1668-1670 (H.1079-1080) Yıllarında Dârüssaâde Ağası Nezâretindeki Vakıflarla İlgili Bazı Arşiv Kayıtları (original) (raw)
Related papers
18. Yüzyıl Şer'iyye Sicillerinde Yer Alan 246 No'lu Muhasebe Defterine Göre Eyüp Vakıfları, 2019
Bu çalışma, vakıf muhasebesi kayıtlarından hareket ederek belirli bir bölgede ve belirli bir zaman aralığında Osmanlı vakıflarının mali durumlarına odaklanmış, vakıfların iktisadi açıdan yaşadıkları zorluklar karşısında mali durumlarının nasıl etkilendiğini ve bu zorluklar karşısında nasıl refleksler gösterdiklerini tespit edebilmeyi amaçlamıştır. Araştırma sonucunda vakıfların dönemsel olarak elde ettiği muaccele gelirlerinin ve vakıf görevlilerinin ücretlerinin ödenmesinde takip ettikleri usulün (rakabe usulü), ortaya çıkan bir zararı tazmin etmekte oldukça etkili olduğu tespit edilmiştir.
XVII. Yüzyıla Ait İstanbul Mahkeme Kayıtları Işığında ‘Avarız Vakıfları’
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2020
Osmanlı İmparatorluğu'nda mahkeme defterleri önemli bilgi kaynağıdır. İstanbul denilince dört bölge; İstanbul (sur içi İstanbul'u) ve bilâd-i selâse (Üsküdar, Galata, Eyüp) söz konusu olmaktadır. Bu çalışma İstanbul mahkeme tutanaklarının 1618-1697 yılları arasındaki dönemde kurulan mahalle avarız vakıfları ve bu vakıfların işleyişi, ayrıca bu gaye ile vakfedilen para ve gayrimenkuller ile bu vakıflardan borç para alanların kimler olduğuna ilişkin konuyu kapsamaktadır. Osmanlı Devleti'nde olağanüstü hallerde özellikle de savaş zamanlarında sefer için gereken masrafları karşılamak üzere padişahın emriyle halktan alınan verginin genel adı Avârız vergisidir. Bu örfi vergiler (tekâlîf-i örfiyye), başlangıçta nadiren ve çok cüzi miktarlarda toplanırken giderek ihtiyaçların artması ve devlet hazinesinin bunları karşılayamaz hâle gelmesi üzerine daha sık aralıklarla ve artan miktarlarda toplanmaya başlanmıştır. Nitekim bu vergileri ödemekte güçlük çeken fakir halka akar veya para olarak tahsis edilen vakıflar tarafından yardım edilmiştir. Bu vakıflar da yine aynı yerleşim birimi eşrafından maddi gücü yerinde olanlar aracılığıyla gerçekleştirilmiştir.
R.1284/M.1868-1869 Tarihli Muhasebe-i Evkaf-ı Hümayun Defteri’ne göre Mamuratülaziz Vakıfları
“R.1284/M.1868-1869 Tarihli Muhasebe-i Evkâf-ı Hümayun Defteri’ne Göre Mamuratülaziz Vakıfları”, Vakıflar Dergisi, 40, (Aralık 2013), Ankara, 2013, s. 143-163., 2013
This study examines the waqfs of the Mamuratülaziz province, covering Harput, Malatya, and Hısn-ı Mansûr (Adıyaman) according to the accounting register of the Imperial Awqaf, dating March/February 1869-1869. The register provides information on waqfs within the boundaries of Mamuratülaziz province, their types, numbers, properties, income and expenses and their personnel. The main principal of this research is to depict the social and economic change these waqfs went through over time. The analysis is based on the comparison of 16th century information on the waqfs, when the ottomans established their authority in the region and the data from the accounting register of the imperial Awqaf of 1868-1869.
17. ve 18. Yüzyıllarda Edirne'de Vakıf Kurucularının Toplumsal Statülerine İlişkin Bazı Tespitler
Edirne'de kurulan vakıflar Osmanlı Devleti'nin Rumeli'de Türk-İslam nüfusunun artması ile beraber uygulanan iskân politikası ile yakından ilgilidir. 17. ve 18. yüzyıllarda Edirne'de vakıf kurucularının toplumsal statülerine ilişkin bazı tespitleri konu alan çalışma dört kısımdan oluşmuştur. Çalışma, Vakıf Kayıtlar Arşivi'nde bulunan vakfiye kayıtlarının analizine dayanmaktadır. Çalışmanın ilk kısmında 17. ve 18. yüzyıllarda Edirne şehrinde vakıf kurucularının toplumsal statüleri genel olarak ele alınmış; ikinci ve üçüncü kısımlarda bu statüler, ele alınan dönemde Osmanlı toplum yapısı doğrultusunda askerî ve reaya sınıfları başlıkları altında değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler hazırlanan tablolarla da desteklenerek, bu sınıfların yüzdelik dilimler içerisindeki oranları, özellikleri ve farklılıkları dile getirilmiştir. Bu bağlamda her bir sınıf için rastgele seçilmiş bazı örneklere de yer verilmiştir. Dördüncü bölümde ise, vakıf kurucuları menşe'lerine göre kısaca ele alınmış, ayrıca cinsiyetlerine göre de gruplandırılmıştır. Sonuç bölümünde ise, ulaşılan bilgiler ışığında bazı değerlendirmelere yer verilmiştir.
