"Akıllı" Şehir ve Kırsal Yerleşmelere Doğru: Mekansal Bulut Sistem Altyapısı (Tam Metin) (original) (raw)
Related papers
Yerel Yönetimlerde Mekansal Bulut Ar-Ge Süreci ve Coğrafi Yaklaşım
1. İstanbul Uluslararası Coğrafya Kongresi Bildiri Kitabı, 20-22 Haziran, İstanbul, 2019
Sanayi devriminden sonra büyük bir devinim kazanan kentleşme faaliyetleri beraberinde pek çok sorun da getirmiştir. Artan nüfus, kent yaşamının üstün görülmesi ve küreselleşme ile teknolojinin hızla yaygınlaşması gibi meseleler sonucunda artık insan ve çevre ilişkisi günümüzün en çok konuşulan ve endişe veren konularından biridir. Diğer yandan ülkemizin yerel yönetimleri zamanımızın fenomenlerine ayak uydurmaya çalışırken yaşadığımız coğrafyaya olan ilişkilerimiz daha da çapraşık bir hal almaya başlamıştır. Organik olarak büyüyen kentler, sadece düzensiz yapılaşmayı değil; aniden artan bölgesel taleplerle beraber plansız altyapı çalışmaları ve diğer coğrafi imkanların yanlış kullanımı ile insan ve coğrafyası arasındaki mücadeleyi de beraberinde getirmiştir. Mekansal Bulut, konumsal veriler ile çalışan anlaşılır, sade ve hızlı bir Coğrafi Bilgi Sistemi uygulaması ve çözümüdür. Uygulama internet tarayıcıları üzerinden kullanılabilen pratik bir mimariye sahiptir. Yerel yönetim çalışmalarında işlenen büyük konumsal veri tabanları, bulut bilişimin gücüyle her yerden kolay erişilebilir bir halde sunulur. Uygulama, yerel yönetimlerin ihtiyaçlarına göre farklı modüllere (Kent Bilgi Sistemi, Adres Talep Sistemi, Mezarlık Bilgi Sistemi, Altyapı Bilgi Sistemi) ayrılmaktadır. Böylelikle yerel yönetimler coğrafi kaynakların daha etkili kullanıldığı, daha ekonomik ve daha planlı faaliyetler yapabileceklerdir. Yerel yönetimlerin karar ve faaliyetlerini kaydetmeleri, takibi, düzenlenmesi ve vatandaşın bilgi edinmesi gibi işleri de kolaylaştırması amaçlanan Mekansal Bulut projesi, bu şekilde insan ve çevre ilişkisini göz önünde bulunduran önemli bir çalışma olarak kurgulanmıştır. Çalışmamızda Mekansal Bulut projesinin Ar-Ge sürecinde insan-çevre ilişkisi üzerine yaptığı incelemeleri, bu süreçte karşılaştığımız problemleri ve üretmeyi amaçladığımız katma değerleri irdeleyeceğiz. Böylelikle çalışmamızda, projemizin hem sektörel hem de bilimsel alanlarda gelişen yönleri ortaya konulmuş olacaktır. After the Industrial Revolution, highly developed Urbanism has brought many problems. The increase of population, globalization, preference of city life instead of rural life and increasing popularity of the technology are issues that we most commonly consider. Additionally, our relationship with the environment getting be intricate while our municipal corporations are struggling to keep pace with phenomenons of the time. Organically spreading urban areas causes not only unhealthy housing also distorted infrastructure plannings and conflicts between the environment and humans. Mekansal Bulut is a simple, pure and fast Geographical Information System application solution working with spatial data. It is usable via an internet browser. Big spatial databases of municipal corporations can serve with the power of cloud computing as easily connectable from everywhere. It can divide into different submodules (like Urban Information System, Cemetery Information System, Infrastructure Information System) according to needs. So that municipal corporations will take more economic, well-planned actions. Mekansal Bulut designed for municipal corporations’ planning, process management and present information to citizens. It has made with the human-environment relationship in mind. In this paper, we are going to examine the Mekansal Bulut project’s human-environment researches, some issues that we encountered and providing value-added during the R&D process. Herewith, we emphasize our project’s scientifical and sectoral developing aspects.
