Sonuç Yerine: Covid-19 Salgını ve Çevre (original) (raw)

Türkiye ve Seçilmiş Oecd Üye Ülkelerinde Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Gelişimi Üzerine Bir Değerlendirme

Ekonomi ve Yönetim Bilimlerinde Güncel Akademik Araştırmalar - Akademisyen Kitabevi, 2020

Yaklaşık son yarım asırlık süreçte, yeni küresel ekonomik ortamın getirmiş olduğu yenilikler ülkeleri bu sürece uygun politikalar geliştirmeye yönlendirmiştir. Bu süreç günümüzde ülkeler için iktisadi refahın öncül bir davetçisi ve sosyal gelişmişliğin ise temel bir göstergesi haline dönüşen eğitim ve sağlığa atfedilen önemi daha da artırmıştır. Beşerî sermaye olarak adlandırılan insan gücü kaynağının oluşmasına doğrudan etki eden eğitim ve sağlık, bireylere ve bu bireylerden oluşan topluma iktisadi, sosyal, siyasal vb. açıdan fayda sağlamaktadır. Eğitim harcamaları, eğitim hizmetinin gerçekleştirilmesi için sarf edilen tüm harcamalar olarak ifade edilirken sağlık harcamaları ise; sağlığın muhafaza edilmesi ve geliştirilmesi maksadıyla yapılan tüm harcamalardır. Her iki harcama türünde meydana gelecek bir artış bireylerin mevcut ve ileriki yaşamları üzerinde (gelir artışı, yaşam süresinin uzaması gibi) pozitif etkiler yaratmaktadır. Aynı zamanda eğitim ve sağlığa yapılacak fiziki yatırımların pozitif getirileri ile ekonomik kalkınmanın sağlanması arasında da bir ilişki söz konusudur. Pozitif dışsallığı ve sosyal faydası sosyal maliyetinden büyük olan, sosyal devlet anlayışının hâkim olduğu ülkelerde yüksek düzeyde kamu tarafından sunulan eğitim ve sağlığa dair literatürde ayrı ayrı yapılmış çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalarda her iki harcama türü; kamu harcamaları, ekonomik büyüme gibi olgularla nedensellik ilişkisine tabi tutulmuştur. Ancak birbirini destekleyen ve ortak paydada değerlendirilen her iki olguyu birlikte ele alıp uzun dönemde analizini yapan çalışma sayısı oldukça azdır. Bu çalışmanın amacı eğitim ve sağlığa kamu tarafından ayrılan kaynakların uzun dönemde gelişimini ortaya koymaktır. Bu bağlamda eğitim ve sağlık harcamalarına dair uluslararası alanda paylaşılan ilk veriden günümüzde paylaşılan son veriye kadar geçen sürede harcamaların gelişimi analiz edilmeye çalışılmıştır. Oluşturulan veri setinde ikincil değişken olarak ise GSYH kullanılmış, eğitim ve sağlık harcamalarının toplam ülke çıktı miktarı içerisinden aldığı pay değerlendirilmiştir.

Türkiye ve Seçilmiş Oecd Üye Ülkelerinde Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Gelişimi Üzerine Bir Değerlendirme

Ekonomi ve Yönetim Bilimlerinde Güncel Akademik Araştırmalar, 2020

Yaklaşık son yarım asırlık süreçte, yeni küresel ekonomik ortamın getirmiş olduğu yenilikler ülkeleri bu sürece uygun politikalar geliştirmeye yönlendirmiştir. Bu süreç günümüzde ülkeler için iktisadi refahın öncül bir davetçisi ve sosyal gelişmişliğin ise temel bir göstergesi haline dönüşen eğitim ve sağlığa atfedilen önemi daha da artırmıştır. Beşerî sermaye olarak adlandırılan insan gücü kaynağının oluşmasına doğrudan etki eden eğitim ve sağlık, bireylere ve bu bireylerden oluşan topluma iktisadi, sosyal, siyasal vb. açıdan fayda sağlamaktadır. Eğitim harcamaları, eğitim hizmetinin gerçekleştirilmesi için sarf edilen tüm harcamalar olarak ifade edilirken sağlık harcamaları ise; sağlığın muhafaza edilmesi ve geliştirilmesi maksadıyla yapılan tüm harcamalardır. Her iki harcama türünde meydana gelecek bir artış bireylerin mevcut ve ileriki yaşamları üzerinde (gelir artışı, yaşam süresinin uzaması gibi) pozitif etkiler yaratmaktadır. Aynı zamanda eğitim ve sağlığa yapılacak fiziki yatırımların pozitif getirileri ile ekonomik kalkınmanın sağlanması arasında da bir ilişki söz konusudur. Pozitif dışsallığı ve sosyal faydası sosyal maliyetinden büyük olan, sosyal devlet anlayışının hâkim olduğu ülkelerde yüksek düzeyde kamu tarafından sunulan eğitim ve sağlığa dair literatürde ayrı ayrı yapılmış çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalarda her iki harcama türü; kamu harcamaları, ekonomik büyüme gibi olgularla nedensellik ilişkisine tabi tutulmuştur. Ancak birbirini destekleyen ve ortak paydada değerlendirilen her iki olguyu birlikte ele alıp uzun dönemde analizini yapan çalışma sayısı oldukça azdır. Bu çalışmanın amacı eğitim ve sağlığa kamu tarafından ayrılan kaynakların uzun dönemde gelişimini ortaya koymaktır. Bu bağlamda eğitim ve sağlık harcamalarına dair uluslararası alanda paylaşılan ilk veriden günümüzde paylaşılan son veriye kadar geçen sürede harcamaların gelişimi analiz edilmeye çalışılmıştır. Oluşturulan veri setinde ikincil değişken olarak ise GSYH kullanılmış, eğitim ve sağlık harcamalarının toplam ülke çıktı miktarı içerisinden aldığı pay değerlendirilmiştir.

