Huastuanift'in Söz Dizimi Yönünden İncelenmesi (original) (raw)
Related papers
Harname'nin Söz Dizimi Özellikleri
Edebî eserler hakkında gerçekleştirilecek değerlendirmelerin ilgili eserin dil özellikleri üzerine inşa edilmesi gerekmektedir. Türk kültür hazinesi içerisinde önemli bir değere sahip olan Klasik Türk Edebiyatına ilişkin eserlerin de söz varlığının, biçimsel özelliklerinin ve sözdizimsel yapısının bir bütünlük içerisinde üslup ile ilişkili olarak değerlendirilmesinin gerekliliğini düşünmekteyiz. Makalemiz, 14. yüzyılın sonu ile 15. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Şeyhî'nin satirik şiirin Türk Edebiyatı'ndaki seçkin örneklerinden Harnâme adlı mesnevisinin söz dizimi özelliklerini içermektedir. Anahtar kelimeler: Klasik Türk Şiiri, Türk Dili, Şeyhî, Harnâme, söz dizimi.
Huastuanift'te Toplumsal Değer Kavramı (2022)
Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2022
Sosyal bir varlık olan insan, içerisine doğduğu toplum kabının şeklini alır. Aynı zamanda insan “dil” ile bu kabı şekillendirir ve gelecek nesillere aktarır. Nesilden nesile aktarılan bir kavram olan kültür de milleti oluşturan bireylerin değerleri, etkileşime girdikleri diğer diller ve dinlerin değer yargıları doğrultusunda meydana gelmiş bir bütündür. Tarih boyunca kendi kültürlerini koruyan ve yücelten Türkler 762 yılında Bögü Kağan tarafından Mani dinine geçmiş ve bu dine ait değerleri kendi kültürüyle harmanlamıştır. Mani dinine ait bir tövbe duası olan Huastuanift, o dönemden günümüze kadar ulaşabilen, bu dine ait öğretilerin ve toplumsal değerlerin ifade edildiği nadir metinlerden biridir. Bu çalışmada Manihaist bir bakış açısıyla yazılan bu metnin “değer” kavramı açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla metindeki ifadeler bağlamlarıyla ele alınmış, Schwartz Değer Ölçeği kapsamında bulunan on temel değer ve elli üç alt değere göre Maxqda Veri Analiz Programı aracılığıyla nitel olarak incelenmiştir. Böylece metinden hareketle hem bu dini tercih eden Bögü Kağan’ın hem de Mani dininin Uygur toplumunu hangi “toplumsal değerler” ile şekillendirmeye çalıştığı, toplumun/dinin hangi değerlere daha çok önem verdiği ya da vermediği ortaya konulmak istenmiştir. Böylece Mani dinine mensup olan Uygurların toplumsal değerleri belirlenmiş ve eski Türk kültürü hakkında yeni bir bakış açısı kazandırılmaya çalışılmıştır.
Divan Şiirinde Harf ve Kelime Oyunlarına Dair Bir Tasnif Denemesi
Divan şairleri Arap alfabesindeki harfleri pek çok şey için benzetme unsuru olarak kullanmış, harflere farklı anlamlar yüklemiş ve kökeni yüzyıllar öncesine dayanan bir sistemle harflerle sayılar arasında ilgi kurmuşlardır. Divan şairi, şiirin görünen anlamını bir de harf ve kelime oyunuyla zenginleştirerek bir sanat gösterisine dönüştürmüştür. Divan şiirinde harf ve kelime oyunları muamma, lugaz, tarih manzumeleri, elifnâme gibi şekil ve türlerle yakından ilişkilidir. Harf ve kelime oyunlarının bazıları basitken bazıları karmaşık bir yapıya sahiptir. Konu ile ilgili çalışmalar henüz yeterli düzeyde değildir. Özellikle harf ve kelime oyunlarının tasnifi hususunda ciddi çalışmalara ihtiyaç olduğu ortadadır. Bu makalede muamma, lugaz, tarih manzumesi ve elifnâme gibi şekil ve türlerin dışında kalan harf ve kelime oyunları ele alınmış, 63 şairin 118 örneği değerlendirilmiş, bu örneklerdeki harf ve kelime oyunları açıklanmış ve 9 ana başlık altında tasnif edilmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Harfler, harf ve kelime oyunu, muamma, lugaz Yrd. Doç. Dr., Namık Kemal Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Hasan KAYA/ Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi Cilt/Sayı: XLVIII
Neşâtî Di̇vani'Nda Söz Kaliplari
2007
In this study, the proverbs, sayings and idioms seen at divan of Neshati, who is shown as one of the masters of gazel at his own period, are presented with the examples. The poet in his poems tried to reflect the expressions that can be part of daily speaking and folk literature with respect to the understanding of art of classical poems. It is believed that the language materials given provides information about thoughts, understanding of art and measure values of poets of the century of XVII with the help of the poems of Neshati.
