Kamusal Alan ve Medya İlişkisi Üzerine Yeniden Düşünmek: "Akil İnsanlar Heyeti" Örneği (original) (raw)
Related papers
Kamusal Alan Bağlamında Ağ Toplumu ve Yeni Kamusal Alan Arayışı
Kamusal Alan Bağlamında Ağ Toplumu ve Yeni Kamusal Alan Arayışı, 2014
Özet Uygulama zemini Antik Yunan'a kadar götürülen kamusal alan düşüncesi, feodalizmin çöküşüne zemin hazırlayan burjuva devrimi ve esasında onun hazırladığı ekonomik ve siyasal ortamla ilişkilendirilmektedir. 17. yüzyılın sonu ile 18. yüzyılda hayat bulan kamusal alanın, yine burjuva devriminin bir sonucu olan kapitalist ekonomik sistemin etkisiyle 19. yüzyılda çöküş sürecine girdiği belirtilir. Manuel Castells'in " Enformasyonel Kapitalizm " diye adlandırdığı, Enformasyon Çağı'nın bir çıktısı olan Ağ Toplumu kavramı ise bilgi ve iletişim teknolojilerinin süratli gelişimine paralel olarak ortaya çıkmış ve kamusal alan tartışmalarına yeni bir boyut kazandırmıştır. Klasik kapitalizmin yeni yüzü addedilen Bilgi Çağı'nda yeni medya uygulamalarının, yeni bir kamusal alan oluşturma potansiyeli bu tartışmaların odağında yer alan konulardandır. Buna bağlantılı olarak bu çalışmanın amacı ise, bahsi geçen kavramlar arasındaki ilişkiyi ortaya koyarak yeni medyanın, yeni bir kamusal alan inşa etme potansiyelini tartışmaktır. Anahtar Kelimeler: Kamusal Alan, Enformasyon Çağı, Ağ Toplumu, Yeni Medya. Abstract Public sphere is a notion that can be dated back to ancient Greece. It is also related to bourgeois revolution that triggered collapse of feudalism and economical-political environment brought about by it. The public sphere was in effect at the end of the seventeenth century and during the eighteenth century. In 19th century the notion " public sphere " was pushed into collapse by capitalist system what was a result of bougeois revolution originally. " The network society " is an outcome of information age. It has come up to the surface as a result of swift improvement on information and communication technologies and it has brought a new perspective to the public sphere discussions on the other part. Additionally the notion " network society " has been named as " informational capitalism " by Manuel Castells. The information age is being regarded as the new icon of classical capitalism. In this age new media applications potential for forming a new public spehere has come to the centre of this discussions. Accordingly, the purpose of this study is to present the connection between the notions mentioned above and to discuss the new media's potential for constructing a new public sphere.
Yeni Medya ve Kamusal Alan: İletişim Akademisyenlerinin Perspektifi
Yeni Medya ve Kamusal Alan: İletişim Akademisyenlerinin Perspektifi, 2020
Günümüzde bireylerin iletişim eylemlerinin merkezinde yer alan yeni/sosyal medyanın kamusal alan olduğu tartışmalı bir konudur. Habermas'ın kamusal alan düşüncesi eşitlikçi, kapsayıcı, hiyerarşik olmayan ve aleniyet temelli yapısına karşın yeni/sosyal medya, teknoloji dolayımlı, sanal, anonim, aleniyetten uzak ve daha önemlisi siyasi ve iktisadi güçlerin yön verdiği bir mecradır. Yeni medyayı veya yeni medyanın kamusal alan potansiyelini sorgulayan çalışmalar, yeni medyanın ideal kamusal alan ölçütlerine ulaşamamış olsa da