DİNİ TECRÜBE DELİLİNİN DOĞASI (original) (raw)
2019, II. ULUSLARARASI EĞİTİMDE VE KÜLTÜRDE AKADEMİK ÇALIŞMALAR SEMPOZYUMU
Dini tecrübe delili, empirizm veya ampirizim karşılığı olarak kullanılan bir delil olarak karşımıza çıkmaktadır. Din felsefesinde dini tecrübe delili, dini hayat, yaşam, yoğunlaşma, ruh hali, şeklinde anlamları barındıran bağlamda kullanılmaktadır. Bu bağlamda dini tecrübe delili, özellikle insan içi, iç âlemi tabirlerini kullanarak insandan hareketle kanıtlarını ortaya koymuşlardır. Yani dini tecrübe delili, belli bir inançtan yola çıkarak, inanç seviyelerini(merhalelerini) aşarak Tanrı’ya giden veya götüren bir delildir. Dolayısıyla bu çalışma içerisinde dini tecrübenin diğer tecrübe türlerinden farkı ortaya konularak, önemi açıklanacaktır. Ontolojik, kozmolojik, teleolojik delillerden farklı olarak dini tecrübe delilinde öncelikli olarak tasavvur etmek vardır. Ardından o tasavvur edilen şey veya şeyler hakkında insanların emin olma durumu gerçekleşmektedir. Kısaca dini tecrübe, doğrudan gerçekleşen bir durum veya hal olmasından dolayı vasıtasızdır. Herhangi bir aracıya ihtiyaç duymamaktadır. Yani dini tecrübenin tahlili mümkün değildir. Dini tecrübede bir buluşma vardır ki, bu “kurb” tabiriyle ifade edilmektedir. Bu buluşma, Tanrı ve insan buluşması olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum ise, insanın Tanrı huzurunda olması şeklinde temellendirilmektedir. Ayrıca dini tecrübe herhangi bir şekilde, herhangi birisine aktarılamaz ve anlatılamaz. Yani bu durum, kişiye özel olduğu için onun hakkında hiçbir şekilde objektif değerlendirme yapılamamaktadır. Dini tecrübe sürekli gerçekliği savunmakta olduğundan dolayı, karakterler üzerinde müspet bir etkisi olmaktadır. Bu nedenle manevi hazzın farkına varanlar ve yaşayanlar dini tecrübeyi sürekli arzu eder bir haldedir. Dini tecrübede kişi, Tanrı’nın varlığından doğrudan haberdar olduğu için güçlü bir neden olarak görülmektedir. Dini tecrübe, farklı dini geleneklerde çeşitlilik gösterdiği için barındırdığı içeriğini tam olarak belirlemek ve ifade etmek biraz güçleşmektedir. Bu nedenle de dini tecrübe tarz ve sonuçları itibariyle az da olsa yanıltıcı bir yöne sahip olmaktadır. Dini tecrübe, fiziksel olarak varlıklar üzerinde görülen tecrübeden farklı olarak, Tanrı’nın tanınma koşullarını belirleyen tasavvurların olması gerekmektedir. Bu nedenle dini tecrübe salt duyusal nitelikleri aşan olay ve olguları içermektedir. Dini tecrübe, tam olarak öznel olmasa da özel bir nitelik içerinde barındırmaktadır. Ayrıca dini tecrübe Tanrı’nın da iradesini içermesi yönüyle önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle dini tecrübenin tekrarının olmaması durumu da ön plana çıkmaktadır. Son olarak dini tecrübe delilinin çeşitli şekillerde yaşandığı görülebilmektedir. ilk olarak mistik, zevki ve hissi olarak yaşanan dini tecrübeler, ikinci olarak da taklidi olmasıyla sergilenen(görerek veya duyarak ) haller ve üçüncü olarak da pratik(tecrübe, yaşam, hal) olarak gösterilen tecrübe türleri ön plana çıkmaktadır.