MÜKEMMELİYETÇİLİĞİN PROBLEM ÇÖZME BECERİSİNE ETKİSİNDE DUYGUSAL ZEKÂNIN ARACI ROLÜ: TURİST REHBERLERİNE YÖNELİK BİR UYGULAMA (original) (raw)

DUYGUSAL ZEKÂ VE İŞ TATMİNİ İLİŞKİSİNDE ÖRGÜTSEL GÜVENİN ARACILIK ROLÜ

International Journal of Academic Value Studies (Javstudies, 2017

Son yıllarda çalışma hayatında bireylerin duygusal zekasına önem verilmeye başlanmıştır. Bireylerin sahip olduğu duygusal zeka seviyesi tatmin, güven, bağlılık, iletişim vb. kavramları etkilemektedir. Çalışma ortamında bireyler için vazgeçilmez unsurlardan biri güvendir. Bireyler çalıştıkları kuruma ve çalışma arkadaşlarına güven duymak isterler. Bireylerin güven düzeyleri iş tatminleri açısından da önem arz etmektedir. Çalışmanın amacı, duygusal zekanın iş tatmini üzerindeki etkilerini ortaya koymak ve örgütsel güvenin aracılık rolünü değerlendirmektir. Bu doğrultuda Kahramanmaraş tekstil sektöründe bulunan çalışanlar örneklem olarak seçilmiştir. Hazırlanan anket Kahramanmaraş tekstil sektöründe bulunan 410 çalışana uygulanmıştır. Elde edilen veriler Yapısal Eşitlik Modeli ile analiz edilmiştir. Araştırmada duygusal zeka için Wong ve Law tarafından oluşturulan WLEI Scale (2002) ölçeği, örgütsel güven için Whitener tarafından oluşturulan Örgütsel Güven Ölçeği (1998) ve iş tatmini için Lytle tarafından oluşturulan İş Tatmini Ölçeği (1994) kullanılmıştır. Analiz sonucunda duygusal zekanın iş tatmini ve örgütsel güven üzerine istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olduğu ve örgütsel güvenin duygusal zeka ve iş tatmini ilişkisinde aracılık rolüne sahip olduğu bulunmuştur.

TURİST REHBERLERİNİN ARABULUCULUK ROLÜ ÜZERİNE.pdf

Araştırma, turistlere satış yapılan işletmelerde çalışan satış temsilcileri gözüyle turist rehberlerinin ürünlerin satışında arabuluculuk rollerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Veriler, 2017 yılı Temmuz ayında halı mağazalarında çalışan 15 satış temsilcisine görüşme formunun elektronik ortamda iletilmesi ile toplanmıştır. Veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Ürün satışlarında turist rehberlerinin arabuluculuk rollerinin oldukça etkili olduğu tespit edilmiştir. Çalışma, turist rehberi ve satış temsilcilerinin işlerinde profesyonelleşmeleri, güven üzerine kurulu bir iletişim içinde olmaları ve baskıcı satış uygulamalarına yönelmemeleri, sadece kendileri ve işletmeyi değil ülkeyi de düşünmeleri gerektiği önerisi ile son bulmaktadır. Anahtar kelimeler: Satış temsilcisi, turist rehberi, turist rehberi rolleri, arabuluculuk rolü

TURİZMİN SOSYAL VE KÜLTÜREL ETKİLERİNİN TURİST REHBERLERİ TARAFINDAN ALGILANMASI – TRABZON’DA BİR UYGULAMA

Tourism industry which is in the world's fastest-growing and growing sectors constitutes a specific aspect of living together in a community of people. This aspect of the tourism sector, which serve as a social event interaction can be interaction between communities which have different social and cultural structures as a result of relationships established during the trips and stays. Examination of the possible social and cultural impacts caused by tourism is important especially in terms of determining the changes in the structure of the host society. This study aims to examine the socio-cultural impacts of tourism and determine the tourist guides' opinions and attitudes about socio-cultural changes, who are in the position of intermediary between local people and tourists.

