Türkiye'de Elektrik Endüstrisinde Deregülasyon Süreci Ve Elektrik Borsasından Sürdürülebilir Beklentiler (original) (raw)

Pi̇yasa Ni̇teli̇kleri̇ İle Elektri̇k Ve Türki̇ye’Ni̇n Serbestleşme Süreci̇

Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi

Son günlerin ekonomik konjonktürü elektriği ve serbestleşen piyasalarını tekrar ilgi odağı haline getirmiştir. Serbestleşme süreci öncesinde görünür olmayan kendine has özellikleri ile elektrik, farklı bir piyasa yapısını gerektirmektedir. Ayrıca, piyasa tasarımları ayrışabilmektedir. Bu çalışma, nitelikleri ve tedarik zincirine odaklanarak Türkiye Piyasası özelinde elektrik piyasalarının yapısını ve ticaretin büyük kısmının gerçekleştiği spot piyasaları ele almaktadır. Türkiye Piyasası, uzun bir zamana yayılan, ihtiyatlı bir yaklaşımla ve genel itibariyle Avrupa’nın yapılanma biçimini benimseyerek serbestleşme yolunda önemli merhale kat etmiştir. Marjinal fiyatlandırmanın geçerli olduğu Gün Öncesi Piyasası, katılımcıları tarafından kabul görmüş ve hacimde ikili anlaşmalar piyasasını aşarak beklenen kısa vadeli fiyat sinyali sağlama görevini yerine getirir hale gelmiştir. Diğer yandan, gelişmiş piyasaları takiben devreye alınan, piyasa katılımcılarına ilave dengeleme fırsatı sunan G...

Türki̇ye’De Sürdürülebi̇li̇r Kalkinma Ve Yeşi̇l Ekonomi̇ Açisindan Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇: Ampi̇ri̇k Bi̇r Çalişma

International Journal of Management Economics and Business, 2021

Yeşil ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma özellikle 1980'li yıllardan sonra literatüre kazandırılan ve günümüzde dikkat çeken konular arasında yer almaktadır. Bu çalışmanın temel amacı Türkiye ekonomisinde yenilenebilir enerji ve ekolojik ayak izinin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi uzun dönemde tespit etmektir. Bu nedenle çalışmada Türkiye'de 1961-2015 yılları arası uzun dönemli veriler kullanılmıştır. Bu amaç doğrultusunda Eşikli Otoregresif (TAR) modeli ile farklı rejim dönemlerinde değişkenlerin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi uzun dönemli olarak tespit edilmiştir. Çalışmada kişi başı reel gayri safi yurt içi hasıla, kişi başı ekolojik ayak izi ve kişi başı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan elektrik enerjisi üretimi verileri yıllık olarak kullanılmıştır. Sonuçlar birinci ve ikinci rejim dönemlerinde ekolojik ayak izinin ekonomik büyümeyi pozitif etkilediğini gösterirken, yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan elektrik enerjisi üretiminin ekonomik büyümeyi birinci rejim döneminde negatif, ikinci rejim döneminde ise pozitif etkilediğini göstermektedir. Bu bulgular dikkate alındığında, politika yapımcılarının alacağı yenilenebilir enerji üretiminin artırılmasına yönelik kararların, ekonomik büyümeyi artıracağını ve çevresel bozulmalarda azalışların görüleceği dolayısıyla sürdürülebilir kalkınmanın sağlanacağı düşünülmektedir.

Türkiye'de Elektrik Enerjisi Sektörünün Enerji Yoksulluğu Açısından Değerlendirilmesi

Politik Ekonomik Kuram, 2018

Uluslararası literatürde üzerinde birçok çalışma yapılmış olan enerji yoksulluğu kavramı, Türkiye’de de son dönemde dikkat çekmeye başlamıştır. Bu bağlamda bu çalışmada hanehalkının karşı karşıya kaldığı enerji yoksulluğunun bir ayağını oluşturan elektrik enerjisine ait enerji yoksulluğu profili Türkiye için çizilmeye çalışılmış bununla birlikte genel olarak Türkiye’deki elektrik enerjisi sektörünün durumu da incelenmiştir. Literatürde enerji yoksulluğunu ölçme yöntemlerinden miktar ve gelirin oranı yaklaşımları ile Türk hanehalklarının enerji yoksulluğu profili analiz edilmeye çalışılarak, Türkiye için mevcut durumun ne olduğu ele alınmıştır. Bu sayede enerji yoksulluğu ile mücadele için politika üreticilerine ve enerji yoksulluğu üzerinde çalışma yapmak isteyenlere katkı sağlanması çalışmanın amacını oluşturmaktadır.