Akıllı Kent Yaklaşımı ve Türkiye'deki Büyükşehirler İçin Uygulama İmkanları
Hacettepe Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, 2019
Yerleşik yaşama geçilmesinden bir süre sonra insan yaşamının odak noktası haline gelen kentler insan ile büyüyüp gelişen canlı bir organizma gibidir. 2014 yılı itibariyle ilk kez dünya nüfusunun yarısından fazlasının kentlerde yaşadığı düşünüldüğünde Mumbai, Şangay, Tokyo, New York ve İstanbul gibi kentlerde ulaşılan mutlak ve oransal büyüklüğün kentsel sorunları her zamankinden daha karmaşık hale getirdiği söylenebilir. Bu tezde, küresel sorunlar karşısında kentsel yaşamın iyileştirilmesi amacıyla geliştirilen birtakım planlama yaklaşımları ve girişimler kronolojik olarak ele alınmış ve akıllı kent yaklaşımının özellikle teknoloji ve yönetim alanındaki gelişmelerin bir sonucu olarak bu planlama yaklaşımlarının ve girişimlerin temel niteliklerini kapsayacak şekilde daha sonra ortaya çıktığı varsayımı üzerinde durulmuştur. Dünyada ve Türkiye’de öne çıkan akıllı kent stratejileri ve iyi uygulama örneklerinin incelendiği bu tezin amacı akıllı kent yaklaşımına kamu yönetimi perspektifinden bir çalışma kazandırılması ve Türkiye’deki büyükşehirler için iç durum değerlendirmesi ve dış çevre analizi yapılarak uygulama imkânlarının belirlenmesidir. Gerçekleştirilen SWOT analizi ile Türkiye’deki büyükşehirler için güçlü yan, zayıf yan, fırsat ve tehdit faktörlerinin tespiti yapılarak akıllı kent stratejileri için çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Bu bağlamda, küresel eğilimler kadar yerelin ve farklı paydaşların sürece katılımının dikkate alındığı, kurumlararası bütüncül ve koordineli akıllı kent projelerinin yürütülebilmesi için yasal düzenlemeler ve mali teşvikler gerekmektedir.
Akıllı Şehirlerde 3B Nokta Bulutu ile Digital Çözümler
International Journal of Multidisciplinary Studies and Innovative Technologies
Özet-Akıllı şehir, mevcut kaynaklar ve altyapı olanakları ile ihtiyaçların etkili, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde karşılanması için güncel teknolojinin en yüksek seviyede kullanıldığı sistemler bütünüdür. Akıllı şehirlerin başlıca bileşenleri; veri, iletişim alt yapısı ve yazılım hizmetleridir. Akıllı şehirlerde çok sayıda karar ve eylem konum analizine dayalı olarak gerçekleştirilir. Bu nedenle üç boyutlu ölçme teknikleri akıllı şehir uygulamalarının vazgeçilmez bir bileşeni ve veri kaynağıdır. Nokta bulutu ölçme verisinden cisimlerin tanımlaması, boyutlandırması, takibi yapılabilir, değişimi izlenebilir, ayrıca hareketli cisimlerin hızı ve hareket doğrultuları belirlenebilir. Nokta bulutundan çıkarılan bilgiler robotik görme, mobilite, insansız araçların navigasyonu, güvenlik, denetim, planlama ve daha pek çok amaçla kullanılmaktadır. Farklı ölçme teknikleri ile çok yoğun nokta bulutu verisi toplanarak ölçme alanı üç boyutlu modellenebilmektedir. Kentsel alan, arazi topoğrafyası ve binaların modellenmesinde hava ve yersel ölçme teknikleri kullanılmaktadır. Bina bilgi sistemlerinin oluşturulmasında bina içi ölçme ve modelleme teknikleri kullanılır. Robotik uygulamalarda ölçme hızı yüksek Lidar teknikleri kullanılmaktadır. Görüldüğü gibi amaca uygun nokta bulutu ölçme yöntemi seçimi çok önemlidir. Bu çalışmada üç boyutlu nokta bulutu verisi sağlayan ölçme teknikleri incelenmiş ve nokta bulutu ile gerçekleştirilebilecek kentsel uygulamalar araştırılarak örnek uygulama yapılmıştır.
