Effect of physical activity levels on negative and positive affect comparison to the gender: Sample of Akdeniz and Uludağ Universities
Fiziksel aktivite düzeyinin pozitif ve negatif duygu durumuna etkisinin cinsiyete göre karşılaştırılması: Akdeniz ve Uludağ Üniversiteleri örneği (original) (raw)
Related papers
Ulusal Spor Bilimleri Dergisi, 2019
Technological developments in the world make people's daily lives easier every day, but on the other hand reduce the amount of daily movement. As a result, inactivity-related diseases increase and quality of life decreases. The aim of this study was to determine the physical activity levels of the students studying at Cukurova University and to compare them according to gender. A total of 273 university students, female 136 (49.8%) and male 137 (50.2%), who had an average age of 22.16±3.03 years, height of 1.72±0.09 m and body weight averages of 67.22±14.05 kg, participated in the study. BMI values of the participants were found to be within the normal range of 22.54±3.53 kg/m2. When the physical activity levels of the participants were examined, it was seen that 20 (14.7%) low level, 68 (50.0%) moderate and 48 (35.3%) high level of physical activity were performed by female university students. Male university students had 20 (14.6%) low, 49 (35.8%) moderate and 68 (49.6%) high levels of physical activity. When walking activities were examined, it was found that female students (595,23 ± 690,21 min/week) and male students (449,67 ± 520,42 min/week) were better. According to the results, a significant difference was found in favor of women in low-intensity MET values of students (p≤0,05). Moderate and high MET values were found to differ significantly in favor of males. When BMI classification of the university students (78%) was taken into consideration, body weights were found to be normal according to their height. In addition, it was found that physical activity levels were sufficient, males had higher physical activity levels than females, and the daily sitting time of the university students participating in the study was found to be less than that of other university students. The reason for this can be said that because the activity areas on campus are in the center, students can walk to where they want to go and easily access the areas and activities that can positively change their physical activity levels. Keywords: Physical activity, Sitting time, BMI, University students.
Journal of Recreation and Tourism Research, 2020
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Turizm Fakültesi'nde eğitim görmekte olan öğrencilerin kişilik özelliklerinin rekreasyon faaliyetlerine katılım düzeyine etkisini araştırmayı amaçlayan bu çalışma kapsamında rekreasyon, rekreatif faaliyetler ve kişilik özellikleri kavramları temel alınarak araştırma gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra öğrencilerin sahip oldukları kişilik özelliklerinin seçmiş oldukları rekreatif faaliyetlere etkisini ele alan çalışmada farklı tür kişilik özelliklerinin hangi rekreatif faaliyetlere yöneldiği tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda üniversite öğrencilerine sunulmak üzere ilgili literatür dikkate alınarak bir anket hazırlanmıştır. Bu anket formu Afyon Kocatepe Üniversitesi, Turizm Fakültesi'nde eğitim görmekte olan öğrencilere uygulanmış ve 390 değerlendirilebilir anket formuna ulaşılmıştır. Anketlerden elde edilen veriler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir. Çalışmada Turizm Fakültesi öğrencilerinin en çok sorumluluk kişilik özelliği gösterdikleri; en az gösterdikleri kişilik özelliklerinin ise nevrotiklik (duygusal denge) kişilik özelliği olduğu belirlenmiştir. Nevrotiklik kişilik özelliği dışında diğer tüm kişilik özellikleri (dışadönüklük, açıklık, geçimlilik ve sorumluluk) ile boş zaman motivasyon düzeyleri boyutları (Entelektüel, sosyal, yeterlik-ustalık, itici-çekici) arasında pozitif, anlamlı ve zayıf ilişkiler bulunmuştur. Turizm Fakültesi öğrencilerinin boş zaman motivasyon düzeylerinin ise orta düzeyin üzerinde olduğu belirlenmiştir.
This study was aimed to investigate the effect of regular physical activity level on quality of life. The sample of the study included 363 personnel working at Near East University during May-June 2015. Data of the study were collected with “Demographic Information Form”, “Short form of International Physical Activity Evaluation Survey” and “Quality of Life Scale SF-36”. Data were analyzed with SPSS package program. Percentage, frequency and chi-square values were calculated and manova, anova and post hoc tests were applied for data analysis in order to determine if there is a significant difference between the variables. According to the results, it was revealed that males are more active than females. It was also figured out that married academic personnels are more active than single academic personnels; single administrative personnels are more active than married administrative personnels. When the quality of lives of academic and administrative personnels are compared, the significant difference in social and mental dimensions was observed in the favor of administrative personnel. When physical activity levels of academic and administrative personnels considered based on their age group; it was found that the most active personnels are 30 and under the age of 30 in both two groups. When quality of life levels of university personnel are considered based on age group; it was revealed that there was a significant difference in social and mental dimensions for 31 and above age group when compared to 30 and below age group. As a result of this research, it was figured out that physical activity levels of males when compared to females and physical activity levels of married participants when compared to single participants are higher. In terms of quality of life, it was revealed that administrative personnel are more healty in social and mental dimensions when compared to academic personnel. When physical activity levels based on age group are considered, the most active participants were 30 and above the age of 30 in both groups. When quality of life of university personnels are compared based on age group, it was revealed that 31 and above age group has higher levels of quality of life in social and mental dimensions when comapred to 30 and below age group. Keywords: Physical activity, university personnel, quality of life.