TURİST REHBERLERİNİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİNİN İŞE YABANCILAŞMA EĞİLİMLERİNE ETKİSİ

2016

Araştırmanın amacı turist rehberlerinin tükenmişlik düzeylerinin işe yabancılaşma eğilimlerine olan etkisini ortaya çıkartmaktır. Böylelikle tükenmişlik düzeyi ile işe yabancılaşma eğilimi arasında ilişkinin veya etkinin olup olmadığı varsa da ne boyutta bir ilişki veya etki olduğu belirlenecektir. Araştırmanın teorik kısmında detaylandırılan tükenmişlik ile işe yabancılaşma etkileşimine dair önermelerin ampirik bazda çözümlenmesi amacıyla, araştırma dahilinde alan araştırması yapılmış ve veriler anket yardımıyla toplanmıştır. Tükenmişliği oluşturan her bir boyuta ilişkin ölçek oluştururken, literatür taraması sonucunda 1981 yılında Christina Maslach ve Susan Jackson tarafından hazırlanan "Maslach Tükenmişlik Ölçeği" kullanılmıştır. Orijinal ölçek 22 sorudan oluşmaktadır. İşe yabancılaşma ölçeği ise toplam olarak on maddeden oluşmaktadır ve Hirschfeld ve Field'in (2000) çalışmasından alınmıştır. Bu araştırma kapsamında 476 eylemli rehberin bulunduğu evren içinde 220 rehber araştırmanın örneklemi için belirlenmiştir. Araştırmada kolayda örnekleme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada anket formlarının profesyonel turist rehberlerine yüz yüze görüşme tekniği, elden bırakıp alma, e-posta gibi kanallarla gönderilerek doldurulması amaçlanmıştır. Bunun yanında profesyonel turist rehberlerinin tümüne ulaşmanın zaman ve maddi açıdan zorluğu nedeniyle hazırlanan web sayfası yoluyla online anket doldurulması sağlanarak veri sayısını artırma yoluna gidilmiştir. Bu araştırmanın sonuçları "IBM SPSS 21 for Windows" paket programına yüklenmiş ve uygun analiz teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada frekans, yüzde, standart sapma, mod, korelasyon ve regresyon analizleri yapılmıştır. Yapılan çoklu regresyon analizi sonucunda duygusal tükenme ve duyarsızlaşmanın işe yabancılaşma eğilimine olan etkisinin doğrusal ve pozitif yönlü olduğu, kişisel başarının işe yabancılaşma eğilimine olan etkisinin ise doğrusal ve negatif yönlü olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Yani turist rehberlerinin duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeyleri arttıkça işe yabancılaşma eğilimleri de artmaktadır. Kişisel başarı düzeyi arttığında ise işe yabancılaşma eğilimlerinin azaldığı sonucuna ulaşılmıştır.

TURİZM REHBERLİĞİ EĞİTİMİNDE PARÇALANMIŞ YAPI SORUNU: ÖYKÜLEYİCİ ALANYAZIN İNCELEMESİ

Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021

Turist rehberliği eğitiminin en büyük sorunlarından biri "parçalanmış yapı sorunu" olarak 2002'de teşhis edilmiş, bu soruna çözüm getirmeye çalışan çok sayıda araştırma yapılmış olmasına rağmen, sorunun tarihsel gelişimini ve paydaşlarını ortaya koyan bir çalışma tespit edilememiştir. Bu çalışmanın amacı, uzun bir zaman dilimine yayılan parçalı yapı sorununun ortaya çıkış ve gelişim aşamalarını açıklamaktır. Bu amaçla alanyazında ve çeşitli dokümanlarda yer alan bilgiler bir araya getirilmiş ve akademik çalışmalarda ele alınmaya başlandığı ilk tarihlerden itibaren incelenen sorunun gelişimi ortaya konmuştur. Tarihsel gelişimin ortaya konabilmesi için alanyazın yanında çeşitli toplantı tutanakları ve yönetmeliklerde yer alan bilgilerin de kullanılması gerekmiştir. Farklı kaynakların kullanılması ihtiyacı, sistematik bir inceleme yapmaya imkân tanımamış, bu nedenle 'öyküleyici alanyazın taramasından' yararlanılmıştır. İnceleme sonunda ortaya çıkan sonuca göre, turist rehberliği eğitiminin bu denli parçalı bir hal almasına, meslek eğitimi olarak başlayan bir alanın zamanla bir ana bilim dalı haline gelmesi ve bu süreçte farklı paydaşlar arasındaki koordinasyonsuzluk ve güç çatışması neden olmuştur. Bu tespitten yola çıkılarak, rehberlik eğitimindeki parçalı yapı sorununun ortadan kaldırılabilmesi ve güncel imkân ve ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırılması için, öncelikle, paydaşlar arasındaki farklı beklentilerin ve çatışma ortamının ortadan kaldırılması, daha sonra eğitime hangi seviyelerde devam edileceği ve her bir seviyenin amacı ile birlikte giriş koşullarının net olarak belirlenmesi gerektiği önerilmiştir.