Başkent Ankara / 3: Daha Yaşanılabilir Kentsel Mekânlar İçin
2018
Derginin 401. Mayıs-Haziran 2018 sayısında başladığımız yazı dizinin son bölümü, kentin özgün kimliğinin yeniden ortaya çıkması için yapılması gerekenlere odaklanıyor. Cumhuriyet kazanımlarından olan mekânsal değerlerin birer ikişer yitirilmesi ile Başkent'in kimliğinin giderek değiştirilmesi sürecinin yakın gelecekte hızlanarak süreceği öngörüsü ile biten bir önceki bölümlerde yapılan değerlendirmelere karşın, başkent Ankara'nın mekânsal kimliğinin oluşum ve değişim sürecinin geleceğe uzanan evresinde değerlendirmeyi amaçlayan yazımızın bu üçüncü ve son bölümünde, çözüm önerilerine odaklanacağız. NE YAPILABİLİR? Kentin günümüze dek varlığını sürdürebilen mekânsal değerlerini koruyarak, kentsel mekânı yanlış ve aşırı kullanım taleplerinin yıkıcı, yok edici etkilerinden kurtarabilmek için hâlâ yapılabilecek şeyler olmalıdır. Başkent Ankara'nın kent merkezinin planlanmış, tasarlanmış mekânsal kalitesini yeniden oluşturmak ve uygarca kentsel yaşanılabilirliği sağlamak hedeflerine yönelik olarak, Yenişehir (iş merkezi) yerleşme alanı ve Kızılay özelinde geliştirilen bu çalışmamızı bir dizi öneri ile tamamlayalım. Kentli insanın sağlığı, mutluluğu ve huzuru için "farkındalık" yaratabilen, yaşanılası kentsel mekânların planlanması; özgün değerleri korunarak mekân kalitesinin, ayrıntılarda nasıl tasarlanıp uygulanabileceği bu bağlamda ele alınacaktır. (Resim 1,2) 1. Toplu taşıma ve yaya öncelikli tasarım anlayışı, KızılayMeydanından Sıhhiye yönüne bakış, 1940 lar
'Akıllı Köy' Projesinde Teknolojik Bir Yanılsama
2024
Akıllı Köy modeli, geleneksel köy yaşamının, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanıldığı uygulamalarla donatıldığı bir kırsal yaşam modelidir. Akıllı Köyler, tarım ve hayvancılığı akıllı sistemlerle yeniden örgütleyerek kırsal alanlarda mevcut yaşam standartlarını iyileştirmeyi ve sürdürülebilirliği sağlamayı hedefler. Yaşam standartlarının iyileştirilmesi, mevcut yaşam standartlarının değişime uğraması anlamına gelmektedir. Bu değişim, sosyal ilişkilerde meydana gelebilecek değişimin de habercisi niteliğindedir. Dolayısıyla Akıllı Köy Projeleri, salt teknik uygulamalar olmanın ötesinde, sosyal yapıdan bağımsız düşünülemez ve bütünsel bir yaklaşım gerektirir. Bu makale, teknolojik uygulamaları, salt teknik birer uygulama olmalarının ötesinde, sosyo-kültürel boyuta nasıl yansıyabileceğini Türkiye'de uygulanan ilk Akıllı Köy Projesi üzerinden ele almayı amaçlamaktadır. Ayrıca, kapitalizmin şekillendirdiği yeni insan tipi de bu bağlamda