GÜMRÜK KANUNU'NDA İDARİ İTİRAZ YOLU * ADMINISTRATIVE OBJECTION IN CUSTOMS CODE (original) (raw)
Related papers
The discovery of strong relations between the law and the economy since the second half of the 20th century is the reason of the change in the content and the focus of the bankruptcy law. The researches conducted since the second half of the 20th century has concluded that shifting the focus of the bankruptcy law from the "liquidation" to the "restructuring" will increase productivity. Following this, many countries have included mechanisms in their legal system, which aim to ensure the continuance of the debtor to his economic activities by way of releasing it whose financial situation deteriorated. The European Union has started a study on the subject of the "determination of the main features of an efficient restructuring procedure" from the first years of the 21st century. These studies gave their final results on 20.06.2019; on such date, the Directive
İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (1)(2
Madde 1 -1. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabidir.
YL TEZİ MUĞLA-DATÇA HIZIRŞAH KÖYÜ KIRSAL SİT ALANI KORUMA PROJESİ
MASTER THESIS, 2016
Hızırşah Köyü, Muğla İli'nin Datça İlçesi'ne bağlı dokuz kırsal yerleşimden biridir. Datça ilçe merkezindeki, İskele Mahallesi'ne 5 km uzaklıkta yer alan Hızırşah Köyü (Mahallesi), sahip olduğu kültürel ve mimari değerleri nedeniyle incelenmeye değer bulunmuştur. Hızırşah Köyü kırsal yerleşim alanını mimari açıdan ele alan bu çalışmada, özgün mimari dokunun ve alanda bulunan kültür varlığı niteliğindeki yapıların saptanarak belgelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma alanında 1/1000 ölçekli yerleşme analizleri ve belirlenen nitelikli yapıların 1/100 ölçekli belgelemesi yapılarak, Hızırşah Köyü'nün geleneksel mimarisi incelenmiştir. Hızırşah Köyü'nün yerel mimarisinin önemli bileşeni olan tek odalı kagir evlerin parseldeki konumu, yönlenişi, mimari biçimlenişi, mimari ögeleri, plan ve cephe özellikleri ele alınarak açıklanmıştır. Yerleşimde terk edilerek yıkılma tehlikesi bulunan ancak özgün mimari özellikleriyle öne çıkan yapılara öncelik verilerek belgelenmesi sağlanmıştır. Belgelenen yapıların mimari ve yapısal özellikleri, 1/100 ölçekli hazırlanan rölöve ve restitüsyon çizimleri üzerinden açıklanmış, her yapının koruma sorunları belirtilmiştir. Ayrıca ele alınan konutların düz dam, döşeme ve duvar gibi yapı ögeleri incelenmiş, kapı, pencere, ocak, ahşap raf, dolap nişi, abdestlik, ambar ve yüklük gibi mimari ögelerinin boyutları, biçimleri ve çeşitleri 1/20 ölçekli detay çizimlerle açıklanmıştır. Detaylı şekilde açıklanan yapılar göz önünde bulundurularak Hızırşah konut mimarisi plan ve cephe tipolojisi açısından incelenmiştir. Alan genelinde örnekler seçilerek parseldeki yapılaşmanın zaman içerisindeki değişimi incelenmiştir. Alanın yerel mimarisinin sit ve yapı ölçeğinde incelenmesinin yanı sıra, tarihsel süreçte sosyokültürel değişimi açıklanmış, yakın çevredeki arkeolojik alanlar ve kültür varlıkları tanımlanmıştır. Yapılan arşiv ve kaynak araştırmalarıyla 1911 tarihli bir belgede köyün 'Batı' olan adının 'Hızırşah' olarak değiştirildiği saptanmıştır. 