SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DERGİSİ Biyoteknoloji ve Genetik Mühendisliği Konusunun Öğretiminde 8. Sınıf (original) (raw)
Related papers
Lise 3. Sınıf “Biyoteknoloji Ve Genetik Mühendisliği” Ünitesinin Program Tasarısı
2003
Bu calismada, lise 3. Sinif “Biyoteknoloji Ve Genetik Muhendisligi” unitesinin program tasarisi Benjamin S. Bloom’un “Tam Ogrenme Modeli” esas alinarak hazirlanmistir. Şubat 1998 tarih ve 2485 sayili Tebligler Dergisinde yayinlanan Lise Biyoloji Dersinin Program Tasarisi, Milli Egitim Bakanliginin konu ile ilgili calismalari ve alanla ilgili diger kaynaklar gozden gecirilmistir. Unitenin alt basliklari saptanmis ve unitenin icerik analizi yapilmistir. Analiz sonucunda saptanan davranislar arasinda asamalilik iliskileri kurulmustur. Bu sonuclarla uniteye ait sinama araci belirtke tablosu olusturulmustur. Unitenin hedef davranislarini ogrenciye kazandirmaya yonelik planlar ve unitedeki hedef davranislara ulasilip ulasilmadigini saptamaya yonelik izleme testleri hazirlanmistir. Hazirlanan bu testler on ve son test olarak lise ogrencilerine uygulanarak degerlendirme yapilmistir
2013
Bu arastirmanin amaci sekizinci sinif ogrencilerinin Genetigi Degistirilmis Organizmalar (GDO) ile ilgili bilgi duzeylerini ve biyoteknolojiye iliskin tutumlarini incelemektir. Calisma, 2012-2013 egitim-ogretim yilinda Adiyaman Hurriyet Ortaokulu’ndan 200 ve Gaziantep Ortaokulu’ndan 173 olmak uzere toplam 373 8. sinif ogrencisi ile yurutulmustur. Arastirmada veri toplama araci olarak Biyoteknolojiye Yonelik Tutum Anketi ve GDO Bilgi Duzeyi Anketi kullanilmistir. Arastirmadan elde edilen bulgular, genel olarak ogrencilerin genetigi degistirilmis urunlerden haberdar olduklarini ve genetigi degistirilmis besinlerin zararli oldugunu dusunduklerini ortaya koymustur. Ayrica, ogrencilerin buyuk oranda GDO’nun daha cok meyve ve sebzelerde bulundugu fikrine sahip oldugu belirlenmistir. Elde edilen veriler neticesinde ogrencilerde biyoteknolojiye yonelik bazi kavram yanilgilarinin oldugu, bu kavram yanilgilarinin giderilmesi icin ogrencilere biyoteknoloji egitimi verilmesi gerektigi onerilebi...
2018
OZET Amac : Bu calisma, genetigi degistirilmis organizmalar (GDO)’a ve bunlarin kullanildigi urunlere karsi toplumun bakis acisinin degerlendirilmesi amaciyla yapilmistir. Yontem: Eylul-Aralik 2016 tarihleri arasinda Ankara’da yasayan yaslari 19-25 yil arasindaki 218 kisi (175 kadin, 43 erkek) uzerinde yapilmis, kesitsel ve tanimlayici bir calismadir. Calismaya katilan bireylere demografik ozellikleri ve genetigi degistirilmis organizmalara bakis acisini yansitacak sorularin yer aldigi bir anket formu uygulanmistir. Calismada elde edilen verilerin analizinde SPSS 17.0 paket programi kullanilmistir. Bulgular: Katilimcilarin %10.1’i GDO’lu urun tuketiminde sakinca gormedigini belirtmis olup, %95.4’u GDO’lu urunlerin etiketlendirilmesi gerektigini, %86.2’si GDO etiketi bulunan bir urunu satin almayacaginibelirtmistir.Katilimcilarin %86.2’si GDO’nun ekolojik dengeyi bozdugunu, %83.9’u mevcut yasal duzenlemelerin GDO’nun olasi zararli etkilerine karsi korumada yeterli olmadigini dusunmek...
Dönem II Öğrencileri Trakya Üniversitesi Tip Fakültesi Biyokimya Uygulama Eğitimini Değerlendiriyor
Education is a continuous and open system which needs regular rearrangements. Feedback is a necessary progress to get healthy results and finally to make these rearrangements. In this study, we aimed to investigate our new biochemistry labora- tory practice education system on behalf of student satisfaction. In the biochemistry practice seasons some educational techniques, such as case discussion, competency- based learning guides and introducing the hospital biochemistry laboratory were used. All of the second year medical students were included in the study (n=114). At the end of practical seasons, the satisfaction levels of students were assessed using a Likert Scale. 63.7% of students were told to have some experience which they could use in their own jobs in the future and 60.1% indicated that they felt like a medical doctor during the educational progress. 68.7% of all the students felt some confi- dence for venous blood sampling and 73.7% of all told that they had no problem ...
İnönü Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2019
The aim of this study, it has been investigated whether there is significant difference between the knowledge level of science teachers on biotechnology/genetic engineering applications their gender, their field of graduation, duration of experience and taking biotechnology courses. Design & Methodology: The research method was descriptive and crosssectional. The sample of research were 58 science teachers in Malatya. Data collection instruments were researcher made valid and reliable questionnaire which was used to assess demographic information, knowledge level of science teachers. Findings: According to the analysis, there is no significant difference between the knowledge level on biotechnology/genetic engineeering and the gender, the their field of graduation, duration of experience and taking biotechnology courses was found. But, more than half of the science teachers participating in this study did not correctly answer 8 questions of the knowledge test. These questions that were answered incorrectly were mostly related to genetic engineering, genetic modified organisms, cloning and human genome project. Implications & Suggestions: The results show that science teachers do not follow current developments and this problem needs to be solved. This problem can be solved by providing in-service training by field specialists.
