Yayın Kritiği: History without Chronology (Kronolojisiz Tarih) (original) (raw)
Related papers
Yayın Kritiği: Tarihin Medya ile İmtihanı
1980'li yıllardan itibaren, televizyonun evlerdeki yerini alması ile önceleri sinema izleyicisi ile buluşan tarihsel filmler daha geniş kesimlere hitap etmeye başlamıştır. Gerek yazılı medya gerekse görsel medya vasıtasıyla toplum, tarihe daha çok ilgi duymaya başlamış, arz-talep dengesinin kurallarına göre de medya okuyucuya / izleyiciye daha çok ve toplumun talep ettiği tarzda ürünler sunmaya başlamıştır. Ancak genel olarak "kurgu metinler" içeren bu ürünler yoluyla, kurguya dayalı ve toplumun büyük bir kesiminin doğru -yanlış ayrımını yapamayacak bir tarih algısı oluşmuştur. Cüneyt Kanat "Tarihin Medya ile İmtihanı" adlı kitabında tarihmedya ilişkisini bu bağlamda ele alarak toplumun, bu ürünler vasıtasıyla karşı karşıya kaldığı hataları irdelemektedir. Cüneyt Kanat, 1986 yılında Ankara Üniversitesi Tarih Bölümünden mezun olmuş, yüksek lisans ve doktorasını Ege Üniversitesi Ortaçağ Tarihi ABD'de tamamlamıştır. Ege Üniversitesi'nde Ortaçağ Tarihi profesörüdür. Tarihin ne olduğu, yıllardan beri sorulagelmiş ve uzun yıllar boyunca sorulmaya ve üzerinde tartışılmaya ve her dönemde, her yeni iktidar ile her yenidünya görüşü ve beklentiler ile değişecek ve dolayısıyla gelişecek olan bir tartışma konusudur. Tarihin Medya ile İmtihanı adlı bu eserde tarihin ne olduğu, tarihyazımının günümüze kadar geçirdiği aşamaları, tarihçinin görevi ve teknoloji 1 Doktora Öğrencisi, Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Tarih Öğretmenliği ABD, E-
Avrupa Tarihi’nin Oluşumu: Yayın Kritiği
Avrupa merkezcilik de oryantalist düşünceye benzer şekilde yaşamın her alanında Avrupa medeniyetinin üstünlüğünü vurgulayan bir düşünce tarzı olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle bilim, felsefe, sanat vs. çalışmalarında Avrupa düşüncesi ve medeniyetinin tüm Dünya medeniyetlerinden üstünlüğü savunan bir yaklaşımdır. 15. yüzyılda Avrupa kıtasında yaşayanların, dünyanın kendilerince uygar olmayan topluluklarının yaşadığı yerleri “keşfetmesi” ile ortaya çıktığı bilinen bir üstünlük tavrıdır ve günümüze kadar etkilerini -aynı derecede olmasa da- devam ettirmiş görünmektedir. Dünya’da tarih eğitimini ve yazıcılığını şekillendiren anlayışların büyük ölçüde, dönemin hâkim siyasal/felsefi düşünce akımlarına paralel olduğu düşünüldüğünde tarih alanında da kuşkusuz Avrupa merkezciliğin etkisi büyük olmuştur. Son yarım asırdır modernitenin ontolojik temelleri sorgulanırken Avrupa merkezciliğe yöneltilen eleştirilerde artış olmuş ve Batı’nın özellikle sosyal bilimlerde tüm toplumlar, kültürler, medeniyetler adına konuşması haksız bulunmuştur. İşte McNeill’in Türkçeye çevrilen bu kitabı da eleştirmekten öte yeni bir şey üretme anlamında önemli bir çalışma olarak görülebilir.
Yayın Kritiği: TARİH İÇİN METODOLOJİ - Ahmet Şimşek (Ed.)
History of Education Journal, 2016
Kitabin onsozunde yazim gerekcesi aciklanmistir. Buna gore her yil duzenlenen tarihyazimi calistaylari sirasinda akademisyenlerin onerileri ve ogrencilerin beklentileri guncel bir metodoloji ders kitabi ihtiyacini hissettirmistir. Bu ihtiyac nedeni ile hazirlanan kitabin amaci tarih bolumlerinde iki ayri donemde Metodoloji veya Tarihte Usul/Yontem adiyla okutulan derslere katki saglamaktir. Soz konusu calisma, tarihci olmak isteyen herkesin kuramsal ihtiyaclarini gidererek metodolojik bir bakis acisi ile tarih arastirmasi yapabilmesi icin bir basvuru kaynagi olarak tasarlanmistir. Bu makalede de Tarih Icin Metodoloji kitabinin amaclari ve hedef kitlesi dikkate alinarak tanitimi ve degerlendirmesi yapilmistir.
