Türkiye Selçuklu Devleti'ndeki Sosyal Kurumların Teşekkülünde Rol Oynayan Kişilerin Siyasi ve Ekonomik Durumları (original) (raw)

Selçuklularda Sosyal ve Ekonomik Hayat & Ahilik Teşkilatı

Türkler'de budun ve boydan sonra toplumun en küçük yapısı olan "aile", milleti ayakta tutan en temel öğedir. Bu bağlamda çalışmamızın birinci bölümünde; "Selçuklular'da Sosyal Hayatı" incelerken "aile", "kadın" ve "evlilik müessesesi" konularını çalışmamızın başına aldık. Yine bir toplumu, millet yapan en önemli unsurlarda "dil" ve "kültür" konuları da birinci bölümde üzerinde durulan konular arasındadır. Pek tabîî ki toplumların bekâsı için eğitim olmazsa olmaz bir sistemdir. Bu konuda birinci bölümde; Selçuklu Üniversiteleri, Nizâmiye Medreseleri alt başlıklarıyla ele alınmıştır.

Anadolu Selçuklu Devleti'nde İdârî, Ekonomik ve Sosyal Hayat Üzerine Bir İnceleme

2022

ÖZET XIII. yüzyılın ilk yarısı Selçuklu hâkimiyetindeki Anadolu şehirlerinin gerek idârî, gerekse ekonomik anlamda oldukça yüksek bir seviyeye ulaştığı dönemdir. Bu durum, Anadolu Selçuklu Devleti'nin siyâsî ve askerî anlamda gücünün zirvesinde oluşuyla doğrudan bağlantılı olmakla birlikte, şehirlerdeki idarî düzen, ekonomik ve toplumsal yapı dikkat çekicidir. Selçuklu devri Anadolu'sundaki idârî mekanizmanın bir kısmı, yüzyıllar sonra dahi Osmanlı İmparatorluğu'nda varlığını sürdürebilmiştir. Sözünü ettiğimiz dönemde diğer dikkat çeken unsur ise bölgenin ekonomik anlamda oldukça gelişmiş olmasıdır. Bu devirde Selçuklu ticareti, Antalya gibi kıyı şehirlerinin fethedilmesi ve güvenliği sağlayan kervansarayların meydana getirilmesi ile doruk noktaya ulaşarak uluslararası bir boyut kazanmıştır. Sözünü ettiğimiz bu gelişmeleri Kıbrıs Krallığı ve Venedikler ile imzalanan ticâret sözleşmeleri takip etmiştir. Ticârî ve ekonomik yapının gelişmesiyle birlikte, şehirlerde yeni toplumsal zümrelerin meydana geldiğini görmekteyiz. Bu zümrelerden belki de en önemlisi Ahî yahut Ahı adını verdiğimiz sosyal örgüttür. Ahîlik, XIII. yüzyıldan itibaren Anadolu'da toplum düzeni ve birliğinin sağlanmasını kendisine görev edinmiş ve varlığını Osmanlı devrine kadar sürdürebilmiştir. Çalışmamızda ilk önce Türkiye Selçuklu Devleti'nin idârî teşkilâtı inceledikten sonra, Anadolu'nun Selçuklu hâkimiyetindeki ekonomik durumu üzerinde durulmuş ve bölgenin toplumsal yapısı hakkında okuyucuya çeşitli bilgiler sunulmaya çalışılmıştır.

