BANDIRMA ON YEDİ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler İçin İstatistik VİZE ÖDEVİ ÖDEVİN KONUSU: Verilerin toplanması ve düzenlenmesi, Ortalamalar, Değişkenlik ve Asimetri Ölçüleri, İndeksler (original) (raw)

Bartin, Karabük Ve Zonguldak İlleri̇ne Ai̇t Yaşam Endeksi̇ Gösterge Değerleri̇ni̇n Sosyoloji̇k Anali̇zi̇

Journal of International Social Research, 2019

Öz Dünya genelinde refah ve yaşam kalitesi konuları devlet ve bireylerin ilgilerini yoğun biçimde çekmeye başlamıştır. Bireylerin devlet, devletlerin de diğer devletler ile ilişkilerinde bu kavramlar önemli bir etken haline gelmiştir. Refah seviyesi ve yaşam kalitesi daha yüksek olan yerleşim yerlerinin cazibesi artmakta ve farklı sektörlerin yatırımlarını arttırması için avantajlı olanaklar sunmaktadır. Ayrıca belirli bir yerleşim yerinde yaşayan insanların refah ve yaşam kalitesine ilişkin bilgileri ve algıları onları bu yere bağlar veya alternatif bir yer arama sürecine yöneltmektedir. Ülkelerin sadece ekonomik veriler ve kişi başına düşen milli gelir seviyesi ile uluslararası alanda ve kamuoyundaki imajını belirleyen etkenler artık rağbet görmemektedir. Bireylerin devletle ve devletlerin birbirileri ile ilişkileri karşılıklı olarak belirlenen beklentiler ve ölçütler çerçevesinde cereyan eder olmuştur. Bu yüzden hükümetlerin başarısı ve toplumların ilişki ve etkileşim dereceleri refah ve yaşam koşulları temelinde ele alınmaktadır. Bu koşulları belirlemeye yönelik olarak çeşitli endeksler gelişmiştir. Bazı endeksler ise uzun yıllar boyunca söz konusu ilişki ve etkileşimlerin boyutunu sadece ekonomik verilere dayalı olarak belirlemiştir. Son yıllarda ise daha kapsamlı ve yeni ölçütler getiren endeksler ortaya çıkmıştır. Konu ile ilgili Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Joseph Stiglitz ve çalışma arkadaşları çeşitli öneriler içeren bir rapor yayınlamışlardır. Raporda ülkelerin veya yerleşim yerlerinin refah seviyesini ve yaşam kalitesini belirleyen etkenlerin sadece ekonomik verilerden oluşmaması gerektiği, bunların yanı sıra bireylerin yaşama dair algılarının ve beklentilerinin de hesap edildiği ölçeklerin geliştirilmesi gereğine vurgu yapılmıştır. Bu endeksler yaşamı bir bütün olarak ele alıp inceleyen, insanların yaşam koşullarının da göz önünde bulundurulduğu yeni bir takım kriterler getirmiştir. Bu kriterler sayısal verilere dayalı betimlemelere ek olarak, insanların öznel gerçekliklerini de yansıtan çeşitli değerlendirmelerle ilişkilendirilmektedir. Çalışmada OECD tarafından geliştirilen "Daha İyi Yaşam Endeksinin" (Better Life Index) TÜİK tarafından uyarlanan "İllerde Yaşam Endeksi Gösterge Değerleri"nin Bartın, Karabük ve Zonguldak illerini kapsayan bölümlerinin sosyolojik bir analizi yapılmaktadır. Endeks, Türkiye'nin bütün illerini kapsayan 11 farklı başlıktan oluşmaktadır. Bu başlıklar konut, çalışma hayatı, gelir ve servet, sağlık, eğitim, çevre, güvenlik, sivil katılım, alt yapı hizmetleri, sosyal yaşam ve son olarak yaşam memnuniyeti konularını kapsamaktadır. Endekste Türkiye'nin bütün illerine ait gösterge değerleri yer almaktadır. Endeksteki veriler illerde faaliyet yürüten kamu kurum ve kuruluşlarını derlediği istatistikî verilerin bir araya getirilmesi ile oluşmuştur. Endekste yer alan değerler, çalışmanın konusu ve amacına uygun bir verinin oluşturulabilmesi amacıyla araştırmacı tarafından sadece Bartın, Karabük ve Zonguldak illeri ile sınırlı tutulmuştur. Üç ilin 11 farklı başlığa ait değerleri bir araya getirilmiş ve Türkiye ortalaması ile karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Endeksi oluşturan maddeler sadece gelir, demografik veriler vb objektif değişkenlerden değil, aynı zamanda bireylerin öznel değerlendirmelerini içeren sübjektif değişkenlerden oluşmuştur. Böylece son yıllarda literatürde yoğun biçimde yer almaya başlayan her iki değişkene ait değerlendirmelere yer verilmiştir. Çalışma sonucunda Bartın, Karabük ve Zonguldak'ta refah seviyesi ve yaşam kalitesinin olumlu ve olumsuz yönleri tespit edilmiş ve bu çerçevede farklı açıklamalar yapılmıştır. Objektif değişkenler bakımından Bartın, Karabük ve Zonguldak illerinin sahip olduğu ortalamaların Türkiye ortalamasının üstünde veya yakın bir değerde olduğu görülmüştür. Sübjektif değişkenler incelendiğinde ise Türkiye ortalamasından oldukça farklı değerlendirmeler tespit edilmiştir. Örneğin objektif değişkenler kapsamına giren çalışma hayatı, gelir, servet ve güvenlik ile ilgili değerlendirmeler bakımından Bartın, Karabük ve Zonguldak illerinin ortalaması yüksek iken, sübjektif değişkenler arasında önemli bir gösterge olan yaşam memnuniyeti ve mutluluk yüzdesi Türkiye ortalamasının altında kalmıştır.

BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI KURUMSAL AİDİYET DÜZEYİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER: MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ YÜKSEK LİSANS TEZİ

2019

Kurumsal aidiyet bağının akademik personelin performansına ve kuruma sağladığı katkının araştırılmasına yönelik yapılan bu çalışma beş ana bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın giriş kısmı olan ilk bölümünde problemin tanımı, çalışmanın amacı, önemi, sınırları ve çalışma ile ilgili tanımlara yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümü literatür taraması şeklinde yazılmış olup aidiyet ve kurumsal aidiyet kavramları ele alınmıştır. Tezin ana konusunu oluşturan kurumsal aidiyet kavramı tanımlanmış ve aidiyet düzeyine etki eden yaklaşımlar ile kurumsal aidiyet sınıflandırmaları sosyolojik açıdan incelenmiştir. Aynı zamanda kurumsal aidiyet kavramının kapsamı irdelenmiş ve bu kavrama etki eden faktörler ele alınmıştır. Çalışmada Manisa Celal Bayar Üniversitesi akademik personellerinin kurumsal aidiyet düzeylerinin belirlenmesi ve kurumsal aidiyetlerine etki eden faktörlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışma nicel bir çalışma olmakla birlikte; veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır. Çalışmaya 155’i kadın, 147’si erkek olmak üzere 302 kişi katılmıştır. Anketlerden elde edilen veriler SPSS 25.0 programı ile analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda kurumsal aidiyetin cinsiyete, çocuk sayısına, akademik ünvana, disiplin alanına, toplam hizmet süresine, gelir durumuna ve mobbing durumuna göre farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir.

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ AKADEMİK PERSONELİNİN GENEL VE ÖRGÜTSEL SİNİZM DÜZEYİ

ÖZET: Araştırmanın amacı Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde görev yapan akademisyenlerin genel sinizm ve örgütsel sinizm eğilimlerini tespit etmektir. Bu amaçla genel sinizm eğilimi Wrightman (1992) tarafından, örgütsel sinizm ise Brandes (1997) tarafından geliştirilen ölçekler kullanılarak araştırılmıştır. Alan araştırması sonucunda elde edilen veriler frekans, faktör ve korelasyon analizinlerine tabi tutularak incelenmiş ve sonuçlar yorumlanmıştır.