Dünyada Osmanlı Tarihyazımı -I- Yayın Kritiği
Dünya'da geçmişten günümüze yürütülen Osmanlı Tarihi çalışmalarını tarihyazımı çerçevesinde inceleyen, Ahmet Özcan, Özhan Kapıcı ve Yalçın Murgul'ün editörlüğünü yaptığı Dünya'da Osmanlı Tarihyazımı I adlı eser tarihyazımı alanında şu ana kadar verilmiş eserler arasında Dünya'daki Osmanlı tarihçiliğinin bir değerlendirmesini ortaya koyma iddiasıyla farklı bir yerde durmaktadır. On iki ayrı bölge üzerine yapılan çalışmalardan oluşan ve Avrupa ülkelerindeki Osmanlı tarihçiliğine yoğunlaşılan eserde Osmanlı tarihyazımının incelenen her bir ülkedeki oluşum, yükseliş ve kurumsallaşmasına dayanan dönemlendirme esaslı bir anlatım mevcut olup geleneksel tarihyazımı ile modern tarihyazımının farklarını görme fırsatı sunulmaktadır. Dünya'da Osmanlı Tarihyazımı I'in "Çarlık Rusyası'nda Osmanlı Tarihçiliği: Bir Şarkiyat Disiplinin Doğuşu ve Gelişimi Hakkında Historiyografik Bir Perspektif" başlıklı bölümünde Özhan Kapıcı 16. yüzyıldan itibaren Moskova Büyük Knezleri'nin vakayinamelere neden ihtiyaç duyduğu ve vakayinamelerin yazılma sürecinden bahsetmesinin yanı sıra Modern Rus Tarih yazıcılığının ortaya çıkışı ve Rusya'da şarkiyatçı tarih yazıcılığının gelişimini ortaya koyuyor. Şarkiyatçı tarihyazımı ve Türkoloji kavramlarını konu alan bir bilgiselinin mevcut olması okuyucuyu bağlamdan koparmaması açısından ayrıca önem taşıyor. Kapıcı, Osmanlı tarihyazımının Rusya'daki gelişimini bölüm bölüm ayırarak anlatmış ve dönemlendirmiştir. Dolayısıyla okurun zihninde konuya ilişkin net bir çerçeve oluşmaktadır. Kapıcı, Osmanlı tarihine dair hususi çalışmaların, Dimitri Kantemir, Andrey Lızlov ve Fedor Emin tarafından 17. yüzyılın sonu ve 18. yüzyılın başlarında başlatıldığını ifade ediyor. Rusya'da Osmanlı tarihyazımının başlangıcı
Yayın Kritiği: DÜNYADA TARİHÇİLİK
2017
Giriş Eserim sürekli bir mal olmak için yazılmıştır, o an için dinlenecek olan gösterişli bir süs olarak değil. Thukydides Ben ne kralın hayatını, ne de saltanat yıllarını yazmak niyetindeyim. İsteğim insan zihninin tarihini yazmaktır. Voltaire Tarih, bu ahvalden ibret almaktır; peygamberlerden, evliyadan, âlimlerden, hâkimlerden, şairlerden ve hükümdarlardan gelip geçmiş kimselerin ahvalidir. Kâtip Çelebi Tarih, insanın yeryüzünde göründüğü andan itibaren yaptığı ya da düşündüğü her bir izi, artakalan her şeyi içerir.
Tarihsellik: Tarihte Olmak ya da Tarihsiz Olmak
Milel ve Nihal, 2019
This article will examine the concept of historicist Islam, a new phenomenon that emerged in the modern era, in relation with the foundational discourses and its philosophical and religious affiliations. As a thesis for this research, we will argue that the historicist Islam is only indirectly related to the ontological historicity from the philosophical point of view and to the Islamic tradition of scholarship from religious aspect. Rather the historicist Islam is directly rooted in the Islamic modernism as this tendency of thought is related to positivist rationalism philosophically, and reformist discourses in terms of religious thought. Furthermore, this study focuses on the fact that historicist Islam is a discourse of salvation like other Islamic though movements that emerged in the modern era, and that historicist Islam is classified as a contemporary period 'Theology of Salvation', with the emphasis on the fact that the nature of salvation discourse doesn't allow it to be scientific in its interpretation.
Yayın Kritiği: YAŞAYAN TÜRK TARİHÇİLERİ
History of Education Journal, 2018
Yasayan Turk Tarihcileri kitabi Prof. Dr. Ahmet Şimsek’in editorlugunde 2017 yilinda tamamlanip piyasaya cikmistir. 2015 yilinda Ilke Yayincilik tarafindan cikan “ Turkiye’nin Birikimleri: Tarihciler” adli kitap disinda Turkiye’de benzerine az rastlanilan bu calisma bir devam niteligindedir. Turk Tarihcileri (2016) ile baslayan bu surec Yasayan Turk Tarihcileri (2017) ile devam etmistir. Editor’un de kitabin on sozunde belirttigi uzere “Belli donemlerde yasamis, tarihi arastirmis/yazmis, boylelikle kendisi de bizatihi tarihin konusu olmayi hak etmis tarihcilerin akademik biyografileri, calisma tarzlari, birbiriyle olan iliskileri, tarihcilik camiasina yaptiklari katkilari, tezleri, dayandiklari temel iddialari, obeklendikleri sosyal/kuruluslarla olan iliskilerinden olusan incelemeler, Turk Tarihciliginin buyuk fotografini gozler onune serebilecektir. Bu tarz incelemelerin eksikliginden dolayi Turkiye’de zayif oldugunu dusundugumuz tarihcilik kulturu uzerine her turlu bilgi, dusunce,...