15 Temmuz Direnişi Çerçevesinde Sokak Siyasetleri (original) (raw)

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ ÇERÇEVESİNDE MEDYA VE DEMOKRASİ

9. Gelecekle İletişim Çalıştayı, 2017

Medya ve Demokrasi İlişkileri Siyasal sistemler ile medya arasındaki ile ilişkiler kuramsal bir çerçeve anlatan Siebert, Peterson ve Schramm (1963) belirledikleri dört medya kuramıyla siyasal sitemler tarafından medya verilen hakları ve medyanın bu sistemler içeresinde görevlerini anlatmaktadırlar. Toplumsal sorumluluk kuramı, medyanın bağımsızlığı ilkesi ile topluma karşı sorumluluklarını bağdaştıran bir düşünceden hareketle oluşturulmuş, medyanın kontrolünden toplumsal sorumluluk bilinci ve profesyonel etik ilkleri doğrultusunda sağlanacağı görüşü kabul edilmiştir. Bu kuram, medyanın demokratik rolleri yerine getirmesine güvence altında alıyordu.

Komplo Teorileri ve Ortadoğu’da Sokak Siyaseti

Abstract Millions of people, taking to the streets all across the world, have left their marks on the recent years. During those years, when the relationship between popular movements and politics have ttracted more attention, journalists, academicians and researchers have been trying to study and analyze all those street movements separately, regionally or comparatively. Those studies focus on internal dynamics, as well as international dynamics as a matter of course. Studies on common grounds and global causes of Occupy movements that prevail across Europe and the U.S.; or the studies that compare the Arab Spring, which has shaken the foundations of the Middle East, and the Color Revolutions that changed the fate of former Soviet countries appear as the most important results of this attention. On the other hand, it is observed that a similar attention also focuses on “conspiracy theories”. This approach, which seeks “vicious architects” behind globalizing phenomenon of street politics, has been widely observed especially after the outbreak of Arab Spring; and the studies that analyze international factors and transboundary impacts within this framework have a wide coverage on the agenda and even set the agenda. This study aims to touch on this kind of approaches, and assesses the street movements, which have been going on in the Middle East and seem to be effective also in near future, within the scope of Egypt. Keywords: Egypt, street movements, conspiracy theories, Otpor, CANVAS Son yıllara, dünyanın dört bir köşesinde sokağa dökülen milyonlar darbesini vurdu. Toplumsal hareketler ile siyaset arasındaki ilişkinin daha da ilgi görmeye başladığı bu yıllarda gazeteciler, akademisyenler ve araştırmacılar tüm bu sokak hareketlerini ayrı ayrı, bölgesel ya da karşılaştırmalı olarak çalışmaya ve analiz etmeye çalıştılar ve çalışmaya devam etmekteler. Bu çalışmalar iç dinamiklere odaklandığı gibi doğal olarak uluslararası dinamiklere de eğilmektedir. Avrupa ve Amerika’yı sarmalayan “Occupy” hareketlerinin ortak noktaları ve küresel nedenlerine yönelik ya da Ortadoğu’yu kökten sarsan Arap Baharı ile eski Sovyet ülkelerini değiştiren Renkli Devrimleri karşılaştıran çalışmalar bu ilginin en önemli ürünleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan benzer bir ilginin “komplo teorileri”ne odaklandığı da gözlenmektedir. Küreselleşen sokak siyaseti fenomeninin ardında “kötücül mimarlar” arayan bu yaklaşım özellikle Arap Baharı ile kendine oldukça geniş bir alan bulmakta ve uluslararası faktörler ile sınır aşan etkilerin bu çerçevede incelendiği çalışmalar gündemi kaplamakta ve hatta gündemi belirlemektedir. Bu çalışmanın amacı bu tarz yaklaşımlara da değinerek Ortadoğu’da devam eden ve yakın gelecekte de etkili olacağa benzeyen sokak hareketlerini Mısır çerçevesinde değerlendirmektir.

Sokak Siyasetinden Sosyal Ağlara Yeni Aktivizm: Arap Baharı Deneyimi

II. Bölgesel Sorunlar ve Türkiye Sempozyumu Proceeding Book, 2013

Tunus’ta 2010 Aralık ayında başlayıp, 2011’in başlarında yükselen, hızla Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yayılan ve etkileri hala devam etmekte olan halk hareketlerine Arap Baharı adı verilmektedir. Otoriter yönetimlere karşı özgürlük ve demokrasi talepleriyle ortaya çıkan harekette, bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin rol oynadığı yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu teknolojilerin kullanımının oynadığı rolün abartıldığını iddia eden görüşler de vardır. Bu çalışmada Arap Baharı’nda yaşanan sosyal aktivizmin, yerel sosyokültürel değişim ve küresel ağ toplumunun etkileri olmak üzere iki temel dinamiğe sahip olduğu öne sürülmektedir. Bu iki dinamiğin izi sürülürken, konunun bileşenleri, “sokak siyaseti” ve “ağ toplumu” kavramları eşliğinde ve birbiriyle ilişkisi üzerinden tartışılmaktadır. Bu ilişki yeni aktivizmi yaratmıştır. Çalışmada yeni aktivizm, bölgedeki yeni sosyal aktörlerin, kültürel olarak devralmış oldukları eski “sokak siyaseti” geleneğini yeni çağın yeni araçlarını kullanarak icra etmeleri/sürdürmeleri sonucunda ortaya çıkan hareket biçimi olarak değerlendirilmektedir.

