Hz Osman (original) (raw)
Related papers
Kabile Bürokrasisi ve Katline Sessiz Kalınan Halife HZ. OSMAN, 2018
Eser, Giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bolümde, Hz. Osman döneminde Devletin siyasi, ekonomik ve sosyal yapısı; ikinci bölümde, Hz. Osman’ın öldürülmesini hazırlayan sebepler ve üçüncü bölümde de Hz. Osman’ın kuşatılması ve öldürülmesi başlıklarıyla çalışmasını şekillendiren yazar, giriş bölümünde Müslüman tarihçilerin, dönemin iç karartıcı ve acı dolu sayfalarını zaman zaman görmezlikten gelerek, zaman zaman da bu tablonun ressamının başkaları olduğu yolunda bilgiler sunarak İslam Tarihinin bu dönemi üzerinde bir sis perdesinin oluşmasına sebep olduklarının altını çizerek, ilk dönem tarihçilerinin bir kısmının genel ve objektif kriterlerden önce bağlı bulundukları ekolün tarihe bakışıyla bizlere İslam tarihini aktardıklarını vurgulamıştır.
İslam Tarihi ve Medeniyeti, C.12, Siyer Yayınları, Ekim 2018.
Tekel hakkı, Avukatlık Kanunu'nun 35. maddesinde belirtilen işlerin ancak baroda yazılı avukatlar tarafından yürütülebilmesi anlamına gelir. Diğer bir deyişle tekel hakkıyla birlikte kanunda sayılan bazı işler, yalnızca baroda kaydı olan avukatlara özgülenmiştir. Bu durum kanunda şu şekilde düzenlenmiştir. Yalnız avukatların yapabileceği işler Madde 35 (Değişik: 26/2/1970 -1238/1 md. ) Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir. Baroda yazılı avukatlar birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler. (Değişik üçüncü fıkra: 23/1/2008 -5728/329 md.)
İlk Dönem Hâri̇cî Kaynaklarina Göre Hz. Osman
DergiPark (Istanbul University), 2015
Her bir mezhep mensubu, kendi mezhebini hak mezhep kabul eder. Hâricîler de kendilerini, hak yolunu takip edenler olarak görmektedirler. Hâricîlerin tarih sahnesine çıkışları, Hz. Ali döneminde meydana gelen Sıffîn ve Tahkîm olaylarının bir sonucu olarak görülmektedir. Hâricîlerin ilk ortaya çıkışlarıyla ilgili bilgiler, genellikle, diğer mezhep mensupları tarafından telif edilmiş tarih ve makâlât türü eserlerde yer almaktadır. Ancak, ilk döneme ait Hâricî kaynaklara bakıldığında, bu bilgilerden farklı olarak, Hz. Osman ve onun döneminde meydana gelen dinî, siyasî ve sosyal olaylara dikkat çekilmektedir. Aynı şekilde, Hâricîlerin bir fırkası olan İbâdîler de, mezhepsel fikirlerini Hz. Osman döneminde meydana gelen bazı olaylara dayandırmaktadırlar. Bu nedenle Hâricîleri anlamak için, onların Hz. Osman hakkındaki görüşlerini de bilmek gerekmektedir.
