LİSANS DÜZEYİNDE TURİST REHBERLİĞİ EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK MOTİVASYONLARININ MESLEĞE DÖNÜK TUTUMLARINA ETKİSİ (original) (raw)
Related papers
TÜRKÇE EĞİTİMİNDE MOTİVASYON KONUSUNA YÖNELİK HAZIRLANMIŞ LİSANSÜSTÜ TEZLERİN EĞİLİMLERİ
V. INTERNATIONAL SCIENTIFIC RESEARCH CONFERENCE BOOK, 2023
İslam dünyasında Ebû Mûsâ Câbir b. Ḥayyân'dan (ö. 200/815) sonra üretilen en büyük simya külliyatının yazarı olan İzzeddin Aydemir b. Âli el-Cildekî (ö.762/1360) gölgede kalmış ve büyük ölçüde unutulmuş bir figürdür. Cildekî'nin elkimyasında da başta Câbir b. Hayyan gibi İslâm elkimyacılarının benimsedikleri usulde maddi elkimya olarak adlandırdığımız harici metalürji çalışmaları ile manevi elkimya olarak adlandırdığımız başta yapısal dönüşümü içeren çalışmalar iç içedir. Kimyasal birleşimlerde sabit nisbetler kuralına esas teşkil eden görüşleri, ortaya çıkan gazlardan korunmak için deney sırasında maske kullanması, sabun yapımını geliştirmesi, nitrik asitle gümüşü altından ayırması bunun belli başlı örnekleridir. Meselâ Câbir b. Hayyân'a atfedilen eserlerden ve diğer bazı çalışmalardan nakillerde bulunarak altın-gümüş alaşımından gümüşü ayırmak için nitrik asit kullanılması gerektiğini bildirmiş, bu arada da söz konusu reaksiyonun maddelerin belirli ağırlıklarda olması halinde gerçekleşebileceği kanaatinde olduğunu açıklamıştır. Böylece Câbir gibi elkimyada deneysel metoda ve nicelik anlayışının önemine değinerek elkimyanın pratik yönüne dikkati çekmiştir. Câbir'in izinde elkimya geleneğini takip eden Cildekî'nin sisteminde de temel hedeflerden biri doğadaki mükemmelliğe insan aklında, bedeninde, ruhunda ve maddeler âleminde de ulaşmaktır. Doğayı taklit etme işi olarak elkimyanın amacı da hem maddeler âleminde hem de nefs âleminde mükemmel olana ulaşmaktır. Bu sebeple Cildekî'nin sadece teorik bilgiye dayanmayan, deneyleri kendi başına yapan tecrübi bir yöntemi vardır. Çalışmamızda Câbir'in elkimya mirasını devralan elkimya alimlerinden Cildekî'nin çalışmaları üzerinden, İslam Medeniyetinde elkimya faaliyetlerinin Câbir'den sonraki süreçte değişimi ve dönüşümü üzerine bir değerlendirme yapılacak, Cildekî'nin İslam elkimya tarihindeki yeri araştırılacaktır.
The aim of this research is to determine the relationship of the students’ research efficacy receiving post graduate education with academic motivation levels, anxiety and attitudes towards scientific research. The sample of the research is Adnan Menderes and Pamukkale University students at institute of science and social sciences and also Dokuz Eylül University institute of education science students (N=318). In research, “Anxiety Scale towards Research” and “Research Efficacy Scale” and “Attitude Scale towards Research” and “Academic Motivation Scale” were used. Data were calculated by one way ANOVA, t, Scheffe and Dunnett’s C tests, then correlation coefficients were measured and also regression analysis. Applicants’ academic motivation levels are “sufficient”, research anxiety is “low”, attitudes towards research are “positive” level. There are significance relationships between research efficacy and attitude towards research, research anxiety, academic motivation and experience. It was revealed that the variables affecting research efficacy are attitude towards research, research experience and academic motivation. And also they account for one fifth of the variance in research efficacy. As a result, it can be said that students’ research efficacy levels receiving postgraduate education are notable sufficient.