1845- 1922 tarihleri arasında arşivlenen çeşitli harita ve belgelerde köyün adının 'Batı' olarak geçtiği belirlenmiştir. Hızırşah halkının 19. yüzyıldaki sosyo-ekonomik durumunu ortaya koyan, emlak ve gelirler bilgilerinin kayıtlı olduğu 1845 tarihli 'Temettuat Defteri' Osmanlıca'dan çevrilerek incelenmiş ve bu kaynağa ekler bölümünde yer verilmiştir. Yerleşimin yakınındaki Hızırşah Kilisesi göz önünde bulundurularak 19. yüzyılda Hızırşah'ta yaşayan Rumlar hakkında ulaşılan belgeler ortaya konmuştur. Yapılan analiz ve arşiv araştırmaları ışığında, Hızırşah Köyü'nün koruma sorunları ekonomik ve toplumsal, mimari çevreye ilişkin, teknik uygulama ve yasal sorunlar olmak üzere ana dört başlıkta ele alınmış ve çözüm önerileri geliştirilmiştir. Yerleşimin çevresiyle birlikte kültürel peyzaj değerleri ortaya çıkarılmasıyla öncelikle köy, ardından da belde ekonomisinin kalkınmasına katkıda bulunulacak sürdürülebilir koruma önerileri açıklanmıştır. Hızırşah Village is one of the nine rural settlements in Datça District of Muğla Province. Located 5 km away from İskele Neighborhood, Hızırşah Village (Neighborhood) has been regarded important to be investigate owing to its cultural and architectural values. Examining Hızırşah's rural settlement from an architectural perspective, in this study it has been aimed to determine and document authentic architectural texture with cultural heritage buildings within this area. Hızırşah's traditional architecture has been examined by carrying out 1/1000 scaled settlement analyses and 1/100 scaled documentation of specific buildings. The masonry houses with single rooms in Hızırşah are explained in relation to their location in plot, orientation, architectural organization, architectural elements, plan and facade characteristics. Buildings that were abandoned in the settlement that face a threat of crumbling but appear with unique architectural characteristics are given priority to document. The architectural and structural characteristics of the documented buildings are explained through 1/100 scaled layout and facade surveys and restitution and. Preservation problems for each building was defined. The examined houses' structural and architectural elements such as floors, walls, flat roofs, doors, windows, ovens, wooden shelves, niches, bathing cubicles, the closet warehouse are elaborated with their sizes, formats and types. The architectural and structural elements were explained with 1/20 scale detailed drawings. Considering the traditional buildings that are explained in details, Hızırşah settlement is examined through architectural layout and facade typology. Also, samples from the area were selected and the buildings in the plot along with change in time were examined. In addition to examining rural architecture on site and building scale, Hızırşah's historical socio-cultural change has been explained and the archaeological areas and cultural assets have defined. Archival and source studies are carried about the history of Hızırşah Village settlement. A document dated back to 1911 in Ottoman Archives indicates that the village's name was "Bati", however it was changed as "Hızırşah". In various Ottoman maps and documents archived between 1845-1922, the old name of village is appointed. "Temettuat Book" dated back to 1845 with records of houses and incomes is translated and examined from Ottoman Turkish. The translation of the Temettuat Book which reveals the socio-economic status of Hızırşah habitants in the 19th century is attached in the appendix part. Considering the Hızırşah Church next to the settlement, documents about the Greeks living in Hızırşah in 19th century are also revealed. The conservation issues in Hızırşah are considered under four main titles, namely economic and social, the architectural environment, technical application and legal problems and solutions for the protection problems are determined. The cultural landscape values should be indicated and then the sustainable protection suggestions are explained, which will contribute to village economy.
