ALEVİLİKTE "NİYAZ" KAVRAMI VE NİYAZ MERKEZLİ RİTÜELLER (original) (raw)

" RİSÂLETÜ'N-NUSHİYYE " VE " VAGZ-I AZAT " TA NEFİS TERBİYESİ 1

Özet Yunus Emre'nin " Risâletü'n-Nushiyye " si, bireyin nefsi ile başa çıkabilmesi için yaptığı mücadeleyi konu edinen bir mesnevidir. Eserde insan için imtihan yeri olan bu geçici dünyada, kişinin nefsi ile olan mücadelesi ve insan-ı kâmil olma yolları anlatılmaktadır. Dövletmemmet Azadı'nın " Vagz-ı Azat " adlı eseri manzum bir nasihatname özelliği taşımaktadır. Azadı, bu eserinde sosyal, siyasi, dinî, iktisadi vb. meselelerde görüşlerini ortaya koymuştur. Azadı'nın üzerinde durduğu konulardan biri de nefsin terbiyesidir. Çalışmada kişinin manevi olgunluğu için büyük önem taşıyan nefis kavramı ve nefsin terbiyesi konusu, her iki eserden örnekler verilerek karşılaştırmalı bir şekilde ele alınmıştır. Birbirinden ayrı sahalar ve farklı zaman diliminde yaşayan iki şairin eserleri üzerine yapılacak bu inceleme, Türk dünyasının iki önemli edebî sahasının müşterek değerlerini ve ifade kalıplarının tespitine katlıda bulunmayı da amaçlamaktadır. Abstract Risaletun Nushiyye by Yunus Emre is a masnavi based on one's attempt to deal with his inner bad sides in order to overcome his nafs (the soul). In this work of art, the ways to be a perfect human being through one's struggle with his nafs in this temporary world, which is an exam place for mankind, are discussed. Another work of art namely " Vagz-ı Azat " by Dövletmemmet Azadı has the characteristics of a sermon in poetic form. In this work, Azadı stated his ideas on social, political, religious, economical matters and so on. Another issue highly emphasized by Azadı is purification of nafs. In the study, the notion of " nafs " that has a crucial role in one's spiritual maturity and the issue of purification of nafs were presented with examples from both of the works comparatively. This review on the poets who lived in different places and time periods also aims to demonstrate the shared values and common expressions and phrases in the literature of Turkish world.

ALEVİLİKTE " YAKADAN GEÇİRME " RİTÜELİ VE ÂŞIK NİYAZİ ÖRNEĞİ " - TO PASS THROUGH THE COLLAR " RITUAL IN ALAWISM AND THE SAMPLE OF ÂŞIK NİYAZİ

Özet Türk toplumunun eski deyim ve geleneklerinden olan yakadan geçirmek ile ilgili olarak bugüne kadar yapılan çalışmalarda, geleneğin Alevi inancına özgü uygulanışıyla ilgili bir tespit ya da derleme yapılmamıştır. Anadolu'nun çeşitli yörelerinde yaşayan Türkler arasında geleneğin uygulanışı ile ilgili olarak daha önceden yapılan tespitler üzerinden yola çıkılarak hazırlanan bu makalede, Diyarbakır ve çevresinde yaşayan Türkmen Aleviler arasında yakadan geçirmek deyim ve geleneğinin yöre Alevilerine özgü bir ritüel olarak uygulanışı ile ilgili tespit ve değerlendirmelere yer verilmiştir. Buna paralel olarak da makalede, yakadan geçirmek geleneğinin bugüne kadar yapılan araştırmalarda tespit edildiği kadarıyla bilinen uygulanışı ile Alevilikte bir ritüel olarak pratiğinin karşılaştırılmasına da kısaca değinilmiştir. Yine yörede geleneğin uygulanışı, bir örnek olay ile (Âşık Niyazi örneği) pekiştirilerek konunun daha somut bir zemin üzerine oturtulması sağlanmıştır. Çalışma öncesinde konuyla ilgili literatür taraması yapılmış, araştırma esnasında gözlem ve soru-cevap teknikleri kullanılmıştır. Halkbilimi disiplini çerçevesinde yapılan alan araştırması sonucunda yakadan geçirme geleneğinin yörede varlığı, Alevilikteki uygulanışı ve uygulama farklılıkları tespit edilerek bilim dünyasının dikkatine sunulmuştur. Abstract There is no study concerning the practice of tradition typically on Alawism on the researches about " to pass through the collar (yakadan geçirmek) " which is one of the oldest known Turkish traditions and sayings. On this research, which basically focuses on the old theories indicated earlier about the practice of traditions between Turks living in different regions of Anatolia, practice of " to pass through the collar " tradition and saying basically for Alevi people between those who live in the region of Diyarbakır and the surrounding area has been taken into subject. Paralelly, we have also touched on the practice of " to pass through the collar " as it was learnt by the studies which have been done upto today and comparing it's practice as a rituel in Alawism. Practice of tradition has been stabilized by a sample (Âşık Niyazi) and the subject has been based on a more factual basis.