Hz. Osman'ın Hadis Rivayetindeki Yeri
2021
Hz. Peygamber’in sünnetinin dikkatli takipçileri olan sahabenin, bunların öğrenilmesi ve aktarılmasında büyük hizmetleri olmuştur. Hz. Osman da bu hizmet şerefine nail olmuş sahabenin öncülerindedir. Ne var ki o, genellikle idârî zaafları ve gerek kendi hilafeti döneminde, gerekse sonrasındaki siyâsî ihtilaflarla anılmaktadır. Halbuki o Hz. Peygamber’in halifesi ve müminlerin emiri olacak seviyede ilim, şahsiyet ve kudrete sahiptir. O, ilk inanan kimselerden, Hz. Peygamber’e iki kere damat olma şerefine ermiş ve daha Nebi (s.a.) hayatta iken kendisine fetva sorulan sayılı kimselerden biridir. Kur’ân hâfızı, sünnet muhafızı ve sahip olduğu bu engin birikimle fıkıh üstadı. Aynı zamanda kutlu Nebi’nin irtihalinden sonra ilk iki halifenin, işlerinde kendisiyle istişare ettiği kimselerden, İslam’ın üçüncü halifesi ve devr-i hilafetindeki fetva ve uygulamaları ile İslam’a büyük hizmetler etmiş mümtaz bir şahsiyettir. Hz. Peygamber’den farklı konularda birçok hadis rivayet etmiş, ondan öğrendiği engin ilim hazinesi ile İslam önderlerinden bir olmuştur. Bu çalışmada Hz. Osmân’ın, daha çok göz ardı edilen yönlerini ortaya çıkarmak; onun sünnet bilgisini ve sünnete bağlılığını göstermek; onun rivayetlerini ve onunla ilgili temel hadis kaynaklarında geçen rivayetleri hadisçi metoduyla incelemek, tahlil etmek suretiyle onun hadis ve sünnetin naklindeki yeri tespit edilecektir. Her ne kadar rivayet ettiği hadis sayısı az olsa da Hz. Peygamber’in en yakınlarından biri olan Hz. Osmân’ın hadis ve sünneti en iyi bilenlerden olacağı aşikârdır.
''DERVİŞ OSMAN'', Kayseri Ansiklopedisi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, C.1, s.443-444, 2015.
Hz. Osman Dönemi̇nde (24-35/644-656) Feti̇hler
Şarkiyat : ilmi araştırmalar dergisi, 2019
Hz. Osman dönemiyle ilgili çok çeşitli dinî ve siyasi tartışmalar İslam tarihi boyunca yapılagelmiştir. Fakat biz burada sadece bu dönemle ilgili "fetihlerin durduğu" iddiasıyla ilgileneceğiz. Kaynaklara baktığımızda bu iddianın yersiz olduğu görülmektedir. Belki de ileri sürülen bu düşünceler sonraki dönemlerde Hz. Osman dönemiyle ilgili genel anlamdaki eleştirilerin bir parçası olarak bu dönemi küçümsemek amacıyla yapılmıştır. Genel anlamda Hz. Osman dönemdeki fetihlerin Hz. Ömer döneminden kaldığı yerden devam ettirildiği ve Hz. Osman'ın hilafeti süresince de devam ettiği görülmektedir. Yine bu esnada göreve getirilen valilerin de genellikle Hz. Osman döneminden önce de çeşitli önemli görevler üstlenmiş tecrübeli ve yeteneklerini göstermiş kişilerden olduğu görülecektir. Hz. Osman'ın halifeliği döneminde gerçekleştirilen fetihlerle Müslümanların hâkimiyet alanı, Doğu Karadeniz kıyılarından başlayarak Ermenistan ve Horasan'dan Çin-Hint sınırlarına, diğer yandan da Kızıldeniz ve Akdeniz sahillerinden Mısır, Sudan, Libya ve Tunus'u içine alacak şekilde genişlemiştir. Hz. Osman döneminde ilk defa, Hz. Ömer döneminde çeşitli mülahazalarla yapılmasına izin verilmeyen deniz seferlerine başlanmıştır. Müslümanlar bu dönemde Akdeniz'de başarılı deniz seferleri düzenlemişlerdir. Bu çalışmada Hz. Osman tarafından atanan valilerin daha önceki faaliyetleri ve yaptıkları görevleri dile getirilmeye çalışılmış, bunun yanında; ana hatlarıyla Hz. Osman dönemindeki Basra, Kûfe, Şam ve Mısır merkezli fetihler hakkında bilgi verilmiş, ilk defa Hz. Osman zamanında başlatılan deniz seferleri ana hatlarıyla anlatılmaya çalışılmıştır.