analiz edilmektedir. Küreselleşmenin etkisiyle endüstriyel kapitalizm yeni bir boyut kazanmış; geleneksel olarak maddi varlıklara odaklanan sermaye, uluslararası finansal piyasaların etkisiyle artık finansal araçlara yönelmeye başlamıştır. Üretim tarzının finansal hareketlere dayandığı bu düzen, bireylerin ekonomik kararlarını öngörülemeyen bir düzleme yönlendirmiştir. Sürekli değişen piyasa koşulları bireyleri de dönüştürmüş ve yeni bir insan tipi yaratmıştır. Bireyler, yatırım fırsatları karşısında dürtüsel tepkiler vermeye daha yatkın hale gelmiştir. Dolayısıyla bu makale, geleneksel değerlerin hâkim olduğu kırsal bir yaşam alanında kurulan Akıllı Köy Projesinin sosyal, ekonomik ve teknolojik yönleri çerçevesinde, bu yeni insan tipinin nasıl tanımlandığı konusunda bir anlayış sağlamayı amaçlamaktadır.
Büyükşehir Belediyelerinde Kırsal Mahalle-Kırsal Yerleşik Alan Uygulaması ve Bir Model Önerisi
Türkiye'de 2014 yılı itibariyle büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde köyler mahalle statüsüne dönüştürülerek anılan kırsal mekânlara belediyelerin hizmet sunması uygulamasına geçilmiştir. Kırsalda yaşayan vatandaşların yerel yükümlülükler karşısında korunması maksadıyla beş yıl süresince önemli istisna ve muafiyetler tanınması gerekmiştir. Ancak bahsedilen süre sonrasında kırsal alanlarda yaşayan vatandaşların bu yönetsel modele ekonomik anlamda uyum sağlayamayacağı anlaşılmıştır. Bu nedenle kırsal alanlarda yaşayan vatandaşlara tanınan indirim ve muafiyetlerin süresiz hale getirilmesi uygulamasına geçilmiştir. Ancak bir yerleşim yerinin kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenmesine dair yapılan düzenlemede yer alan kriterlerin yeterli olmadığı, subjektif bir mahiyet içerdiği de görülmüş, özellikle kırsal ile kentsel alanın bütünleştiği yerlerde bahsedilen haklardan kentsel yaşam süren vatandaşların da istifade edebileceği anlaşılmıştır. Bu maksatla da kırsal alanların korunması, tanınan haklardan sadece kırsal yaşam süren vatandaşların yararlanması ve bu yerlere hizmet sunan idarelerin mali yapıları ile hizmet kalitelerinin korunması adına ilgili mevzuatta yer alan ve idarelere takdir yetkisi sunan "ve benzeri hususlar" ifadesinin içeriğinin objektif bir şekilde belirlenmesi gerekliliği doğmuştur. Bu amaçla da kentsel ve kırsal alanın bütünleştiği Mersin ili Mezitli ilçesi örneği çerçevesinde bir alan araştırması yapılarak kırsal yaşamın ve hizmet sunucularının menfaatlerini koruyacak ölçüde yeni kriterlerin tespit edilmesi ve bu çalışma kapsamında bir model önerisi sunulması amaçlanmıştır.