TURİST REHBERLERİNİN ARABULUCULUK ROLÜ ÜZERİNE SATIŞ TEMSİLCİLERİ GÖZÜYLE BİR DEĞERLENDİRME

2017

ÖZET Araştırma, turistlere satış yapılan işletmelerde çalışan satış temsilcileri gözüyle turist rehberlerinin ürünlerin satışında arabuluculuk rollerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Veriler, 2017 yılı Temmuz ayında halı mağazalarında çalışan 15 satış temsilcisine görüşme formunun elektronik ortamda iletilmesi ile toplanmıştır. Veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Ürün satışlarında turist rehberlerinin arabuluculuk rollerinin oldukça etkili olduğu tespit edilmiştir. Çalışma, turist rehberi ve satış temsilcilerinin işlerinde profesyonelleşmeleri, güven üzerine kurulu bir iletişim içinde olmaları ve baskıcı satış uygulamalarına yönelmemeleri, sadece kendileri ve işletmeyi değil ülkeyi de düşünmeleri gerektiği önerisi ile son bulmaktadır. Anahtar kelimeler: Satış temsilcisi, turist rehberi, turist rehberi rolleri, arabuluculuk rolü

DUYGUSAL EMEK ÜZERİNDEKİ ETKİSİNDE DUYGUSAL ZEKÂNIN ROLÜ DOKTORA TEZİ

İŞGÖRENLERDE HİZMET VERME YATKINLIĞININ DUYGUSAL EMEK ÜZERİNDEKİ ETKİSİNDE DUYGUSAL ZEKÂNIN ROLÜ, 2017

ABSTRACT THE ROLE OF EMOTIONAL INTELLIGENCE IN THE EFFECT OF SERVICE ORIENTATION ON EMOTIONAL LABOR AMONG SERVICE PERSONNEL ÇOBAN, Mehmet PhD Thesis, Business Administration Adviser: Prof.Dr.Oya SEYMEN 2017, 154 pages In service sector personnel behaviours towards customers are critical for service quality and customer satisfaction. Of late years, emotional labor behaviours which is studied by researchers has an special importance because of finding the reasons of behaviour. Generally researcers investigated the effects of emotional labor behaviours to the personnel. In this study, try to find the precedents of deep acting and surface acting. Finding the role of emotional intelligence in the effect of service orientation on emotional labor hospitality personnel was selected. Data has been obtained by questionairre in five-star hotels in Kuşadası. Questionairres were filled by 388 personnel working in five-star hotel. Measuring the personnel service orientation the scale which is developed by Brown et.al (2002) was used. Measuring the emotional intelligence the scale which is developed by Wong ve Law was used. Emotional intelligence scale is consist of four factor and 16 item. Measuring the emotional labor the scale which is developed by Diefendorff et.al (2005) was used. Statistical analyze programs were used for analysis. Emotional intelligence is significant moderator of the service orientation – deep acting relationship (B=0.1578, p<0,05). Self Emotions Appraisal is also significant moderator of the service orientation vii – deep acting relationship (B=0.1539, p<0,05). Use of emotion is also significant moderator of service orientation – deep acting relationship (B=0.2152, p<0,01). There is no moderator effect of others emotions appraisal and regulation of emotions on service orientation – deep acting relationship. There is also no moderator effect of emotional intelligence and sub factors on service orientation – surface acting relationship. Because of emotional intelligence’s effect on deep acting, service sector management give attantion to selecting emotional intelligent personnel or training the present personnel for emotional intelligence training.