bir potansiyel barındırdığını vurgulamaktadır. Bu çalışmada yeni medyanın kamusal alan niteliği Habermas'ın kamusal alan ve ilişkili kavramlarıyla açıklanmaya ve iletişim akademisyenlerinin görüşleriyle birleştirilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda Türkiye'nin farklı üniversitelerinden, büyük ölçüde yeni medyayı ve Habermas'ı bilimsel çalışma alanı olarak belirlemiş iletişim akademisyenlerinin görüşlerine başvurulmuştur. Yargısal örnekleme tekniğiyle 15 farklı üniversiteden 18 iletişim akademisyeniyle görüşülmüştür. Görüşmelerin tamamlanmasının ardından; 'kamusal alan olarak yeni medyayı kavramsallaştırma', 'yeni medyanın iletişimsel eyleme yatkınlığı', 'kamusal alana erişimde politik, ticari ve teknik engeller', 'yeni kamusallıkta bilginin niteli(ksiz)liği' olmak üzere 4 analiz başlığı altında, konu ele alınmıştır. Araştırmada, yeni medyanın kamusal alan olarak önemli bir potansiyele sahip olmakla birlikte, mevcut haliyle, etkileşimsel bir iletişime izin vermediği, ticari ve teknik yapısının kamusallığı olumsuz etkilediği, denetim ve gözetim baskılarının kamusal alanda kaygılar yarattığı ve bilginin nitelik olarak sorun barındırdığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kamusal alan, kamusal alan olarak yeni medya, Habermasçı kamusal alan, iletişimsel eylem, akademisyen görüşleri ABSTRACT Nowadays, new media as a public sphere is at the center of an individuals' communication and has become a highly disputed territory. Contrary to Habermas' public sphere, which is egalitarian, inclusive, non-hierarchical, and open-This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License
Kamusal Alan Perspekti̇fi̇nden Arşi̇vler Ve Arşi̇vci̇li̇k
2020
Asagida okuyacaginiz makale, arsiv mesleginin ve arsivcilerin kamu kurum ve kuruluslarinda eksik ve yanlis algilamalardan kaynakli karsilastiklari itibar kaybi ve muamelelerin ortaya konulmasi maksadiyla, bircok kurumda yerine getirilen gorevler ve verilen egitimlerden yola cikilarak elde edilen deneyimlere dayanilarak yazilmistir. Bu sebeple farkli makalelerden, bilimsel yazilardan alintilar icermemektedir. Arsivle ilgili bilgisi olan ama bu konuda bilinc duzeyine erisememis ve kamuda oldukca fazla sayida olan yoneticiler ve diger meslek gruplarinin bu yanlis algilamalarinin temel sebeplerinden bir tanesi olan, sosyal mesleki yapisalliklarinin gecirgen olmayan kati tutuculuguna vurgu yapilmaktadir. Rahatsizligi teshis etmeden tedavi etmek de mumkun olmayacaktir. Bu yazi da arsivlerle ilgili kamuda bulunan sagliksiz bakis acisinin altinda yatan nedenlerin bir kismini gostermeye, gun isigina cikartmaya yonelik olarak kaleme alinmistir
Kamusal Alanın Dönüşümü: İstisnai Halin Düşündürdükleri
IV. International Ankara Multidisciplinary Studies Congress 29-31 July 2022 Ankara Turkey, 2022