ASOS JOURNAL, 2022
This research was carried out to determine the professional formations of academicians who teach in the field of archeology in tourism guidance departments in Turkey. Academicians who give compulsory archeology courses within the institutions that provide tourism guidance education at the undergraduate level in Turkey were included in the research with the screening model. In this context, the program atlas of the YÖK was searched in 2021 and the list of faculties and colleges that accept students to undergraduate tourism guidance programs in the 2021-2022 academic year was prepared. Then, the curricula of these schools, the fall and spring semester curricula of 2021-2022, and the academics who teach compulsory archeology courses were determined by support from the course information packages, their resumes, degrees, and departments were examined through YÖK AKADEMIK. According to the study, 16 of the 32 academics held undergraduate, graduate, or Ph.D. degrees in archaeology. 11 academicians received all of their degrees from the department of archeology.
Bu çalışmanın temel amacı turizm rehberliği bölümü öğrencilerinin mezuniyet sonrası turist rehberi olarak sektörde çalışma eğilimlerinin belirlenmesidir. Anket tekniği kullanılan çalışmada veriler Ege Üniversitesi Çeşme Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu turizm rehberliği bölümü öğrencilerinden toplanmıştır. Turizm rehberliği bölümü öğrencilerinin sektörde çalışma eğilimlerinin saptanması amacıyla yapılan çalışmanın sonuçları doğrultusunda öğrencilerin sektörel tutumları, turizm sektörü hakkındaki görüşleri, sektöre duydukları güven ve turist rehberliğinin kariyer planlarında ne derecede önemli olduğu belirlenmiştir. Çalışmanın sonuçları sektör temsilcileri, Tureb (Turist Rehberleri Birliği) ve üniversitelerin Turizm Rehberliği bölümleri tarafından incelenmeli ve öğrencilerin sektöre bakış açıları derinlemesine irdelenmelidir. Çalışmanın farklı üniversitelerde öğrenim gören turizm rehberliği bölümü öğrencilerine uygulanarak karşılaştırmalı analiz yapılması ile farklı sonuçlara ulaşılması da gelecek çalışmalar için önerilmektedir.
ÖZET Turizm endüstrisinde hizmet kalitesini turist belirlemektedir.Bu nedenledestinasyonlarda sunulan hizmetin turistlerin beklentilerini karşılaması gerekmektedir. Turist rehberliği mesleğinin sürekliliğinin sağlanması, kaliteli hizmet anlayışıyla doğru orantılıdır. Meslekle ilgili eğitim kurumlarının kendilerini geliştirmesi ve sektörün ihtiyacına uygun nitelikli işgücü yetiştirmesi yeniden yapılanmayı gerekli kılmıştır. Bu yapılanmalardan biri, turizm fakültelerine bağlı dört yıllık lisans eğitim veren turizm rehberliği bölümleridir. Anılan bölümler turizm sektörüne profesyonel turist rehberi yetiştirmektedir. Araştırmanın amacı; Mersin Üniversitesi, turizm rehberliği bölümü, birinci sınıf lisans öğrencilerinin “turist rehberliği”mesleğiyle ilgili algılarınınmecazlar aracılığıyla ortaya çıkarılmasıdır. Araştırmada nitel araştırmayöntemlerindenolgubilim (fenomenoloji) deseni kullanılmıştır. Lisans öğrencilerinden soru formunda yer alan; "Turist rehberi, bana ....................ifade eder. Çünkü ........." şeklindeki ifadeleri tamamlamaları istenmiştir. Elde edilen verilerinanalizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin"turist rehberliği" mesleğine yönelik olumlu algılarının yüksek, olumsuz algılarının ise düşük olduğu tespit edilmiştir.Olumsuz mecazları da olumlu olarak değerlendirmek mümkündür. Çünkü birinci sınıf öğrencilerinin mesleğinçekicilikleri, sorumluluk ve sorunları hakkında bilgi sahibi oldukları ve meslek tercihlerini bilinçli yaptıklarısöylenebilir. Anahtar kelimeler: Mecaz, Turist rehberliği, Lisans, Birinci sınıf.