Sportive, 2021
Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinin fiziksel aktivite düzeyleri ile psikolojik iyi oluş düzeylerini incelemek ve aralarındaki ilişkiyi tespit etmektir. Araştırma grubunu üniversitelerin farklı bölümlerinde öğrenim gören toplam 417 öğrenci oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak ''Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi'' ve "Psikolojik İyi Oluş Ölçeği" kısa formu kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin fiziksel aktiviteye katılım ile psikolojik iyi oluş düzeylerinin yüksek olduğu görülmüştür. Araştırmada öğrencilerin cinsiyet ve sınıf değişkenlerinde toplam fiziksel aktivite düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmazken gelir değişkeninde anlamlı farklılığa rastlanmıştır. Araştırmada cinsiyet değişkeni açısından öğrencilerin psikolojik iyi oluş düzeylerinde anlamlı farklılığa rastlanırken sınıf ve gelir değişkenleri açısından anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Araştırmada öğrencilerin fiziksel aktivite ile psikolojik iyi oluş düzeyleri arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Ayrıca fiziksel aktivite düzeyinin öğrencilerin psikolojik iyi oluşu üzerinde önemli ve anlamlı bir yordayıcı olduğu görülmüştür.
DergiPark (Istanbul University), 2023
The aim of this study was to examine the relationship between physical activity level and body composition, happiness and depression levels of university students affected by the earthquake. Volunteer female university students (n=254) who experienced the February 6, 2023 Kahramanmaraş earthquakes and stayed in the dormitories of Sivas Provincial Directorate of Youth and Sports for summer school and internship participated in the study. Global Physical Activity Questionnaire, Oxford Happiness Scale Short Form, Beck Depression Scale and Bioelectrical Impedance Analysis were used as data collection tools. SPSS program was used for data analysis. According to the findings, it was determined that the physical activity level of the participants was high, body mass index (BMI) and visceral fat ratio were in the normal range and depression level was mild. There was no statistically significant difference (p>0.05) between the participants' physical activity level and BMI, visceral fat ratio and depression level. It was determined that there was a statistically significant difference between the participants' physical activity level and happiness level (p<0.05) and participants with higher physical activity level had higher happiness level. As a result, it has been shown that physical activity may have limited effect on body composition and depression level in students affected by traumatic events such as earthquake. However, it was determined that physical activity had a positive effect on happiness level.
Pamukkale Üniversitesi öğretim üyelerinde fiziksel aktivite düzeyi ve ilişkili faktörler
Amaç: Pamukkale Üniversitesi öğretim üyelerinin fiziksel aktivite düzeylerini ve etkileyen faktörleri belirlemektir. Gereç ve yöntem: Kesitsel tipteki bu çalışmanın evrenini, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışan 230 kişi oluşturmaktadır. Örnek seçimine gidilmeden evren üzerinde çalışılmıştır. Çalışmaya katılan öğretim üyelerine fiziksel aktivite düzeyleri ve etkileyen faktörleri ortaya koymayı amaçlayan bir anket formu uygulanmıştır. Katılanların fiziksel aktivite düzeyleri ise 2003 yılında Craig ve arkadaşları tarafından geliştirilen “Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi-International Physical Activity Questionnaire” uzun formu ile saptanmıştır. Bulgular: PAÜ Tıp Fakültesinde araştırmaya katılan öğretim üyelerinin 69’u (% 40,2) kadın, 103’ü (% 59,8) erkekti. Araştırmaya katılan öğretim üyelerinin “Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi” nden elde ettikleri puan ortalamalarına göre; yürüme skoru 1225,2±1617,7; bisiklet skoru 26,7±164,5; orta düzeyde fiziksel aktivite skoru 1438,7±2805,5; şiddetli fizik aktivite skoru 2043,4±5135,9 ve toplam fiziksel aktivite skoru 4734,2±7925,9 olarak bulunmuştur. Sonuç: Öğretim üyelerinin yalnızca % 36,5’inin yeterli düzeyde fiziksel aktiviteye sahip olduklarını bulmamız beklentimizin altında kalmıştır. Cerrahi bölümlerdeki öğretim üyelerinin % 47,4’ü yeterli düzeyde aktivite gösterirken bu oran temel ve dahili bilimlerdekilerde görev yapan öğretim üyelerinden oldukça yüksektir. Bu farklılık cerrahi branşlarda görev yapanların daha yoğun iş temposu yaşamalarından kaynaklanmış olabilir.