Kente Dai̇r Anali̇ti̇k Bi̇r Çözümleme: Sokaklar ‘İlk Yil Şehi̇r Planlama Atölyesi̇ Deneyi̇mi̇’

2013

Icinde yasayan insanlara zengin deneyimler sunan kentsel kamusal mekanlar, kullanicilari tarafindan salt fiziksel nitelikleri acisindan ele alinmaktadir. Bireyler icinde var olduklari somut gerceklikten hareketle, mekanlari degerlendirmekte; mekanlarin yasamsal nitelikleri ise bu degerlendirmede cogunlukla yer almamaktadir. Daha yasanabilir kentsel mekanlara dair beklentiler de bu somut gerceklikle sinirlanmaktadir. Planlama egitimi ilk yil calismalarinin baslica amaclarindan biri, egitim surecinde aktarilan bilgilerle, cesitli kultur duzeylerindeki ogrencileri icinde yasadiklari mekanlari dogru analiz etme, dogru algilama anlaminda sistematik bilgilerle donatmaktir. Bu baglamda, ogrencilerin cevreyi donusturme ve/veya daha yasanabilir mekanlar olusturma eylemlerinde bu bilgileri kullanmalari amaclanmaktadir. Bu amacla, en alt mekansal birim olarak ‘sokak’ bir arac olarak belirlenmis ve secilen orneklem sokaklarda gelistirilen olcutler araciligiyla, ogrencilerin bu sistematik bilgil...

TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE REVİZYONİST STRATEJİLER

Revizyon sözcüğüne birkaç açıdan yaklaşılabilir. En genel anlamda, yenileyerek düzeltme demektir ve motor revizyonu anlamında bile kullanılır. Marksist literatürde revizyonizm, bu ideolojiyi sulandırmak demektir. Revizyonizmin Uluslararası politikadaki genel anlamı, mevcut Uluslararası düzeni (statükoyu) değiştirmek istemek, siyasal tarih dalına giren en dar anlamı ise Birinci Dünya Savaşı'nı bitiren antlaşmaların kurduğu düzeni reddetmek ve onları değiştirmeye girişmektir. Burada kullanılan anlamı budur. En başta Almanya tarafından temsil edilen revizyonist devletler karşısında ise ''Versailles Düzeni'' genel adıyla anılan bu antlaşmalardan memnun olan ''statükocu'' ülkeler, en başta da savaşı kazanan Fransa ve İngiltere yer almıştır. İki savaş arası dönem; emperyalizme erken başlamış olmak sayesinde durumundan memnun olan ve elindekini kaptırmak istemeyen statükocularla, emperyalizme geç başlamış olmak yüzünden durumundan memnun olmayan ve ''güneşin altında yer'' isteyen revizyonistlerin dünya egemenliği kavgasından ibarettir. 1 Ancak Türk dış politikası ve revizyonist uygulamalar emperyalizm yerine sınır güvenliği, bağımsızlık ve ulus bütünlüğü ile ilgilidir ve bu bakımdan revizyonizmin kendisine özgü yorumunu içermektedir. Türk dış politikasında ihtiyaca göre oluşturulan revizyonist stratejileri inceleyelim. Misak-ı Milli: Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin 28 Ocak 1920'de kabul ettiği belgede alınan kararlar şu biçimdeydi: 1-Arap kökenli halkların oturduğu ve Mondoros Ateşkes Antlaşması'nın imzalandığı tarihte yabancı devletlerin işgali altında bulunan bölgelerin geleceği halkın serbest oyuyla belirlenecektir; ateşkes sınırları içinde Osmanlı-İslâm çoğunluğun yerleşmiş bulunduğu kısımların tümü gerçekte ya da hükmen hiçbir nedenle birbirinden ayrılamayacak bir bütündür. 2-İlk özgür kaldıkları zaman halklarının isteğiyle anavatana katılan Kars, Ardahan ile Batum illerinde, gerekirse yeniden halkoylaması yapılabilecektir. 3-Batı Trakya'nın hukuksal durumu halkın tam bir özgürlük içinde vereceği oylarla saptanmalıdır. 4-İstanbul ile Marmara Denizi'nin güvenliği her türlü tehlikeden uzak tutulacak; Boğazlar'ın ticaret gemilerine açık tutulması ilgili devletlerin aralarındaki antlaşmalarla sağlanacaktır. 5-Antlaşmalarla belirlenen ilkeler çerçevesinde azınlıkların hukuku, komşu ülkelerdeki Müslüman halkların aynı haklardan yararlanmaları koşuluyla güvence altında olacaktır.