(39/5) Türkmen Türkçesinde -(I)p / -(U)p Eki ve İşlevleri / Suffixes –(I)p /–(U)p and Their Functions in Turkmen Turkish - Engin Gökçür (original) (raw)

Türkmen Türkçesinde -(I)p / -(U)p Eki ve İşlevleri / Suffixes –(I)p /–(U)p and Their Functions in Turkmen Turkish

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2018

Suffixes-(I)p and-(U)p have been used as verbal adverb suffixes during the historical development of Turkish language. When these suffixes are added, verbs modify the central meaning in terms of 'situation, time and style.' Therefore, they are used instead of the verbal adverb suffix (-arak), not used in Turkmen Turkish, that is used to refer to situation and style. These suffixes mostly form verbal adverbs stating situation and style with their function mentioned above in Turkmen Turkish. Besides, when they are added to verbs, they form descriptive verbs by attaching verbs to auxiliary verbs. In this case, it has been seen that they take role in the formation of descriptive verbs that refer to sufficiency, quickness, duration, process, ending and starting. As these suffixes have the function of attaching completed conclusions to another conclusion, they have lost their verbal adverb function in time in Azerbaijani Turkish as in Turkmen Turkish and have been used as past perfect tense. These suffixes are used especially in second-person singular and plural in past perfect form in Turkmen Turkish. They are used in the form of past perfect tense when followed by the (dır) affix.

Çağdaş Türk Lehçelerindeki -(A)wXk / -(A)vXk Eki Üzerine On The -(A)wXk / -(A)vXk Suffix Used in Contemporary Turkic Dialects

Dil Araştırmaları, 2021

ÖZ Biçim bilgisi çalışmaları açısından eklerin nasıl teşekkül ettiği, işlevlerinin neler olduğu ve hangi değişimlere uğradığının tespiti önem taşımaktadır. Ekler, dönemlere ve bulunulan coğrafyaya göre farklılık göstermekle birlikte görev ya da yapı değiştirerek karşımıza çıkabilmektedir. Çalışmada tarihi Türk lehçelerinde birkaç örnekte kendini gösteren, günümüz Türk lehçelerinde ise -Türkmen Türkçesi ile Kuzeybatı Kıpçak grubu lehçelerinde- yaygın olarak kullanılan, Türkiye Türkçesinde bulunmazken ağızlarda karşımıza çıkan -(A)wXk/ -(A)vXk eki ele alınmaktadır. Sözlük ve dilbilgisi kaynaklarından yararlanılan bu çalışmayla Çağdaş Türk lehçelerindeki -(A)wXk/ -(A)vXk eki ile türetilen söz varlığı ortaya çıkarılmış; ekin hangi işlevlerde kullanıldığı, hangi yapılarla bir araya geldiği; türettiği kelimelerin hangi anlamları taşıdığı ele alınmış ve kullanım alanları tespit edilmiştir. Ekin, hayvan; bitki; hastalık; araç gereç (alet); yer ve mekân; organ ve vücuda özgü uzuv adları; soyut ve çeşitli somut adlar ile sıfat türettiği görülmektedir. Anahtar Kelimeler: -(A)wXk, -(A)vXk, -yXk, fiilden isim yapım eki