Kamusal alan, siyasal alanla toplumsal alanın kesişim noktası olarak yönetenler ve yönetilenler arasında ilişkinin kurulduğu, karşılaşmanın gerçekleştiği, etkileşim alanı olarak görülebilir. Bu nedenle kamusal alan yöneten ve yönetilenler arasındaki ilişkinin gelişimini ve dönüşümünü tarihsel, siyasal ve toplumsal açıdan okumak için işlevsel bir zemindir. Bu kapsamda bu çalışmada günümüz toplumlarında yaşanan ve özellikle küresel salgın döneminde keskinleşen siyasal ve toplumsal krizin kamusal alan üzerinden bir okuması önerilmektedir. Bu kriz öncelikle sağlık alanında ortaya çıksa da yoksulluk, eğitimsizlik ve güvencesiz istihdam ve meşruiyet krizi ile derinleşmiştir. Ayrıca salgın sonrası dönemde ortaya çıkan gıda, enerji krizinin yanı sıra işsizlik, ekonomik problemler ve uzun vadeli ekolojik kriz ile devam edeceği anlaşılmıştır. Bu bağlamda çalışma üç bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde öncelikle kısaca kamusal alan kavramı üzerinde durulacaktır. Ardından ikinci bölümde kamusal alan kavramının tarihsel gelişimini ana hatlarıyla özetlenecektir. Bu kapsamda yönetilenlerin yönetim sürecine katılmaya başladığı modern demokrasilerin ortaya çıkış sürecinden itibaren üç ana dönem üzerinden okunulması önerilmektedir: Birincisi burjuva kamusal alan ve dar kapsamlı yurttaşlık, ikincisi sosyal kamusal alan ve geniş kapsamlı yurttaşlık, üçüncüsü neoliberal kamusal alan ve müşterilik. Son olarak bu kuramsal ve tarihsel verilerin ışığında yaşanan küresel salgının kamusal alan üzerindeki tezahürleri incelenecek ve bunun siyasal ve toplumsal sonuçları üzerine bir tartışma ile bitirilecektir. Bu çalışmada salgının bir istisnai (olağanüstü) durum olarak görüldüğü ve gösterildiği ve bunun mevcut konjonktürde piyasa, toplum ve devlet ekseninde gelişen tarihsel ve güncel sorunların yarattığı ekonomik, toplumsal ve siyasal krizin aşılmasında etkili bir araç olarak kullanılmak istendiği öne sürülecektir. Ayrıca kamusal alanı daraltmak ve bu alandaki toplumsal hareketliliği kısıtlamak ve kontrol etmek suretiyle farklı kesimlerden gelen ve siyasal sisteme yöneltilen talepleri bastırmak yönünde bir siyasi irade ürettiği ve buna tepki olarak kamusal alanda yabancı düşmanlığı, mikro milliyetçilik, popülizm ve otoriterlik gibi sonuçlara yol açtığı iddia edilecektir. Anahtar Kelimeler: Kamusal alan, Yurttaşlık, Salgın, İstisnai Hal, Meşruiyet Kriz
Yeni̇ Medya Ortaminin Yeni̇ Kamusal Alan Olarak Kullanimi Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme
e-Journal of New World Sciences Academy, 2017
YENĠ MEDYA ORTAMININ YENĠ KAMUSAL ALAN OLARAK KULLANIMI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME ÖZ Yeni medyanın kamusal alan niteliği, liberal ve eleştirel iletişim çalışmaları içerisinde birbirinden farklılaşan argümanlara dayalı bir tartışma uğrağı ile ele alınmıştır. Liberal kuramda kamusal alan yöneten ve yönetilen arasındaki ilişkinin kurulduğu bağımsız mecralar olarak değerlendirilirken, eleştirel yaklaşımda mülkiyet ve sermaye yapılanmasına bağlı eşitsiz güç ilişkilerinin sürdürüldüğü bir platform olarak görülmüştür. Çalışma kapsamında J. Habermas'ın kamusal alan kavrayışı tarihselin içerisinde geçirdiği dönüşüm ile birlikte incelenmiş, yeni kamusal alan yaklaşımları 'literatür taraması' ile karşılaştırmalı bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Çalışmada yer alan literatür taraması, yeni kamusal alan olduğu iddia edilen yeni medyanın herkese erişim ve katılım sağlamasının önündeki engelleri göstermeye olanak sunmuştur. Çalışma eleştirel yaklaşımların sorgulayıcı yönüne vurgu yaparak ağı kontrol edenlerin 'öznenin' kendini ifade etme biçimleri üzerinde yaptığı belirlenime dikkat çekmektedir.