Günümüzde organizasyonların verimli bir şekilde yürütülmesi açısından huzur büyük bir öneme sahiptir. Özellikle eğitim kurumlarında huzurlu ortam verimliliği artırabilir. Bu çalışmada lisans düzeyinde turizm eğitimi veren fakültelerdeki X ve Y kuşakları temsilcileri olan akademisyenlerin kuşak farklılığından kaynaklanan çatışmalar incelenmiştir. Veriler, nitel araştırma yöntemi tekniklerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak toplanmış ve içerik analizi yöntemine başvurularak analiz edilmiştir. Çalışmada, X ve Y kuşaklarının temsilcileri arasındaki çatışmaların en çok bilgiye ulaşma yöntemindeki farklılıklardan kaynaklandığı, bu çatışmaya en çok yaş farkının sebep olduğu ve akademisyenlerin en çok kabullenme yoluna başvurarak bu çatışmalarla başa çıktıkları ortaya çıkarılmıştır. Daha sonra bu konu hakkında birtakım öneriler sunularak çalışma bitirilmiştir.
TURİST REHBERLERİNİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİNİN İŞE YABANCILAŞMA EĞİLİMLERİNE ETKİSİ
2016
Araştırmanın amacı turist rehberlerinin tükenmişlik düzeylerinin işe yabancılaşma eğilimlerine olan etkisini ortaya çıkartmaktır. Böylelikle tükenmişlik düzeyi ile işe yabancılaşma eğilimi arasında ilişkinin veya etkinin olup olmadığı varsa da ne boyutta bir ilişki veya etki olduğu belirlenecektir. Araştırmanın teorik kısmında detaylandırılan tükenmişlik ile işe yabancılaşma etkileşimine dair önermelerin ampirik bazda çözümlenmesi amacıyla, araştırma dahilinde alan araştırması yapılmış ve veriler anket yardımıyla toplanmıştır. Tükenmişliği oluşturan her bir boyuta ilişkin ölçek oluştururken, literatür taraması sonucunda 1981 yılında Christina Maslach ve Susan Jackson tarafından hazırlanan "Maslach Tükenmişlik Ölçeği" kullanılmıştır. Orijinal ölçek 22 sorudan oluşmaktadır. İşe yabancılaşma ölçeği ise toplam olarak on maddeden oluşmaktadır ve Hirschfeld ve Field'in (2000) çalışmasından alınmıştır. Bu araştırma kapsamında 476 eylemli rehberin bulunduğu evren içinde 220 rehber araştırmanın örneklemi için belirlenmiştir. Araştırmada kolayda örnekleme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada anket formlarının profesyonel turist rehberlerine yüz yüze görüşme tekniği, elden bırakıp alma, e-posta gibi kanallarla gönderilerek doldurulması amaçlanmıştır. Bunun yanında profesyonel turist rehberlerinin tümüne ulaşmanın zaman ve maddi açıdan zorluğu nedeniyle hazırlanan web sayfası yoluyla online anket doldurulması sağlanarak veri sayısını artırma yoluna gidilmiştir. Bu araştırmanın sonuçları "IBM SPSS 21 for Windows" paket programına yüklenmiş ve uygun analiz teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada frekans, yüzde, standart sapma, mod, korelasyon ve regresyon analizleri yapılmıştır. Yapılan çoklu regresyon analizi sonucunda duygusal tükenme ve duyarsızlaşmanın işe yabancılaşma eğilimine olan etkisinin doğrusal ve pozitif yönlü olduğu, kişisel başarının işe yabancılaşma eğilimine olan etkisinin ise doğrusal ve negatif yönlü olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Yani turist rehberlerinin duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeyleri arttıkça işe yabancılaşma eğilimleri de artmaktadır. Kişisel başarı düzeyi arttığında ise işe yabancılaşma eğilimlerinin azaldığı sonucuna ulaşılmıştır.
