Türkiye de Siyasal Hayatın Dönüşümü Dersi 3-4. Osmanlıda «Batılılaşma»: İlk Adımlar (1699-1878) (original) (raw)

Osmanlı Türkiye'sinde Batılı Eğitim

Osmanlı bulunduğu ve kurulduğu coğrafya itibariyle büyük bir medeniyet havzasında bulunuyordu. Bu medeniyet havzasında İslam'ın ilk dönemlerinden sonra Selçuklu'dan, Bizans'tan ve sair medeniyetlerden etkilendi ve kendi sentezini oluşturdu. Selçuklular

Said Halim Paşa'da Üç Tarz-ı Siyaset: Batılılaşma, İslamcılık ve Milliyetçilik

Yusuf Akçura’nın Üç Tarz–ı Siyaseti’ne (Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük) benzer bir tarzda, Osmanlı devlet politikasını Batılılaşma, İslamcılık ve Milliyetçilik çerçevesinde ayrıntılı olarak inceleyenlerin başında Said Halim Paşa gelmektedir. Paşa, adı geçen üç siyaset tarzından İslamcılığa vurgu yapmış ve bu yönüyle de, İslamcı bir fikir adamı olarak tanınmıştır. Paşa, Osmanlı toplumunun kurtuluşu / kalkınmasıyla ilgili çözüm önerileri getirirken, Batı dünyasına ait değerlerden istifade edip etmeme veya hangi tarzda istifade edilmesi gerektiği üzerinde ayrıntılı olarak durmaktadır. Paşa, Batı’yı yakından tanıyan birisidir. Bu yönüyle, birçok kimsenin yapamadığı analizleri yapmakta ve eleştirileri, birçok fikir adamı tarafından dikkatle takip edilmektedir. Bu çalışmada, Said Halim Paşa’nın Batılılaşma, İslamcılık ve Milliyetçilik siyasetine ilişkin görüşleri üzerinde durulmuştur.

Osmanlı Devleti’nde Batılılaşma Öncesi Meşrutiyetçi Gelişmeler - Constitutionalism in the Ottoman Empire before Westernization - Hüseyin YILMAZ

Bu çal›flman›n ana tezi Osmanl› Devleti'nde Avrupa'daki modern anayasal geliflmelerden ba-¤›ms›z olarak oluflan anayasal yap› ve düflüncelerin varoldu¤udur. On dokuzuncu yüzy›l Osmanl› Devleti'ndeki modern anayasal geliflmeler bat›l›-laflman›n etkisi kadar mevcut anayasal geleneklerin de sonucudur. Konu üç ana çerçevede incelenmifltir: Birincisi, özerk yap›lar haline dönüflen ve biri di¤erine karfl› s›n›rlay›c› ifllev görmeye bafllayan askeri, mali ve dini devlet kurumlar›. ‹kincisi, Hüccet-i fier'iyye ve Sened-i ‹ttifak gibi siyasi otorite ile sosyal gruplar aras›nda akdedilen sözleflmeler. Üçüncüsü, meflveret meclislerinin düzenli karar alma kurumlar›na dönüflmesi gibi anayasal ifllev gören siyasi ve sosyal uygulamalar.

Osmanlı'nın Son Dönemindeki Üç Düşünce Akımının Sosyolojik Analizi: Batılılaşma, İslamcılık ve Milliyetçilik

İbn-i Haldun, "Mukaddime"sinde devletlerin de insanlar gibi tabii bir ömrünün olduğunu, ayrıca medeniyetlerin doğrusal bir çizgiden ziyade döngüsel (devrevi) bir yol izlediklerini belirtir. Ona göre, herhangi bir medeniyet doğar, büyür ve ölür. Yıkılan medeniyetin temelleri üzerine kurulan medeniyet de diğerinin izlediği yolu takip eder. Türk-İslam medeniyetinin önemli bir kısmını oluşturan Osmanlı, 14. yüzyılın başlarında kurulmuş, 15 ve 16. yüzyıllarda medeniyet bakımından zirveye çıkmış ve bundan sonra da yavaş yavaş irtifa kaybetmiştir. Osmanlı'nın gerilemesinin ilk belirtilerinden birisi; 1699 yılında imzalanan Karlofça Antlaşması'dır. Bu anlaşmadan sonra Batı'nın üstünlüğü kabul edilmiş ve takip edilemeyen Batı'daki gelişmelerin izlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. İlk olarak askerî alanda uygulanmaya başlanan Batıcı reformlar diğer alanlarda da etkisini tedricen göstermiştir. Bu durum karşısında "aydın" olarak bilinen kesim farklı tutumlar takınmışlardır. Devletin kurtarılması meselesi öncelikli konular arasına girmiş ve devleti kurtarmanın hangi yolla gerçekleştirileceği büyük tartışmalara neden olmuştur. Kimi aydınlar İslamî esaslardan ayrılmanın devleti yıkılma noktasına getirdiğini, bundan kurtulmanın tek çaresinin, İslami esasların yeniden hayata hakim kılınması gerektiğini savunmuşlardır. Bunun yanında İslamî esasları Batı medeniyetiyle bağdaştırmak ve yeniden yorumlamak gerektiğini belirtenler de çıkmıştır. Bazıları ise, İslam'ın geri kalmaya neden olduğunu, bu nedenle de İslamî esasların toplum hayatından tamamen silinmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Bu durum ister istemez farklı kesimlerin farklı ideolojiler etrafında toplanmasını gerektirmiştir. Batılılaşma, İslamcılık, milliyetçilik ve Osmanlıcılık bu ideolojilerden başlıcaları olarak kabul edilebilir. Bu araştırmada Osmanlı'nın son döneminde ortaya çıkan düşünce akımlarından olan Batılılaşma, İslamcılık ve milliyetçilik ele alınacak, bu düşünce akımlarının doğuşu ve gelişmesi anlatılacaktır. Ayrıca, düşünce akımlarının belli başlı temsilcileri ele alınarak bunların idealize ettikleri toplum modeli ortaya konulacaktır.