Kent Akademisi Dergisi, 2020
Türkiye’de büyükşehir belediyesi modeli, 6360 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin 2014 yılı yerel seçimleri ile birlikte yürürlüğe girmesi ile yeni bir boyuta taşınmıştır. Bu modelde büyükşehir olan illerin mülki sınırı ile büyükşehir belediyesi sınırı bütünleştirilmiş; bu sınırlar içerisinde kalan, kırsal/kentsel, şehir merkezine uzak/yakın, nüfusu büyük/küçük tüm belde ve köylerin tüzel kişilikleri son bulmuştur. Tüzel kişilikleri kaldırılan bu birimler, bağlı bulundukları büyükşehir ilçe belediyelerinin birer mahallesi olmuşlardır. Bu şekilde büyükşehir sınırları içerisinde kalan ve mahalle statüsüne dönüştürülen köyler ve şehirden uzak, kırsal özellik taşıyan beldeler, literatürde “kırsal mahalle” olarak adlandırılmıştır. Çalışmada, öncelikle yeni büyükşehir modelinde kırsal mahalle olarak nitelendirilen köy ve beldeler tanımlanmış, kırsal mahallelere olan etkileri kapsamında 6360 sayılı Kanun’a yöneltilen eleştirilere yer verilmiş, konuya ilişkin güncel resmî belgeler aktarılmış, yeni bütçe teklifinin kırsal alanla ilişkili olanları belirtilmiş ve sonuç olarak mevcut durum ile 16 Ekim 2020 tarihinde yürürlüğe giren yeni yasanın bu kapsamdaki düzenlemeleri değerlendirilmiştir. Çalışmanın amacı, yerel yönetimlerle ilgili güncel düzenlemeler ışığında konuyla ilgilenen araştırmacılara kaynak olmak ve kırsal mahallelerin daha iyi yönetilebilirliğinin bilimsel olarak tartışılmasını sağlamaktır.
Faziletli Şehirlerden Akıllı Şehirlere Emanetin Konumu | Dursun Çiçek
Düşünen Şehir Dergisi, 2024
Zaman bendedir ve mekân bana emanettir… Necip Fazıl İ nsanın taşıdığı emanetle emin olması ve iman etmesi arasında bir ilişki olduğu muhakkak. Emanet, insanı emin yaptığı gibi insanın içinde bulunduğu zamanı ve mekânı da emin kılmasının sebebidir. Çünkü insanın muhatap olduğu emanet onun eliyle zamanda ve mekânda mücessem hâle gelerek kulluğunun belirleyici unsuru olacaktır. İnsanın dünyada emanete muhatap olması, cennette Allah'a verdiği söz, dünyaya vereceği anlamı da belirler. Emanet onun kulluğunu sağlam yapmasının da sebebi olur. Bir başka deyişle emanet onu taşıyan insanı nasıl mesul ve emin kılarsa onun muktezası olarak kurulan şehirleri de emin kılar. Çünkü insan gibi şehir de emaneti taşır. İnsanın güvenin, emanetin, huzurun ve saadetin mekânı olan cennetten bu dünyaya gönderilmesiyle emaneti taşıması arasındaki ilişki onun
İDEALKENT
Erişilebilirlik herkes için sosyo-ekonomik durum, hareket kabiliyeti ya da kültürel ayrım gözetmeksizin anayasa ve ulus üstü belgelerde garanti altına alınmış olan bir haktır. Herkes için erişilebilir kentsel mekanın oluşturulması yasal, idari, sosyal, finansal ve en önemlisi mekânsal müdahalelerin doğru zamanda, doğru paydaşlarla doğru konumlar için yapılmasına bağlı olan karmaşık bir süreçtir. Bu araştırma, belirtilen karmaşık süreçteki müdahalelerin doğru konumlar için uygulanabilmesinin sağlanmasına odaklanmaktadır. Bunun için öncelikle mevcut problemli durumun düzeyi ve nerelerde yoğunlaştığı hakkında bilgi sahibi olmak yerel yönetimlerin politika yapım süreçlerinde zaman, finansal kaynak ve emeğin doğru yönlendirilmesine olanak sağlar. Bu kapsamda, akıllı kentin en önemli bileşenlerinden olan coğrafi bilgi sistemleri ile erişilebilirlik arasında kavramsal ilişki kurularak, bu ilişkinin mekânsal yansıması konum bazlı erişilebilirlik mekânsal veri tabanı aracılığı ile Ankara’da ...