Türk Dilinde *l Çokluk Eki *l Plural Suffix in the Turkic

Türk Dilinde *l Çokluk Eki , 2022

The concept of plurality, which indicates the existence of more than one, is a concept that is generally considered in the category of number in languages. The concept of plurality is special category established with different structures such as affixes, words and phrases in languages. The plural suffix +lAr, which is widely used in the Turkic dialects (except Chuvash Turkic), both in historical and contemporary times; however, the existence of many plural suffixes, which have been seen since the ancient written texts of Turkic and lost their plural suffix function because they fused with the roots or stems of the words, is an indication that Turkic is a rich language about plural suffixes. Apart from the plural suffix +lAr, which is widely used in Turkic, the existence of some suffixes such as +z, (+r), +gUn, +An, +lA, +t, +k, +s, +ş etc. which have been frozen, fused or lost its active plural function in the historical process, has attracted the attention of many Turcologs and have been the subject of research. One of the plural suffixes in Altaic languages is *l plural suffix. Poppe noted that the plural suffix *l is systematically preserved in Tungusic (mō > mō-l "trees"; mū > mū-l "waters", bira > bira-l "rivers"); He stated that even though it is not found in written Mongolian, this structure can be seen in the oldest texts of Mongolian. In Turkic, the plural suffix *l does not exist in this form; he stated that it is only included in the appendix *1A as a part of the plural suffix +lAr. In this study, it will be tried to prove that the plural suffix *l, which is seen as *l in Altaic languages, also exists in Turkic in an archaic form with *l form independent of +lAr or *lA structure, just like in Altaic languages, and it still lives in some structures that are fused with words. Keywords: *l plural suffix, Turkish language, Turkic dialects, Altaic languages

Türk Dillerinde /GA/ Eki / The Suffix /+GA/ in Turkic Languages

International Journal of Languages Education and Teaching, 2017

There are some words derived from /+GA/ the formation of denominal nouns in historical and modern Turkic languages. Investigated /+GA/ morpheme, it is shown that it is reduced the meaning of the word. There are four variants (+ka, +ke, +ga, +ge) of this morpheme in General Turkic. +GAy morpheme the extended form of its is used in some Turkic languages in General Turkic. In addition, other languages in Altaic language theory (Mo., Jap., Man. etc.) have been found to be used the /+GA/ suffix. As a result of the investigation, /+GA/ morpheme were grouped under four headings according to functions in historical and modern Turkic languages. 1. /+GA/ derived animal names: karga “crow”, koburga “owl”, sarıçga “locust”, bürgä “flea”, kösürKä “mole”, çınçırga “sparrow”, sirkä “nit”, çäkürgä “locust”, 2. /+GA/ derived kinship term: anaka “mommy, my mother”, avakım “mommy, my mother” (< ava+ka+m), avıçga “old man”, kurtga “old woman”, abaka “grandfather”, agaka “daddy”, ebekke “my grandmother”, ehekke “my grandfather”; 3. /+GA/ derived adjectives and adverbs: özge “other”, başka “other”, ber’tke “fine”, elekke “early”, ça:şka “leisurely, slowly”, ürge “always”, tışka “quietly”, kăptărka “old”, kătraka “curly (for hair)”, věltěrkke “light; flimsy”, yăpălkka “slippery”; 4. /+GA/ derived new noun from noun: yumurtga “egg”, çămărkka “circle”, çělhe “tongue”, yěrke “order”, kılga “moustache”, birge “together”.

