Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Türkiye’de Aile Politikaları (original) (raw)

Kamu Politikası Analizi: Türkiye'de Aile Politikaları

ULUSLARARASI AİLE SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI, 2020

Aile, bütün toplumların en köklü ve en önemli kurumudur. Sosyal ilişkiler ilk olarak aile ortamı içinde başlamakta ve gelişmektedir. Toplumdaki önemi ve işlevinden dolayı aile, her zaman siyasetin odakları arasında yer almaktadır. Özellikle son dönemlerde siyasal iktidarların hem aile kurumunu kontrol altına almak ve kendi siyasal anlayışına uygun bir hale getirmek hem de ailenin sorunlarına çözümler geliştirmek ve aileyi korumak amacıyla aile politikaları ve diğer sosyal politikalara önem verdiği görülmektedir. Dolayısıyla aile siyasetin ve devletin toplumdaki ilgi odağı haline gelmiş ve uygulanan politikalar yoluyla devlet müdahalesine maruz kalmıştır. Kimi zaman hükümetlerin ideolojilerin baskılarına uğramış, kimi zaman ise güçlenmiş ve muhafaza edilmiştir. Bu bağlamda aile kurumu siyasette her dönem farklı şekilde algılanmıştır. Özellikle 2000’li yıllardan itibaren aile bir bütün olarak kabul edilmiş ve politikalar buna göre şekillenmiştir. Toplumun en önemli parçalarından olan aileye yönelik hizmetlerin önemi her geçen gün artmaktadır. Artan toplumsal sorunlar, aile sorunlarının çözümüne yönelik sosyal politikalar üretilmesinin ve uygulanmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Sosyal politikaların temelinde toplumun riskler karşısında refahının ve güvenliğinin sağlanması vardır. Devlet ile toplum arasındaki ilişki de bu risklerin yönetimi sürecinde gelişmektedir. Bu çalışmada, ülkemizde aileye yönelik geliştirilen politikalar, bu amaca hizmet vermek üzere kurulan kurumlar ve bu kurumların politikalarının ailenin bekasına etkileri değerlendirilmiştir. Çalışma nitel araştırma olup literatür taramasına dayanmaktadır. Ayrıca bu değerlendirme kapsamında politikalar süreç modeline göre analiz edilerek politika yapım sürecinin aktörlerine bir takım öneriler de sunularak tartışılmıştır.

Karşılaştırmalı Hukuk Perspektifinden Babalık Karinesi

Karşılaştırmalı Hukuk Perspektifinden Babalık Karinesi, 2023

Dünyadaki pek çok hukuk düzeninde olduğu gibi Türk hukukunda da baba ile çocuk arasındaki soybağının kurulması hususunda çeşitli düzenlemelere yer verilmiş ve hukuki soybağı, doğrudan biyolojik/genetik soybağı ile ilişkilendirilmemiştir. Her ne kadar baba ile çocuk arasındaki soybağının kurulması, doğrudan biyolojik soybağına dayandırılmasa da bu konudaki düzenlemelere bakıldığında, hukuki anlamda baba olarak kabul edilen kişinin, biyolojik olarak da baba olduğu düşüncesinden hareket edildiği görülmektedir. Özellikle babalık karinesi olarak da ifade edilen düzenleme bu şekildedir. Eşlerin sadakat yükümlülüklerinin evlilik sona erinceye kadar devam ettiği düşünüldüğünde bu karine gerçekten makuldür ve biyolojik babanın, hukuki olarak da baba olarak nitelendirilmesini sağlar. Ancak günümüzde boşanma sürecinin oldukça uzadığı ve evlilik kurumuna olan hassasiyetin giderek azaldığı göz önünde bulundurulduğunda, karinenin kanunda ifade edildiği şekilde kabulü, gerçek baba ile çocuk arasındaki soybağının kurulmasını güçleştirmektedir. Zira evlât edinme bir kenara bırakılacak olursa, hukukumuzda çocuk ile yalnızca bir erkek arasında soybağı ilişkisi kurulabilmektedir. Dolayısıyla daha önce çocuk ile başka bir erkek arasında böyle bir ilişki kurulmuşsa, bu ilişki soybağının reddi davası ile sona erdirilmedikçe, biyolojik baba ile çocuk arasında soybağı ilişkisi kurulamamaktadır. Baba ile çocuk arasındaki soybağının sorunsuz bir şekilde kurulması adına, pek çok ülkenin babalık karinesi düzenlemesini oldukça sınırlandırdığı ve belirli şartlar altında biyolojik babaya soybağının tespiti hususunda yetkiler tanıdığı görülmektedir. Bu çalışma ile çeşitli ülkelerdeki babalık karinesine ilişkin düzenlemeler incelenerek, Türk hukukundaki düzenlemenin günümüz şartlarına uygunluğu hususunda bir değerlendirme yapılmak istenmiştir. Anahtar Kelimeler: Soybağı, Soybağının Kurulması, Babalık Karinesi, Babalığın Tespiti, Soybağının Reddi

Farklılaşan Dünyada Aile Politikaları ve Ailenin Geleceği

Bu bölümde ailedeki değişimler ile aile politikalarındaki değişimlerin nasıl karşılıklı olarak birbirlerini etkilediklerini incelemeye ve anlamaya çalışacağız. Günümüz dünyasındaki yeni gelişmeler, aile ve aile politikalarındaki değişimler arasında nasıl karmaşık bir ilişkinin söz konusu olduğunu belirlemeye ve devletlerin ve toplumların bu karmaşık ilişkilere tepilerini anlamaya çalışacağız. Bu bağlamda dünyada farklı aile politikası türlerini inceleyeceğiz ve ailenin gelecekteki karakteristik özelliklerine ilişkin farklı yaklaşımların bir değerlendirmesini yaparak çalışmamızı tamamlayacağız.

