURULUNUN OLUŞUMU

Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013

Türk Hukukunda kooperatif ortaklıklara ilişkin ana düzenleme 24.4.1969 tarih ve 1163 sayılı Kooperatif Kanunu‟dur. Bunun dışında bazı kooperatif türleri özel kanunlarla düzenlenmiştir. Mevcut düzenlemede, kooperatif yönetim kurulunun oluşumunda aranan bazı şartlar çağın gerisinde kalmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile anonim şirketlerde kurumsal yönetim ilkeleri ile yönetim sağlanmıştır. Kooperatiflerin de yasal düzenlemeler yapılarak kurumsal yönetim ilkeleri gereğince yönetilmesinin yolu açılmalıdır. Çalışmanın konusu, kooperatif ortaklıkların icra organı olan yönetim kurulunun oluşumu ile sınırlandırılmıştır.

YÖNETİM KURULLARININ YAPISI AÇISINDAN TÜRKİYE'DEKİ FAKTORİNG ŞİRKETLERİNİN KARLILIK/ÖZKAYNAK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ

Muhasebe ve Denetime Bakış, 2019

Volume and number of non-banking financial institutions that provides financial resource to financial system increases as commerce upsurges and economic life changes. Factoring companies have an important share in financial system. The relationship between return on equity ratio and board of directors structure of Turkish factoring companies have been investigated in terms of efficiency and effectiveness of the operations in the light of corporate governance principles. In this study, factoring companies operating in Turkey were examined.The structure of the board of directors and return on equity were analyzed. The profitability of companies managed with corporate governance principles is higher. At the same time, companies with independent board members have high profitability. Consequently, ıt is seen that companies that work more quantitatively and have high competence in their fields have higher return on equity. It is also aimed that the study on board of directors assessment as a corporate governance mechanism to be a role model for commercial firms. Keywords: Corporate Governance, Factoring, Board of Directors, Return On Equity JEL Classification: M41,

Türk işletme gruplarında kurumsal yönetişim mekanizmalarının ortak yönetim kurulu üye profilleri üzerindeki etkileri

Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi

The effects of corporate governance mechanisms on shared board membership profiles in Turkish business groups at subsidiary levels are examined to understand the management of business groups in this study. In this research, the effects of ownership concentration studied as corporate governance bodies and the structures of boards on the number of shared board memberships and their profiles are scrutinized by taking into consideration a bunch of control variables. In this regard, secondary data obtained from 53 subsidiaries belonging to 10 business groups in years of 2011 and 2014 are used, determined by judgmental sampling. As the results of analyses are evaluated as a whole, it is found out that the size of board of directors and the ratio of internal members affect shared board membership positively, whereas the ratio of female members influences it negatively. However, contrast to related literature, there is no the effect of the concentrated ownership on interlocking directoriates.

KURUMSAL YÖNETİŞİM AÇISINDAN İŞLETME SERMAYESİ YÖNETİMİ VE İŞLETMELERE ETKİLERİ; ÇORUM ÖLÇEĞİNDE BİR ARAŞTIRMA

Özet: Yönetişim, işletmenin üst hiyerarşik kadroları arasındaki güç ilişkisi ve dengeleri ile ilişkilidir. Kurumsal yönetişime “yönetişim”, “kurumsal egemenlik”, “kurumsal yönetim” ve hatta “işletmenin üst yönetiminin yönetilmesi” de denilmektedir. Kurumsal yönetişim ifadesinde geçen “yönetişim” kavramı, bir tarafın diğer tarafı yönettiği bir ilişkiden, karşılıklı etkileşimlerin öne çıktığı bir ilişkiler bütününe doğru dönüşümü ifade etmektedir. Kurumsal yönetişim anlayışına sahip olan işletmelerin, faaliyetlerini sürdürebilmek için, varlıklarını sürdürülebilir kılmak için ve sürdürülebilir değer maksimizasyonu için, işletme sermayesi ile ilgili çalışmaları tam zamanında ve doğru olarak yapmaları gerekmektedir. Bu çalışmada Çorum’da faaliyet gösteren işletmeler üzerinde bir anket çalışması yapılmış ve işletmelerin kurumsal yapısı, işletme sermayesi bilinci sorgulanmış, kurumsal yönetişim ve işletme sermayesi varlığı arasında bir ilişki kurulmuştur. Anahtar Kelimeler: Kurumsal Yönetişim, İşletme Sermayesi Yönetimi, Çorum İşletmeleri

YÖNETİMİN GELİŞTİRİLMESİNDE YÖNETİCİ EĞİTİMİN ROLÜ VE TÜRKİYE UYGULAMALARI

• Özet • Yirmi birinci yüzyılın belirgin özelliklerinden biri, sürekli ve baş döndürücü bir değişim hızı içerisinde olmasıdır. Bilgi, bilgi insani, bilgi toplumu(knowledge society), bilgi çağı ve küreselleşme gibi kavramlar, 1980' li yıllarda yerleşmeye başlamiş ve neticede bilgi " stratejik bir unsur " olarak maddi olmayan sermayeye dönüşmüştür.Yusuf Has Hacip, bilgiyi " değeri yok olmayan bir servet " olarak tanımlar .J.JRousseau da, gerek bireysel gerekse toplumsal gelişmenin bilgi ile gerçekleşeceğini vurgulamıştır. • Çoğu örgütlerde yöneticiler, kendine özgü kazanılmış yeteneklerin bileşimini ifade eden insan sermayesi yerine;soyut üretim faktörlerine dikkatlerini yöneltiyorlar.İnsan sermayesi yönetimi stratejik bir konu olarak üst yönetim tarafından ele alınmalıdır.Zira insana yapılan yatırım, yapısal sermayeye dönüşüm ile eşdeğer bir çıktı yaratır. Gelişmeler;kamu ve özel kesimde faaliyet gösteren örgütlerin temel sermayelerinin entelektüel ve yetişmiş insan gücünün sermayeleri olacağı yönündedir.Say Yasas'nın özünü oluşturan " her arz kendi talebini yaratır " kuralı, yönetim bilimi için de geçerlidir. Gelişmiş toplumlar ve onların yarattıkları organizasyonlar yönetimi geliştirmeye ve yönetici eğitimine giderek daha fazla önem vermektedirler. Sahip oldukları ise, şüphesiz arz ettikleri ile orantılıdır.Giderek daha fazla sayıda şirket ve organizasyonlar kazançlarının önemli bir bölümünü hareket eden kale direkleri karşısında oynayan üst düzey yöneticiler için ayırmaktadır. Türkiye'de ise bu anlamda çabalar yetersizdir.Kurum ve kuruluşlarda hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimden öteye geçememektedir. Oysa öğrenen birey, öğrenen örgüt ve neticede öğrenen toplum ve toplumların gelişmesinde önemli rol oynayan yöneticilerin kendilerini geliştirmeleri yönetimin tamamı için " çoğaltan etkisi " yaratacaktır. • Anahtar Kelimeler: bilgi toplumu, insan sermayesi, öğrenen birey, öğrenen örgüt, öğrenen toplum, kendini geliştirme Alan Tanımı: işletme ve yönetim (Liderlik, İşletme bilgisi)