MASUMİYET MÜZESİ’NİN SINIRLARI: “DÜŞÜNCESİZ” NOSTALJİ VE MASUMİYETİN İMKÂNSIZLIĞI (original) (raw)

MÜFESSİRİN BİLMESİ GEREKEN İLİMLER: İSFAHÂNÎ VE SÜYÛTÎ MUKAYESESİ

Öz Tefsir ilminin kaynaklarının neler olduğu ve kimlerin tefsir yapabileceği hususu erken dönemden itibaren tartışılmıştır. Tarihi süreç içinde ehil olmayan kişilerin kendi şahsî, mezhebî vb. açılardan tefsir yapmaları tepkilere neden olmuştur. Bu durum müfessirde bazı şartların aranması sonucunu doğurmuştur. Bu şartlardan dolayı müfessirin bazı ilimleri bilmesi gerektiği fikri ortaya çıkmıştır. Müfessirin bilmesi gereken ilimler hususunda ihtilaflı birçok görüş ortaya çıkmıştır. Müfessirin bilmesi gereken ilimler, zamana ve şartlara göre değişmektedir. Bu bakımdan klasik dönem âlimlerinin görüşleri ile yakın zamanda yaşamış düşünürlerin görüşleri arasında farklılıklar görünmektedir. Bundan dolayı Müfessirin bilmesi gereken ilimler konusu ele alınırken farklı dönemler, kendi dönemi çerçevesinde değerlendirilmelidir. Bu hususta Râgıb el-İsfahânî (ö.400/1010 ?) ve Süyûtî (ö. 911/1505) görüşlerini ifade eden en önemli âlimler arasındadır. Bu çalışmada bahsi geçen iki müfessirin, müfessirin bilmesi gereken ilimler hususundaki görüş ve yaklaşımlarını mukayeseli bir şekilde ele almaya çalışacağız.

OSMANLI TAŞRASINDA MAARİF MÜDÜRLÜKLERİNİN KURULUŞU: MAMURETÜLAZİZ VİLAYETİ ÖRNEĞİ

DİYALEKTOLOG, 2022

Ordinance of Genaral Education (Maarif-i Umûmiye Nizamnamesi), dated September 1, 1869, was one of the most important stages of the modernization process in Ottoman education. With the "Ordinance of Genaral Education", the foundations of the spread of educational administration in the Ottoman countryside were laid. According to the fifth article of the regulation, it was stated that the bureaucratic branches of the Ministry of Education should be established in the provinces, and in the one hundred and forty-third article, an education council would be established in each provincial center under the head of the education director. With some arrangements made during the Abdülhamid period, the bureaucratization process of the education organization in the provinces accelerated. In this period, educational councils and commissions started to be opened in the provinces. Later, the directors of education, who would preside over these assemblies and take place at the head of the provincial education 1 Bu makale Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde hazırlanan "Osmanlı Taşrasında Maarifin Bürokratikleşmesi (1881-1919)" isimli doktora tezinden üretilmiştir.

OSMANLI MATBUATINDA MİLLİYETÇİLİK ve PSİKOLOJİ

ÜÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 2016

Multidisipliner ve interdisipliner bir yaklaşımın gözetilmeye çalışıldığı bu makalede, Osmanlı Devleti'nin "dağılma dönemi" olarak anılan son yıllarında doğan üç alanın gelişimleri ve birbirleriyle kesişme noktaları üzerinde durulacaktır. Sözü edilen bu üç alan matbuat, milliyetçilik (Türkçülük) ve psikolojidir. Bilimsel bir disiplin olarak psikolojinin ilk Türkçü dergilerde yer alışı, çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. 1860'lar ve 1870'lerde başlayan süreç, 1908 Jön Türk Devrimi'yle yeni bir aşamaya ulaştığından, II. Meşrutiyet'in ilk yılları (1908-1912 ağırlık verilen tarihsel kesit olacaktır.

MÜZİĞİ ANLAMA SÜRECİNDE MÜZİKOLOJİ ve DİSİPLİNLERARASI KİMLİĞİ

Arkeolojik bulgular ve müzik tarihi çalışmalarına bakıldığında müzikolojinin inceleme konusu olan müziğin neredeyse insanın varoluşuyla ilişkilendirilebileceği söylenebilir. İnsanın yaşamının her anında bir şekilde varolan müziğin, bireyin kendini ifade etmesinde, iletişim kurmada, eğitimde, tedavide, toplumsal örgütlenmede, politikada etki gücü çok yüksektir. Bu gücü nerden kaynaklanmaktadır. Malzemesi ses olduğu herkes tarafından kabul edilen müzik ne zaman müzik olmaktadır. Her işittiğimiz ses müzik midir? İnsan yaşamında hangi koşullarda, ne biçimde var olmaktadır? Müziği oluşturan, fiziksel kaynağı ses olan melodi, ritim, armoni vb. uyarılara bireyin verdiği tepkiler nasıl oluşmaktadır? Bireyin müzik dinlerken ya da müzik yaparken gösterdiği bedensel ya da duygusal tepkilerin temelleri nedir? Estetik ve semantik boyutu var mıdır? vb. sorular Müzikolojinin yanıtlamayı hedeflediği sorulardır. Bu çalışmada, Müzikolojinin müziği anlama sürecinde ilişkide olduğu diğer disiplinlerin neler olduğu, hangi bağlamlarda işbirliği yaptığı ele alınacaktır.