Viii BÖLÜM I. GİRİŞ 1 BÖLÜM II. GENEL BİLGİLER 3 2.1. Temel kavramlar 3 2.2. Fiziksel aktivite ve katkıları 4 2.3. Spor, serbest zaman etkinliği olarak fiziksel aktivite ve toplumsal cinsiyet 7 2.4. Bourdieu, spor ve fiziksel aktivite 11 2.5. Serbest zaman kullanımı ve toplumsal cinsiyet 14 2.6. Serbest zaman etkinliği olarak fiziksel aktivite ve karşılaşılan zorluklar 15 2.7. Postyapısalcı feminizm ve serbest zaman 16 2.8. Serbest zaman etkinliği olarak fiziksel aktiviteye katılım kadınların toplumdaki konumlarının güçlenmesinde bir araç olabilir mi? 17 2.9. Türkiye'de kadınların konumu 19 2.10. Türkiye'de kadınların spor ve serbest zaman etkinliği olarak fiziksel aktiviteye katılımları 21 BÖLÜM III. GEREÇ VE YÖNTEM 23 3.1. Katılımcılar 23 3.2. Veri toplama teknikleri 26 3.3. Veri analizi 31 3.4. Karşılaşılan yöntemsel güçlükler ve sınırlamalar 34 BÖLÜM IV. BULGULAR 36 4.1. Kadınların fiziksel aktiviteye katılım nedenleri 37 4.2. Fiziksel aktiviteye katılımın kadınların yaşamına katkısı 46 4.3. Kadınların fiziksel aktiviteye katılımlarını etkileyen faktörler 52 4.4. Kadınların fiziksel aktiviteye katılabilmek ve katılımlarını devam ettirebilmek için kullandıkları stratejiler 58 iv 4.5. Toplumsal sınıf ve fiziksel aktivite beğenisi 62 BÖLÜM V. TARTIŞMA 70 5.1. Kadınların fiziksel aktiviteye katılım nedenleri 70 5.2. Fiziksel aktiviteye katılımın katkıları 71 5.3. Kadınların fiziksel aktiviteye katılımlarını etkileyen faktörler 73 5.4. Kadınların fiziksel aktiviteye katılabilmekve katılımlarını devam ettirebilmek için kullandıkları stratejiler 75 5.5. Toplumsal sınıf ve fiziksel aktivite beğenisi 78 BÖLÜM VI. SONUÇ VE ÖNERİLER 82 6.1. Sonuç 82 6.2. Kadınların fiziksel aktiviteye katılımlarını arttırmaya yönelik öneriler 85 REFERANSLAR 86 EK 1. Katılımcıların sosyodemografik bilgileri 97 EK 2. Hanımlar lokali izin yazısı 98 EK 3. Bireysel görüşme listesi 99 EK 4. Hanımlar lokallerinde fiziksel aktiviteye katılan kadınlara ait sosyodemografik bilgiler 101 EK 5. Özel spor merkezlerinde fiziksel aktiviteye katılan kadınlara ait sosyodemografik bilgiler 102 EK 6. Üniversite spor merkezlerinde fiziksel aktiviteye katılan kadınlara ait sosyodemografik bilgiler 103 EK 7. Kişisel bilgi formu 104 EK 8. Bilgilendirme ve onay formu 106 EK 9. Odak grup görüşme listesi 107 EK 10. Odak grup görüşme formu 108 EK 11. Bireysel görüşme formu 110 EK 12. Görüşmeci raporu 111 EK 13. Katılımcıların fiziksel aktivite ve spora katılımı 112 EK 14. Odak grup görüşmesinden veri kesitler (Örnek 1) 121 EK 15. Odak grup görüşmesinden veri kesitler (Örnek 2) 124 EK 16. Derinlemesine bireysel görüşmelerden veri kesiti 126 vii TÜRKİYE'DE KADINLARIN FİZİKSEL AKTİVİTEYE KATILIMLARININ TOPLUMSAL SINIF VE TOPLUMSAL CİNSİYET EKSENİNDE ANALİZİ: FİZİKSEL AKTİVİTEYE KATILIM KADININ TOPLUMSAL KONUMUNU GÜÇLENDİRİCİ BİR ETKİYE SAHİP OLABİLİR Mİ? Özet: Araştırmanın birinci amacı, kadınların fiziksel aktiviteye katılım düzeylerini, bu alandan bekledikleri fiziksel, toplumsal ve ekonomik yararları, bu yararlara ulaşım derecesini ve hayatlarında ortaya çıkan değişimleri toplumsal cinsiyet ve toplumsal sınıf ekseninde analiz etmektir. Araştırmanın