Mevlevî Kaynaklarına Göre Selçuklu Türkiyesi'nde Sosyal ve Kültürel Hayat

2016

Bu araştırma, Selçuklu Türkiyesi'nin sosyal ve kültürel hayatını, Mevlânâ'nın eserleri ile diğer Mevlevî kaynaklarına dayanarak incelemektedir. Siyasî tarihinin yerli kaynakları bile sınırlı olan bu dönemin sosyal tarihi için bu kaynaklar, büyük bir boşluğu doldurur. Mevlânâ ve Mevlevîler Selçuklu toplumunun nüfuzlu bir kesitini oluşturmalarının yanısıra, bize bıraktıkları eserler de dönemin sosyal, dinî ve kültürel hayatını, anlayışını nispeten bize aktarabilecek mahiyettedirler. Bu eserlerin konuları esasta İslam tasavvufu ise de, yazıldıkları zaman ve mekândan ayrı düşünelemeyeceği ve kaynak yetersizliği dikkate alındığında önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Bu eserlere dayanarak bir yandan Mevlevîlerin yaşayışları, yöneticiler ve toplumun muhtelif kesimleriyle ilişkileri, diğer yandan da Selçuklu toplumunun sosyal ve kültürel hayatına dair unsurlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Keza dönemin meslekleri, mutfak ve beslenme, giyim kuşam ve süslenme kültürleri ile müzik ve semâ konuları hakkındaki bilgiler de tahlil edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Mevlânâ, Mevlevîler, Türkiye Selçukluları, Sosyal Hayat, Meslekler, Mutfak ve Beslenme, Giyim Kuşam ve Süslenme, Müzik ve Semâ. This study focuses on the social and cultural life of the Saljuqs Turkey with reference to the work of Mawlana Jalal al Din Rumi and other Mawlawi sources. These sources are of great significance in terms of social history, as there are very limited number of local sources reflecting even the political history of the age. Mawlana and Mawlawis not only constituted an influential part of the society, but also, the literary work they produced contained a considerable amount of valuable information that shed light to the time in terms of social, religious and cultural aspects. Though these work were mainly about Islamic mysticism but still, taking into account the scarcity of sources, they were considered to be more important. Based on these works, some inferences have been made related to the Mawlawi lifestyle, their relationship with the administrations and other groups in society. In addition, some features on the social and political life of the Saljuqs have been spotted. What's more, the information about the of the time, as well as the cooking, dressing and adorment practices together with music and sema' have been studied and analyzed. Keywords: Mawlana Jalal al Din Rumi, Mawlawis, Rum Saljuqs, social life, craftmenships, cooking, dressing and adorment, music and sema'.

Irak Selçukluları’nda Sosyal, Ekonomik, Kültürel ve Dini Yapı Hakkında

Cihannüma: Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi, 2018

Ekonomik-politik aksamalara rağmen, Irak Selçukluları, XII. yüzyılda Batı İran ve Azerbaycan'ın her yönüyle gelişimine katkıda bulundu. Bunun sonucunda Hemedan, İsfahan ve Tebriz gibi zengin şehirler, Azerbaycan gibi Anadolu ile aynı zamanda yurt haline getirilen güzel bir vatan, kendinden sonra bütün bölgeyi sahiplenecek atabeylikler ve beylikler bıraktı. Sosyal, ekonomik, dinî ve kültürel yapının gelişmesine, zenginleşmesine, güzelleşmesine, insanların mutluluğuna, barışa ve güvenliğe önem verdiler. Bu özellikleriyle, takip eden yüzyıllarda örnek bir devlet varlığı haline geldiler. Râvendi gibi modern İran tarihçileri, Selçuklular döneminin güzelliğini vurgulayan bu fenomene övgüde bulundular. Irak Selçukluları sultanları angarya vergileri kaldırarak şehirlerde ticareti canlandırdılar. Tarımı iyileştirmek amacıyla köylerde ve mezralarda sulama kanalları oluştulurken, tüketim malları, ticaret ve fiyat hareketleri için üretim süreci sıkı bir denetime tabi tutuldu. Kültürel alanda, şairlerin yanı sıra âlimleri desteklediler, medreseler ve eğitim kurumları inşa ettiler. Yönettikleri halkın din ve etnik kökenlerine bakmaksızın hepsine adil davrandılar. Müslüman din adamlarına saygı gösterdiler. Müslüman zaviyelerine yardımla yetinmeyip Hıristiyanların ve Yahudilerin dinî, sosyal, ticarî ve kültürel faaliyetlerine de müdahalede bulunmadılar.

Selçuklularda Engellilerin Devlet ve Toplumdaki Yeri

Disability, a condition limiting a person's physical and mental activities, has been encountered in all societies throughout history. People with disabilities were a known fact in Seljuks; some were included in every part aspect of state and social life. Seljuk Sultans constructed hospitals and supported medical practices to resolve the health problems in society. They also established foundations and built hospices to maintain social solidarity. And needy people were able to benefit from these institutions. In Anatolian Seljuk, the Ahiorder Institution also supported people with disabilities within its own organization by establishing the Orta Sandığı (Charity Funds). Furthermore, people with disabilities, protected within the social life, were given the opportunity to participate in administrative and political structure, and physical disability was not considered an inadequacy for leadership or commanding positions. State officials with disabilities, such as Çolak (Onearmed) Bâzdâr and Topal (Lame) Fahreddin Ali, who were named after their disabilities, directed military activities. People with disabilities could be seen in the cultural life in Seljuk states. It is seen that disabled scholars were trained starting from the Great Seljuk Empire, and references to physical disabilities can also be found in the works written during the era of the Anatolian Seljuk Empire. In the Seljuk states, people with disabilities were always protected without being marginalized and were able to participate in political and military activities, as well as demonstrate their presence in social and cultural events.