Dil Araştırmaları, 2021
Gagauz Türkleri bugün Moldova, Ukrayna, Kazakistan, Azerbaycan, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’de dağınık olarak yaşamaktadırlar. 1979 ve 1989 nüfus sayımlarında Beyaz Rusya, Özbekistan’da da Gagauzların yaşadığı tespit edilmiştir. (Güngör-Argunşah, 1998: 12)Yoğunluklu olarak yaşadıkları bölge ise Moldova’ya bağlı Gagauz Yeri Özerk Bölgesi’dir. Gagauz Türkçesi yönlere göre Güney Batı grubuna, kavimlere göre ise Oğuz grubuna dâhil olup Türkiye Türkçesi’nin Rumeli ağızlarına en yakın olan Türk lehçesidir. Peçenek, Oğuz, Kıpçak ve Selçuklu Türkleri tarafından Türkleştirilmiş Dobruca bölgesi’nde Hristiyanlaşmış bir Türk ailesinden gelen Balık, burada bir Oğuz (Gagauz) devleti kurmuştur.(Güngör-Argunşah, 1998: 32-33) 130 yıl yaşamış olan ve bir daha kurulamayan bu devlet, 1389’da Sultan I. Bayezid’in akınlarıyla Osmanlı Devleti yönetimine girmiş ve İstanbul Patrikhanesine bağlı olarak bağımsız bir ekzarhlık halinde kurulmuş olan bağımsız Oğuz Devleti de ortadan kalkmıştır. (Manov, 2001: 25) Tarih sahnesinde Uz ismiyle anılan toplumun da Gagauzlar olduğu varsayılmaktadır. 17. yy.da Bulgaristan’ı gezen Evliya Çelebi Bulgaristan’ın kuzeydoğusuna “Uz Eyaleti” demektedir. (Manov, 2001: 10) Bu eyaletin bir Gagauz devleti olduğu kanısı yaygın olmakla birlikte kesinlik yoktur. Bunlar dışında başka güçlerin bayrağı altında yaşayan Gagauzların dili, dış etkilere çok fazla maruz kalmış, gelişme güçlükleri çekmiş, konuşma dili boyutunda kalmış ve yazı dilini çok geç oluşturabilmiştir. Bu süreçte Gagauz Türkleri ve Türkçesinin en büyük sorunu varlıklarını sürdürebilmek olmuştur. Gagauz Türkçesi kelime dağarcığında, cümle yapısında ve öğe diziliminde kendisine en yakın yazı dili olan Türkiye Türkçesiyle ortaklıklar olduğu gibi farklılıklar da dikkati çekmektedir. Türkiye Türkçesi ölçünlü dilinde de kimi zaman heyecan veya onarım gibi sebeplerle devrik cümle kuruluşlarına rastlanmaktadır. Bu durumun Gagauz Türkçesinin en önemli ayırt edici özelliklerinden olan devrik cümle kuruluşlarıyla paralel olup olmadığı veya –varsa- kuruluş sebebinin farklılıkları tespit edilmeye çalışılacaktır. Biz bu çalışmamızda Gagauz Edebiyatından seçtiğimiz metinlerde cümle yapılarını ayrıntılı olarak inceleyecek, tamlamalar, birleşik cümleler, heyecan cümleleri gibi değişik yapıları ele alarak Türkiye Türkçesi ölçünlü dilinin öge dizilişiyle Gagauz Türkçesinin öge dizilişini mukayese edeceğiz.