Karma yöntem araştırma deseniyle tasarlanmış bu keşfedici araştırmada, ilk olarak, üzerinde görüş birliği bulunmadığı ifade edilen ve 'her bedene uyan bir ölçüsünün' olmadığı öne sürülen girişimci üniversite paradigmasının temel kategorileri ve kavramları sistematik literatür taraması yoluyla ortaya çıkarılmıştır. Daha sonra, bu kavram ve temaların birlikte oluşma yöntemiyle ağ ve yoğunluk analizleri yapılmıştır. Bu analizlerden elde edilen bulgular ışığında yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşme soruları hazırlanmış ve İtalya Campania bölgesindeki üniversitelerde görev yapan hizmet baskın mantık, hizmet bilimi ve hizmet yeniliği profesyonelleriyle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Sonuç olarak girişimci üniversite paradigmasının, Campania bölgesindeki İtalyan uygulamaları üç farklı kurumda çalışan akademisyenlerden elde edilen nitel verilerle değerlendirilmiş ve girişimci üniversite kavramları kamu hizmet baskın mantık ve yeni kamu yönetişimi kavramsal çerçeveleriyle yorumlanmıştır. Anahtar Kelimeler: girişimci üniversite, kamu hizmet baskın mantık, yeni kamu yönetişimi, hizmet bilimi, hizmet yeniliği
ÇİN’İN YENİ İPEK YOLU PROJESİ VE YUMUŞAK GÜCÜ.pdf
I. Uluslararası İnsan ve Toplum Bilimleri Kongresi Kitabı, 2017
Tarihi İpek Yolu, güzergâhında bulunan farklı dil, din, kültürlere sahip milletlerin yaşadığı coğrafyaların birbirine bağlanmasında ve çeşitli etkileşimlerin gerçekleşmesinde önemli işlevlere sahip olmuştur. Yaşam gücü ve eritme kabiliyeti kuvvetli olan Çin kültürü İpek Yolu güzergâhındaki toplum ve kültürleri güçlü şekilde etkileyebilmiş, özellikle baskın olabildiği veya sınırları içinde kalan Çinli olmayan toplum ve kültürleri kendi bünyesinde eriterek sürekli gelişme ve genişleme kaydetmiştir. Bu süreçte, Çin’in yumuşak gücünün en önemli göstergesi olan Çin yazısı ve dili dolayısıyla kültürü ile Konfüçyüsçü düşüncesi pek etkili olmuştur. ÇKP’nin mevcut genel sekreteri ve Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından kuvvetli bir şekilde dillendirilmek sureti ile uygulamaya konulan Yeni İpek Yolu Projesi, Çin’in 21. Yüzyıldaki en büyük devlet projelerinden birisidir. İşbu projenin Çin açısından açık ve gizil olmak üzere iki önemli işlevi olduğu söylenebilir. Açık olan işlevi ise, Çin’in son 30 yıllık süreçte elde ettiği ekonomik kalkınmasının sürdürülmesi, endüstrileşmesinin devam ettirilmesi, enerji ve hammadde ihtiyaçlarının garanti altına alınması, pazarların kontrolde tutulmasıdır. Gizil olan işlevi ise Doğu ve Güney Çin denizinde ABD öncülüğündeki komşu ülkeler tarafından oluşturulan ‘Pasifik Bloğu’nun kuşatmasından kurtulmak, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün istediği yönde gelişmeye devam etmesini sağlamak, Türkler ve Müslümanlar Dünyasında, siyasal sınırları içindeki Müslüman Türkler bölgesinde uyguladığı gayri insani icraatlarına karşı oluşması muhtemel kitlesel desteği yerinde engellemektir. Çin, Yeni İpek Yolu Projesi güzergâhındaki ülkelerde güçlü Çin lobisi oluşturmak için Çin dili ve kültürünün öğretilmesine, Konfüçyüs düşüncesinin yaygınlaştırılmasına dolayısıyla yumuşak gücünün etkin kullanılmasına özel önem vermeye başladığı görülmektedir.
İSTANBUL-KUDÜS-MEKKE HAC YOLUNUN İZMİT GÜZERGÂHI ÜZERİNE
Ululararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu (International Symposium on Karamürsel Alp and History of Kocaeli IIö Volume IIö 989-1000 (printed)