ÖĞRENCİYİ MERKEZE ALMAK: TURİST REHBERLİĞİ EĞİTİMİNDE UZMAN MANTOSU YAKLAŞIMI
İşletme Fakültesi Dergisi, Cilt 20, Sayı 1, 2019, 167-197., 2019
ÖZ Bu çalışmada, uzman mantosu yaklaşımının turist rehberliği eğitiminde uygulanabilirliği tartışılarak, öğrencilerin uzman mantosu yaklaşımı tabanlı derslere yönelik algıları incelenmektedir. Dorothy Heathcote tarafından 1970'li yıllarda ortaya konan uzman mantosu yaklaşımı, öğrencilerin yaratıcılıklarından yararlanarak, öğrencileri kurgusal alanda birer uzman rolüne büründüren bir drama yaklaşımıdır. Bu çalışmada ele alınan yaklaşımın temeli; öğrencilerin yaparak, yaşayarak ve araştırarak; bir konuyu, bir kurum oluşturma süreci içerisinde ele almalarıdır. Çalışmada, öğrencilerin drama yaşantılarına yönelik algılarını daha iyi anlayabilmek için nitel araştırma yöntemine başvurulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Programı'nda 2016-2017 bahar döneminde Drama derslerine katılan 14 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından açık uçlu sorulardan oluşan soru formu geliştirilmiştir. Drama oturumları öncesinde, sırasında ve sonrasında, oturumların sözlü ve yazılı geri bildirimleri toplanmış ve betimsel analizler yapılmıştır. Çalışmada, öğrencilerin mesleki hayatlarıyla bağdaştıracakları konuları uzman mantosu yaklaşımı ile ele almalarının etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Sözcükler: Uzman Mantosu Yaklaşımı, Drama, Turist Rehberliği Eğitimi, Turizm Eğitimi ABSTRACT This study discusses the applicability of the mantle of expert approach in tourist guiding education and presents students' perceptions on the mantle of expert approach based lessons. The expert mantle approach introduced by Dorothy Heathcote in the 1970s is a drama approach that takes students into a specialist role in the fictional field, taking advantage of their creativity. The basis of the approach discussed in this study; students while doing, living and, researching; in the process of creating an imaginary institution. In this study, qualitative research method was employed in order to better understand students' perceptions about drama experiences. The study group of the study consisted of 14 students attending Drama courses in the spring semester of 2016-2017 in Anadolu University Tourism Faculty Tourism Guidance Program. The questionnaire was developed by the researchers as open-ended questions. Before, during, and, after the drama sessions, oral and written feedback of the sessions were gathered and descriptive analyzes were conducted. In this study, it was concluded that the students' handling of the issues they will associate with their professional lives with the expert mantle approach is effective. Keywords: Mantle of Expert Approach, Drama, Tourist Guide Education, Tourism Education
Müzik öğretmenliği lisans programında bulunan alan derslerinin ana amacı öğretmen adaylarına öğretmenlik mesleğinde ihtiyaç duyacağı alan bilgi ve becerileri kazandırmaktır. Bu nedenle belirtilen alan dersleri benzer ve birbirine paralel içerikler ile planlanmaktadır. Bu araştırmanın amacı, müzik öğretmenliği lisans öğrencilerinin alan dersleri akademik başarıları arasındaki ilişkiyi sorgulamaktır. Bu amaçla “Öğrencilerin çalgı, piyano, işitme okuma yazma ve ses eğitimi dersleri akademik başarıları arasında ilişki var mıdır?” cümlesi problem olarak seçilmiştir. Bu amaçla nicel korelasyonel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalı 2011–2012 eğitim öğretim yılında öğrenim gören 1. sınıf öğrenciler (n=24) oluşturmaktadır. Araştırmada ele alınan öğrencilerin işitme okuma yazma, ses, piyano ve çalgı alanı puanları arasındaki ilişkiler Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı ile ölçülmüştür. Sonuç olarak, piyano dersindeki akademik başarıların işitme okuma yazma dersi akademik başarıları arasında (r=,762) yüksek düzeyde pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu, ses eğitimi dersi öğrenci akademik başarıları ile çalgı(r=,515), işitme okuma yazma (r=,640) ve piyano(r=,462) akademik başarıları arasında orta düzeyde pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu görülmüştür. Buradan hareketle; program hazırlama(planlama), öğretim süreci(uygulama) ve değerlendirme aşamalarında alan dersleriyle ilgili öğretim elemanı ve üyelerinin eşgüdümlü çalışması, öğrencilerin derslerdeki başarı düzeylerini yıl içinde bireysel olarak takip etmeleri önerilmektedir.