Kamusal Alan ve Toplumsal Hareketler
Özet Kamu, Kamusal Alan kavramları özellikle 1980 ile birlikte literatürde oldukça sıkça kullanılan kavramlar olmuştur. Kamusal alan, günümüz toplumunun farklılıklarla birlikte yaşayabilme idealine ulaşabilmesi adına oldukça önemli bir olgudur. Çalışmamızda farklı olana saygılı, çoğulcu bir toplum ve demokratik yönetimi sağlamak için, topluluğu ve devleti temsil edebilecek bir alan ihtiyacı olarak kamusal alandan bahsetmiş olacağız. Kamusal alanın ne' ligi, kamusal alanın nerede başlayıp nerede sonlandığı hakkında hala tam olarak üzerinde anlaşmaya varılmış ortak tanım yoktur. Bununla birlikte, 'Herkese açık alanlar mı kamusal alanlardır? Yoksa kamusal binalar mı kamusal alanı temsil eder?' gibi kamusal alanı tanımlamaya dönük soruları cevaplandırmak için kamusal alanın bazı temel özelliklerini de ifade etmeliyiz. Bu özellikleri şimdilik kısaca, kamusal alan kavramının içindeki kabul edilebilme özelliği, yani kamusal tasvibin olması gerekliliği ve kamusal görüş anlamında tepki gösterebilme, ilan etme gibi aleniyete dayalı özellikler olarak ifade edebiliriz. Habermas'ın 'Kamusallığın Yapısal Dönüşümü' adlı eseri kamusal alanı anlamlandırma açısından önemli bir kaynaktır. Habermas'ın bahsetmiş olduğumuz bu eserinde, kamusal alanın tarihsel bir süreç içerisinde nasıl oluştuğu ve kamusal alanın kavram olarak nasıl dönüşümler geçirdiğinden bahseder. Habermas'ın geç-kapitalist toplumlardaki özel-kamusal arasındaki ilişkinin dönüşümü üzerine yapmış olduğu tahlilleri kamusal alanının tarihsel seyrini incelememiz açısından da büyük önem taşır. Habermas eserinde, kamusal alandan demokrasinin bir temeli olarak bahsetmiştir. Kamusal alanın bu politik kabulünün kökenini de Kant'ın iki eserine dayandığı ifade edilmiştir. 1 Çalışmamızın içerisinde de ifade edilecek olan iki eserde temel olarak, insan aklının önemine ve aklın sadece tür içerinde gelişim gösterebileceğinden bahsedilmiştir. İnsanın benzerleriyle birlikte oluşturup geliştirdiği kurumlar yardımı ile özgürleşeceği vurgulanmıştır. Dolayısıyla Habermas, bu metinlerden hareketle Aydınlanmadan doğmuş olan kamusal alan fikrini geliştirmiş ve kamusal alanı devlet ve yurttaşların sorunları açıkça müzakere ettikleri bir müzakere alanı olarak tanımlamıştır. Habermas'ın tanımladığı şekilde kamusal alan bir burjuva kamusal alanıdır. Sadece burjuvaziyi karakterize eden bir kamusal alan tanımlanması yapılmış olduğundan dolayı, zaman içerisinde hakim burjuva kamusal alanı anlayışına da eleştiriler de getirilmeye 1 Dacheux, Eric, dü. Kamusal Alan. Çev. Hüseyi Köse. İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2008.
Sivil Toplum Kuruluşları, Kamusal Alan ve Sosyal Medya
Yeni Medya Çalışmaları Altıncı Ulusal Kongre, 2023
Sivil toplum kuruluşları (STK), demokratik toplumlarda, yurttaşların kendi ilgi ve çıkarlarını, meşru çerçevede savunmalarını sağlayan önemli aktörler olarak kabul edilmektedir. Sivil toplumun bu işlevi yerine getirebilmesi ideal bir kamusal alanın varlığına bağlıdır. İnternetin, iletişimde yoğun biçimde kullanılmasıyla kamusal alan etkileşim alanını genişletmiştir. Sosyal medyaya ilginin artmasıyla birlikte, sivil toplum kuruluşlarının sosyal medya etkinliklerini ölçmeye yönelik çalışmalar da artış göstermiştir. Pek çok çalışmada sivil toplum kuruluşlarının sosyal medya kullanımını mesajın özellikleri, iletişimin tek veya çift yönlü olması gibi iletişimin unsurları bağlamında incelediği görülmektedir. Bu bölümde ise kamusal alanda rol alan aktörler olarak STK'ların eylemlerinin kamusal alan işlevleri temelinde incelenmesi gerektiği varsayımından hareket edilmiştir. Bu kapsamda literatür doğrultusunda oluşturulan tipoloji çerçevesinde, politik arenada en çok tartışılan ve politik meşruiyetin en öncelikli dayanaklarını teşkil eden kadın ve çevre hakları temalı STK'lardan, uluslararası ve ulusal ölçekte birer kuruluşun altı aylık sosyal medya paylaşımları içerik analizine tabi tutulmuştur. İncelenen STK'ların sosyal medyayı kamusal alan işlevlerinden hangilerinde daha güçlü kullandığı, sektör ortalamalarıyla karşılaştırılarak sunulmaya çalışılmış ve bulgular önceki çalışmalarla karşılaştırılmıştır.