DOĞAL DUYGUSAL EMEK VE ÖRGÜTSEL BAĞLILIK İLİŞKİSİ: YÜZEYSEL ROL YAPMANIN DÜZENLEYİCİLİK ROLÜ

17. ULUSLARARASI KATILIMLI İŞLETMECİLİK KONGRESİ BİLDİRİLER KİTABI, 2018

Abstract: In this research, the effect of natural emotional labor on organizational commitment and moderation role of surface acting on this effect was investigated. Quantitative analysis of the collected data from 183 respondents by questionnaire method, revealed that natural emotional labor effects organizational commitment positively and this effect is moderated by surface acting. As the surface acting increases, the effect of natural emotional labor on organizational commitment is strengthened, and as the surface role decreases, the natural emotional labor loses its effect on organizational commitment. The findings were discussed in the context of the literature.

SÜRDÜRÜLEBİLİR DESTİNASYON YÖNETİMİNDE TURİST REHBERLERİNİN ROLÜ

2015

ÖZET Destinasyonların sürdürülebilirliğinde rakiplerden farklı kılacak stratejiler geliştirmeleri önemlidir. Bu stratejilerden biri de nitelikli işgücünün varlığıdır. Turist rehberleri, destinasyonun tanıtımında, turist deneyimlerinin kalitesini arttırmada, kalış sürelerini uzatmada ve yerel halkın refah seviyesinin yükselmesinde son derece güçlü bir etkiye sahiptir. Bir ülkeden turistin memnun olarak ayrılmasında rol oynayan faktörlerden biri de turist rehberleridir. Turist rehberleri turistin ziyaret ettiği destinasyon hakkında yeterli bilgilendirilmesi, yerel halkın sosyo- kültürel özelliklerinin doğru aktarılması, halk ve turist arasında olumlu iletişimin kurulması gibi pek çok konuda önemli rol oynarlar. Bu nedenle çalışmada destinasyonların sürdürülebilirliğinde turist rehberlerinin rollerinin öneminin araştırılması amaçlanmıştır. Alan yazını incelemesi olarak tasarlanan çalışmada, turist rehberlerinin yol gösterici, animatör, tur lideri, akıl hocası olarak üstlendiği rollerin önemli bir etkisi olduğu vurgulanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir turizm, destinasyon sürdürülebilirliği, turist rehber rolleri

REJİM TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ SÜREÇLERİ

Uluslararası ilişkiler arenasında, ilişkilerin giderek geleneksel yaklaşımı olan çatışmaya dayalı ilişkilerin varlığı, uluslararası işbirliğine dayalı ilişkilerin gerçekleşmesine tercih edildiği gitgide sık görülen bir olgu olmaya devam etmektedir. Fakat bu demek değildir ki yürütmeye sıragelen söz konusu ilişkilerin sadece çatışmaya ya da sadece işbirliği anlamında ilişkiler gerçekleşmektedir. Görülen şudur ki uluslararası sistemde ilişkiler gerçekleşen işbirliğine paralel olarak konu itibarıyla çeşitlilik arz edebilen çatışma konularını da beraberinde içerebilmektedir. Yani uluslararası ilişkiler sisteminde işbirliğin ve çatışmanın birlikteliği çerçevesinde yürütülen ilişkiler söz konusu olmaktadır. Diğer yandan da günümüz sistemin yapısı itibarıyla devletler arasında artan karşılıklı bağımlılık ve ortak çıkarların varlığını süren bir hal almış durumundadır. Bu bağlamda da devletler, artan karşılıklı bağımlılığın varlığında, ortak sorunlara çözüm ve ortak çıkarların varlığı oranında işbirliğine giden yolu seçmeye çalışmaktadırlar. Bu konuda adeta durumun verdiği bir zorundalık payının da yer aldığını belirtmeliyiz. Uluslararası işbirliğinin gerçekleşebilmesi, devletler arasında oluşturulan çeşitli konularla olabilen bir takım uluslararası rejimlerin oluşması ile gerçeklik kazanabilmektedir. Bu bağlamda da uluslararası sistemde üst otoritenin yer almadığı ve zorlayıcı bir unsurun bulunmadığı hallerinde bile devletler arasında işbirliğinin gerçekleşebilmesinin mümkün olacağını öngören uluslararası rejim teorisi önem kazanmaktadır. Bu teoriye göre uluslararası işbirliğinin mümkünlüğü ortak çıkarların varlığı oranında söz konusu rejimlerin oluşum sayıları artış gösterecektir.