Sürdürülebilirlik Felsefesi ve Mekân Tasarımı: Jason McLennan’ın ‘Sürdürülebilir Tasarım Felsefesi’ni İçmimarlık Üzerinden Yeniden Yorumlamak

ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER VE İNOVASYON KONGRESİ ÖZET KİTAPÇIĞI, 2018

Sürdürülebilirlik felsefesi, Jason McLennan’ın Sürdürülebilir Tasarım Felsefesi kitabında vurguladığı üzere “yapılı çevrenin kalitesini artırırken doğal çevreye verilen zararın en aza indirilmesi” şeklinde özetlenebilir. McLennan tarafından “saygı” temelli altı prensip belirlenmiştir. Bunlar; “doğal sistemlerin bilgeliği”ne saygı (biyomimikri prensibi), “insan”a saygı (yaşamın önceliği prensibi), “yer”e saygı (ekosistem prensibi), “yaşam döngüsü”ne saygı (yedi jenerasyon prensibi), “enerji ve doğal kaynaklar”a saygı (koruma prensibi), “süreç”e saygı (bütünsel düşünce prensibi)dir. Bu çalışmada yapılı çevrede özel bir çalışma alanı olan içmimarlık disiplininin uygulama alanları üzerinden sürdürülebilir tasarım felsefesi değerlendirilmektedir. Çalışmanın amacı sürdürülebilir tasarım felsefesini içmimarlık üzerinden yorumlayarak sürdürülebilir içmimari tasarım felsefesi geliştirmektir.

COMMUNICATION AND PERCEPTION MANAGEMENT IN PANDEMIA PERIODS THE CASE OF NEW CORONAVIRUS DISEASE COVID 1920200526 116335 16hcqqr

The Journal of Academic Social Science, 2020

Communication is an indispensable part of our lives as a necessity and a desired element since the existence of man. The ways of communication and tools that ha-ve been constantly changing and developing in the historical process have had an impact on societies in every age. These effects were more pronounced on societies, especially in traumatic events. The importance of communication in the situation of war, famine, epidemic, disaster etc…, the influence of the media, the perception it creates and the social responses to them have been the subject of research by diffe-rent disciplines. In this study, after mentioning the meaning and types of communi-cation in the general perspective, the prominent elements of communication in the pandemics experienced in history are explained, and the role of communication and perception management in the pandemic periods are examined. The COVID-19 pandemic, which is spread all over the world, has been emphasized in terms of per-ception management by trying to explain from this perspective. This study is expected to both contribute to the literature and gain a different perspective to prac-titioners and researchers on how the communication process should be maintained during the pandemic periods.

COVID-19 AND SUSTAINABLE GROWTH IN EMERGING MARKETS

CONCOVID ABSTRACT BOOK, 2020

FED's recent quantitative easing following the outbreak of COVID-19, had a negative impact on emerging market (EM) currencies, resulting in sharp declines, contrary to 2008 FED easing. This study analyses the potential impact of COVID-19 on emerging market debt and currencies and reviews possible solutions for sustainable development in emerging markets along with the IMF’s inability to offer solutions to the problem. The study concludes with some policy recommendations for sustainable development in emerging markets. Contribution of the study is empirical as it is a pioneer work in addressing the upcoming debt and currency problems and reviewing possible solutions for sustainable development. Paper reviews and discusses the global debt problem, offers unorthodox solutions and policy recommendations for EM decision makers to prevent slow down in emerging markets as well as in global economy. Keywords: COVID-19, Sustainable Development, Emerging Markets

Küresel Salgının Anatomisi: İnsan ve Toplumun Geleceği

2020

TÜBA; Akademi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Özer ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Dr. Öğr. Üyesi Cem Korkut’un editörlüğünde, salgının hayatımızın her alanındaki etkisine ışık tutan, 1.000 sayfayı aşkın “Küresel Salgının Anatomisi: İnsan ve Toplumun Geleceği” başlıklı kitap yayımladı. TÜBA üyeleri dahil çok sayıda bilim insanının çalışmalarıyla hazırlanan yayın, kapsamının genişliği ve yer verilen detaylar, öngörüler, analizler dolayısıyla bir ilk olma özelliği taşıyor. Kitapta; sağlıktan eğitime, bilişim teknolojilerinden siyaset bilimine, ekonomiden uluslararası ilişkilere, ticaretten felsefeye, yapay zekâ çalışmalarından sosyolojik tahlillere, çevre ve tarımdan uzay ve kutup çalışmalarına kadar geniş yelpazede salgın sonrası dönem için öngörüler yer alıyor.

Loading...

Loading Preview

Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.

Ozet-

Bankacılık Sektöründe Kraliçe Arı Sendroumu: Ankara İlinde Bir Uygulama