Kültürlerarası Perspektiften Aile ve Çocuk(luk)

Türk Kültüründe Aile ve Çocuk, Pegem, 2020

Bu bölümde, kültürlerarası perspektiften aile ve çocuk(luk) kavramları birbiriyle ilişkisi içinde kültürel bir olgu olarak ele alınmıştır. Bu amaçla, kültürleri sınıflamada ve insan gelişimi ve davranışında kültürlerarası farklılıkları açıklamada en sık kullanılan boyutlardan biri olan bireycilik-toplulukçuluk (individualism-collectivism) boyutu üzerinde durulmuştur. Bölümde öncelikle, kültürlerarası çalışmaların tanımına ve amaçlarına yer verilerek bu çalışmalarda kültürün nasıl kavramsallaştırıldığına değinilmiştir. Daha sonra, benliğin nasıl kurgulandığına ilişkin bir ayrımı ifade eden bireycilik-toplulukçuluk kavramları açıklanmıştır. Bireycilik-toplulukçuluk kavramları ile ilişkili olarak aile yapıları ve çocuk yetiştirme stilleri gibi gelişim alanının temel konuları ile çocukluk kavramına ve çocuğa verilen değere ilişkin etkileri incelenmiştir. Bölümün sonuç kısmında ise kültürlerarası çalışmalarının aileye ve çocu(klu)ğa ilişkin anlayışımızı geliştirme konusundaki katkılarına ve sınırlılıklarına değinilmiştir.

Türkiye’de Çocuk Evliliklerinin Siyaseti: Çocuğun Yaralanabilirliğinin İnşası

Sosyal Bilimler Üzerine Araştırmalar III

Çocuk evlilikleri bir çocuk istismarı formudur ve siyasetin konusudur ve siyaset üretilmekte olan, daha da üretilecek olan ve en önemlisi üretilmesi gereken bir konudur. Çocuk evlilikleri siyasaldır: dar anlamı ile resmi siyasi aktörlerin, örneğin yasa koyucuların, siyasa yapanların ve uygulayanların siyasal ideolojik konumları ile şekillenir, geniş anlamı ile iktidar ilişkilerinin tezahür ettiği bireysel, örgütsel ve toplumsal alanda, hukuk eliyle, siyaset eliyle ve toplumun da desteği ile var olur. Bu makale çocuk evliliklerini bireysel boyutu da olan, ancak hem toplumsal hem de siyasal bir mesele olarak görür ve şu soruları sorar: Türkiye’de çocuk evlilikleri göz önüne alındığında çocuk kimdir, çocuk ve yetişkin ayrımı nasıl yapılır, çocuk evliklerinin çocuk istismarı olarak görülmemesi nasıl mümkün olur ve böylelikle hangi çocukların evliliği “meşru” gösterilmeye çalışılır? Sonuç olarak, hangi çocuklar yaralanabilir kılınır?

Anayasal Koruma Altındaki Ailenin Sosyal Politika ve Hizmetlerle İlişkisi: Türkiye Üzerine Bir Hasbihal

“BAŞKA” AİLELER VARDIR ÇALIŞTAYI, 2021

Bu çalıştayın yapılış amacı aileye dair dar ve kısıtlayıcı söylemi kırmak, daha kapsayıcı tartışmaları gerçekleştirmek ve 'başka' aile tahayyüllerinin olanağı üzerine konuşmaktı. Yüksek katılımla ve oldukça zengin bir programla gerçekleştirilen çalıştayın sonunda, tüm paylaşımların bir de yazılı olarak kalıcı hale getirilmesinde karar kıldık. Böylece yaygın söylemdeki tektipleştirici aile anlayışı bazı tartışmaların gerçekleştirilmesi önünde önemli bir engel teşkil etse de aile üzerine insan hakları savunuculuğu ile dayanışma temelinde ve bilimsel alanda gerçekleşen çok değerli tartışmaları kayıt altına almak istedik. Bu kitabın, ideal aile tanımının darlığının, heteronormatif ve ataerkil değerler üstüne kurulmuş yapısının sorgulamaya açıldığı ve aileye dair alternatif tanımlar, yapılar, deneyimler ve ilişkiler üzerine düşünüldüğü bir alanın da mümkünlüğüne işaret ettiğini düşünüyoruz. Bu tür çalışmaların gelecek günlerde çoğalmasını, yaygınlaşmasını ve bizleri bir araya getirmesini umarak elinizdeki bu kitabın buna vesile olmasını dileriz.