Söz Dizim Kuramları Bağlamında Türkçe Söz Dizimi
Journal of Turkish Studies, 2015
Bilindiüi gibi dil, insana özgü ve çift eklemli bir olgudur. Çok boyutlu doğası gereği karmaşık bir yapı sergiler. Bu karmaşık yapının sonucu olarak felsefe, ruhbilim (psikoloji), toplumbilim (sosyoloji) gibi pek çok alanla doğrudan ilişkilidir. Bu niteliğin bir yansıması olarak dil incelemeleri de farklı yaklaşım, yöntem ve terimleri, bir başka ifade ile disiplinler arası bir yaklaşımı zorunlu kılan bir bilim alanına dönüşmüş; 20. yüzyılın başında kendi kuram, terim, yöntem ve uygulamalarını oluşturan ve dil incelemelerine daha sistemli bir boyut kazandıran dilbilim ortaya çıkmıştır.
Manzum Oğuznamelerin Söz Varlığı Üzerinde İncelemeler - Yüksek Lisans Tezi
Manzum Oğuznamelerin Söz Varlığı Üzerinde İncelemeler, 2022
Oğuzlar, yazılı Türk tarihi boyunca kaynaklarda adı geçen bir Türk boyudur. Tarihî süreçlerinde kültürel ve siyasi zemini hazırlayıp birçok kez kendi devletlerini kurmuşlardır. Yıllar içinde yaşadıkları tecrübelerini ve birikimlerini, ulusal belleklerinde saklayıp önce sözlü gelenekle ardından yazılı kaynaklarla birleştirmişlerdir. Oğuzların, ataları Oğuz’dan başlayıp kendi dönemlerine kadarki süreçlerini anlattıkları bu eserlerine Oğuzname adı verilir. Oğuznameler, önceleri destanî unsurların olduğu yazılı kaynak formundayken zamanla gündelik hayatın içine yerleşip tarih yazıcılığının ürünü olmuştur. Manzum ve mensur yapıda yazılmış, bugün varlığından haberdar olunan toplam otuz üç Oğuzname vardır. Otuz üç Oğuznamenin yedi tanesi, manzum yapıda yazılmıştır. Çalışma kapsamında Oğuzların kültürel birikimlerinin ve dil kullanımlarının incelenmesi amacıyla manzum yapıda, el yazmasına ulaşılabilen dört Oğuzname tercih edilmiştir. Bu Oğuznameler; Uzunköprü Oğuznamesi, Enverî Oğuznamesi, Topkapı Sarayı Oğuznamesi ve Kemal Oğuznamesidir. Kemal Oğuznamesi, çalışma esnasında Oğuzname özelliği taşıdığı fark edilip çalışmanın içeriğine eklenmiş bir eserdir. Manzum Oğuznameler, Arap harfli metinleri esas alınarak okunmuştur. Okunan metinler üzerinde bir söz varlığı çalışması yapılmasına karar kılınmıştır. Söz varlığı yöntemi için sınırlılığı olan, söz varlığı incelemesi yapılmış elli tez incelenmiştir. İncelemenin sonunda söz varlığı çalışmaları için yöntem önerisi getirilmiştir. Manzum Oğuznameler, bu yöntem önerisiyle incelenmiştir. İncelemelerin sonucunda amaçlandığı üzere Oğuzların kültürel birikimleri ve dil kullanımları tespit edilmiştir.