1861-1865 Dönemi Halep Vakıflarının Muhasebesi
Journal of Turkish Studies, 2014
Klasik dönemlerde toplumun ihtiyacı olan eğitim, sağlık, bayındırlık ve dinî-hayrî hizmetler, devletin genel hukuku içerisinde millî hasıladan vakıf hukuku gereğince yerine getiriliyordu. Onun için klasik çağlarda vakıflar oldukça yaygındı. Ancak bütün vakıfların tamamen hayrî vakıflar olduğunu söylemek mümkün değildir. Tam tersine vakıfların büyük çoğunluğu, asgarî düzeyde hayrî hizmetlere hasredilmiş aile vakıflarıdır. Bununla şahsî mülkün devletin murakabesinden kurtarılarak mülkün aileye nesilden nesilden intikalini sağlanmış olmaktadır. Vakıf hukukuna göre, vakfın şartlarının tespiti tamamen vâkıfa bırakılmış olup, bu konuda devletin herhangi bir müdahalesi yoktu. Ancak her yıl vakıfların kayıtları denetlenir ve muhasebe defterleri tutulur ve ilgililer tarafından tasdik edilirdi. Bu çalışmamızda 1861-1865 yıllarında Halep vakıflarının muhasebe defteri incelenmiştir. Buna göre Halep'in 137 vakfının muhasebesi görülmüştür. Bu rakam bütün Halep vakıflarını ihtiva etmemektedir. Halep'te toplam 710 vakıf vardır. İncelediğimiz vakıflar 1861-1865 döneminde muhasebesi yapılan vakıflardır. Bu vakıfların bu dönemdeki gelirli 1.150.437,5 kuruştur. İncelenen vakıfların tamamının hayrî vakıflar olması, bu görüşümüzü teyid etmektedir. Çünkü bu defterde evlatlık ve adi aile vakıfları yoktur. Demek ki, zikrettiğimiz muhasebe defteri, Halep'teki hayrî vakıflarının muhasebe defteridir.
Topkapı Sarayı’nın Kitap Hazinesinin İki Câmi ‘ü't-Tevârîh Nüshası Hakkında (H.1653-H.1654)
Sanat tarihi yıllığı, 2021
Câmi'ü't-Tevârîh, İlhanlı hükümdarı Gazan Han döneminde (s. 1295-1304) yazımına başlanan ve Sultan Olcayto döneminde (s. 1304-1316) tamamlanan bir tarih kitabıdır. Bu kitabın müzehhep ve musavver nüshaları 14.-16. yüzyıllar arasında hazırlanmıştır. Ancak yazıldığı dönemde tamamlanmış, metni, tezhipleri, tasvirleri ve cildi eksiksiz bir nüsha günümüze gelmemiştir. Bunlar arasında biri Arapça, ikisi Farsça resimli ve müzehhep, fakat sayfaları eksik ve tamir görmüş üç kopyanın metni ve resimleri (bazıları sonradan yapılmış olmakla birlikte) İlhanlı döneminde hazırlanmıştır. Bunlardan iki Farsça nüsha Topkapı Sarayı Kütüphanesi'ndedir (H.1653 ve H.1654). Bu satırların yazarları kitapları Osmanlı-Safevi ilişkileri çerçevesinde değerlendiren 1996 tarihli makalelerinde, Câmi'ü't-Tevârîh'in Saray Kütüphanesi'nde olan iki Farsça nüshasını da o güne kadar üzerinde durulmayan bu ilişkiler bağlamında incelemiş ve kitapların hayat hikâyesini zenginleştiren yepyeni bilgiler sunmuşlardı. Yaklaşık doksan yıldır İslam'da resim konusunu çalışanlar tarafından bilinen kitapların fizikî özelliklerinin, bölümlerinin, tasvir konularının ve üslup özelliklerinin, kolaylıkla kavranıp, rahatlıkla okunabileceği, içinde yeni bulguların ışığında yapılmış bir değerlendirme metninin de yer aldığı, Türkçe yazılmış ayrıntılı bir kataloğa hâlâ ihtiyaç olduğunu fark ettik. Bu ihtiyaca dayanarak Saray'ın kitap hazinesinin iki Câmi'ü't-Tevârîh nüshasının yıllar önce hazırladığımız ancak yayınlayamadığımız kataloğunu, yeni bilgiler, yorumlar ve son araştırmalarla birlikte değerlendirerek yayınlamaktayız.
Osmanlı Döneminde Musul Vakıfları H.922-1004/M.1517-1595
The Journal of Turk-Islam World Social Studies, 2022
This article was checked by Intihal.net. Bu makale İntihal.net tarafından taranmıştır. This article is under the Creative Commons license. Bu makale Creative Commons lisansı altındadır.
Lefke (Osmaneli) Vakıfları ve 1872 Tarihli Akarât-ı Mevkūfe Defteri
2023
Sakarya üniversitesi insan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü. ** Sakarya üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek lisans öğrencisi. 1 "Hayırlı işlere acele ediniz, iyilik hususunda yarış ediniz" (Bakara Suresi 148), "sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça gerçek iyiliğe asla eremezsiniz. ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir. " (Âl-i imrân Suresi, 92), "Hayırlı ameller yapınız ki kurtuluşa eresiniz (Hac Suresi, 77)" ve "iyilik yapmak ve fenalıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın. " (mâide Suresi, 2) ayetleri ile Hz. muhammed'in "insan öldüğünde amelleri kendiliğinden kesilir. Ancak üç şey müstesna: sadaka-ı cariye, faydalanılan ilim ve arkasından dua eden hayırlı evlat. " (müslim, Vasiyye, 14) hadisi ve topluma faydalı işler yapma (sadaka-i cariye) hususundaki tavsiye ve teşvikleri islam toplumunda özelde ise Osmanlılarda hayırseverlik ve vakıf kültürünün asıl kaynağıdır.