Türkiye Salgın Hastalıklar Tarihi Bibliyografyası (original) (raw)

TÜRKİYE SALGIN HASTALIKLAR TARİHİ BİBLİYOGRAFYASI

Millî Savunma Üniversitesi Fatih Harp Tarihi Araştırmaları Enstitüsü, 2020

“Türkiye Salgın Hastalıklar Tarihi Bibliyografyası” çalışması kapsamında öncelikli olarak Türkiye ve yakın çevresinde Antik Çağ’dan bugüne dek görülen salgın hastalıkların tarihine dair Türk veya yabancı akademisyenler tarafından yapılmış Türkçe ve İngilizce kitap, tez, makale ve ansiklopedi maddesi çalışmalarının künyeleri tespit edilmiştir. Konusu Türkiye yahut yakın çevresini kapsamayan önde gelen ve yakın tarihte yayımlanmış İngilizce salgın hastalıklar tarihi çalışmalarının künyeleri ise çalışmanın “Ek” kısmında verilmiştir. Bu bibliyografyada yayın künyeleri, hastalık çeşitlerine göre tematik tasnife tâbi tutulmuştur. Birden fazla salgın hastalığın tarihini konu edinen çalışmalar en başta, “Genel Epidemi-Pandemi” kısmında gösterilmiştir. Daha sonra künyeler hastalık üst başlıklarının altında “Genel”, “Antik Çağ&Orta Çağ”, “Osmanlı Dönemi” ve “Cumhuriyet Dönemi” şeklinde kronolojik olarak tasnif edilmiştir. Her bir kronolojik tasnif içerisinde yer alan künyeler, basım yıllarına göre tekrar kronolojik olarak tasnif edilerek literatürün gelişim çizgisi gösterilmek istenmiştir.

Salgın hastalıkların tarihi dönüşümlere etkisi

Independent Türkçe, 2021

Koronavirüsün bütün sınırları aşarak neredeyse küresel bir korkuya sebep olduğu 2020 kışında, en çok merak edilen bir husus da salgınların insanlık tarihinde bir değişim veya dönüşüme zemin hazırlayıp hazırlamadığı konusu olmuştur.

Türk Romanında Salgın Hastalıklar

İnsan ve İnsan, 2021

Salgın hastalıkların geçmişi, insanlığın ortaya çıkışı kadar eskidir. Toplu ölümler, insanların hastalık karşısındaki çaresizlikleri, ıstırapları edebiyat açısından zengin bir malzeme kaynağıdır. Türk Romanında Salgın Hastalıklar isimli bu çalışmada, Tanzimat’tan günümüze romanlarda salgın hastalıkları konu eden eserler tespit edilmeye çalışmıştır. Tespit edilen eserler içerisinden kronolojik sıralamayla Felâtun Bey ile Râkım Efendi, Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat, Aşk-ı Memnu, Hakka Sığındık, Yeşil Gece, Salgın, Hüyükteki Nar Ağacı, 30 Şubat Bir Gülme Salgının Romanı, Sıcak Kafa, Y, Hastalık, Meraklı Adamın On Günü isimli romanlar değerlendirmek üzere seçilmiştir. Bu romanları değerlendirmekteki amaç salgın temasının romanlardaki değişimini gözlemlemektir. Nitekim Tanzimat ve Servet-i Fünûn romanlarında verem hastalığı öne çıkarken, II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi romanlarında salgın, toplumsal sorunların tespit edilmesinde bir araç halini alır. 2000’li yıllarda kaleme alınan romanlarda ise salgın teması distopik/fantastik unsurlar etrafında şekillenir.

Diyarbakır'da Salgın Hastalıklarla Mücadele (1934–1950)

Belgi, 2024

Epidemic diseases are one of the greatest disasters humanity has encountered throughout history. The rate of spread of these epidemics, which caused the deaths of thousands or even millions of people, increased even more during war periods, and it became almost impossible to fight these epidemics. The Ministry of Health and Social Assistance, established during the War of Independence, included the fight against epidemic diseases in the health program it prepared in 1925. Because diseases such as malaria, tuberculosis, typhus and trachoma are rampant in Anatolia. The people, who experienced the devastating effects of epidemics during the war years, are helpless against these diseases. Based on the bitter experiences, the Republican Governments have first initiated work to eliminate these epidemics. There is almost no place in Anatolia where these diseases are not seen. Diyarbakir is among the places where diseases such as malaria and trachoma, as well as cutaneous leishmaniasis, typhus, tuberculosis, smallpox and typhoid are seen. In Diyarbakır, which was included in the malaria fight zone in 1936, the increase in the number of malaria cases during the 2nd World War reached a remarkable level. In 1945, Diyarbakır's malaria fighting area was expanded. It is noteworthy that Diyarbakır Community Center played an active role in this struggle. Again, a treatment house was opened within the Diyarbakır Community Center in 1935 to struggle trachoma. The struggle continued with the opening of the Trachoma Hospital in 1937. Studies aimed at raising public awareness also constituted an important part of this process. Positive results were obtained from the fight against epidemics with preventive and therapeutic health services, the spread of diseases decreased and, as a result, the number of cases decreased. The struggle in Diyarbakır is also important as it sets an example of the fight against epidemics across the country. In this study, the epidemics seen in Diyarbakır and the fight against these epidemics and their results were tried to be revealed by using archive documents, official publications, periodicals and literature obtained from the Presidency of Republic of Türkiye Directorate State Archives.