Osmanlı Devleti'nin Kuruluşunda Rol Oynayan Sosyal Zümrelerin Türk Romanına Yansımalarına Bir Bakış

Gönül Sultanları, Şahsiyetleri ve Değerleri ile Ankara, 2018

1. Yavuz Bahadıroğlu, Sunguroğlu- I 2.Yavuz Bahadıroğlu, Sunguroğlu- II 3.Yavuz Bahadıroğlu, Sunguroğlu- III 4. Yavuz Bahadıroğlu, Turgut Alp 5. Tarık Buğra, Osmancık 6. Bekir Büyükarkın, Kutludağ 7. Cavit Ersen, Osman Gazi 8. Mustafa Necati Sepetçioğlu, Bu Atlı Geçite Gider 9. Mustafa Necati Sepetçioğlu, Çatı 10. Mustafa Necati .Sepetçioğlu, Konak 11. Mustafa Necati Sepetçioğlu, Üçler Yediler Kırklar 12. Kemal Tahir, Devlet Ana 13. M. Turhan, Gönülden Gönüle 14. Feridun Fazıl Tülbentçi, Osmanoğulları 15. Ragıp Şevki Yeşim, Ovaya İnen Şahin

Selçuklu Öncesi̇nde Horasan'In Sosyal Yapisi Etni̇k Unsurlar, Di̇ni̇ Unsurlar, Di̇l Yapisi, Sinifsal Yapi

Journal Of History School

Öz İnsanların bir coğrafya parçası üzerinde birlikte yaşamak zorunda olmaları, sosyal bir hayatı var etmiştir. Bu sosyal hayat çeşitli etnik ve dini unsurlardan oluşmuştur. Bunun yanı sıra etnik ve dini unsurların çeşitliliğinde bir dil yapısı da birlikte var olmuştur. Sosyal bir hayatın esaslarından biri ise bürokratik, ilmi, askeri ve diğer sınıflardan teşekkül eden bir sınıfsal yapı olmaktadır. Aynı zamanda sosyal bir hayatın işlemesi ve bunu etkileyen kurumlarıyla birlikte sosyal hayatı değiştirip ve dönüştüren faktörler bulunmaktadır. Horasan bölgesi de çeşitli etnik ve dini unsurların birlikte yaşadığı bir coğrafi bölgeydi. Bölge İç Asya'ya, Çin'e, Hind'e, Bulgar, ve Harzem topraklarına açılan bir kavşak noktası olması hasebiyle çeşitli etnik ve dini unsurları üzerinde barındırmıştır. Bu öneminden dolayı Horasan'ın etnik ve dini unsurları, sınıfsal yapısı, sosyal hayatı, sosyal kurumları ve sosyal hayatı etkileyen faktörler bu çalışmada ele alınmıştır.

Anadolu Selçuklu Devletinin Yıkılmasında Kalenderi Grupların Rolü

Journal of Turkish Studies, 2014

In Anatolia, besides religious and social clans fighting with Mongols, there were mystical clans who were not showing any opposition against Mongol invasion of Anatolia and moving together with Mongols who were the political and military power of the age. In the invasion of Anatolia, there were also some mystical clans and groups who supported Mongols in idealy and militarily, and also they contributed the invasion by taking part in Mongols ide or claimed the obedience to the Mongol Mongols who invaded Anatolia. On one side while there were some mystical groups as Kalenderies, wishing to spread their ideas and being dominant group by having word on Anatolia, on the other side Mongols were wishing to dominate entirely on the country which they invaded and needed some supporters against the clans resuming themselves. Kalender groups such as Cavlaki, Haydari and Rufais were acting with Mongols, who wanted to be dominant in Anatolia, and they were providing superioty over other religious clans. These clans were playing a major role in collapse of The Anatolian Seljuk State by their attitude fort he invasion. In this study primarily, the existance of Kalender groups in Anatolia will be discussed briefly. Then, in the invasion of Anatolia and during the dominance of Ilkhanids, the relationship of Kalenders with Mongols, the role of them in Mongols' religious policy, their struggle with the Mongol dissident clans and the effects of their military, administrative and religious contribution to the Mongols in collapse of the Anatolian Seljuk State will be discussed. In addition the reasons of this closeness that exsists between Mongols and Kalenders, the expectations of parts from this alliance and the results and the effects in Anatolia will be examined.

Türkiye'de Sosyal Politika

Bu çalışmada temel amaç ülkemizdeki sosyal politika anlayışının geçirdiği dönüşüm ve değişimleri ele almaktır. Sosyal politikanın temelinde bireylerin temel ihtiyaçlarının karşılanması, eşitsizliğin, adaletsizliğin ve yoksulluğun giderilmesi gibi pek çok amaç yatmaktadır. Sosyal politika daha yaşanabilir bir toplumsal yapıyı hedeflemektedir. Bu bağlamda, çalışmada Türkiye’deki sosyal politika anlayışı ele alınmış ve yenilikçi bir sosyal politika anlayışının geliştirilebilmesi konusunda neler yapılabileceğine dair öneriler sunulmuştur.