Elektrik Enerjisi Üretim Sektöründe Uygulanan Teşviklerin Ekonomik Büyümeye Etkileri: Türkiye Örnekleminde Bir Uygulama

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2023

Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de elektrik enerjisi üretim sektöründe uygulanan yatırım teşviklerinin ekonomik büyümeye etkilerini analiz etmektir. Çalışmada kullanılan veriler 2005-2019 yılları arasındaki 60 çeyrek dönemi kapsamaktadır. Çalışmanın bağımlı değişkeni gayrisafi yurtiçi hâsıla, bağımsız değişkenleri ise istihdam oranı, gayrisafi sabit sermaye Oluşumu ve verilen teşvik miktarıdır. Verilerin analizinde zaman serileri analizi yöntemlerinden FMOLS, DOLS ve CCR uzun dönem tahmincileri kullanılmıştır. Analiz bulguları çerçevesinde; istihdam ve gayrisafi sabit sermaye oluşumunun büyüme üzerindeki etkisi pozitif yönde gözlenirken; teşviklerin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin ise negatif yönde olduğu tespit edilmiştir. Bunula birlikte istihdamın büyüme üzerindeki etkisi, teşviklere göre daha büyüktür. Bu noktada karar vericilere, özel sektör yatırımlarının dışlanmasını önlemek amacıyla, büyümeyi uyaran teşviklerin optimum değerinin tespit edilmesinin uygun olacağı tavsiye edilmiştir.

Türkiye'nin Enerjide Ticaret Merkezi Olma Süreci ve 2060 Senaryoları

Türkiye, transfer ve ticaret merkezi olma sürecinde enerji kaynaklarını arz eden ülkeler ile talep edenler arasında doğal bir köprü görevi görmektedir. Aynı zamanda bu konumu itibarıyla hem kendi hem de bölgesel enerji arz güvenliği açısından hassas sorumluluklara sahiptir. Bu nedenle enerji ticaret merkezi olma sürecindeki Türkiye’yi oldukça önemli ev ödevleri beklemektedir.

TÜRKİYE'DE ELEKTRONİK PERAKENDECİLİĞİN GELİŞİMİ

ÖZET: Değişen çevre koşullarının artması tüketici ihtiyaçlarının çeşitlenmesini, ihtiyaçların çeşitlenmesi ise müşterilerin fiziksel ortamlarda ulaşabileceği ürünlerden fazlasını istemeye başlamasını sağlamıştır. İşletmeler de bu değişen çevre koşullarına ayak uydurabilmek amacıyla kendilerini geliştirme ve teknolojiye adapte olma eğilimindedirler. Gerek sosyal hayatta gerekse endüstriyel hayatta olsun teknolojinin gelişmesi ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte elektronik ortamda alışveriş son yıllarda önemli bir ivme kazanmıştır. İnternette alışverişin tüketicilere sağladığı kolaylık, tüketicilerin daha fazla ürüne ulaşabilmeleri, karşılaştırma imkânlarının artması gibi avantajlar elektronik perakendeciliğin daha fazla tercih edilmesini sağlamıştır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'deki elektronik perakendecilik kavramının ilk başladığı 1997 yılından günümüze kadarki gelişiminin incelenmesidir. Çalışma kapsamında elektronik perakendecilik alanında faaliyet gösteren işletmelerle istatistiki verilere, konuyla ilgili yapılan akademik çalışmalara yer verilecektir. ABSTRACT: Increasing environmental conditions have led to the diversification of consumer needs and the diversification of needs has begun to require more than the products that customers can achieve in the physical environment. Businesses also tend to develop themselves and adapt to technology in order to keep pace with these changing environmental conditions. Whether it is in social life or in industrial life, the development of technology and the widespread use of the Internet have made shopping in the electronic environment an important step in recent years. Advantages such as the ease provided by consumers on the internet, the ability of consumers to reach more products, and the increase of comparison possibilities have made electronic retailing more preferred. The aim of this study is to examine the development of the day-today economy from 1997, when the concept of electronic retailing in Turkey first began. Within the scope of the study, the statistical data of the enterprises operating in the field of electronic retailing will be given and academic studies on the subject will be given.