SİLİSTRE MÜDAFAASI / DEFENSE OF SILISTRE, 2014
DEFENSE OF SILISTRE Nazmiye YOZGAT Erciyes University, Institute of Social Sciences M.Sc. Thesis, June 2014 Supervisor: Yrd. Doç. Dr. Yahya BAGÇEC ABSTRACT Silistre, a province that used to lie along Tuna coastwise and appertained to Ottoman Empire, had played a major role during Crimean War (1853 – 1856) and Ottoman – Russian War due to its strategic, historical and military position. During the crucial periods of Crimean War, it was successfully defended against Russian forces from 15th of May till 25th of June in 1854. Silistre forces which fought under the command of Musa Hulusi Pasha and Mehmet Rifat Pasha, changed the progress of Ottoman – Russian War (1853 – 1856) by defending Silistre against Russian forces. Although Russian military forces attacked with all the powers they had, they could not succeed. English and French commands began to come to the battle area after Sinop raid. By the event which occurred on 13th of June, Russians found out that they could not conquer the castle; they removed the blockade upon Silistre with the help of allied powers and they surrendered the lease of Romania entirely. There was not any land of battle on the coast of Tuna any more. The Austrians and Turks set out to occupy Romania and Turkish soldiers came in to Bucharest boundaries. That is why it became impossible for the allied forces to meet with Russian army. After that Tsarist Russia stayed in defense, allied forces proceeded to attack and Sevastopol front-line gained much more importance. Consequently, with the fall of this castle, Russian exploit which had lasted for two and half years, ended. Silistre defense that occurred at a front line during the war, wore down the Russians in terms of physical and psychological aspects, changed the perspectives of European countries towards the war and avoided the possible operation of Russia to ix Istanbul. Countless epics, anthems and theatre compositions were written down on Silistre triumph. Ottoman Sultan Abdülmecid Han bestowed the ones who made contributions to Silistre defense with salaries, medals and stamps. Furthermore, the public of Silistre was granted with a tax offset which lasted for three years after the defense. Key Words: Crimean War, Tuna front line, Silistre, Musa Hulusi Pasha, Mehmet Rifat Pasha. SLSTRE MÜDAFAASI Nazmiye YOZGAT Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Haziran 2014 Danısman: Yrd. Doç. Dr. Yahya BAGÇEC KISA ÖZET Tuna boylarında Osmanlı Devleti’ne baglı bir eyalet olan Silistre, basta Kırım Savası (1853-1856) olmak üzere Osmanlı-Rus savaslarında stratejik konumu, tarihî ve askerî yönüyle çok önemli bir yere sahiptir. Kırım Savası’nın kritik bir döneminde 1854 yılının 15 Mayıs’ından 25 Haziran’a kadar Rus kuvvetlerine karsı burada basarılı bir müdafaa yapılmıstır. Musa Hulusi Pasa ve sonrasında Mehmet Rifat Pasa’nın kumandası altındaki Silistre kuvvetleri, Rusları Silistre önlerinde tutarak 1853-1856 Osmanlı-Rus Savası’nın seyrini degistirmistir. Ruslar bütün kuvvetleriyle Silistre kalesine hücum etmislerse de muvaffak olamamıslardır. Sinop baskını sonrasında savasa müdahil olan ngiliz ve Fransız kuvvetleri de harp sahasına gelmeye baslamıslardır. Ruslar, 13 Haziran vakası ile kaleyi zapt edemeyeceklerini anlayınca, arka taraftan Avusturyalıların tehdit gösterileri, ön tarafta da müttefik ordularının harekât girisimi neticesinde Silistre muhasarasını kaldırmıslar ve Romanya’yı tamamıyla tahliye etmislerdir. Tuna kıyılarında artık savas sahası kalmamıstır. Avusturya, Türklerle birlikte Romanya’yı isgal etmeye baslamıs, Türk askeri Bükres sehrine girmistir. Bu sekilde müttefikler için Rus ordusu ile temas ihtimali kalkmıstır. Savas bundan sonra Çarlık Rusya’nın savunmada kaldıgı, müttefiklerin ise taarruzda oldugu Sivastopol cephesinde dügümlenmis ve bu kalenin düsmesiyle 2,5 yıllık Rus serüveni sona ermistir. Savasın yalnızca bir cephesinde cereyan eden Silistre müdafaası, Rusları fiziki ve ruhi bakımdan yıprattıgı gibi, Avrupa devletlerinin savasa bakısını degistirmis, Rusların stanbul üzerine girisecegi bir harekâtı da önlemistir. Silistre zaferi üzerine destanlar, marslar ve bir de önemli tiyatro eseri yazılmıstır. Müdafaa sonrasında Osmanlı padisahı Abdülmecid Han tarafından Silistre müdafaasına katkı saglayanlara vii maas, madalya ve nisan ihsan edilmis ve Silistre halkına da üç yıl vergi muafiyeti getirilmistir. Anahtar Kelimeler: Kırım Savası, Tuna Cephesi, Silistre, Musa Hulusi Pasa, Mehmet Rifat Pasa.