TARİHTE SALGIN HASTALIKLAR (Epidemics in History)

Türk Yurdu, 2020

İnsanlık, ilkel yaşamdan bugünkü uygarlığa erişim sürecinde yalnız gözle görebildiği varlık ve maddi dünya ile değil, aynı zamanda gözle göremediği; yüzyıllarca insana saldıran, tehdit eden, öldüren bir dünya ile de mücadele etmiştir. Bugün iyi bilinen bu mikrobik dünyayı uzun süre görememiş, anlayamamış; fakat onun marifetlerini gözlemiş, duymuş ve yaşamıştır. İnsanlar her ne kadar kaza, savaş ve yaşlılık gibi aracılarla ölüm olgusunu tanıyıp kabullenmiş olsalar da ölümün birer ikişer değil de yüzer, biner gerçekleştiği anlarda bu durumu anlamlandırmakta bile zorlanmışlardır 1 . Salgın hastalık kaynaklı bu ani ve yoğun ölümlerin sebepleri, erken dönemlerden itibaren çok uzun süre sadece ilahi ve kutsi ifadelerle açıklanmaya çalışılmış ve insanın kendi günah ve kabahatlerine karşı ilahi güçlerin insanlara verdiği bir ceza olarak algılanmıştır 2 .

Osmanlıda Seferberlik Dönemlerinde Salgın Hastalıklara Karşı Halk Sağlığı Muhafazasına Dair Bulgular

Findings on Public Health Protection Against Epidemic Diseases During Ottoman Mobilization Periods, 2019

Ülkeler arası yaşanan savaşlar hem savaşan hem de savaşa dahil olmayan taraflar açısından siyasi, sosyal, demografik ve ekonomik sıkıntıların yaşanmasına sebep olmuştur. Böyle bir durumda ülkelerin yaşadığı sıkıntılardan biri de seferberlik durumlarında ortaya çıkan ve bir çok insanın ölümüne yol açan salgın hastalıklardır. Osmanlı Devleti de son dönemleri itibarıyla sömürgeci devletlerle savaş halinde olduğundan salgın hastalıkların yarattığı insan ölümleri ile pek çok kez karşılaşmıştır. Dolayısıyla devlet adamları uzmanlar vasıtasıyla bu gibi durumlarda oluşacak salgınlara karşı mücadele yöntemleri üzerinde çalışmalar yapmışlardır. Böylece savaş durumunda meydana gelebilecek insan ölümlerini en aza indirmeyi amaçlamışlardır. Bu bağlamda yapılan çalışmalardan biri olan Doktor Vefik Nahi’nin kaleme almış olduğu “Seferberlik Salgınlarına Karşı (1911-12)” adlı eser Osmanlı son dönemlerinde seferberlik dönemi salgınlarında yapılması gereken uygulamalardan bahsetmektedir. Eserde sıhhiye zabitanının görevleri, beden temizliğinin önemi, köy ve kasaba ordugahlarının kurulması, emraz-ı intaniye ordugahı, asker ve sivillere hizmet sunan menzil hıfzıssıhhasının oluşturulmasının önemini anlatan bölümler tespit edilmiştir. bunun dışında: sıhhiye zabitanının en büyük görevinin her türlü zorluğa karşı seferberlik salgınlarını önlemek olduğu, köy ve kasabalarda ordugahlar kurup bu merkezlerde sıhhiye zabiti bulundurulması, yine her bölgede konakçı müfrezeleri bulundurarak gerekli olan sıhhi tedbirlerin ve temizliğin yapılması, zorunlu durumlarda emraz-ı intaniye ordugahının kurulup, genel sıhhi tedbirlerin alınmasını sağlayarak insanların tedavi edilmesinin sağlanması, hıfzıssıhha menzilleri kurularak askerlerin ve sivil insanların ileri hatlara her hangi bir bulaşıcı hastalığa yakalanmadan gitmesinin sağlanması gibi hususlar ayrıntılarıyla belirtilmiştir.