Dünyada ve Türkiye'de Akıllı Şehir Olgunluk Modelleri ve Geleceğe Dönük Yaklaşımlar
Çağdaş Yerel Yönetimler, 2023
Hızlı nüfus artışının ve alansal genişlemenin beraberinde getirdiği sorunlarla mücadele edilmesinde, günümüzde giderek daha fazla şehir tarafından akıllı şehir sistemleri uygulamaya konulmaktadır. Akıllı şehirler, şehir sakinlerine daha kaliteli servisler sunmayı, onların yaşam kalitelerini artırmayı, düşük/net-sıfır karbonlu, düşük maliyetli ve zamandan tasarruf sağlayan çözümler geliştirmeyi amaçlamaktadırlar ve bunun için de dijitalizasyonu, bilgi ve iletişim teknolojilerini ve yenilikleri aktif şekilde şehirde sunulan hizmetlerde kullanmaktadırlar. Akıllı şehir sistemleriyle daha sürdürülebilir ve dirençli şehir mekanlarına ulaşılması ve şehirlerde yönetişim kültürünün geliştirilmesi de hedeflenmektedir. Ancak, akıllı şehir uygulamalarının başarısı, güncel teknolojik gelişmelerin takip edilmesine ve değişen koşulların sürekli izlenmesine ve değerlendirilmesine bağlıdır. Bu ise durağan olmayan, dönüşümsel bir süreci beraberinde getirmektedir. Şehrin bulunduğu ülkenin gelişmişlik düzeyi ve şehrin finansal, teknolojik ve beşerî kapasitesi, yerelde dijital teknolojiler ve bilgi teknolojileri aracılığıyla çözülmesi beklenen sorunların kapsamının değişmesi gibi nedenlerle, şehirlerin akıllı şehir seviyelerinde farklılıklar olmaktadır. Bu doğrultuda bir şehrin, akıllı şehir olma yolunda hangi düzeyde olduğunun belirlenmesinde, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere çeşitli uluslararası kurum ve kuruluşların ve ülkelerin geliştirdikleri 'akıllı şehir olgunluk modelleri' kullanılmaktadır. Söz konusu modeller, bazı ortak performans ölçütleri ve göstergeleri içerseler de bazı unsurlar ve yaklaşımlar bakımından farklılaşmaktadırlar. Ayrıca gelişen teknolojiye koşut olarak, mevcut akıllı şehir olgunluk modellerinde yer alan pek çok performans ölçütünün, önümüzdeki birkaç yıl içinde geçerliliğini yitirmesi de oldukça muhtemeldir. Bu çalışmanın amacı, dünyadaki ve Türkiye'deki akıllı şehir olgunluk modellerinin irdelenmesi ve geliştirilecek yeni akıllı şehir olgunluk modellerinde hangi konuların sürece dahil edilmesi gerektiğinin değerlendirilmesidir. Çalışmanın literatüre katkısı; dünyadaki ve Türkiye'deki mevcut olgunluk modellerinin analiz edilmesiyle, halihazırdaki süreçlerin durumunun kapsamlı bir biçimde değerlendirilmesinin yapılması ve ardından veri toplama, bulut sistemleri, yapay zekâ, nesnelerin interneti gibi yeni teknolojiler üzerinden süren teknolojik gelişmelere bağlı olarak, sürdürülebilir nitelikte ve esnek bir akıllı şehir olgunluk modeline ulaşılmasında yeni performans ölçütlerinin hangi konuları içermesi gerektiğinin ortaya konulmuş olmasıdır. Çalışmanın, bundan sonra şehirlerin akıllık düzeylerinin değerlendirilmesinde geliştirilecek ve/veya yeniden ele alınarak kapsamı geliştirilecek olan akıllı şehir olgunluk modelleri için yol gösterici nitelikte olması beklenmektedir.