Kentleşme ve Ekonomi Özel Sayısı (original) (raw)

Göç ve Kent Özel Sayısı

Göç Dergisi, 2021

Günümüzde dünya nüfusunun yarıdan fazlası kentlerde yaşamaktadır. Kentler; çok sayıda farklı fonksiyonu barındıran, çok çeşitli ekonomik faaliyetlerin sürdürüldüğü, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu, bilginin ve sanatın üretildiği, aynı zamanda da tüketildiği yerleşmelerdir. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Kentleşme Beklentileri 2018 Raporuna göre, 1950 yılında dünya nüfusunun %30'u kentlerde yaşamaktaydı. 2018 yılına gelindiğinde ise dünya nüfusunun %55'ini oluşturan 4,2 milyar insan, kentlerde yaşamını sürdürmekteydi. Her yıl, dünya genelinde yaklaşık 70 milyon insan, çok sayıda itici faktöre sahip olan kırsal alanlardan, çok sayıda çekici faktöre sahip olan kentlere göç etmektedir. Kırdan kente göçün yanı sıra küçük ve orta ölçekli kentlerden büyük kentlere yönelen göçler de söz konusudur. Bunun sonucunda da dünya genelinde, gittikçe artan oranda bir kentlileşme süreci yaşanmaktadır. BM tarafından yapılan tahminlere göre 2050 yılında, dünyadaki kentsel nüfusun 6,5 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Buna göre, dünyadaki kentsel nüfusun da toplam nüfusun %70'ine ulaşması beklenmektedir (Birleşmiş Milletler, 2018). Tüm dünyada artışı beklenen kentleşme oranının, özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha da fazla olacağı öngörülmektedir.

Kentleşme ve Kent Olgusu

2020

Kentleşme olgusunun incelenmesi için önceliğimiz kent kavramının incelenmesi olacaktır. Kent, nüfusun büyük bölümünün ekonomik faaliyet alanı olarak ticaret, sanayi, yönetim ve hizmetle ilgili işlerle geçimini sağladığı, toplumsal ve kültürel bir örgütlenmenin olduğu yerleşim alanı şeklinde ifade edilir. 1 Tarım ve tarım dışı üretimin çoğunluklu olduğu, kompleks bir iş bölümü ve teknolojik gelişmelerin yaşandığı, üretim ve dağıtım sisteminin merkezi bir güce bağlı olduğu sosyo-ekonomik açıdan farklılık gösterip uygarlığın bir ölçütü olarak kabul edilen bir olgudur. Heterojen bir toplumsal yapıdan oluşur, büyüklük, yoğunluk ve entegre olabilme düzeyine ulaşmıştır. 2 Kentlerin ilk olarak Mezopotamya'da ortaya çıktığı bilinmektedir. Alaeddin Şenel'e göre göçebe çoban toplum ile yerleşik çiftçi toplum arasında savaşçı bir ilişki sonucunda gerçekleşen fetih ve yerleşme hareketleriyle büyük köyler birleşip kenti oluşturmuştur. 3 Kentleşmenin Güney Mezopotamya'da Uruk Dönemi'nde ortaya çıktığını kabul gören veriler mevcuttur. Özel mülkiyet ve kontrolün bir göstergesi olan silindir mühürlerin ve yazının kullanılıyor olması, seri üretimi sağlayan çömlekçi çarkının ve sabanın kullanılıyor olması, örgütlenmiş siyasi işlevli anıtsal yapıların oluşturulmuş olması bunlara örnektir. 4

Kentleşme ve Markalaşma Olguları Bağlamında Kent Yönetimi

Uluslararası yönetim akademisi dergisi, 2018

Paranın, malların, sermayenin ve işçilerin küre çapında hiçbir engele takılmadan dolaşması olarak bilinen küreselleşme olgusu, bir yandan eski kentleri dönüştürürken öte yandan küresel kentler yaratmıştır. Çokkültürlülük perspektifini geliştiren bu yeni kent modeli, yeni bir markalaşma cazibesine yol açmış ve çoğulcu bir toplumsal yapının önünü açmıştır. Öte yandan küreselleşme yerel ve geleneksel olanı ve kültürel çoğulculuğu ortadan kaldırarak şehir hayatını tektipleşme tehdidi de getirdiğini dikkate almak gerekir. Bu makale, kent, küresel kimlik ve markalaşma arasında korelasyon kurarak küresel dönemde nasıl bir kent modelinin hakim kılınması gerektiği hususunda alternatif görüşler sunmaktadır.

Türkiye'de Güncel Sekülerleşme Araştırmaları Özel Sayı

Yayın Kurulu/Editorial Board Muhafazakâr Düşünce ulusal hakemli bir dergidir. Yılda 2 sayı yayımlanır ve Türkçe ve İngilizce makalelere, çevirilere, analizlere ve kitap eleştirilerine yer vermektedir. Dergide yayınlanan makalelerden yazarları sorumludur. Yayımlanan makaleler EBSCOhost tarafından taranmakta ve makalelerin İngilizce özetleri indeksin servisinde yer almaktadır. TUBİTAK-ULAKBİM TR Dizin tarafından dizinlenmektedir.