Giriş Gerek Roma, Bizans ve Osmanlı devrinin başkenti olan İstanbul ile gerek Anadolu ve gerekse Balkanlara yapılan seyahatlerde kullanılan yollar büyük önem taşımaktadır. Gerek ticari, gerek askerî ulaşım, haberleşme ve nakliye gibi bir devletin işlevleri bu yollar saye-sinde mümkün olmuştur. Bunun yanında bu güzergâhlar kültür tarihi içinde çok önemlidir. Zira bu yolda yapılan yol üstü yapıları ve yollarda ziyaret edilen yerler aynı zamanda önem-li bir kültürel hafıza görevi de görmektedir. Hem askerî hem de ticaret amaçlı kullanılan bu yollar aynı zamanda semavi dinlerin kutsal şehirleri Kudüs ve Mekke'ye giden hacılarda kullanmışlardır. Hristiyanlar ve Yahudiler için Kudüs'te sona eren bu güzergâhı, Müslü-manlarda aynen kullanmışlar ve Kudüs'ten sonra Mekke'ye devam etmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ve ondan önceki Bizans İmparatorluğu'nun en mühim ana yollarından biri olan bu güzergâhta bulunan irili ufaklı birçok yol üstü yapıları bulunmaktadır. Bunlar kuyu, çeşme, namazgâh, köprü, cami, kervansaray, misafirhane gibi ayrı ayrı yapılar oldu-ğu gibi yol üstü Külliyeleri olarak da karşımıza çıkmaktadır. Bu yol üzerinde seyahat eden hacılar için önemli konaklama mekânları, dinlenme alan-ları ve ibadethaneler yapılmıştır. Bu güzergâhta yapılan önemli mimari eserlerin incelen-mesi ve güzergâh yolunun takip edilerek şu andaki konumları ve kalmışsa izlerinin araştı-rılması gerekmektedir. İstanbul ve Körfezin Yoğun nüfus ve endüstrileşmesi bu izleri takip etmeyi oldukça zorlaştırmaktadır. Birçoğu yıkılan ve genişleyen kalabalık şehirlerin içinde kaybolan bu yapılar ve yolların Türkiye'de gerekli şekilde araştırıldığı ve incelendiği söy-lenemez. Araştırmamızda 4 hac menzilnamesi 1 ve Evliya Çelebi'nin Hac seyahatnamesi kaynak olarak kullanarak İstanbul İznik arasındaki menzilleri ve durakları tespit etmeye çalıştık. Ayrıca saha araştırmasıyla da bu menzillerden geriye kalan izleri bulmaya çalıştık. Aşağıda
İDARİ YARGIDA İSTİNAF APPEAL IN ADMINISTRATIVE PROCEDURE
Özet : Adli yargıda olduğu gibi idari yargıda da zaman içinde oluşan iş yükü fazlalığı idari yargıda istinaf sistemini gündeme ge-tirmiştir. Çalışma üç dereceli olan istinaf sistemiyle yürürlükte olan iki dereceli idari yargı sisteminin karması olarak nitelendirilebilecek bir sistem önerisini içermektedir. Üç dereceli yargılama sisteminin bir gereği olarak, bölge idare mahkemelerinin, itiraz müessesesi dışında, tam istinaf mahkemesi haline getirilmesi gerekmektedir. Üç dereceli yargılama sistemiyle adil yargılamanın gerçekleşmesi, doğru ve isabetli kararlar verilebilmesi ve en önemlisi olarak da kişi haklarının korunması daha güvenceli hale gelebilir. Çalışmada ayrıca mahkemelerin iş yükünün azaltılmasına yönelik önerilerde de bulu-nulmuştur. Anahtar sözcükler : İdari yargı, yargılama usûlü, idari kanun yol-ları, istinaf. Abstract : Judicial judgments over time as in the administrative court of appeal of the administrative court system has led to excessive workload. Working in three-level judicial system in force in the appeal might be described as a mix of two-level judicial system of administrative justice system includes the proposal. As part of a three-level judicial system, the regional administrative courts, appeal outside the institution, needs to be brought into the full appellate court. The three-level judicial system of judicial proceedings, the realization of a fair trial, correct and accurate decisions and most importantly grant the person the protection of the rights may become more secure. The study also made suggestions to reduce the workload of the courts.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF KANUN YOLU INTERMEDIATE APPEAL SYSTEM IN ADMINISTRATIVE LAW
TBB Dergisi
Özet: İstinaf kanun yolu 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla İdari Yargılama Usulü Kanunu'na girmiş, buna paralel olarak aynı kanunla idari yargı örgütlenmesinde ve yargılama usullerine ilişkin birçok değişiklik yapılmıştır. 6545 sayılı Kanunla istinaf genel kanun yolu olarak düzenlenmiştir. İtiraz kanun yolu kaldırılmış, temyiz ise sayılan sınırlı hallerde başvurulacak bir kanun yolu olarak öngörülmüştür. Bu değişikliklerin diğer kanun yollarının işlevleri ve mahkeme kararlarının sonuçları, bölge idare mahkemelerinin yapısı ile Danıştay'ın içtihat mahkemesi olarak işlevi bakımından önemli sonuçları vardır. Bu makalede, yapılan değişikliklerin olağan kanun yolları üzerindeki yansımaları tartışılacaktır.