RİYÂZÜ’s-SÂLİHÎN’İN SONRAKİ LİTERATÜRE ETKİSİ BAĞLAMINDA OSMANLI’DA VE YAKIN DÖNEMDE NEVEVÎ OKURYAZARLIĞI

İslâm İlim Geleneğinde NEVEVÎ, 2022

Bu yazıda, Riyâzü’s-sâlihîn ’in Nevevî sonrasında yazma nüsha olarak geçirdiği evre ve Osmanlı döneminde okunması ve bilinirliği üzerinden etkisi ele alınacaktır. Bunun için Riyâzü’s-sâlihîn’in Türkiye kütüphanelerindeki nüshalarını inceleyerek nüshalarının aktarılışını ve Osmanlı âlimleri üzerindeki etkisini ele almaya çalışacağız. Riyâz üzerine yakın dönemlerde yapılmış çalışmalar da metnin tedavülü ve okunuş biçimleri açısından önem arzettiği için, yazının son kısmında dikkate değer bazı yeni çalışmaların muhtevalarına kısaca değinilecektir.

KIRGIZ NİNNİLERİNDE KÜLTÜREL ARTALAN VE DİL HUSUSİYETLERİ

ÖZET Kırgız halk edebiyatında " beşik ırı " ya da " aldey " terimleriyle karşılanan ninniler, basit gibi görünen sözlerinin ardında derin bir anlam barındırmaktadır. Kültürel artalan olarak da adlandırılan bu durum ninnilerin söz varlığına kadar etkisini gösterir. Özellikle destan geleneğinin canlı olduğu Kırgız halk edebiyatında ninnilerde bile destanların izlerini görmek mümkündür. Anneler ninnilerinde başta Manas Destanı'ndaki şahsiyetler olmak üzere destan kahramanlarını çocuklarına örnek gösterirler. Öte yandan ninnilerin ana dili eğitimi bakımından da önemi göz ardı edilemez. Çocukların yaşı düşünüldüğünde karşılaştıkları ilk edebi tür olan ninniler, çocuğun ana dili ediniminde, temel söz varlıklarını kazanmalarında önemli bir yere sahiptir. Halk şiiri ürünü olan ninniler, halk şiiri dilini yansıtan ürünlerin başında gelir. Kırgız ninnilerine bakıldığında, eski Uygur şiirinde olduğu gibi Kırgız şiirinde de mısra başı kafiye sistemi bulunması Kırgız şiirinin en dikkat çekici özellikleri arasındadır. Mısra başı kafiye sistemi, sadece sözlü edebiyatta değil, yazılı edebiyat ürünü şiirlerde de kendini hissettirir. Şiir dili denince akla ilk gelen mısra başı ve mısra sonu ses tekrarları ninnilerin ahenk ve estetik yönünü oluşturur. " Aldey " lerin tek dikkat çekici özelliği bu ses tekrarları değildir. " Aldey " lerde kültürel söz varlığı da dikkat çeken bir diğer önemli noktadır. Sadece Kırgız kültürüne has söz varlığını ninnilerin dilinde görmek mümkündür. Bazı ninnileri anlayabilmek için Kırgız kültürünü, gelenek, göreneklerini, toplum hayatını bilmek gerekmektedir. Hatta bazı siyasi, tarihi olaylar, kültürel artalan olarak ninnide yerini almış, onla ilgili söz varlığı da şiirin dokusuna sinmiştir. Bu makalede Kırgız ninnilerindeki derin anlam ve ninnilerin dil hususiyetleri üzerinde durulmuştur. Ses ve kelime tekrarlarının Kırgız ninnilerindeki yeri, ninnilerin diline kültürel artalanın etkileri örneklerden hareketle ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Riyazet ile Nefis Eğitimi

