20 Yillik Bi̇r Projeksi̇yonda Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ Kaynaklarindan Enerji̇ Üreti̇mi̇ni̇n Enerji̇ Pi̇yasalari Ve Poli̇ti̇kalarina Etki̇si̇ (original) (raw)
Related papers
Bi̇tli̇s İli̇ni̇n Sürdürülebi̇li̇r Kalkinmasinda Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ Kaynaklarinin Önemi̇
DergiPark (Istanbul University), 2022
Enerji politikaları, sürdürülebilir kalkınma planlarının oluşturulmasında en önemli unsurlardan biridir. Ülkemizin ekonomik büyüme ve yaşam standartları açısından Dünya pazarında yer edinebilmesi için sürdürülebilir ve güvenilir enerji politikalarına gereksinim duyulmaktadır. Gelişen teknolojilere bağlı olarak enerji ihtiyacının her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle doğalgaz, petrol ve kömür gibi fosil kökenli yakıtlar her geçen yıl hızlı ve geri dönüşümü olmayacak şekilde tükeneceği yapılan tahminlerden anlaşılmaktadır. Elektrik enerjisi üretiminde fosil yakıtların kontrolsüz bir şekilde kullanımına bağlı olarak birçok zehirli gazların yüksek oranda doğaya salındığı görülmektedir. Bundan dolayı atmosferde sera gazı oranının arttığı, buna bağlı olarak da ozon tabakasının inceldiği yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır. İnsan sağlığına ve doğaya zarar vermeden elektrik enerjisi ihtiyacının büyük bir bölümü yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak sağlanabilir. Yeryüzünde doğal olarak bulunan ve varlığını koruyan enerji kaynakları genel olarak hidrolik, güneş, rüzgar, biyoenerji, jeotermal ve deniz-okyanus kökenli enerjiler olarak sınıflandırılabilir. Bu çalışmada, hidrolik, güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının Bitlis ilinin sürdürülebilir kalkınmasındaki önemi araştırılmış ve bu kaynakların geleceğine dair öneriler verilmiştir.
Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ Üreti̇mi̇ Ve Destekleri̇ Üzeri̇ne Bi̇r Tahmi̇n Modeli̇ Öneri̇si̇
JOURNAL OF LIFE ECONOMICS, 2021
Enerji, tarih boyunca toplumların sürekli değişen ve artan ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla üzerine çok fazla araştırma ve çalışma yapılan kritik konulardandır. Enerji kaynaklarının doğada kısıtlı olması da tüm dünya varlıkları açısından bu önemi daha da kritik hale getirmektedir. Tüm süreçlerin temeli olan enerji, üretimden tedarike bütün arzı ve talebi içeren alanlarda etkin bir role sahiptir. Bu durum enerjinin önemli bir ekonomik pusula olduğunun göstergesidir. Bu çalışmada, Türkiye’nin yenilenebilir enerji yeniliğinin üretim ve teşvik tabanlı gelişimi, kurulan çok değişkenli regresyon modeliyle incelenmiştir. Enerji alanında yapılan yenilikler ve farklı ülkelerin yaklaşımları ile ilgili gerçekleştirilen literatür incelemesinin ardından, Türkiye’de geliştirilen “Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM)’in, yenilenebilir enerji üretimi üzerine olan etkileri araştırılmıştır. Çok değişkenli doğrusal regresyon yöntemi ile yenilenebilir kaynak üretimi ve...
2013
Bu çalışmanın amacı; Analitik Hiyerarşi Süreci Yaklaşımı kullanarak Türkiye için yenilenebilir enerji kaynakları yatırımları arasında bir öncelik sıralaması belirlemektir. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı 2010-2014 Stratejik Planından hareketle, problem için bir hiyerarşik yapı oluşturulmuştur. Bu yapıdaki kriterlerin uzman mühendisler ve akademisyenler tarafından birbirleriyle göreceli olarak karşılaştırılmaları sonucunda elde edilen bilgilere dayanılarak, kriter ve kaynak alternatifleri için ağırlıklar hesaplanmıştır. Analiz sonucunda; sırası ile hidroelektrik, rüzgâr, biyoyakıt, jeotermal enerji ve son olarak da güneş enerjisi yatırımlarının uygun olabileceği tespit edilmiştir. Bu sonuçlarda ekonomik faktörler, enerji ile ilgili faktörler, çevresel faktörler ve kurumsal faktörler etkili olmuştur.
Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ Kaynaklari: Dünya Pi̇yasalarindaki̇ Son Geli̇şmeler Ve Poli̇ti̇kalar
2009
Bu calismanin amaci, son yillarda alternatif enerji kaynagi olarak degerlendirilen yenilenebilir enerji piyasalarindaki son gelismeleri ortaya koymak; ruzgâr gucu, biyoyakit ve gunespili endustrilerine ait piyasalari inceleyerek, son gelismeleri analiz etmektir. Son olarak bazi politika onerilerinde bulunulacaktir. Yenilenebilir enerji kaynaklari, bugun icin dunya toplam enerji arzinin %5’lik bir kismini karsilamaktadir. Fakat bu kaynaklara gelecegin enerji kaynaklari olarak bakilmaktadir. Sadece 2008 yilinda 155,4 milyar dolar yatirim yapilan endustrilerdeki yatirimlarin 2020 yilinda 600 milyar dolara ulasacagi tahmin edilmektedir. 2008 yili itibariyle dunyada bircok ulke bu alanda politikalar belirlemisve konu uzerinde buyuk bir ciddiyetle durulmaya baslanmistir. Ozellikle politika analizi gostermistir ki, hedeflerini erken belirleyen ulkeler bugun icin dunyanin en onde gelen ulkeleri olmustur
Bi̇yokütleni̇n Türki̇ye’De Enerji̇ Üreti̇mi̇nde Değerlendi̇ri̇lmesi̇
Uluslararası Bartın Orman Fakultesi Dergisi, 2011
Dünyadaki nüfus artışı ve gelişen teknolojiyle beraber enerjiye olan gereksinim günden güne artmaktadır. Bu durum yeni enerji kaynakları bulma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu anlamda mevcut enerji kaynaklarına ek olarak son yıllarda biyokütle enerjisi üretimi ile bu soruna alternatif çözümler aranmıştır. Biyokütle enerjisi çevre ile dost sürdürülebilir enerji üretimini ve çevre yönetimini sağlayan, kalkınmayı hedefleyen özellikleri ile tüm dünyada geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Bu sebeple Türkiye'de de biyokütlenin enerji üretiminde değerlendirilmesi konusu önem kazanmıştır. Bu çalışmada biyokütle yetiştiriciliğinin ülkemizdeki potansiyeli ve önemi hakkında bilgiler verilmiş ve bu kapsamda biyokütlenin enerji üretiminde değerlendirilme olanakları ele alınmıştır.
Türki̇ye’De Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ Kaynaklarinin Büyüme Ve Karbon Emi̇syonu İli̇şki̇si̇
2019
Yenilenebilir enerjinin kullanimi karbon emisyonunun azaltilmasi ve ekonomik buyumede onemli bir rol oynamaktadir. Turkiye yenilenebilir enerji kaynaklari bakimindan ozellikle hidrolik enerji, ruzgar enerjisi, gunes enerjisi ve jeotermal enerji kaynaklari bakimindan buyuk bir potansiyele sahip bir ulkedir. Ayni zamanda fosil yakitlarla karsilastirildiginda yenilenebilir enerji kaynaklarindan elde edilen enerjinin cevresine yaymis oldugu karbon emisyonu da dusuk seviyelerdedir. Bu calisma, Turkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarinin kullanilmasiyla karbon emisyonu arasindaki iliskiyi belirlemek ve yenilenebilir enerjinin kullanilmasiyla ekonomik buyume arasindaki iliskiyi es butunlesme ve Granger Nedensellik testiyle analiz etmeyi amac edinmistir. Konuyla ilgili Turkiye’ye ait istatistiki veriler Dunya Bankasinin veri tabanindan alinmis olup, incelenen donem 1985-2014 yillarini icermektedir. Ekonometrik analiz sonuclarina gore Turkiye’de karbon emisyonu ile ekonomik buyume arasinda...
Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Çevresel açıdan yaygın bir ön kabule sahip yenilenebilir kaynakların enerji verimliliği açısından objektif bir biçimde değerlendirilmesi büyük önem arz etmektedir. Bunun için Sahra-altı Afrika bölgesindeki elektrik enerjisi ihtiyacına değinilerek yenilenebilir kaynakların dağıtık enerji üretimi yönüne vurgu yapılmıştır. Ardından dağıtık enerji üretiminin enerji kayıplarına ve kayıpların da dış borç stoklarına etkisi ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Buna paralel olarak Sahra-altı Afrika örneği üzerinde analizler yapılmıştır. Araştırma sonuçlarının enerji görünümü benzer diğer ülkelere de örnek oluşturması amaçlanmıştır. Uygulama kısmında Sahra-altı Afrika’ya ait 1971-2014 dönemi yıllık verileri kullanılarak ARDL sınır testi analizi yapılmıştır. Çıkan sonuçlar, uzun dönemde değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı eşbütünleşme ilişkisi bulunduğunu göstermiştir. Buna göre, dağıtık enerji üretiminde meydana gelen artışlar elektrik kayıp-kaçak miktarını azalttığını göstermektedir....
Geli̇şmekte Olan Ülkelerdeki̇ Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ni̇n Geleceği̇
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023
Energy has been an indispensable element for humanity to meet its needs and sustain life for centuries. Energy resources, which are the basic building blocks of economic activities with the industrial revolution, have an important place. Energy, which is one of the important inputs for sustainable economic growth today, reveals many economic, social and environmental impacts. Energy demand is increasing rapidly as a result of the increase in world population, technological developments, increased industrialization, rising living standards and increasing consumption expenditures. The increasing energy demand is met by fossil-based non-renewable energy resources such as oil, coal and natural gas, which are exhaustible and scarce resources. This situation has led countries seeking sustainable solutions to energy demand towards renewable energy sources in recent years. Meeting the increasing energy demand of the world's countries from clean and domestic energy sources has an extremely important role in reducing foreign dependency and minimizing the damage to the environment caused by greenhouse gas emissions that cause global warming. This situation encourages governments to produce incentive and support policies with various applications for energy production from renewable sources. The aim of the study is to examine the relationship between economic growth, renewable energy production, current account deficit and carbon dioxide emissions. In this regard, a time series analysis was conducted for the Indian economy in the light of 1990-2015 annual data. In the study examined using the ARDL method, the existence of a long-term relationship between the variables in question is questioned. According to the findings obtained in the study, it was determined that the series have a long-term relationship in India. Finally, it was concluded that there is a unidirectional causality relationship from economic growth to carbon dioxide emissions.
International Journal of Management Economics and Business, 2021
Yeşil ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma özellikle 1980'li yıllardan sonra literatüre kazandırılan ve günümüzde dikkat çeken konular arasında yer almaktadır. Bu çalışmanın temel amacı Türkiye ekonomisinde yenilenebilir enerji ve ekolojik ayak izinin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi uzun dönemde tespit etmektir. Bu nedenle çalışmada Türkiye'de 1961-2015 yılları arası uzun dönemli veriler kullanılmıştır. Bu amaç doğrultusunda Eşikli Otoregresif (TAR) modeli ile farklı rejim dönemlerinde değişkenlerin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi uzun dönemli olarak tespit edilmiştir. Çalışmada kişi başı reel gayri safi yurt içi hasıla, kişi başı ekolojik ayak izi ve kişi başı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan elektrik enerjisi üretimi verileri yıllık olarak kullanılmıştır. Sonuçlar birinci ve ikinci rejim dönemlerinde ekolojik ayak izinin ekonomik büyümeyi pozitif etkilediğini gösterirken, yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan elektrik enerjisi üretiminin ekonomik büyümeyi birinci rejim döneminde negatif, ikinci rejim döneminde ise pozitif etkilediğini göstermektedir. Bu bulgular dikkate alındığında, politika yapımcılarının alacağı yenilenebilir enerji üretiminin artırılmasına yönelik kararların, ekonomik büyümeyi artıracağını ve çevresel bozulmalarda azalışların görüleceği dolayısıyla sürdürülebilir kalkınmanın sağlanacağı düşünülmektedir.
Yenilenebilir Enerji Tüketimi İle Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: G-20 Ülkeleri
Sosyoekonomi, 2016
The main purpose of this study is to determine the effects of an increase in real income per capita on renewable energy consumption per capita during 1992 and 2010. The panel cointegration analysis results of this study points out the existence of a long run relationship among renewable energy consumption and economic growth for G-20 countries. Afterwards the direction of this long run relationship is estimated by panel model estimators. In this regard it is found that 1% increase in real GDP per capita causes a 0,56%, 79% and 0,59% increase in renewable energy consumption per capita respectively for POLS, REM and FGLS analysis. According to the ECM results, renewable energy consumption per capita increases while real GDP per capita rises in the long term for approximately 33% of the sample.