Elektrik Enerjisi Piyasasında Regülasyon ve Bağımsız Düzenleyici Kurumlar: Türkiye Örneği

The public sector is frequently intervened in the production, transmission and distribution phases of electrical products, which are an important part of social and economic life today. From this point of view, while the electricity market was under the administration of public property holders until the 1970s, the electricity market became more dominant in the private sector because of deregulation activities since the 1990s. The study describes the reasons for the regulations in the electricity sector. In addition, the role of regulators in this process (examples of Turkey and the world) are included. In our country, the scope of regulation is narrowing because there is a dependency on imports in electricity consumption. The existence of short-term and current regulations to solve current problems, rather than long-term and wide-ranging structural regulations, has a negative impact on the sector. In addition, since the 1990s, the increase in the number of participants in the sector has been a positive development in terms of competition. Öz Günümüzde sosyal ve iktisadi hayatta önemli bir yeri olan elektrik ürününe kamu kesimi gerek üretim gerekse iletim ve dağıtım aşamalarında sıklıkla müdahalede bulunmaktadır. Bu açıdan elektrik piyasası, 1970'lere kadar kamusal mülkiyete sahip kuruluşların idaresi altındayken özellikle 1990'lı yıllardan itibaren deregülasyon faaliyetleri sonucu daha çok özel sektörün etkisi altına girmiştir. Çalışmada elektrik sektöründeki regülasyonların nedenleri anlatılarak regülatörlerin bu süreçte konumuna Türkiye ve dünya örnekleriyle yer verilmiştir. Türkiye'de elektrik tüketiminde dışa bağımlı bir yapının bulunması, yapılacak regülasyonların da kapsamını daraltmaktadır. Uzun vadeli ve geniş kapsamlı yapısal regülasyonlar yerine kısa vadeli ve cari sorunların çözümüne yönelik regülasyonların varlığı sektör açısından negatif yönlü etkide bulunmaktadır. Bununla birlikte 1990'lı yıllardan itibaren sektördeki katılımcıların artması, rekabet açısından pozitif yönlü bir gelişme olduğu düşünülmektedir.

ELEKTRİK TÜKETİMİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMAYA ETKİSİ TÜRKİYE ÜZERİNDE AMPİRİK VE DAVRANIŞSAL BİR İNCELEME

Uluslararası Ekonomi, İşletme ve Politika Dergisi , 2019

Sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama olanaklarını ellerinden almadan; şimdiki neslin ihtiyaçlarının karşılanabildiği gelişme süreci olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla ülkede büyüme kavramının yanı sıra kalkınma kavramının da ne kadar önemli olduğu ifade edilmektedir. Bu çalışmanın amacı, elektrik tüketimini diğer çalışmalardan farklı olarak büyüme endeksiyle değil kalkınma endeksiyle olan ilişkisi belirtilmek istenmiştir. Çalışmada, 1970-2017 yılları arası İnsani Kalkınma Endeksi ile kişi başı elektrik tüketim miktarı verileri kullanılmıştır. Türkiye’de kalkınma ile elektrik tüketimi arasındaki ilişki yapısını ortaya konması amaçlanmıştır. Kalkınma değişkeninin durağan, elektrik tüketimin ise durağan-dışı olmasından ötürü ARDL sınır testi ve Toda-Yamamoto nedensellik sınamaları kullanılmıştır. Yapılan Veri, Model ve Ampirik analizinden elde edilen sonuçlara göre; kalkınma ile elektrik tüketimi arasında uzun dönemli bir ilişki olduğu yönündedir. Bu ilişkinin yönünü belirlemek amacıyla kullanılan Toda-Yamamoto nedensellik sınaması, elektrik tüketiminden kalkınmaya doğru bir nedensellik olduğunu göstermektedir.