Journal of Criminology Sociology and Law, 2024

Riyazet ile ilgili tanım, açıklama ve çözüm önerileri kaynaklardaki şekliyle derlenmeye çalışılmıştır. Öncelikle tasavvuftaki tanımı ve amacına değinilmiştir. Ayrıca kaynaklardaki bu tanım ve değerlendirmeler şekillerle modellenmeye çalışılmıştır. Bu şekillerde formülle ifade edilmeye çalışılmıştır. Yazının devamında araştırmanın amacı ve yöntemi anlatılmıştır. Yazının devamında ise riyazetin amacı ve çeşitleri üzerinde durulmuştur. Burada da yine şekillerle konuya açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Riyazet eğitimi ile ilgili manevi yolculuk vurgulandıktan sonra, Gazali'nin riyazet fikirleri dört başlık altında modellenmiştir. Dört ana başlıktan oluştuğu içinde dört kenarı ve dört açısı eşit bir kare olarak bu dört özellik düşünülmüştür. Çünkü bu dört özellikte birbirinden bağımsız düşünülemez ve bir evin duvarları gibi birbirine destek olan dört ana unsurdan oluşmaktadır. Gazâlî'ye göre bu mücâhedenin yolları nelerdir ve nasıl yapılır? konularına açıklık getirildikten sonra; tasavvufi eğitimde kullanılan özel eğitim yöntemleri üzerinde durulmuştur. Yani riyazet ile nefis eğitimi konusunda bazı kaynaklar derlenmeye çalışılmıştır.

ALEVİLİKTE BİR SÜREK: ADIYAMAN ALEVİLİĞİNDE SOFİLER VE MÜZİK

In this study, the collective cultural structure of the Alevi belief structure, which appears under the name of Sofilik in Adıyaman province of Turkey, will be analyzed through the relationship between ritual and music. This community, which has an Alevi-Kurdish identity, differs from other Alevi groups living in Turkey with its unique cultural, belief and musical structure. It is not possible to talk about complete homogeneity among Alevis in terms of belief and non-belief rituals. This is due to factors such as ethnicity, language, ocak and geography. Music and semah/dem, one of the most important cultural elements of Alevism, exhibit a unique structure among the Sofis. This unique structure, like the Sofis within the Alevi belief, ensures the continuity of the tradition by carrying collective and cultural memory. There are no written sources on the tradition of sofism in Adıyaman province. For this reason, the study we have conducted has the characteristic of being a first in this field, as well as being difficult due to the lack of scientific resources on the group we have identified and the fact that they continue their belief structure as a closed community. The geographical limitation of the study is the provinces of Adıyaman and Istanbul. The data obtained through faceto-face interviews with the people reached are subjected to evaluation in the relevant parts of the study. The study includes the analysis and evaluation of the historical and belief narratives obtained as a result of the field research, as well as the analysis and evaluation of the determinations about the music and semah/demand in the ritual they call möhbet/muhabbet. In addition, the creation of the universe, the place of women in the faith, the sanctity of Hz. Ali, Hz. Hussein's position in the hierarchy of beliefs, the Karbala incident and the position of Hz. Hussein in the hierarchy of beliefs, their perspective on the twelve ministries and the cults of visitation were tried to be conveyed in line with the data obtained from field research. Music, which has an important place in the Sofism tradition, is presented with its social and contextual dimension rather than its technical dimension.

ADANALI SEYYİD NEVRÛZ’UN HAYATI, SANATI VE “VELÂYET-NÂME-İ İBRÂHİM EDHEM” ADLI ESERİ

II. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ BİLDİRİLER KİTABI, GÜMÜŞHANE, 2019

Nevruz bin Isa Adanavi (1792-1860), following the Alevi-Bektashi tradition is a the 19th century poet. There is no remarkable information about the poet in the sources. Information about Seyyid Nevruz and his work Velâyet-nâme-âhim Edhem will be given. Velâyet-nâme-âhim Edhem, which is the subject of our study, is a work of 1063 couplets. What makes the work interesting is that the life of Ibrahim Edhem, the legendary figure of Balkh and Bukhara, which is a legendary person, was handled within the framework of Alevi-Bektashi culture, understanding and tradition. We believe that bringing the work to science will contribute to Turkish literature and Alevi-Bektashi culture.