ikinci amacı, fiziksel aktivite alanının direnme ve değişim için bir alan olup olamayacağını kadının güçlenmesi bağlamında incelemektir. Bu amaç kapsamında, Ankara ilinde yer alan spor merkezlerinde fiziksel aktiviteye katılan 94 kadın ile derinlemesine bireysel görüşme yapılmıştır. Görüşmelerde elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. İçerik analizi sonucunda elde edilen veriler kadınların bir serbest zaman etkinliği olarak fiziksel aktivite alanını ev içi alanın dışında var olabilecekleri kendilerine ait bir alan olarak gördüklerini göstermektedir. Fiziksel aktivite alanında katılımcı olarak var olan kadınlar, katılımları sonucunda çeşitli psikolojik, sosyal ve fizyolojik katkılar elde etmişlerdir. Ayrıca, kadınlar serbest zaman etkinliği olarak fiziksel aktiviteye katılabilmek katılımlarını devam ettirebilmek için karşılaştıkları zorluklara yönelik çeşitli stratejiler kullanmaktadırlar. Kadınların karşılaştıkları zorluklar ve bu zorluklara karşı kullandıkları stratejiler ise toplumsal sınıfa göre farklılık göstermektedir.
2015
Giris: Fiziksel inaktivite giderek artan bir sorundur. Aktif yasam tarzinin artirilmasi, ulusal ve uluslararasi halk sagligi onerilerinin onemli bir bilesenini olusturmaktadir. Arastirmanin amaci Bingol Universitesi Is Sagligi ve Guvenligi Bolumu ogrencilerinin fiziksel aktivite duzeylerini saptamak ve cinsiyete gore incelemektir. Yontem: Tanimlayici turdeki bu calisma 24 Kasim-12 Aralik 2014 tarihlerinde Bingol ilinde Is Sagligi ve Guvenligi Bolumu’nde ogrenim goren 280 universite universite ogrencisi ile yurutuldu. Fiziksel aktivite duzeyleri Uluslararasi Fiziksel Aktivite Anketi (IPAQ International Physical Activity Questionnare) ile belirlendi. Elde edilen bulgularin degerlendirilmesinde Ki-kare testi ile Mann Whitney U testi kullanildi. Bulgular: Yas ortalamasi 19.97±1.91 yil ogrencilerinin %59.3’u (n=166) erkek ve %40.7’si (n=114) kiz ogrencidir. Fiziksel aktiviteye bagli haftalik enerji tuketimi ortalamasi 2201.92±2463.52 MET-dakika (dk) idi. Erkek ogrenciler (2084.07±2838.41...
Üniversite Öğrencilerinde Fiziksel Aktivite Düzeyi İle Depresyon ve Anksiyete İlişkisi
2015
Bu arastirmanin amaci universite ogrencilerinde fiziksel aktivite duzeyi ile depresyon ve anksiyete iliskisini arastirmakti. Arastirmaya gonullu yas ortalamasi 20,69±1,96 olan 202 erkek ve 253 kiz ogrenci olmak uzere toplamda 455 kisi katilmistir. Arastirmanin fiziksel aktivite degiskeniyle ilgili veriler “Uluslararasi Fiziksel Aktivite Anketi Uzun Formu (UFAA Uzun Form - International Physical Activity Questionnaire)” ile Depresyon degiskeni ile ilgili veriler “Beck Depresyon Envanteri” ile ve anksiyete degiskeniyle ilgili veriler de “Beck Anksiyete Envanteri” ile toplanmistir.Yapilan istatiksel analizler sonucunda erkek ogrencilerin %51,5’in, kiz ogrencilerinde %73,4’un aktif olmadigi veya yetersiz aktivite duzeyine sahip oldugu ve erkek ogrencilerin fiziksel aktivite duzeyinin kiz ogrencilerden anlamli olarak daha yuksek oldugu bulunmustur (Bagimsiz T-testi; p 0,05) ve fiziksel aktivite siniflamasi acisindan cinsiyetler arasinda anlamli bir fark yoktur (Tek Yonlu ANOVA; p>0,05...