DANİŞMEND GAZİ VE MÜSEYYEB GAZİ DESTANLARI'NDA MİTOLOJİ VE GERÇEKLİK

“Zihinsellik” ve “Gerçeklik” halk yaratması anlatıların altyapısını oluşturan iki temel kavramdır. Anlatıların zihinsellik yapısında yer alan unsurlar, toplumların yüzlerce yıl kurmaca dünyalarında kolektif olarak oluşturdukları ve zaman içerisinde yarattıkları anlatılara ekledikleri unsurlardır. Bu unsurlar toplumun ortak kültürel belleğinde bir takım dönüşümler geçirerek nesilden nesile akışını devam ettirirler. Bu özelliklerinden dolayı da toplumun şimdi ve gelecekte yapacağı deneyimler üzerinde etki sahibidirler. Anlatıların gerçeklik yapısını ise belirli bir zaman ve mekânda meydana gelen reel unsurlar oluşturur. Bu unsurların temelinde kronolojik olarak kanıtlanabilen gerçek kişiler, gerçek mekânlar ve gerçek olaylar dizgesi vardır. Gerçeklik unsurları anlatının tarihi bir temele oturmasını dolayısıyla da anlatının inandırıcılığının artmasını sağlar. Bu çalışmada, Danişmend Gazi ve Müseyyeb Gazi Destanları’nda yer alan mitoloji ve gerçeklik unsurları metin merkezli olarak incelenmiştir. Bu unsurlar incelenirken zihinsel yaratımların özünü teşkil eden mitik algı ve tasarımların ne ölçüde kayıp ve dönüşüm yaşadıkları, gerçeklik unsurlarının ise anlatılara nasıl yansıdıkları tespit edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen veriler analiz edilirken sosyal ve kültürel bağlam dikkate alınmıştır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölüm’de incelediğimiz destanlar olan Danişmend Gazi ve Müseyyeb Gazi Destanları’nın Türk destan geleneği içerisindeki konumları değerlendirilmiştir. İkinci Bölüm’de Türk mitik algı ve tasarımlarının bu destanlara olan yansımaları çeşitli örnekler eşliğinde incelenmiştir. Üçüncü Bölüm’de ise bu destanlarda yer alan gerçeklik unsurları “kişiler, mekânlar ve olaylar” dizgesi şeklinde sıralanarak değerlendirilmiştir.

FUZULİ’NİN “SIHHAT Û MARAZ” ADLI ESERİNDEKİ SÖZ VARLIĞI (LEKSİKA) VE DÖNEMİN TIP ANLAYIŞI

PROCEEDING BOOK, 2024

Introduction: It is seen that Fuzuli includes concepts related to the understanding of medicine of the period in his treatise called "Sıhhat û Maraz", which is among his works. Purpose: The aim of this study is to list Fuzuli's vocabulary (lexica) based on the medical knowledge seen in his work, especially in the first chapter, and to make a comparison by systematically presenting the understanding of medicine of the period reflected in the work. Method: This research-based study was conducted between October 2023 and January 2024. The relevant work was scanned, a concept map was created, and then the semantic content of the prepared vocabulary list was explained. The characteristics of the medical paradigm reflected in Fuzuli's work in terms of medical history were introduced and the study was finalized by consulting with physicians who are experts in the field. Findings: Fuzuli, as a poet, was able to reflect the medical understanding of the period in the 16th century in his work with a great understanding. Also as a philosopher Fuzuli, evaluated the functions of the organs in the human organism, their connections and interactions among themselves, the diseases suitable for each organ and their causes, treatment methods and means of treatment, with symbols and philosophically. The medical characteristics systematically expressed in the work were found particularly valuable in that they reflected the medical literature of the period. The fact that a text written on medicine also includes psychological elements in terms of diagnosis and treatment (This is probably why another name of the work is "Ruh-name") has increased the present value of the work even more. Discussion and Conclusion: There is no historical record that Fuzuli was a physician. However, as far as it can be understood from his work, it is interesting that he sensitively reflected the findings of his time regarding medical knowledge, sources of disease, treatment methods and human physiology and psychology. In this respect, Fuzuli has been evaluated as a person worth mentioning not only for his poetry but also for his place in the history of medicine