Eski Uygur Türkçesinde Datif Eki ve İşlevleri Üzerine

Gazi Türkiyat, 2024

Tarihî Türk lehçelerinin bir kolu olan Eski Uygurca gerek dinî gerekse din dışı yazılı kaynakları ihtiva etmesi bakımından araştırmacılar için oldukça önemli bir çalışma sahasıdır. Uygurlar, tarih boyunca farklı topluluklarla çeşitli sosyal ve ticari ilişkilerde bulunmuşlardır. Bu ilişkiler sonucu, farklı dinî muhitlerde yer almışlar ve Budizm, Manihaizm ve Hristiyanlığa ilişkin yazınsal metinler ortaya koymuşlardır. Türk kültürünün tarihsel belleğinde yer eden ve yaratıcılık özelliğini en özgün şekilde ortaya çıkaran bu dinî muhitler, yazınsal ürünlerinin çeşitlenmesinde de temel rol oynamıştır. Bu çalışmada, çeşitli alfabelerle yazılmış Eski Uygur dil yadigârlarından olan Manihaist ve Budist Uygur metinlerinin şekil bilgisi özelliklerinden hareketle Eski Uygur Türkçesinde /+KA/ nadiren de olsa /+A/ şeklinde karşımıza çıkan datif eki, “işlevsel dil bilgisi metodu”yla incelenmiştir. Araştırmacılar tarafından Manihaist ve Budist Uygur Türkçesi metinlerinin dillik ölçütlerinden hareketle Eski Uygur Türkçesi döneminde “ağız ayrılıkları”nın olduğu görüşü ileri sürülmüştür. Bu noktada, söz konusu metinlerdeki “şekil bilgisi unsurları” etkili olmuştur. Ancak Eski Uygur Türkçesinin grameri ile ilgili bütüncül olarak yapılan çalışmalar içerisinde bu konuya kısaca değinilmiştir. Bununla birlikte söz konusu ek, işlevsel bir yöntem kullanılmadan ele alınmıştır. Çalışmada ise Manihaist ve Budist Uygur metinlerinde yer alan datif eki /+KA/, /+A/ “morfofonolojik” yönden “işlevsel dilbilim metodu” ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu doğrultuda çalışma, sosyal bilimlerde yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biri olan “nitel araştırma yöntemi”ne göre tasarlanmıştır. Nitel bir veri analizi yöntemi olarak da “doküman analizi” yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen verilerden hareketle Eski Uygur Türkçesindeki ağız ayrılıkları konusu tekrar değerlendirilmiş ve ekin, dönem içerisinde din-dil ilişkisi ile bağlantılı olarak gelişim süreci ele alınmıştır.

Türkçede {-gA/Iç} ve {-(I/A)ç} Biçimbirimleri: Türetkenlik Çerçevesinde Eşsüremli Bir Çalışma

Dilbilim Araştırmaları Dergisi, 2016

ÖZ: Türetim süreçleri hem birbirlerine, hem de dillere göre türetim alanı ve sıklığı açısından farklılık göstermekte bu farklılık sözcük türetme sürecinin ne kadar işlek olduğunu ortaya koymaktadır; ancak, türetkenlik derecesi türetken olma ve olmama arasındaki açık biçimde tanımlanmış bir sınıra değil, bir derecelendirmeye dayandırılmaktadır (Uzun, 2006, s. 90). Çalışmamızın çıkış noktası BİLGİÇ, ÇALGIÇ ve YARGIÇ sözcükbirimlerinde açık bir taban ayrımı yapılamamasıdır. Bu sorunun çözümlenebilmesi için {-gA/Iç} ve {-(I/A)ç} biçimbirimlerinin birbirlerine göre türetkenlik derecelerinin ve türetkenlik alanlarını saptanması gerekliliği doğmuştur. Çalışmamızda söz konusu biçimbirimlerin türetim alanlarının ne olduğu, birbirlerine göre türetkenlik dereceleri, iç içe incelenip incelenmemeleri gerektiği ve çalışmamızın çıkış noktasını oluşturan sözcükbirimlerin taban ayrımının nasıl yapılacağı Dil Derneği'nin (2012) Türkçe Sözlük'ü olarak belirlenen veri tabanı çerçevesinde incelenmiş ve elde edilen veriler tartışılmıştır. Çalışmamızda, saptanan yeni bulguların yanı sıra, alanyazındaki bulguların geçerliliğinin sınanması ve alanayazına katkıda bulunulması amaçlanmıştır.

Türkmen Türkçesinde -dAn Ekiyle Edatlaşan Sözcüklerin İşlevleri

Journal of Turkish Research Institute, 2006

Bu makalede Türkmen Türkçesinde geçmişte ve günümüzde kullanılmış ve kullanılmakta olan-dAn eki ile edat görevini üstlenen sözcüklerin işlevleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Makalede incelenen edatlar, Türkmenistan'ın eski dönem şairi Mahtımkulu'nun şiirleri ve ünlü Türkmen yazarlarının eserleri taranarak belirlenmiştir.